Personality and Individual Differences dergisinde yayınlanan bir araştırmada, araştırmacılar, yetişkinlikte yatkınlıksal iyimserlik ve karamsarlık ile bilişsel yetenekler arasındaki ilişkileri mercek altına aldılar. İyimserliği yüksek ve karamsarlığı düşük olan genç yetişkinlerin daha yüksek muhakeme becerilerine sahip olduğunu ve orta yaşlı yetişkinlerle yapılan hafıza testlerinde ise karamsalığın düşük puanlara (scores) tekabül ettiği olduğu sonucuna vardılar.
Önceki araştırmalar, iyimserliğin olumlu sağlık ve refah sonuçlarıyla ilişkili olduğunu, kötümserliğin ise sağlıkla ilgili riskler ve uyumsuz davranışlarla ilişkili olduğunu gösteriyor. Entelektüel Yatırım Teorilerine göre kişilik özelliklerinin zihinsel yetenekleri etkileyebileceğini ileri sürülmektedir. Örneğin, neşe yaratıcılığı teşvik eder ve olumsuz duygusallık, insanları tehdit edici durumlarda hızlı kararlar almaya yönelmek için düşünce-eylem repertuarını harekete geçirir. İyimser görüşlere sahip insanlar, olumlu bilgilere odaklanma eğilimindedir ve bunun hayatlarını etkileyebileceklerine inanırlar. Öte yandan, kötümserler, yaşamlarındaki olayların dış güçlerden kaynaklandığını ve kendi etkilerinin daha düşük olduğuna inanma eğilimindedir.
Araştırmacılar Jutta Karhu ve meslektaşları, iyimserlik ve karamsarlığın zihinsel yeteneklerle ne ölçüde ilişkili olduğunu araştırmakla ilgilendiler. Bu araştırmacılar 26 yaşındaki 383 katılımcının ve 46 yaşındaki 5.042 katılımcının verilerini inceledi. Erken doğmuş, ciddi tıbbi hastalıkları olan veya zihinsel engeli olan bireyler araştırmaya dahil edilmedi.
Eğilimsel iyimserlik ve karamsarlık, Çarver’in revize edilmiş Yaşam Yönelimi Testi ile ölçüldü. Zihinsel yetenekler, Wechsler Yetişkin Zeka Ölçeği (WAIS-III) Matrix Muhakeme bölümü ve WAIS-III’ün Kelime Bilgisi bileşeni aracılığıyla ölçülmüştür. Diğer zihinsel beceriler Semantik Akıcılık Testi, Yivli Pegboard testi, Stroop testi, değiştirilmiş Stop Sıgnal Testi ve Paired Associates Learning testi kullanılarak ölçüldü.
Bu çalışmadan elde edilen sonuçlar, daha yüksek eğilimsel iyimserliğin, daha düşük eğilimsel karamsarlığa, 26 yaşındakiler arasında ise daha düşük depresyon, daha yüksek eğitim seviyeleri ve daha yüksek matris akıl yürütme puanları ile ilişkili olduğunu buldu. Bu çalışma aynı zamanda yüksek eğilimsel karamsarlığın daha düşük eğitim seviyeleri, daha yüksek depresyon ve matris akıl yürütme, kelime dağarcığı ve motor becerilerde daha düşük puanlar ile ilişkili olduğunu ortaya koydu. İncelenen 46 yaşındakiler arasında da benzer sonuçlar bulundu.
26 yaşındakiler arasında, katılımcının eğitim düzeyi mercek altına alındığında eğilimsel iyimserlik ile karamsarlık arasındaki ilişki ortadan kalktı. Tüm modellerde (analiz türleri) daha yüksek karamsarlık, daha düşük matris akıl yürütme ile önemli ölçüde ilişkiliydi.
Daha yüksek karamsarlık, eğitim seviyesinin mercek altına alındığı durumlar dışında, daha düşük kelime dağarcığı ile ilişkilendirildi. 46 yaşındakiler arasında ise, daha yüksek eğilimsel karamsarlık, daha düşük bellek testi puanları ile ilişkiliydi ve eğilimsel iyimserlik ile bellek puanları arasında bir ilişki yoktu.
Karhu ve meslektaşları, bulgularına dayanarak, iyimserliğin, muhakeme becerilerinin gelişimini destekleyen bir entelektüel yatırım özelliği olarak yardımcı olabileceğini savunuyorlar. Olumlu düşünme ve daha iyi stres yönetme yeteneği, muhakeme esnasında performansı artıran iyimserliğin kısa vadeli etkilerdir. İyimserlik, kişinin uzun vadede zorlu durumlara daha fazla zaman ayırma motivasyonunu artırabilir ve muhakeme becerilerini güçlendirmeye yardımcı olabilir.
Öte yandan, karamsarlığın depresyon ve daha kolay pes etme ile ilişkili olduğu görülmektedir. Bu, kısa vadede muhakeme becerilerini olumsuz etkileyebilir, ancak zaman içinde muhakeme becerilerinin geliştirilmesine de yardımcı olabilir.
Karhu ve meslektaşları yüksek karamsarlık ve hafıza gerilemesinin, karamsar insanların daha az sosyal ilişkilere sahip olması ile açıklanabileceğini ve bunun hafızayı korumaya yarayabileceğini ileri sürüyorlar.
Bu araştırmanın ortaya çıkardıklarının sınırı ise nedensel ilişkilerin belirlenememesidir. Ayrıca 26 yaşındakilerin bilişsel yetenekleri 7 ölçekle ile ölçülürken, 46 yaşındakilerin bilişsel yetenekleri sadece bir ölçek ile ölçülmüştür.
“ Erken ve orta yetişkinlikte bilişsel yeteneklerle ilişkili eğilimsel iyimserlik ve kötümserlik ” araştırması Jutta Karhu, Mirka Hintsanen, Ellen Ek, Jarı Köşkela ve Juha Veijola tarafından kaleme alındı.
Bu makale PsyPost’da yayınlanan ingilizce orjinal metininden Türkçe’ye çevrilmiştir. Çeviri: Turan Altuner