13 Mayıs 2025, Salı
  • Giriş Yap
  • Kayıt Ol
Görüş
  • Dünya
    • Tümü
    • ABD
    • Afrika
    • Asya
    • Avrupa
    • Kuzey Amerika
    • Latin Amerika
    • Orta Doğu
    Kıyamet Faşizminin Yükselişi: 21. Yüzyılda Kıyamet Vizyonları ve Otoriter Güç

    Kıyamet Faşizminin Yükselişi: 21. Yüzyılda Kıyamet Vizyonları ve Otoriter Güç

    Turan Altuner

    Trump ve Yeni Milliyetçilik Çağı

    Cin, Tayvan,ABD

    Çin’e Karşı Güç Mücadelesi: ABD İçin Kaçınılmaz Bir Mağlubiyet mi?

    Naomi_klein_altyazi

    Naomi Klein ile söyleşi: “Alman Anma Kültürü Donuk Bir Niteliğe Sahip”

    NATO

    Jonas Tögel: Bilişsel Savaşın Manipülatif Silahlarını Kavramak, Anlamak ve Etkisiz Hale Getirmek

    BRİCS açılımını 4 Grafikte Görselleştirmek

    BRİCS açılımını 4 Grafikte Görselleştirmek

  • Ekonomi
    Neoliberalizmin Gizli Tarihi: Savaş, İmparatorluk ve Ekonomik Şiddet

    Neoliberalizmin Gizli Tarihi: Savaş, İmparatorluk ve Ekonomik Şiddet

    temel demirer

    Kapitalist Yıkımdan Çöküşe(1)

    temel demirer

    Özelleştirme Soygunu Üstüne

    Keynes, Kapitalizmin Krizi ve Çok kutuplu Dünya

    Keynes, Kapitalizmin Krizi ve Çok kutuplu Dünya

  • Politika
    Neoliberalizmin Gizli Tarihi: Savaş, İmparatorluk ve Ekonomik Şiddet

    Neoliberalizmin Gizli Tarihi: Savaş, İmparatorluk ve Ekonomik Şiddet

    Sirri Süreyya Önder'in ölümü

    Sırrı Süreyya Önder: İletişimde Mizah, Samimiyet ve Derinlik

    Turan Altuner

    Jeopolitik Bir Şantaj Aracı Olarak Stratejik Göç Mühendisliği

    temel demirer

    Coğrafyamızda Göçmenlik Hâli (ya da Trajedisi)

  • Kültür & Sanat
    • Tümü
    • Edebiyat
    • Sinema
    Sirri Süreyya Önder'in ölümü

    Sırrı Süreyya Önder: İletişimde Mizah, Samimiyet ve Derinlik

    sibel özbudun

    Anlatılmayanı Analtan; Görünmeyi Gösteren Hikayeler(*)

    Maria Callas: Aşk, Güç, Tutku ve Bir Efsanenin Dramatik Sonu

    Maria Callas: Aşk, Güç, Tutku ve Bir Efsanenin Dramatik Sonu

    temel demirer

    Filozof Yönetmenler’in Düşündürdükleri Ya da Yedinci Sanatın Felsefesi

  • Opinion Internatıonal
    • Tümü
    • Culture
    • Economy
    • Philosophy
    • Politics
    • World
    Dr. Jan Campell

    USA at a Crossroads: Weakness, Ignorance, and Arrogance

    opinion21

    Geopolitical Strategy and China’s Belt and Road Initiative

    Dr. Jan Campell

    Hauptansätze und Strategien Kasachstans in der Shanghaier Organisation für Zusammenarbeit (SOZ)

    Scott Ritter

    Dogru Kuzey

  • Gorüş TV
    humboldt

    Liyakatsız Bir Devletin Eğitim Reformlarıyla Yeniden Yapılandırılması: Wilhelm von Humboldt (2. Bölüm)

    humboldt

    Humboldt Kardeşler, Akademik Özgürlük ve Eğitim İdeali (1. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (2. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (1. Bölüm)

  • Görüş Podcast
    AKIN öztürk

    Uluslararası Hukuk Ne Diyor, Türkiye Ne Yapıyor? Akın Öztürk Örneği

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kenan_Karabag

    Kenan Karabağ ile Sözlü Tarih ve Maria Suphi’nin İzinde

    AKIN öztürk

    Hukuk, Ahlak ve Toplumsal Çöküş

  • Diğer
    Sibel_özbudun

    Ölümünüm 100. Yılı Vesilesiyle Lenin ve “Kadınların Kurtuluşu” üzerine

    İktisatta Matematik, İstatistik ve Ekonometrinin Gelişimi

    Mesajını Doğru Verememiş Bir Roman: Martin Eden

    temel demirer

    “Kölelik” Üstüne Notlar

    sovyetler Edebiyati

    Nevzat Evrim Önal’a Yanıt: Sapiens Neden “Bencil” Olmasin?

No Result
Tüm Sonuçları Görüntüle
Görüş
  • Dünya
    • Tümü
    • ABD
    • Afrika
    • Asya
    • Avrupa
    • Kuzey Amerika
    • Latin Amerika
    • Orta Doğu
    Kıyamet Faşizminin Yükselişi: 21. Yüzyılda Kıyamet Vizyonları ve Otoriter Güç

    Kıyamet Faşizminin Yükselişi: 21. Yüzyılda Kıyamet Vizyonları ve Otoriter Güç

    Turan Altuner

    Trump ve Yeni Milliyetçilik Çağı

    Cin, Tayvan,ABD

    Çin’e Karşı Güç Mücadelesi: ABD İçin Kaçınılmaz Bir Mağlubiyet mi?

    Naomi_klein_altyazi

    Naomi Klein ile söyleşi: “Alman Anma Kültürü Donuk Bir Niteliğe Sahip”

    NATO

    Jonas Tögel: Bilişsel Savaşın Manipülatif Silahlarını Kavramak, Anlamak ve Etkisiz Hale Getirmek

    BRİCS açılımını 4 Grafikte Görselleştirmek

    BRİCS açılımını 4 Grafikte Görselleştirmek

  • Ekonomi
    Neoliberalizmin Gizli Tarihi: Savaş, İmparatorluk ve Ekonomik Şiddet

    Neoliberalizmin Gizli Tarihi: Savaş, İmparatorluk ve Ekonomik Şiddet

    temel demirer

    Kapitalist Yıkımdan Çöküşe(1)

    temel demirer

    Özelleştirme Soygunu Üstüne

    Keynes, Kapitalizmin Krizi ve Çok kutuplu Dünya

    Keynes, Kapitalizmin Krizi ve Çok kutuplu Dünya

  • Politika
    Neoliberalizmin Gizli Tarihi: Savaş, İmparatorluk ve Ekonomik Şiddet

    Neoliberalizmin Gizli Tarihi: Savaş, İmparatorluk ve Ekonomik Şiddet

    Sirri Süreyya Önder'in ölümü

    Sırrı Süreyya Önder: İletişimde Mizah, Samimiyet ve Derinlik

    Turan Altuner

    Jeopolitik Bir Şantaj Aracı Olarak Stratejik Göç Mühendisliği

    temel demirer

    Coğrafyamızda Göçmenlik Hâli (ya da Trajedisi)

  • Kültür & Sanat
    • Tümü
    • Edebiyat
    • Sinema
    Sirri Süreyya Önder'in ölümü

    Sırrı Süreyya Önder: İletişimde Mizah, Samimiyet ve Derinlik

    sibel özbudun

    Anlatılmayanı Analtan; Görünmeyi Gösteren Hikayeler(*)

    Maria Callas: Aşk, Güç, Tutku ve Bir Efsanenin Dramatik Sonu

    Maria Callas: Aşk, Güç, Tutku ve Bir Efsanenin Dramatik Sonu

    temel demirer

    Filozof Yönetmenler’in Düşündürdükleri Ya da Yedinci Sanatın Felsefesi

  • Opinion Internatıonal
    • Tümü
    • Culture
    • Economy
    • Philosophy
    • Politics
    • World
    Dr. Jan Campell

    USA at a Crossroads: Weakness, Ignorance, and Arrogance

    opinion21

    Geopolitical Strategy and China’s Belt and Road Initiative

    Dr. Jan Campell

    Hauptansätze und Strategien Kasachstans in der Shanghaier Organisation für Zusammenarbeit (SOZ)

    Scott Ritter

    Dogru Kuzey

  • Gorüş TV
    humboldt

    Liyakatsız Bir Devletin Eğitim Reformlarıyla Yeniden Yapılandırılması: Wilhelm von Humboldt (2. Bölüm)

    humboldt

    Humboldt Kardeşler, Akademik Özgürlük ve Eğitim İdeali (1. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (2. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (1. Bölüm)

  • Görüş Podcast
    AKIN öztürk

    Uluslararası Hukuk Ne Diyor, Türkiye Ne Yapıyor? Akın Öztürk Örneği

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kenan_Karabag

    Kenan Karabağ ile Sözlü Tarih ve Maria Suphi’nin İzinde

    AKIN öztürk

    Hukuk, Ahlak ve Toplumsal Çöküş

  • Diğer
    Sibel_özbudun

    Ölümünüm 100. Yılı Vesilesiyle Lenin ve “Kadınların Kurtuluşu” üzerine

    İktisatta Matematik, İstatistik ve Ekonometrinin Gelişimi

    Mesajını Doğru Verememiş Bir Roman: Martin Eden

    temel demirer

    “Kölelik” Üstüne Notlar

    sovyetler Edebiyati

    Nevzat Evrim Önal’a Yanıt: Sapiens Neden “Bencil” Olmasin?

No Result
Tüm Sonuçları Görüntüle
Görüş

Jeopolitik Bir Şantaj Aracı Olarak Stratejik Göç Mühendisliği

Turan Altuner
5 Mayıs 2025
Okuma süresi: 11 dakika
A A
Facebook'ta PaylaşX'te PaylaşPinterest'te PaylaşLinkedin'de PaylaşWhatsApp'ta PaylaşTelegram'da PaylaşE-Mail ile Paylaş

İlgili İçerikler

Neoliberalizmin Gizli Tarihi: Savaş, İmparatorluk ve Ekonomik Şiddet

Sırrı Süreyya Önder: İletişimde Mizah, Samimiyet ve Derinlik

ukrayna

Devletler, tarih boyunca çeşitli siyasi, ekonomik ve askerî araçları rakiplerine karşı kullanarak uluslararası ilişkilerde avantaj sağlamaya çalışmışlardır. Bu araçlar arasında geleneksel olarak savaş, ambargo, diplomatik yaptırımlar ve propaganda yer alırken, son yıllarda daha dolaylı ve hibrit yöntemler de dikkat çekmektedir. Bu çerçevede, zorla yerinden edilen insanlar ve mülteciler artık sadece insani krizlerin değil, aynı zamanda jeopolitik hesapların da merkezine yerleşmiştir. Özellikle “mühendisliği yapılmış göç” kavramı, göçün stratejik bir silaha dönüştürülebileceğini ortaya koymaktadır.

Bu makalede, devletlerin kendi çıkarlarını korumak veya diğer devletleri zorlamak amacıyla göçü nasıl kasıtlı olarak yönlendirdiği, “zorlayıcı göç” stratejisi üzerinden ele alınacaktır. Ayrıca bu stratejinin teorik temelleri, tarihsel örnekleri ve günümüzdeki yansımaları da değerlendirilecektir.

Zorlayıcı Göçün Tanımı ve Teorik Çerçeve

Zorlayıcı göç (coercive engineered migration), bir devletin veya devlet dışı aktörün, belirli bir siyasi, ekonomik ya da askerî hedef doğrultusunda kitlesel göç hareketlerini kasıtlı olarak teşvik etmesi veya bu hareketleri stratejik amaçlarla kullanmasıdır. Bu strateji, genellikle hedef devlete baskı uygulamak, onu istikrarsızlaştırmak ya da çeşitli tavizler vermeye zorlamak amacıyla benimsenmektedir.

Bu olguya ilişkin en kapsamlı teorik çerçeve, Kelly M. Greenhill’in çalışmasında ortaya konmuştur. Greenhill, Weapons of Mass Migration: Forced Displacement, Coercion and Foreign Policy adlı eserinde, göçün bilinçli olarak bir baskı aracı olarak kullanılabileceğini ve bunun farklı biçimlerde gerçekleştirilebileceğini savunmaktadır. Ona göre bu strateji, “silah olarak göç” (migration as weapon) paradigması kapsamında değerlendirilmelidir.

Greenhill, bu stratejik yönlendirme biçimlerini üç ana zorlama yöntemi altında sınıflandırmaktadır:

Etkileme (Coaxing): Göç yoluyla hedef devletten diplomatik veya politik tavizler elde etmeyi amaçlayan, görece düşük yoğunluklu bir baskı biçimidir. Bu yöntem, doğrudan tehdit yerine, karşı tarafı ödül veya rahatlama vaatleriyle ikna etmeyi hedefler.

Caydırma (Deterrence): Hedef devletin belirli bir politika ya da müdahaleden vazgeçmesini sağlamak amacıyla, potansiyel bir göç dalgasının yaratacağı kriz tehdidinin devreye sokulmasıdır. Bu strateji, genellikle önleyici bir nitelik taşır.

Zorlayıcı Zarar Verme (Compellence): Göçün yaratacağı sosyal, ekonomik ve politik maliyetler aracılığıyla hedef devleti aktif olarak belirli bir eylemi gerçekleştirmeye veya geri adım atmaya zorlamaktır. Bu biçim, açık bir tehdit unsuru taşıyan ve baskının yoğun olduğu bir yöntemdir.

Kelly M. Greenhill, Tufts Üniversitesi’nde Siyasal Bilimler ve Uluslararası İlişkiler Doçenti ve Harvard Üniversitesi Kennedy Yönetim Okulu’nda Araştırma Görevlisidir. Aynı zamanda Cornell Yayınları’ndan çıkan Sex, Drugs, and Body Counts: The Politics of Numbers in Global Crime and Conflict (Cinsellik, Uyuşturucu ve Ceset Sayıları: Küresel Suç ve Çatışmada Sayıların Siyaseti) adlı kitabın ve The Use of Force: Military Power and International Politics (Zor Kullanımı: Askerî Güç ve Uluslararası Politika) başlıklı kitabın 8. baskısının ortak editörüdür.

Tarihsel ve Güncel Örnekler

Mühendisliği yapılmış göç stratejisi yeni bir olgu değildir. Tarih boyunca pek çok örneği görülmüştür. Aşağıda, bu stratejinin önemli tarihsel ve güncel uygulamalarına yer verilmektedir:

Küba – ABD (1965–1980)
Küba lideri Fidel Castro, ülkeden kaçmak isteyen vatandaşlara çıkış izni vererek göçü ABD’ye karşı stratejik bir araç olarak kullanmıştır. Özellikle 1980’deki Mariel Krizi sırasında yaklaşık 125.000 Kübalı mülteci Florida’ya ulaşmıştır. Bu kitlesel göç dalgası, ABD’nin iç siyasetinde ciddi gerginlikler yaratmış; ekonomik ve toplumsal baskıyı artırmıştır.

Kosova Savaşı (1999)
Yugoslavya’daki çatışmalar ve sivillere yönelik sistematik saldırılar sonucunda meydana gelen kitlesel göç, NATO müdahalesi için uluslararası kamuoyunda destek yaratmıştır. Bu durum, göçün uluslararası müdahaleyi teşvik edici bir araç olarak kullanılmasının çarpıcı bir örneğidir. NATO, Yugoslavya’yı 70 gün boyunca bombalamış ve neticede Yugoslavya dağılmıştır. Eski federal yapıdan yedi farklı devlet ortaya çıkmıştır. Her ne kadar bu olayın jeostratejik arka planı oldukça kapsamlı olsa da, burada yalnızca konuyla bağlantılı yönüne değinilmiştir.

Libya – Avrupa Birliği (2011 sonrası)
Libya lideri Muammer Kaddafi, Avrupa ülkelerine yönelik açıklamalarında, “Eğer destek verilmezse, Afrika’dan gelen göçün önü alınamaz” diyerek, göçü Avrupa’ya karşı bir baskı aracı olarak kullanmıştır. Bu söylemler, NATO öncülüğündeki askeri müdahaleyi engelleme girişimi olarak değerlendirilmiştir. Nitekim Kaddafi’nin devrilmesinden sonraki yıllarda Libya’daki iç savaş ve yönetim boşluğu, Avrupa’ya yönelen düzensiz göçün en önemli kaynaklarından biri hâline gelmiştir.

Türkiye – Avrupa Birliği (2015–2020)
Türkiye, Suriye İç Savaşı’ndan kaçan milyonlarca mülteciye ev sahipliği yaparken, bu durumu Avrupa Birliği’ne karşı hem bir diplomatik pazarlık aracı olarak kullanmış hem de ABD ve Batılı ülkeler nezdinde Suriye’ye yönelik uluslararası askeri müdahale için bir meşruiyet zemini oluşturmaya çalışmıştır. Bu bağlamda, 2016 yılında imzalanan Türkiye-AB Mülteci Mutabakatı önemli bir dönüm noktasıdır. 2020 yılında ise Türkiye’nin sınır kapılarını açması, başta Yunanistan olmak üzere Balkan ülkelerinde ciddi diplomatik ve insani krizlere yol açmıştır.

Belarus – Polonya ve Litvanya (2021)
Daha güncel bir örnek ise Belarus’un, Orta Doğu ve Afrika’dan gelen göçmenleri organize bir şekilde AB sınırlarına –özellikle Polonya ve Litvanya’ya– yönlendirmesidir. Bu strateji, Avrupa Birliği tarafından bir “hibrit saldırı” olarak nitelendirilmiştir. Belarus yönetimi bu yolla, AB’nin yaptırımlarına karşılık olarak baskı oluşturmaya çalışmıştır.

Zorlayıcı Göçün Etkileri ve Riskleri

Mühendisliği yapılmış göç stratejileri kısa vadede uygulayıcı devlete diplomatik ve siyasi avantajlar sağlayabilir; ancak uzun vadede ciddi sonuçlar doğurabilir. Bunlar arasında:

İnsani Krizler: Göçmenler çoğu zaman bu stratejilerde araçsallaştırılır, güvenlikleri ve yaşam koşulları göz ardı edilir. Bu durum insan hakları ihlallerine yol açar ve insani insana düsman eden bir toplumsal atmosferin ortaya cikmasina yol acar. Cogu zaman mültecilerin dehumanize edilmesine giden bir sürec ortaya cikabilir. Yerli halkin büyük bir kismi basina gelen hertürlü olumsuzluktan mültecileri sorumlu tutmaya baslar. Bunun yanisira kültürel „catismalar“ baslar. Mültecinin geldigi ülke ve kültürü asagilanmaya maruz kalir. Mülteci, ülkesinde kacmanin yolactigi derin travmanin yanisira sigindigi ülkede mülteci olmanin uzun ve derin travmasi ile yüzlesir. Yanlizlik ve caresizlik duygusu kronik hale gelir. Cogu mülteci bu katmerli travmalari asmak icin herhangi psiko – sosyal destek alamaz.

Bölgesel İstikrarsızlık: Zorla yönlendirilen göç hareketleri, hedef ülkelerde toplumsal gerginlikleri artırir, siyasi istikrarsızlığa neden olabilir. Milliyetci dalgalar yükselir, hükümetler toplumsal bir baski ile yüzyüze kalir. Secimler de göcmenlik konusu cogu zaman oy avciligina döner. Toplumsal iklim bir nevi zehirlenir.

Uluslararası Hukukun İhlali: Mültecilerin uluslararası koruma hakkı, bu tür stratejik yönlendirmelerle ihlal edilebilir. Mülteci sözkonusu devletin insafina kalir. Lisan bilmeme ve hukuki yardim alamadigi kendini savunmaktan yoksun kalir. Özellikle geri göndermeler (push-back) gibi uygulamalar, hukuki açıdan oldukca tartışmalı bir konudur.

Geri Tepme Riski: Göçü bir baskı aracı olarak kullanan devletler, uzun vadede uluslararası arenada meşruiyetlerini kaybedebilir ve güvenlik tehditleriyle karşı karşıya kalabilirler. Nitekim Türkiye bunun en önemli örneklerinden biridir. Suriye savasi basladiginda önce BAAS hükümetine karsi jeopolitik bir silah olarak ve yüzbin kisilik bir cadir kent kurma plani kontrolden cikmis Türkiye’ye milyonlarca mülteci akini olmustur. Yani evdeki hesap carsiya uymamistir.

Uluslararası Tepkiler ve Önleme Yolları

Zorlayıcı göç stratejilerine karşı uluslararası toplumun tepkisi genellikle gecikmeli, dağınık ve yetersiz olmuştur. Ancak, aşağıda sıralanan politika önerileri, bu tür stratejilere karşı daha dirençli ve hazırlıklı bir uluslararası düzenin oluşturulması açısından önem arz etmektedir:

Uluslararası İşbirliği ve Erken Uyarı Sistemleri
Göçün stratejik bir araç olarak kullanılmasını önceden tespit edebilecek erken uyarı sistemlerinin oluşturulması gerekmektedir. Birleşmiş Milletler (BM), Avrupa Birliği (AB) ve benzeri çok taraflı kurumlar bu süreçte aktif rol oynamalıdır. Ne var ki, mevcut durumda böyle bir mekanizma bulunmamaktadır. Aksine, bazı devletler jeostratejik hedeflerine ulaşmak ve rakip devletler üzerinde baskı kurmak amacıyla göçü bir şantaj aracı olarak kullanmaktadır. Bu durum, uluslararası toplumun bu alanda kurumsal refleksler geliştirmekte ne kadar yetersiz kaldığını ortaya koymaktadır.

Hukuki Çerçevenin Güçlendirilmesi
Mülteci haklarını sistematik biçimde ihlal eden devletlere yönelik etkili uluslararası yaptırımlar gündeme getirilmelidir. Ayrıca, sığınmacıların korunmasını güvence altına alacak yeni hukuki ve kurumsal mekanizmalar oluşturulmalıdır. Ancak mevcut uluslararası sistemde, bu tür ihlalleri denetleyecek ve bağlayıcı kararlar alacak “devletler üstü” bir anayasal mahkeme ya da icra gücüne sahip bir kolluk mekanizması bulunmamaktadır. Varsayalım ki böyle bir yapı oluşsa bile, kararlarını uygulamaya koyacak askeri ya da diplomatik güce sahip olmadıkça, etkinliği sınırlı kalacaktır. Sonuç olarak, güçlü devletler, çoğu zaman kendilerini uluslararası hukukla sınırlandıracak herhangi bir yaptırımı kabul etmemekte, reel politik çıkarlarını hukuk normlarının önüne koymaktadır. Günümüzde küresel güç mücadelesinin yoğunlaştığı ve uluslararası düzensizliğin hâkim olduğu bir ortamda, uluslararası hukukun etkisi giderek zayıflamaktadır.

Göç Veren Ülkelerde İstikrarın Desteklenmesi
Zorlayıcı göç hareketlerinin çoğu, çatışma, kriz ve siyasal istikrarsızlık gibi temel sorunlardan kaynaklanmaktadır. Bu nedenle, göçün kaynağı olan ülkelerde istikrarı sağlayacak kalkınma yardımları, barış inisiyatifleri ve diplomatik girişimler desteklenmelidir. Ancak, Suriye, Afganistan, Lübnan ve Ukrayna gibi örneklerde görüldüğü üzere, bu tür ülkelerde kısa vadede siyasi ve toplumsal istikrarın sağlanması pek mümkün görünmemektedir. İç savaşlar, etnik/dinsel bölünmeler ve dış müdahaleler, bu bölgelerde kalıcı çözümler üretilmesini zorlaştırmaktadır. Dahası, büyük güçlerin jeopolitik çıkarları, bu ülkelerde istikrarın sağlanmasının önündeki en büyük engel olarak karşımıza çıkmaktadır. Bir başka ifadeyle, bazı aktörler için istikrarsızlık, kontrol edilebilir bir kaos düzeni yaratmak suretiyle bir dış politika aracına dönüşmüş durumdadır.

Sonuç

Göç olgusu, günümüzde yalnızca insani ya da ekonomik bir mesele olmaktan çıkmış; aynı zamanda devletler arası rekabetin, dış politikanın ve jeopolitik stratejilerin bir aracı hâline gelmiştir. Özellikle “mühendisliği yapılmış göç” kavramı, devletlerin göç hareketlerini bilinçli ve stratejik şekilde yönlendirerek rakip aktörler üzerinde baskı kurma aracı olarak kullandığını ortaya koymaktadır. Bu durum, çağdaş uluslararası ilişkiler literatüründe giderek daha fazla tartışma konusu olmakta ve hibrit savaş yöntemleri arasında önemli bir yer edinmektedir.

Ancak bu stratejinin uygulanması, başta göçmenler olmak üzere tüm uluslararası toplum açısından derin etik, hukuki ve siyasal sorunları beraberinde getirmektedir. Göçün bu şekilde araçsallaştırılması, insanların iradeleri dışında yaşadıkları yerlerden edilmesine neden olmakta, onları adeta uluslararası ilişkilerin “pazarlık konusu” hâline getirmektedir. Bu tür uygulamalar, evrensel insan hakları ilkeleriyle açıkça çelişmektedir.

Her şeye rağmen umut etmek gerekir: Göç, bir tehdit ya da silah değil; insan haklarına dayalı, dayanışmacı ve onurlu bir politika konusu olarak ele alınmalıdır. Bu nedenle asıl hedef, mültecileri değil, onları yerinden eden yapısal koşulları ve bu koşulları stratejik amaçlarla kullanan siyasal iktidarları sorgulamak olmalıdır. Gerek iç politikada gerekse dış politikada göçü bir şantaj aracı hâline getiren güç merkezlerine karşı hem etik hem de hukuki düzlemde hesap sorulması elzemdir.

Unutulmamalıdır ki mülteciler fail değil, mağdurdur. Asıl failler, onları yerinden eden savaşları başlatanlar, istikrarsızlıkları körükleyenler ve bu acıları kendi siyasi çıkarları için araçsallaştıranlardır. Bu bağlamda, göçmenlere karşı değil; bu düzeni sürdüren politik yapılara karşı küresel bir bilinç geliştirmek, insan onurunu korumanın en temel şartıdır. Nihayetinde, insanın insana dost olduğu bir dünya inşa etmek, hem ahlaki bir sorumluluk hem de uluslararası barışın temelidir.

Turan Altuner
Turan Altuner

Turan Altuner, uluslararası ağırlıklı iktisat, uluslararası işletme yönetimi, kültürlerarası iletişim, kültür antropolojisi ve endüstri işletmeciliği okudu. İşletmeci, danışman ve kültürlerarası iletişim koçu olarak çalıştı. İlgi alanları ekonomi, uluslararası ilişkiler ve kültürlerarası iletişimdir.

İlgili İçerikler

temel demirer
Orta Doğu

Coğrafyamızda Göçmenlik Hâli (ya da Trajedisi)

Temel Demirer

“Duyuyor musun? insanın insandan aldığı bütün yaraların merhemi insandadır diyorum sana” Göçmenliğin bir trajediye dönüştüğü veya Jean Jacques Rousseau’nun, “Artık...

Barbarları Beklerken
Edebiyat

Barbarları Beklerken

Görüş Redaksiyon

CP Cavafy'nin ünlü şiiri "Barbarları Beklerken", bir imparatorluğun çöküşünü ve içsel çürümesini derin bir şekilde ele alırken, modern dünyadaki jeopolitik...

Sibel_özbudun

Elon Musk, Über Alles

Sibel_özbudun

Reklamlar Dünyasından , Gerçekler Dünyasına: “Pırıl Pırıl Çocuklar “

temel demirer

Dünya Hal(leri) ve Kuzey Irkçılığı 

devlet ve millet / Hüseyin Demirtas

Devlet, Ülke ve Vatandaş Denklemi

temel demirer

HUKUK(SUZLUK) HÂLLERİ

Turan Altuner

Deepseek: Çin’in Yapay Zekâ Devrimi ve ABD-Çin İlişkilerinde Yeni Bir Dönem

Son Makaleler

Kıyamet Faşizminin Yükselişi: 21. Yüzyılda Kıyamet Vizyonları ve Otoriter Güç
Dünya

Kıyamet Faşizminin Yükselişi: 21. Yüzyılda Kıyamet Vizyonları ve Otoriter Güç

Görüş Redaksiyon

Dünyanın sonu (kıyamet), sanatta çok erken dönemlerden itibaren ele alınmış bir konudur; özellikle dinsel (bkz. Apokaliptik) ve mitolojik edebiyat dikkate...

Turan Altuner

Jeopolitik Bir Şantaj Aracı Olarak Stratejik Göç Mühendisliği

ermeni katliami

Erzincan’in Üzerindeki Karanlik / The Night Over Erzinga

temel demirer

Kapitalist Yıkımdan Çöküşe(1)

KATEGORİLER

  • Dünya
  • Ekonomi
  • Politika
  • Kültür & Sanat
  • Opinion Internatıonal
  • Podcast
  • Gorüş TV
  • Diğer

SAYFALAR

  • Ansayfa
  • Gizlilik Politikası
  • Görüş Hakkında
  • Görüş’te Yazmak | Become an Opinionmaker
  • Künye
  • Yayın ilkelerimiz
  • İletişim | [email protected]

BİZİ TAKİP EDİN

gorus-stickyl-ogo-dark

HAKKIMIZDA

21. yüzyılın disiplinlerarası, uluslararası, farklı görüşlerin yer aldığı yayın organı

© 2025 Görüş Tüm Hakları Saklıdır.

Hoş Geldiniz!

Hesabınıza aşağıdan giriş yapın

Şifrenizi mi unuttunuz? Kayıt Ol

Yeni Hesap Oluşturun!

Kayıt olmak için aşağıdaki formları doldurun

Tüm alanlar zorunludur. Giriş Yap

Retrieve your password

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş Yap
No Result
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Dünya
  • Ekonomi
  • Politika
  • Kültür & Sanat
  • Opinion Internatıonal
  • Gorüş TV
  • Görüş Podcast
  • Diğer
  • Giriş Yap
  • Kayıt Ol

© 2024 Görüş Tüm Hakları Saklıdır.

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır. Bu web sitesini kullanmaya devam ederek çerezlerin kullanılmasına izin vermiş olursunuz.