Osmanlı İmparatorluğu’nun 623 yıllık tarihinde 36 padişah hüküm sürdü. Kuruluş ve yükseliş dönemlerinden sonra gelen duraklama, gerileme ve yıkılış dönemlerinde hanedanın yer yer sarsıldığı ve yönetim zaafiyetlerinin görüldüğü zamanlar oldu. Taht mücadeleleri zaman zaman şehzadelerin katledilmesine kadar uzanan olayların yaşanmasıyla son buldu. Tüm bunların yanısıra, padişahların daha şehzadelik dönemlerinde aldıkları eğitimler onların farklı alanlarda sanatkâr olmalarını da sağlayabildi. Pek çoğu mahlas kullanarak şiirler yazdı, hat sanatı ile ilgilendi, resim yaptı. Ancak, aralarından 18’i “mûsikîşinas” idi.
Osmanlı’da, bazı padişahların Türk Musikîsi’ne yeni makamlar kazandırdıkları dahi oldu. Bazılarının besteleri kayboldu ve günümüze ulaşamadı. Bazılarınınki ise, günümüzde baştan sona yeniden icra edilebilecek kadar eksiksiz bir şekilde bizlere ulaşabildi.
Mûsikîşinas padişahları anlatan çok sayıda kaynak bulunuyor. Ancak, bu padişahlar ile ilgili okumalar yapmanın yanı sıra, yine çok sayıda kaynaktan eserlerini dinlemek de mümkün.
Bir başka Sanatta Kaybol yayınının başlığı “Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Müzik Politikaları” olmuştu. Bu yayında, batılılaşma döneminin de dâhil olduğu Osmanlı’nın tüm zamanları tartışılıyor. Ancak, bazı padişahların tarih ve müzik alanında yapılmış çok sayıda akademik nitelikli çalışmada öne çıkarıldığı dikkat çekiyor. Zira, bu padişahların diğerlerinden farklılaşan özellikleri söz konusu. Kim bu padişahlar ve neden farklılar?
Listen to “Sanatta Kaybol” on Spreaker.Bir yanda padişahlar, besteleri ve müzik icraları dururken, onların çevresinde oluşan bir kültür var. O kültür, hem padişahların yarattıkları yaşam tarzından etkileniyor, hem de padişahların yaratmaya çalıştıkları yaşam tarzını etkiliyor. Tarih boyunca bu etkileşimin içinden çok bilinen isimler geçiyor: Evliya Çelebi, Nef’î, Şeyh Galib, Itrî, Molla Gürânî, Dede Efendi, Şeyh Hamdullah, v.s.
Müzik, bir kültürü temsil ediyor. Kültürel etkileşimler sanat türlerini birbirine harmanlıyor. Beğenilmeleri ya da beğenilmemeleri başka bir konu ama notalar üzerinden kültürlerle kaynaşmak çok güzel duyguların kaynağı oluyor. Bir başka programda konuştuğumuz, Goethe’nin “Batı-Doğu Divanı” adlı eserinden etkilenilerek “Batı-Doğu Divanı Orkestrası’nın” yaratılması gibi.
Şimdi de sırada Osmanlı’nın kuruluşundan yıkılışına kadar uzanan mûsikîşinas padişahlar var. Gülçin Elif Yücel ve Arda Tunca, Sanatta Kaybol’da bu defa Osmanlı’nın saray koridorlarında kayboluyorlar.