Kamuoyunda Kız Çocukları Davası olarak bilinen dava, 7 Mayıs 2024’te İstanbul’un Beylikdüzü ilçesinde gerçekleştirilen bir operasyonla başladı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı birimlerin, Gülen grubu ile bağlantılı olduğu iddia edilen kişiler ve üniversite öğrencisi genç kızlar üzerinde geniş çaplı bir operasyon düzenlemesi sonucunda 39 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanların, ders çalışma ve sosyal etkinliklere katılma nedenleriyle bu grupla ilişkilendirildiği belirtildi. Ayrıca, gözaltı sırasında avukatsız ifade alındığı ve psikolojik baskı uygulandığı iddiaları gündeme geldi. 10 Mayıs 2024’te 28 kişi hakkında tutuklama kararı verildi.
Operasyon kapsamında, 13-17 yaş aralığında 15 kız çocuğu da ailelerinin rızası olmadan polis araçlarına bindirilerek “bilgi almak” amacıyla Üsküdar Çocuk Şube Müdürlüğü’ne götürüldü. Bu çocuklar, ebeveynleri ve avukatları olmadan 16 saat boyunca sorgulandı. İki kız çocuğu, evlerine sabah erken saatlerde polis baskını yapıldığını, gözaltına alındıklarını ve sorgu sürecinde aç bırakıldıklarını ifade etti. Ayrıca, birbirleriyle iletişim kurmalarına izin verilmediği ve psikolojik baskıya maruz kaldıkları anlatıldı.
Bu olay, çocuk hakları ve hukuk sisteminin işleyişi açısından ciddi endişelere yol açtı ve davanın toplumsal etkileri büyük oldu. Davanın Avukatı Hatice Yıldız hanımefendi ile bu davanın gidişatı ve hukuki boyutlarını konuştuk.
Listen to “Görüş Söyleşileri” on Spreaker.