Bilim insanları henüz bir insanın zihninin yapabileceklerini, sınırlarını hala tam anlamıyla keşfetmiş değildir. İnsan algı ile yaşayan canlıdır ve ailesi, çevresi, kültürü, okulları vesilesiyle şekil alır fakat her insan aynı büyüme şartları altında bile olsa misal, ikizler, aynı anlam ve nesneleri, olayları kendi zihinlerinde kavramsallaştırmaları farklıdır.
İnsan zihninin yapabileceklerini yapay zekaların, insan zihnini taklit ederek çalışıp, öğreniyor olması ile kendi zihnimizin ne kadar mucizevi olduğunu kavramaya başladık. Bir başka yazının konusu olacak GPT-3 (Generative Pre-trained Transformer 3) baş harflerin açılımı ve Türkçesi “Üretken Önceden Eğitilmiş Transformatör 3” bu yapay zeka bilgiyi sadece saymıyor, bilgiyi yorumlayıp, yeniden o bilgiyi farklı şekilde işleyip, kullanabiliyor. Tıpkı biz insanlar gibi…
Şimdi gelelim insan beyninin algı ile çalışan ve bu algının kişiden kişiye değiştiği ve hatta aşırı uçlara gittiğinde neler yarattığından örnekler ile söz edelim. Mesela, etrafınızda münasebette olduğunuz veya o an gördüğünüz kişilerin hissettiği duyguları aynen yaşamanız mümkün müdür? Sağlıklı bir kişi buna “Tabi ki hayır” diyecektir. Fakat (Mirror-touch synaesthesia) “Ayna Dokunuşu Sineztesi” sendromu olanlar, bir duyunun uyarımı ile bir başka duyu algısının ortaya çıktığını davranışları ile göstereceklerdir. Örneğin, bu sendromu olan kişi bir insanın diğer insanı sokakta el sıkışıp, yanaklarından öptüğünü gördüğünde, kişi bu hareketin kendisine yapıldığını hissedecektir. Aynı şekilde bu kişi, bir insanın yüzüne yumruk ya da tokat atıldığına şahit olduğunda, bu muameleye uğrayan insanla aynı acıyı çekecektir. Bu durum televizyon, sinema veya her hangi bir video izlediğinde de gerçekleşir.
İnsan zihninin kişinin kendisinde yarattığı algı bozukluklarının, senaryoya ve sonrasında inanışa dönüşmüş hallerinden biri de “Yabancı aksan sendromu” (Foreign Accent syndrome) ki bunların nörolojik problemleri de bir yandan ifade ettiğini de belirtmeliyiz. Yabancı aksan ile konuşma sendromunu pop star Britney Spears’da görülmüştü. Kendisi Amerika’lı olup geçirdiği zihinsel sorunların ardından röportajlarını bir Amerika’lı olarak Amerikan İngilizcesi ile konuşması gerekirken bir anda, İngiliz aksanı ile gerçekleştirmeye başlamıştı. Bu sendrom, travma veya beyin krizi geçirip, kurtulanlarda da görülüyor.
Bir başka çok az duyulmuş zihin bozukluğu hastalığı ise “Capgras sanrısı” (Capgras delusion), bu psikolojik rahatsızlıkta görülen sendromda kişi, sevdiklerinin yerine sahtekarların geçtiğini düşünürler. Bu zihinsel algı bozukluğu kişiye, sevdiği kişinin, örneğin annesinin, çocuğunun veya eşinin bir robot ya da uzaylı ile yer değiştirdiğini düşündürtüyor. O sebeple de sevdiklerinden nefret edip onlardan kaçmaya çalışıyor. Bu hastalık türü paranoid şizofrenisi olan hastalarda da görülür. Yapılan istatistiklere göre bu hastalık erkeklere göre kadınlarda daha fazla görülmektedir.
İngilizcesi Aphantasia, Türkçeye “Zihin gözü körlüğü” olarak geçmiştir. Bu zihinsel hastalığın semptomu kişinin zihninde görüntüyü canlandıramıyor. Bu durum ya birdenbire ortaya çıkıyor veya beyin ameliyatlarından sonra da gerçekleşme ihtimali olduğu saptanıyor. İnsanın bildiğiniz gibi bir konuyu göz önüne getirerek düşünüp, kavraması ve bu yöntemle problemleri çözümlemesi, kişiye yaratıcılık, pratiklik ve kolay öğrenebilme becerisi sağlar. Bunu yapamayan kişinin hayalleri biter ve gelecekle ilgili plan yapamaz veya kendisini maalesef geliştiremez.
“Yarı uzaysal ihmal sendromu” (Hemispatial neglect syndrome) bu durumda olan kişi algıladığı her şeyin yarısını fark edemez, misal, bu sendromu olan bireye bir saat çizdirelim, beyninin hangi hemisferini kullanıyorsa, şöyle ki, eğer sağ kısmını kullanıyorsa bir saat çizmesini istediğinizde, bu kişi saatin 12’den 11, 10, 9, 8, 7, 6’ya kadar olan kısmını çizecektir. Bu nörolojik rahatsızlık genellikle beyin kazalarından sonra ortaya çıkıyor.
Aynı gibi görünen bu durum geçici bir süre ile fiziksel olarak bir gözünü kaybeden kişilerde de gerçekleşiyor. Fakat buradaki durum tamamı ile zihinsel değildir hatta bir röportajında sonradan bir gözü takma olan Amerika’lı aktör, komedyen, şarkıcı Sammy Davis Jr.’ın iki sene boyunca normalde tüm olarak gördüğü her şeyi yarım görmeye başladığını ve bütün olarak görme yeteneğini çok çalışmalar sonucunda elde ettiğini anlatır.
“Yabancı el sendromu” (Alien hand syndrome) bu semptomda olan kişi ise, kendi elinin veya kolunun kendisine ait olmadığına inanır. İngiltere’de stajer olarak hastanede, sadece eli değil, çeşitli başka yerlerini kesip atmak isteyen insanlara rastlamıştım çalıştığım dönemde. Onlar da aynı şekilde organlarının kendilerine ait olmadığını hatta bir hastanın, bir bacağının bir başka insana ait olduğunu düşündüğünü ve onu taşımak istemediğini söylediğine şahit olmuştum.
Bu yazıda paylaştığım zihnin algısı bozukluklarından en son bahsedeceğim rahatsızlık “Prosopagnosia” yüz körlüğü hastalığı. Bu kişiler insanların yüzlerini hatırlayamazlar. Örneğin, kendi eşleri veya çocuklarının hatta kendi yüzlerini bile fark edemezler. Bu hastalığa sahip kişiler sonradan ve %2.5 doğuştan olabiliyorlar.
Gerçeklik algısını bozan bir hastalığa sahipse kişi hem kendisi hem de etrafındakiler için çok zor olacaktır. İnsanların davranışlarını yargılayanların, öncelikle, bu kişilerin nasıl bir duygu durumundan ve nörolojik olarak hangi sorunları yaşadığından habersiz olarak tek bir hatada yaftalamaları haksızlıktır. Bir insanın durumunu sorgulayıp, öğrenmeden ön yargıya varmamız gerekir. Dünya üzerinde zihninin oyunlarına maruz kalan hem de semptomlarını hiçbir şekilde bilmediğimiz rahatsızlıklar içinde acı çekenlerin sayısı azımsanmayacak kadar fazladır.
Spor psikoloğu Zeynep Eylem Şenkal İstanbul doğumludur. Doksanlı yıllarda profesyonel olarak hem milli takımda hem de Fenerbahçe kulübünde voleybol oynadı. Marmara Üniversitesi Spor Bilimlerinden mezun olduktan sonra sporcu pskolojisi konusunda çalışmalar yapmaya başladı. İngiltere Londra’da beş yıl kaldı ve burada BBP University’de yüksek lisans psikoloji eğitimini tamamladıktan sonra “Premier League” takımlarından Chelsea ve Arsenal futbol kulübünde çalıştı. Şu anda İstanbul’da Fransız Lape hastanesinde çalışmaktadır.
Zeynep Eylem Şenkal’ın farklı konularda ödülleri vardır. Pertevnial Lisesinde Liseler arası 5000 metre koşusunda birinci oldu, okuluna kupa kazandırdı. Fenerbahçe genç takımında oynarken lig şampiyonluğunu kazanan takımın ilk altısında oynadı. Okulu Marmara Üniversitesinin takımında üniversiteler arası şampiyonluk kazanan takımın ilk altısında oynadı.
Formula 1 takımlarından Redbull ile beş yıl boyunca çalıştı ve 230 dünya şehri gördü.
Sporun dışında da başarıları bulunan Zeynep Eylem Şenkal 1996 Türkiye Best Model seçildi. 1998 yılında Kore’de yapılan “Miss Universe” yarışmasında dünya birincisi seçildi. 15 tiyatro oyununda baş rolde oynadı. En son tiyatro oyunu “Necmiq” ile “En iyi komedi oyunu” ödülünü ekibi ile beraber kazandı. Onlarca televizyon programı sundu. Sinema ve dizi filmlerde oynadı. Ayrıca tiyatro öğrencilerine drama dersleri verdi.
Zeynep Eylem Şenkal tüm bu tecrübelerini harmanlayarak ünlü ya da değil sporcu ve ya kendini geliştirmek isteyen bireylerle mesleği kapsamında; kişinin kendisinin potansiyelinin sınırlarına erişebilmesi için bilimin ve teknolojinin ışığında kişiye özel fiziksel ve zihinsel çalışmalar yürütmektedir.
Daha fazla bilgi için www.eylemsenkal.com