“Mary Trump’ın mahrem ve şok edici aile sırlarını ifşa ettiği kitabına göre başkan, hala öfke nöbetleri geçiren küçük bir oğlan çocuğu.”
KATHA POLLITT
Mary Trump’ın aile sırlarını ifşa ettiği kitabı Too Much and Never Enough kitabının başlığı duygularımı mükemmel bir şekilde ifade ediyor. Amcası Donald ve korkunç akrabaları bir yana, eşleri ve kız arkadaşları hakkında bile çok fazla şey okumuş olsam da, bir şekilde, asla tatmin olmuyorum. Nihayet O’nu düşünen, hisseden, insani bir varlık olarak anlayabileceğimi umut ediyor, ama asla anlamıyorum. Yoksa aslında istediğim biraz daha dedikodu duymak iken kendisini anlamak istiyormuş gibi mi yapıyorum?
Donald’ın ağabeyi Fred’in kızı Mary Trump’ın bu iyi yazılmış ifşa kitabında her ikisinden de bol miktarda var. Doktoralı bir psikolog olan Mary, kulağa tamamen inandırıcı gelen bir ailevi işlev bozukluğu portresi sunuyor: zalim, egoist, despot baba Fred; mesafeli, kimi zaman hastalıklı ve muhtemelen son derece mutsuz karısı Mary Anne’in yardımıyla beş çocuğunun empati, merak, nezaket ve bağımsız hareket etme kapasitelerinin büyük bir kısmını (ya da Donald örneğinde, tümünü) yok etmiş. Çocuklar için önemli olan tek şey babanın onayını almak olmuş, ancak sadece Donald bunu bir nebze başarabilmiş. Bunu, Brooklyn ve Queens’teki bir müteahhit ve mal sahibi olarak yağmacılığıyla nam salan – hatta kiracılarından biri olan Woody Guthrie’nin kendisi hakkında bir şarkı yazmasına neden olan – babasının daha da abartılı bir modeli haline gelerek başarmış.
Mary Trump intikam peşinde olabilir, ama kim olmazdı ki? Babası Fred Jr.’ın yıkımı konusunda suçu dedesi Fred Sr.’ın “sosyopatlığında” buluyor. Ailenin yaptığı iş için uygun olmayan ve neşeli bir çocuk olan en büyük oğul Fred Jr. bir havayolu pilotu olup özgürlüğe kavuşmayı denediyse de, daha 42 yaşındayken hayatını kaybetmesine neden olan alkolizme yenik düşmüş. Genç Fred’in düşüşü tüyler ürpertici: Kendisini gönülsüzce kabul eden ebeveynleri tarafından neredeyse görmezden gelinmiş – bir dönem muazzam malikanelerinin çatı katındaki karyolada yatırılmış – önemli hastane bağışçıları olarak erişime sahip oldukları yüksek kaliteli tıbbi bakımı almasını sağlamamışlar. Kardeşleri de kendisine sırt çevirmiş ve Donald ile kız kardeşi Elizabeth günlerini gün ederlerken, o yalnız başına ölmüş.
Ondan yıllar önce Fred Sr., Mary’nin annesinin boşanma anlaşmasında ciddi haksızlığa uğramasını sağlayarak, onu ve çocuklarını -Fred’in torunlarını!– Queens’teki sitelerinden birinde, ısınmayan, köhne bir dairede yaşamaya mahkum etmiş. Fred Sr. bununla da kalmayıp Mary ve erkek kardeşini vasiyetinden çıkartmış, hala ve amcaları da sonunda onu ve erkek kardeşini nispeten mütevazı bir anlaşmayı kabul etmeye zorlamışlar. (Ağabeyinin oğlan bebeği ciddi bir sağlık sorunu yaşarken ailenin sağlık sigortasını kestiği hakkında bir iki haber gözünüze çarpmış olabilir.) Yıllar sonra Mary, elinde kutularca resmi belgeyle New York Times’a gitti ve 2018’de – nihayet! – Trump ailesinin hileli vergi kaçakçılığı hakkında uzun ve itham edici bir yazı dizisi yayınladı.
Kitapta duygusal çocuk istismarı ve ailevi işlev bozukluğu hakkında birçok psikiyatrik bahis geçiyor. Mary Trump’ın görüşüne göre, Donald hala “çok korkmuş küçük bir çocuk”. Dersler de var: Örneğin, çocuk istemenizin tek nedeni imparatorluğunuzu sürdürmekse, dünyaya bir iyilik yapın ve çocuksuz kalın. Mary’nin teşhisi bir ölçüde muhtemelen doğrudur – sonuçta bir şey, sevimli küçük bebekleri canavarlara dönüştürüyor. Ancak sadece başkandan nefret etmek istiyorsanız, yeni malzeme sıkıntısı yok. Ablası Maryanne onun için ödevlerini yapmış, kendisi yerine SAT’e (Bilimsel Değerlendirme Sınavı) girmesi için birine para vermiş. Kendisi de Ivana da cimrilermiş – Mary ve annesine Noel hediyesi olarak, içinde kullanılmış bir kağıt mendil olan bir el çantası ve içinde bir konserve kutusu eksik (havyar olabilir mi?) olan bir hediye sepeti vermişler. Artık emekli bir federal yargıç olan Maryanne’e federal mahkemede bir makam sağlaması için Roy Cohn’dan yardım aldığı söyleniyor. Fred Sr, milyonlarca dolar değerinde fiş satın alıp onlarla kumar oynamayıp, Donald’ın başarısız Atlantic City kumarhanelerinden birini batmaktan kurtarmış. Ancak, Donald’ın yengesine karşı davranışlarındaki iki yüzlülük Nobel’i hak ediyor. Kitapta, Donald’ın Mary’nin annesi Linda’ya boşanmadan sonra verilen nispeten mütevazı aile desteğinin kesilmesinin ve “kendi ayakları üzerinde durmasının” daha iyi olabileceğini söylediği anlatılıyor. Bunu söyleyen, aile serveti hükümet konut programlarından sağlanan fonlara ve milyonlarca dolarlık vergi usulsüzlüğüne dayanan ve tüm kariyeri babası tarafından finanse edilen bir adam.
Kitap boyunca Mary Trump, amcasını nitelemek için birçok farklı sıfat kullanmış. “Tamamen vasıfsız”, “kaba”, “sorumsuz”, “aşağılık”. O, “antisosyal kişilik bozukluğu” veya “bağımlı kişilik bozukluğu” ndan muzdarip bir “narsisist”. Daima “yalan söyleyerek, kıvırarak ve bir şeylerin üzerini örterek”; “kendisini oluşturan yalanları, çarpıtmaları ve uydurmacaları” üretiyor. Hem “gaddar” hem de “ihmal sonucu muhtemelen başkasının zarar görmesine neden olacak” biçimde hareket ediyor. “Tarih, anayasal ilkeler, jeopolitik, diplomasi (ya da, aslında başka hiç bir şey) hakkında, hiçbir şey bilmiyor .” Tüm bunlar daha kitabın ilk 15 sayfasından alıntılar.
Mary, O’nun ülkedeki en önemli göreve gelişinde, girişken, kendi başına bir yerlere gelmiş, becerikli bir adam ve bir seks dinamosu olduğu mitine aldanan medyayı; şüpheli yatırımlarını finanse eden bankaları ve nasıl felaket bir başkan olacağı hakkında halkı uyarmayan kardeşlerini suçluyor. Mary Trump, saygın bir kamu figürü olan Maryanne’in kampanya sırasında konuşmuş olsa bir fark yaratabileceğini, ancak sessizliğini korumakla (“saklaması gereken sırları vardı”) kalmayıp, “aile sadakati”nden dolayı ona oy verdiğini düşünüyor.
2016’da Hillary’yi destekleyen Mary Trump, yaklaşan seçimlerden endişe ediyor. “Azınlıkta olmasına rağmen çok sayıda insan hala O’nun kibrini güçle, sahte kabadayılığını başarıyla, ve kendilerine gösterdiği yüzeysel ilgiyi karizmayla karıştırıyor.” Bu doğru. Koronavirüs pandemisinin ortasında Trump tamamen dibe vurmuş, işsizlik Büyük Bunalım’dan bu yana görülmeyen en yüksek seviyelere ulaşmış ve ufukta kitlesel tahliye tehdidi görülürken, Trump’ın desteğinin yüzde 40 civarında seyrediyor olması şaşırtıcı. Pek çok olası Biden destekçisinin oy verme haklarından mahrum edilmesi ve berbat Delegeler Kurulu sistemimizin tahmin edilmezliğine rağmen bu, seçimi kazanması için yeterli olmayabilir. Ancak seçim bittiğinde, hala 10 Amerikalıdan dördünün O’nu desteklediği gerçeğiyle yüzleşmek zorunda kalacağız. Mary Trump, başkalarının başaramadığını yapıp, fikirleri değiştirmekte başarılı olacak mı? Umarım olur.
Katha Pollitt Kimdir?
Katha Pollitt The Nation’da köşe yazarıdır. New York’ta doğdu, Harvard ve Columbia Sanat Okulu’nda eğitim gördü. Harvard, Yale, Princeton, Brooklyn College, UCLA, Mississippi Üniversitesi ve Cornell gibi pek çok yüksekokul ve üniversitede ders verdi. Princeton, Barnard ve 92. Sokak Y Kültür ve Halk Merkezi’nde şiir ve New School Üniversitesinde kadın çalışmaları dersleri verdi.
Bu makale The Nation’da yayınlanan İngilizce orijinal versiyonundan çevrilmiştir.
Çeviri: Irmak Gümüşbaş