Valsin ve tangonun tınıları çınlanır eserlerinde Neveser Kökdeş’in. Prelüdler, fanteziler, marşlar, Çigan havaları ve operet müzikleri besteler. Musikîde yenilikler yapmaya çalışır. Türk Musikîsi’ne renk katmaya çalışır. Batı’nın formatlarıyla Türkiye’de alışılagelmiş eserlerin formatlarını birbirine harmanlar. İtirazlar gelir, tepki çeker.
Neveser Kökdeş’in eserleri BBC’de, Londra’nın ve Paris’in opera salonlarında izleyici ile buluşur ama kendi ülkesinin radyolarında bir türlü seslendirilmez. Nedeni, gördüğü tepkilerdir.
Kurtuluş Savaşı’nda şehit düşen eşinden sonra çocuğuyla baş başa kalır. Uzun bir ruh sıkıntısına girer beş yıl kadar. Zor olur yeniden toparlaması ve hayata tutunması. Maddi olarak da zordadır. Gün gelecek, bestelerinden “kırk para” kazanmadığını açık yüreklilikle dile getirecektir. Kendi ülkesinde eserlerinin çalınmadığından da yakınır.
Yaşamın bir cilvesi olsa gerek, ilk kez bir eseri radyoda çalınır ama aynı gün, yaşamında büyük öneme sahip olmuş, kendisine müziğin temellerini öğretmiş Muhlis Sabahattin Ezgi’yi toprağa vermektedir. Hayatın en büyük sevincini ve üzüntüsünü aynı gün tatmak zorunda kalır. İstanbul Radyosu’nda o gün çalınan Neveser Kökdeş bestesi hicaz makamındaki “Gülüyorsun güzelim, gül, güle gülmek yaraşır” adlı şarkıdır.
Listen to “Sanatta Kaybol” on Spreaker.Bazen, bazı kültürlerin çok değerli isimleri, alanında adeta inkılâp gerçekleştirmiş şahsiyetleri tarihin tozlu raflarına karışabiliyor. Oysa, bir Türk bestekârının Avrupa’nın sanat zirvelerinde dolaşması pek yabana atılacak bir başarı değildir. Kendi ülkesinde tepki çekmiş olması da düşünülmelidir.
Sanatta Kaybol’un bu yayını, Gülçin Elif Yücel’in İktisat ve Toplum Dergisi’nde Mart 2023’te (149. sayı) yayınlanan Neveser Kökdeş üzerine bir makalesinden ilham alıyor ve Türkiye’nin, İstanbul’un 1930’larına, 40’larına, 50’lerine yolculuğa çıkıyor. Neveser Kökdeş’in verdiği ilhamla, İstanbul’u, o yıllarda İstanbul’u anlatmış bazı romanları, o günlerin sosyal havasını, tiyatroyu ve ülkenin kültür yaşamına hizmet etmiş çok sayıda ismi anıyorlar.
Neveser Kökdeş, Türkiye tarihinin aydınlık yüzlerinden biridir. Ürettikleri, Türk kültür yaşamına katkıdır. Böyle güzel ruhlu yenilikçilerin geçmişin tozlu sayfalarında kalması hiç razı olunacak bir şey olamaz, olmamalıdır.