
Bebekken buğday tarlasında çıkan yangında vücudunun büyük bölümünde kalıcı yanıklar oluşan ve ellerini kaybeden Serkan Bayram’ın hayatından unsurlar taşıyan Buğday Tanesi filmi (2022 yapımı, yönetmen Doğan Ümit Karaca) kazandığı muhtelif film festivali ödüllerine Nijerya/Owerri IMO Uluslararası Film Festivali’nde 764 film arasından “En İyi Uluslararası Film Ödülü”nü de ekledi. (www.imoiff.ng) Film ve başarıları ülke gündemi bağlamında pek dikkat çekmese de Nijerya Sineması, bir sinemadan daha fazlasıdır.
Nijerya, topraklarının %80’i Büyük Sahrâ’da olmasına karşılık kıtanın ekonomik-politik en hareketli ülkesi. Adını Nijer Nehri’nden alıyor. Bağımsızlık tarihi 1960 ve kurucu lideri Nnamdi Benjamin Azikiwe (1904-1996). Sömürge geçmişinde İngilizler (1882-1960) başroldedir. Ağırlıklı oluşumlar; Yorubalar, Hausalar, İbolar ve Fulaniler. Büyüklerle konuşurken atasözü kullanmak, saygısızlıktır.
Kısa bir Nijerya analizi yapacak olursak; Afrika’nın doğusunda otuz altı eyaletten oluşan bir Federal Cumhuriyet olarak kıtanın en yoğun Müslüman nüfusuna sahip, en kalabalık ülkesinin diğer Afrika ülkeleri gibi nüfusu tam olarak bilinmiyor ve 200 milyonu aştığı tahmin ediliyor.
İngiliz sömürgesi geçmişiyle İngilizce’nin resmî dil olduğu Nijerya’da, 250’den fazla kabile (etnik grup değil) çeşitliliğiyle 500’e yakın yerel dil konuşuluyor. “Petrol olan yerde huzur olmaz”mış sözünü teyit eder gibi son yıllarda Boko Haram terör örgütü haberleriyle adını sık duyduğumuz ülke, Dünya’da en fazla petrol ve doğalgaz rezervlerine sahip ilk on ülke arasında. Ülkemizde Nijerya’dan petrol ve doğalgaz ithal ediyor.
Abuja Üniversitesi öğretim üyelerinden dostum Dr.A.Süleyman Muhammed’in tespitiyle; ikili ilişkilerimizin başlangıcı 16. yüzyıl yani Osmanlı Devleti’ne kadar gidiyor. Türkiye Cumhuriyeti, Nijerya’yı resmî olarak tanıyan ilk ülkelerden biri ve 1962’de burada büyükelçilik açıyoruz. Bugünse ülkemizde futbolcudan öğrenciye birçok Nijeryalı yaşıyor, buna karşılık Türk iş insanlarının da Nijerya’da yatırımları var.
Güney Afrika Cumhuriyeti ile birlikte kıtanın en büyük iki ekonomisinden biri olan Nijerya; zengin doğal kaynaklarına, geniş tarım alanlarına karşılık uluslararası ilişkilerde “azgelişmiş ülke” muamelesi görüyor. Sebebi 1960’dan bugüne sivil yönetim-askerî darbe kısır döngüsü içinde patinaj yapıyor olması.
Acaba neden? Dünün köle ticaretinin yerini bugün yolsuzluklar almıştır. Sıtma, tifo, AIDS, tüberküloz ve menenjit hastalıklar yaygındır, hâlâ. 1967-1970 arası iki milyondan fazla insanın hayatını kaybettiği Biafra İç Savaşı… Kabileler arasına dış destekli çomak sokmak faaliyetleri…
Kısır döngünün temel dinamikleridir. Yeraltı zenginlikleri, özellikle Afrika’da yoksulluğun ve yolsuzluğun geometrik artışına destek, ulusal refaha köstektir. Sömürgecilerden arta kalan; hırpalanmış doğa ile yozlaştırılmış toplumsal yapılardır. Nijerya’nın bu bağlamdaki deneyimi de farklı değildir.
1991’de başkentliği Lagos’tan devralan Abuja’da, ilk cumhurbaşkanının adını taşıyan Nnamdi Azikiwe Uluslararası Havaalanı’nda (ABV) uçaktan inip şehir merkezine yol alırken karşımda tipik bir Afrika fotoğrafı: 1-2 USD günlük gelirle yaşamını sürdürmeye çalışan insanlar topluluğunun arasından yükselen gökdelenler… Trajikomik gerçek; ülke, işlenmiş petrol ürünleri ithal etmekte ve bunca enerji kaynağına rağmen elektrik üretimi ciddî sorun, jeneratörler günlük hayatın olmazsa olmazı. Kıtanın en zengini de bir Nijeryalı. Aliko Dangote (1957-) dünya zenginleri arasında ilk yüz ellide.
Özetle; Nijerya film gibi bir ülke.
Film demişken… Bir de Nijerya Sineması var ki, istikrarsızlıklar ülkesinin teknik imkânsızlıklardan doğan sektörü. Daha öznel ifadeyle Afrika insanının yaratıcı yüzü Nollywood, dünya film endüstrisinde ilk üçtedir: 1.Hollywood/ABD,2.Bollywood/Hindistan ve 3.Nollywood. Film değil gerçek!
Yıl 1992.
Milat. Nijeryalı tüccar Kenneth Nnebue (1960-), Tayvan’dan ithal ettiği bol miktarda video kaseti ülkesinde pazarlamaya çalışır. Boş video kasetlerin satışı pek iyi gitmez. Video kasetlerin içinde bir şeyler olsa satışların artacağı öngörüsüyle bir video kamera temin ederek kendi filmini çekip video kasetlere doldurur: Esarette Yaşamak/Living in Bondage. Konusu, bir tarikat hikâyesidir.
Oyuncuların hepsi amatördür ve “Motor” dedikten bir ay sonra montaj dâhil film hazırdır. Bütçesi sadece beş bin USD. Film, hiçbir sinemada gösterime girmeksizin video kaset olarak seyyar satıcılar aracılığıyla pazarlanır. Sonuç; bir milyon kopya satış. Nollywood efsanesi böyle doğar! Bugün, bir milyondan fazla Nijeryalı Nollywood piyasasından geçimini sağlamaktadır.
Üstelik ülke genelinde sadece on dört sinema salonu vardır; Boko Haram korkusuyla yeni sinema salonları açılamıyor ve halk güvenlik riskiyle geceleri pek dışarı çıkmaksızın evlerinde Nollywood filmleri seyrediyor. Bir video kaset bir-iki USD. Bir haftada çekilen filmlerin bütçeleri sekiz-on bin USD. Haftada en az elli film yapılıyor; dağıtım kanalı seyyar satıcılar ve filmler tezgâh üzerinden satış ile gişe rekorları kırıyor.
2000’li yıllarla birlikte tüm Afrika’yı kuşatan Nollywood etkisi, kıtanın yaşam tarzını yönlendiriyor. Nollywood adı ilk kez 2002’de The Economist yazarı Matt Steinglass tarafından ironik bir gönderme olarak kullanılır; o gün bugündür, Nollywood, Nijeryalılar’ın gözdesi. Bugün ülkede ondan fazla kurumsal film festivali düzenleniyor.
Nijerya Sineması’nı üç döneme ayırabiliriz: (1) 1960 öncesi, (2) 1960 sonrası, (3) 2000’li yıllarla birlikte Altın Çağ ve süregelen içinde yaşadığımız dönem. Nijerya Sineması’nın öncü isimleri olarak filmleri ve eylemleriyle sömürgeci mirasla hesaplaşarak güncelle bağ kuran Moses Olaiya (1936-2018), Wale Adenuga (1950-), Victor Olaotan (1952-2021), Rachel Oniga (1957-2021) ve Moji Olaiya (1975-2017) ilk akla gelenler…
Yeni dönemin ortak paydası toplumcu gerçekçilik/başkaldırı ve Afrika milliyetçiliği; ayırt edici karakteri ise biçimsel yenilik ve imgesel dil. Sömürgeciliğe tepkisel bilincin kemikleşmesinde sinemanın desteği küçümsenemez. Nijerya Sineması, dönüşümün etkilerini içselleştirirken, sömürge ve başkaldırı acılarını belgesel bir nesnellikle ortaya koymakta ve sivil toplumun oluşumuna, gelişimine katkı koymaktadır.
1954, yönetmen Sam Zebba’nın Fincho’su ilk deneyimdir.
1976, yönetmen Francis Oladele’nin, Yoruba dilinde çektiği Ajani Ogun Nijerya Sineması’nın önemli kilometre taşlarından biridir.
1986, Wole Soyinka (1934-) Nobel Edebiyat Ödülü’ne değer görülen ilk Afrikalı yazar olarak tarihe geçer. Yazdıklarıyla sinemaya desteği çok kıymetlidir.
2000’lerle Nollywood sektör olarak patlarken teknik ve içerik açısından da kendini yeniler. Yeni dönemin öne çıkan isimleri arasında; Malik Afegbu (1980-), Olu Yomi Ososanya (1982-), Osita Iheme (1982-) ve Nkiruka Kiki Omeili (1986-) dikkat çekmektedir. Bugün geldiği noktada yılda üç bin filmi zorlayan Nollywood, kıtadaki rakipsiz popülerliği bir yana yıllık film üretimi (2024’de 2950) ve gelir bazında (2024’de 7,9 milyar USD) Afrika’nın en büyüğü, Hollywood ve Bollywood sinemalarının korkulu rakibidir.
Nollywood, ülkemizde pek tanınmaz. 2000’li yıllarla birlikte gerek Türkiye Cumhuriyeti’nin gerekse iş insanlarımızın açılımları Afrika’yı bizde, bizi Afrika’da görünür kılmışsa da bu açılım, ne yazık ki sinema dünyamızın pek ilgisini çek(e)memiştir.
Afrika, kadim uygarlık beşiği olmasının ötesinde bir kültür ve sanat merkezidir.
Sinema, görsel laboratuvardır. Bir ülkeyi tanımak ve anlamak için bir “estetik kaos ve meydan okuma” aracı olarak sinemasına bakmak doğru seçimdir; Nijerya ya da Türkiye fark etmez.

1962, İzmir doğumlu. İşletme eğitimli. Danışmanlık şirketi kurucu ortağı. DEİK Türkiye-Tanzanya İş Konseyi Kurucu Başkanlığı yaptı (2011). Tanzanya İşbirliği Forumu Başkanı (2014-). Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek Afrikatürk dergisini projelendirdi ve yayımladı (2019). Afrika Menekşesi adlı öyküsü, Tarık Dursun K. Öykü Ödülü’nde “yayımlanmaya değer” bulundu (2019). Dünya Siyasetinde Afrika adlı akademik kitap serisinin bölüm yazarlarından (2020-). Afrika Şiiri’ne dair ülkemizdeki en kapsamlı araştırma-incelemeyi yaptı ve yayımladı (2021). Afrika üzerine yazıyor, seminerler veriyor, arada Afrika’da yaşıyor.
zekeriyasimsek35@gmail.com