Girizgâh
Neoliberal dönem, genellikle 1980’lerden başlayarak günümüze kadar uzanan, serbest piyasa ekonomisinin, serbest ticaretin ve deregülasyonun teşvik edildiği bir ekonomik ve politik yaklaşımı ifade eder. Bu dönemde medya da önemli değişimler geçirmiştir. Neoliberal politikaların medya üzerindeki etkilerini anlamak için, basın yayıncılığından günümüz medya ve dijital yayıncılığına kadar olan süreci incelemek gereklidir.
Özelleştirme ve Deregülasyon furyası ile birlikte neoliberal politikalar devletin medya üzerindeki kontrolünü azaltmış, özel sektörün medya sektöründe son derece etkin bir rol oynamasına zemin hazırlamıştır. Bu dönemde birçok devlet yayın organı özelleştirilmiş veya rekabetçi piyasa koşullarına uyum sağlamaya zorlanmıştır.
Neoliberal dönemle birlikte medya kuruluşları, tamamen kâr odaklı “habercilik” yapmaya başlamış, kurumsal reklam gelirleri ve ticari öncelikli yaklaşımlar medyanın büyük şirketlerle organik bağlarının güçlenmesine yol açmış ve yurttaş odaklı habercilik büyük ölçüde bilinçli olarak geri plana atılmıştır. Haberlerin sunumunda ticari kaygılar öne çıkmış, popüler kültür ve eğlence içerikleri daha fazla yer almaya başlamıştır.
Dijital Dönüşüm ve Medya
2000’ler ve Sonrası internetin yaygınlaşması geleneksel basın yayıncılığını derinden etkilemiş ve dijital medya kavramı ortaya çıkarmıştır. Online haber portalları, bloglar ve sosyal medya platformları, bilgiye erişimi kolaylaştırmakla birlikte, uluslararası şirketler dijital ve sosyal medya yayıncılığına da el atmış ve bu mecralar da geleneksel basın ve TV yayınları gibi uluslararası şirketlerin denetimine girmiştir
Neoliberal dönem’de büyük medya grupları, daha küçük medya kuruluşlarını satın alarak veya şirket “evlilikleri” yoluyla neredeyse medya dünyasını tamamen kontrol altına almıştır.
Dijital medya dünyasında içerik üretimi ve tüketimi kullanıcı tarafından oluşturulurken, sosyal medya platformları, bireylerin hem içerik üreticisi hem de tüketici olduğu yeni bir medya ekosistemi yaratmıştır. Bu durum, bilgi kirliliği, sahte haberler ve yeni nesil denilen copy paste haberciliğinin yayılması gibi yeni sorunları da beraberinde getirmiştir. Özellikle dijital medya platformlarında reklam geliri elde edebilmek için tıklanma sayısını artırmaya yönelik manipülatıv başlıklar ve içerikler üretilmeye başlanmıştır.
Haberciliğin ticari çıkarlar doğrultusunda kullanılması ve maliyetleri düşürmek için gazetecilikten ziyade daha az maliyetli içerik üretimine yönelmek, araştırmacı gazeteciliğin zayıflamasına, basın özgürlüğünün ağır darbeler almasına yol açmıştır.
Kamuoyunun şekillenmesinde ve neoliberal politikaların benimsenmesinde medya belirleyici bir rol oynamıştir. Özellikle gazeteler, televizyon ve dijital platformlar neoliberal ideolojinin propagandası için güçlü birer araçlar haline dönüşmüştür.
Medya’nın yurtaşları bilgilendirme misyonu neoliberal dönemde yerini büyük ölçüde yurtaşları manipüle etme misyonuna dönüşmüştür. Farklı görüşlerin medyada temsil edilmesi zorlaşmış, ana akım medya daha homojen bir yapıya bürünmüştür.
Neoliberal politikaların medya ve günümüz medya ekosistemi üzerindeki etkilerini anlamak ve bu ekosistemin toplumsal ve politik yapı üzerindeki etkisini kavramak son derece kritik bir öneme sahiptir.
Konu hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak isteyen dinleyicilerimiz, Dr. Güventürk Görgülü’nün yazdığı “Alacakaranlıkta Gazetecilik: Türkiye’de Neoliberal Medya Düzeninin Kuruluşu” adlı kitabından yararlanabilirler.
1980’lerin ikinci yarısından başlayarak Türkiye’yi etkisi altına alan neoliberal dalga ve dışa açık büyüme politikası, başlarda epey dirençle karşılaşmıştı. Ancak 1990’lı yıllar, birbiri ardına gelen ekonomik krizler ve politik çalkantılarla Türkiye’yi 2000’lerde son sürat gireceği bir kavşağa doğru hızla itmekteydi. 1990’lardaki bu büyük yol ayrımı, Türkiye’nin hem siyasi hayatını hem de medya düzenini geri dönüşü olmayacak şekilde değiştirdi. Alacakaranlıkta Gazetecilik: Türkiye’de Neoliberal Medya Düzeninin Kuruluşu, işte bu değişim yıllarını açıklama çabası güdüyorkaynak
Tanıtım Bülteninden