13 Mayıs 2025, Salı
  • Giriş Yap
  • Kayıt Ol
Görüş
  • Dünya
    • Tümü
    • ABD
    • Afrika
    • Asya
    • Avrupa
    • Kuzey Amerika
    • Latin Amerika
    • Orta Doğu
    Kıyamet Faşizminin Yükselişi: 21. Yüzyılda Kıyamet Vizyonları ve Otoriter Güç

    Kıyamet Faşizminin Yükselişi: 21. Yüzyılda Kıyamet Vizyonları ve Otoriter Güç

    Turan Altuner

    Trump ve Yeni Milliyetçilik Çağı

    Cin, Tayvan,ABD

    Çin’e Karşı Güç Mücadelesi: ABD İçin Kaçınılmaz Bir Mağlubiyet mi?

    Naomi_klein_altyazi

    Naomi Klein ile söyleşi: “Alman Anma Kültürü Donuk Bir Niteliğe Sahip”

    NATO

    Jonas Tögel: Bilişsel Savaşın Manipülatif Silahlarını Kavramak, Anlamak ve Etkisiz Hale Getirmek

    BRİCS açılımını 4 Grafikte Görselleştirmek

    BRİCS açılımını 4 Grafikte Görselleştirmek

  • Ekonomi
    Neoliberalizmin Gizli Tarihi: Savaş, İmparatorluk ve Ekonomik Şiddet

    Neoliberalizmin Gizli Tarihi: Savaş, İmparatorluk ve Ekonomik Şiddet

    temel demirer

    Kapitalist Yıkımdan Çöküşe(1)

    temel demirer

    Özelleştirme Soygunu Üstüne

    Keynes, Kapitalizmin Krizi ve Çok kutuplu Dünya

    Keynes, Kapitalizmin Krizi ve Çok kutuplu Dünya

  • Politika
    Neoliberalizmin Gizli Tarihi: Savaş, İmparatorluk ve Ekonomik Şiddet

    Neoliberalizmin Gizli Tarihi: Savaş, İmparatorluk ve Ekonomik Şiddet

    Sirri Süreyya Önder'in ölümü

    Sırrı Süreyya Önder: İletişimde Mizah, Samimiyet ve Derinlik

    Turan Altuner

    Jeopolitik Bir Şantaj Aracı Olarak Stratejik Göç Mühendisliği

    temel demirer

    Coğrafyamızda Göçmenlik Hâli (ya da Trajedisi)

  • Kültür & Sanat
    • Tümü
    • Edebiyat
    • Sinema
    Sirri Süreyya Önder'in ölümü

    Sırrı Süreyya Önder: İletişimde Mizah, Samimiyet ve Derinlik

    sibel özbudun

    Anlatılmayanı Analtan; Görünmeyi Gösteren Hikayeler(*)

    Maria Callas: Aşk, Güç, Tutku ve Bir Efsanenin Dramatik Sonu

    Maria Callas: Aşk, Güç, Tutku ve Bir Efsanenin Dramatik Sonu

    temel demirer

    Filozof Yönetmenler’in Düşündürdükleri Ya da Yedinci Sanatın Felsefesi

  • Opinion Internatıonal
    • Tümü
    • Culture
    • Economy
    • Philosophy
    • Politics
    • World
    Dr. Jan Campell

    USA at a Crossroads: Weakness, Ignorance, and Arrogance

    opinion21

    Geopolitical Strategy and China’s Belt and Road Initiative

    Dr. Jan Campell

    Hauptansätze und Strategien Kasachstans in der Shanghaier Organisation für Zusammenarbeit (SOZ)

    Scott Ritter

    Dogru Kuzey

  • Gorüş TV
    humboldt

    Liyakatsız Bir Devletin Eğitim Reformlarıyla Yeniden Yapılandırılması: Wilhelm von Humboldt (2. Bölüm)

    humboldt

    Humboldt Kardeşler, Akademik Özgürlük ve Eğitim İdeali (1. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (2. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (1. Bölüm)

  • Görüş Podcast
    AKIN öztürk

    Uluslararası Hukuk Ne Diyor, Türkiye Ne Yapıyor? Akın Öztürk Örneği

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kenan_Karabag

    Kenan Karabağ ile Sözlü Tarih ve Maria Suphi’nin İzinde

    AKIN öztürk

    Hukuk, Ahlak ve Toplumsal Çöküş

  • Diğer
    Sibel_özbudun

    Ölümünüm 100. Yılı Vesilesiyle Lenin ve “Kadınların Kurtuluşu” üzerine

    İktisatta Matematik, İstatistik ve Ekonometrinin Gelişimi

    Mesajını Doğru Verememiş Bir Roman: Martin Eden

    temel demirer

    “Kölelik” Üstüne Notlar

    sovyetler Edebiyati

    Nevzat Evrim Önal’a Yanıt: Sapiens Neden “Bencil” Olmasin?

No Result
Tüm Sonuçları Görüntüle
Görüş
  • Dünya
    • Tümü
    • ABD
    • Afrika
    • Asya
    • Avrupa
    • Kuzey Amerika
    • Latin Amerika
    • Orta Doğu
    Kıyamet Faşizminin Yükselişi: 21. Yüzyılda Kıyamet Vizyonları ve Otoriter Güç

    Kıyamet Faşizminin Yükselişi: 21. Yüzyılda Kıyamet Vizyonları ve Otoriter Güç

    Turan Altuner

    Trump ve Yeni Milliyetçilik Çağı

    Cin, Tayvan,ABD

    Çin’e Karşı Güç Mücadelesi: ABD İçin Kaçınılmaz Bir Mağlubiyet mi?

    Naomi_klein_altyazi

    Naomi Klein ile söyleşi: “Alman Anma Kültürü Donuk Bir Niteliğe Sahip”

    NATO

    Jonas Tögel: Bilişsel Savaşın Manipülatif Silahlarını Kavramak, Anlamak ve Etkisiz Hale Getirmek

    BRİCS açılımını 4 Grafikte Görselleştirmek

    BRİCS açılımını 4 Grafikte Görselleştirmek

  • Ekonomi
    Neoliberalizmin Gizli Tarihi: Savaş, İmparatorluk ve Ekonomik Şiddet

    Neoliberalizmin Gizli Tarihi: Savaş, İmparatorluk ve Ekonomik Şiddet

    temel demirer

    Kapitalist Yıkımdan Çöküşe(1)

    temel demirer

    Özelleştirme Soygunu Üstüne

    Keynes, Kapitalizmin Krizi ve Çok kutuplu Dünya

    Keynes, Kapitalizmin Krizi ve Çok kutuplu Dünya

  • Politika
    Neoliberalizmin Gizli Tarihi: Savaş, İmparatorluk ve Ekonomik Şiddet

    Neoliberalizmin Gizli Tarihi: Savaş, İmparatorluk ve Ekonomik Şiddet

    Sirri Süreyya Önder'in ölümü

    Sırrı Süreyya Önder: İletişimde Mizah, Samimiyet ve Derinlik

    Turan Altuner

    Jeopolitik Bir Şantaj Aracı Olarak Stratejik Göç Mühendisliği

    temel demirer

    Coğrafyamızda Göçmenlik Hâli (ya da Trajedisi)

  • Kültür & Sanat
    • Tümü
    • Edebiyat
    • Sinema
    Sirri Süreyya Önder'in ölümü

    Sırrı Süreyya Önder: İletişimde Mizah, Samimiyet ve Derinlik

    sibel özbudun

    Anlatılmayanı Analtan; Görünmeyi Gösteren Hikayeler(*)

    Maria Callas: Aşk, Güç, Tutku ve Bir Efsanenin Dramatik Sonu

    Maria Callas: Aşk, Güç, Tutku ve Bir Efsanenin Dramatik Sonu

    temel demirer

    Filozof Yönetmenler’in Düşündürdükleri Ya da Yedinci Sanatın Felsefesi

  • Opinion Internatıonal
    • Tümü
    • Culture
    • Economy
    • Philosophy
    • Politics
    • World
    Dr. Jan Campell

    USA at a Crossroads: Weakness, Ignorance, and Arrogance

    opinion21

    Geopolitical Strategy and China’s Belt and Road Initiative

    Dr. Jan Campell

    Hauptansätze und Strategien Kasachstans in der Shanghaier Organisation für Zusammenarbeit (SOZ)

    Scott Ritter

    Dogru Kuzey

  • Gorüş TV
    humboldt

    Liyakatsız Bir Devletin Eğitim Reformlarıyla Yeniden Yapılandırılması: Wilhelm von Humboldt (2. Bölüm)

    humboldt

    Humboldt Kardeşler, Akademik Özgürlük ve Eğitim İdeali (1. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (2. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (1. Bölüm)

  • Görüş Podcast
    AKIN öztürk

    Uluslararası Hukuk Ne Diyor, Türkiye Ne Yapıyor? Akın Öztürk Örneği

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kenan_Karabag

    Kenan Karabağ ile Sözlü Tarih ve Maria Suphi’nin İzinde

    AKIN öztürk

    Hukuk, Ahlak ve Toplumsal Çöküş

  • Diğer
    Sibel_özbudun

    Ölümünüm 100. Yılı Vesilesiyle Lenin ve “Kadınların Kurtuluşu” üzerine

    İktisatta Matematik, İstatistik ve Ekonometrinin Gelişimi

    Mesajını Doğru Verememiş Bir Roman: Martin Eden

    temel demirer

    “Kölelik” Üstüne Notlar

    sovyetler Edebiyati

    Nevzat Evrim Önal’a Yanıt: Sapiens Neden “Bencil” Olmasin?

No Result
Tüm Sonuçları Görüntüle
Görüş

İthaka Yolunda Bir Sürgün(*)

Temel Demirer
13 Eylül 2023
Okuma süresi: 10 dakika
A A
Facebook'ta PaylaşX'te PaylaşPinterest'te PaylaşLinkedin'de PaylaşWhatsApp'ta PaylaşTelegram'da PaylaşE-Mail ile Paylaş
temel demirer

“Özgürlüğü hatırlayabilen yazarlara ihtiyacımız olacak. Şairlere, hayalperestlere, daha büyük bir gerçekliğin gerçekçilerine.”[1]

Attila İlhan’ın “Hayat Bilgisi”ne dahil ettiği bir sanat dalı olarak edebiyat hüneridir, başka türlü söylemektir, itiraftır, meydan okumadır.

Edebiyat, bir şeye bakmak değil, onu görmektir. Görmekle de kalmayıp gördüğüne dokunabilmektir. Dokunmaktan da öteye geçip dokunduğun şeye hayat vermektir. Hayat verdikten sonra da hayatı paylaşmak, onunla bir bütün olmak, onu yaşamaktır.

İlgili İçerikler

Barbarları Beklerken

Anlatılmayanı Analtan; Görünmeyi Gösteren Hikayeler(*)

Edebiyat insan(lık)ı anlatma, insan(lık)a anlatma sanatıdır; insan(lık)a ayna tutmadır.

Hayatın ta kendisidir edebiyat; insan(lık)ı anlama ve anlamlandırmadır; Susan Sontag’ın ifadesiyle “Edebiyat özgürlüktür!” ya da Fernando Pessoa’nun, “Edebiyat denen şey, hayatı mümkün olduğu kadar gerçek kılmak için çaba sarf etmenin bir adıdır,” diye betimlediği şeydir…

* * * * *

Bunların böyle ve daha da fazlası olduğuna Süleyman Kuş’un, ‘Kendi Yurdunda Sürgün’[2] yapıtında bir kez daha tanık oluyoruz.

“Ferit”ten (s.8-12), “Kenan”dan (s.13-45) vd’lerinden söz ediyor; hepsi bizden ve hayatın içinden; elbette soru(n)larıyla…

“Neden mavi gökyüzü” (s.63) meselesini yanıtlarken; “Kayıp günlüklerden kalan sayfalar” (s.73) çıkıveriyor karşımıza…

Ve O hep “Yollarda”… (s.97-113)

Yolda olmak, yolculuk, edebiyatın ana izleklerinden biri. Çok eski çağlardan beri edebiyatın ilgi alanlarından.

İtalyan edebiyatından Dante Alighieri’nin ‘İlahi Komedya’sında “Cehennem’e, Araf’a ve Cennet’e yaptığı düşsel yolculuk”…

Nâzım Hikmet Ran’ın ‘Memleketimden İnsan Manzaraları’, Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir Kabaağaçlı’nın ‘Mavi Sürgün’ü, Demir Özlü’nün ‘İthaka’ya Yolculuk’u…

Ya da Truva Savaşı’nda kan revanı içinde her bunaldığında evinde olmanın hayalini kuran Odisseus için Ithake’nin hasretiyle yanıp tutuşmak…

Bunların tümünü şöyle özetleyen Konstantinos Kavafis’in dizeleri:

“İthaka’ya doğru yola çıktığın zaman,/ dile ki uzun sürsün yolculuğun,/ serüven dolu, bilgi dolu olsun.//

Dile ki uzun sürsün yolun./ Nice yaz sabahları olsun//

Hiç aklından çıkarma İthaka’yı./ Oraya varmak senin başlıca yazgın./ ama yolculuğu tez bitirmeye de kalkma sakın./ Varsın yıllarca sürsün, daha iyi;/ sonunda kocamış biri olarak demir at adana//

Geçtiğin bunca deneyden sonra/ öyle bilgeleştin ki,/ artık elbet biliyorsundur/ ne anlama geldiğini İthakaların..[3]

* * * * *

Coğrafyamızda İthaka’ya yolculuğun tüm alt üst oluşlarını yaşamış Süleyman Kuş.

Çukurova tarlalarında tarım işçiliği yapan ailesinin kollarına 1967 baharında doğmuş. Çocukluğu 1970’li yılların, gençliği 12 Eylül döneminin koşulları altında geçmiş.

Üniversitede, 1987’de baskılara karşı gençliğin özerk, demokratik üniversite mücadelesine katılmış. Baskı ve işkence görüp, fişlenmiş. Aranır duruma düşüp, üniversiteden de atılmış.

Pazarcılık, seyyar satıcılık yapıp, ardından da muhtelif inşaatlarda çalışmış.

Çeşitli mahlaslar kullanarak yazmış.

Coğrafyasındaki “gurbetçiliğin sonunda”, 2019 Nevroz’unda “Sevgili, üzgün yurdundan” ayrıldığında, “İç sürgünlük, dış sürgünlüğe evril”miş.

Bu serüveni anlatıyor Süleyman Kuş’un, ‘Kendi Yurdunda Sürgün’ü…

* * * * *

İlk kez Erdal Atabek’in kitabında rastlamıştım “kendi yurdunda sürgünsün” sözüne;[4] O da, Süleyman Kuş’un altını çizdiği insan(lık) hâl(ler)inden söz ediyordu.

“Nasıl” mı?

Sürgün, insanın isteği, iradesi dışında arzulamadığı bir iklimde yaşamaya mecbur edilmesidir.

Sürgünlük dayatılmış bir yaşam biçimiyken; kimileri için de “İnsan kendi yurdunda sürgün olabilir”di.

Aslında kavramı genişlettiğiniz de kendi içimizde bile sürgün olabilirsiniz; “Hayattan yalıtılmış, duygulardan yoksun bırakılmış insanlar aslında ‘sürgün’ değil miydi?” diyerek!

Sürgünlük sadece doğup büyüdüğümüz yerden uzakta mı yaşanır? Kişi kendi memleketinde, kendi insanlarının içinde, sevdiklerinin arasında da sürgün olamaz mı? Sürgünlüklerin içinde aslında en kötüsü “Kendine sürgün olmak” değil midir?

Bu hâli şöyle tasvir eder Milan Kundera:

“Göçmenlik yalnızca kişisel açıdan bile güç bir iş: Her zaman özlem acısı düşünülüyor; ama en kötüsü yabancılaşmanın verdiği acıdır; Almanca die Entfremdung sözcüğü söylemek istediğimi daha iyi açıklıyor: Bize yakın olan şeyin yabancıya dönüştüğü süreç. Göçülen ülkeye karşı Entfremdung çekilmez: Orada tersinedir süreç: Yabancı olan yavaş yavaş yakın ve önemli olur… Yalnızca uzun bir ayrılıktan sonra anayurda geri dönüş dünyanın ve varoluşun özdeksel özgünlüğünü ortaya çıkarabilir.”[5]

En öğretici, en hakiki ama aynı zamanda en acıtıcı sürgün budur Edward Said’in deyişiyle, “Sürgün, bir insanla doğup büyüdüğü yer arasında, benlik ile benliğin gerçek yuvası arasında açılan onulmaz gediktir. Özündeki kederin üstesinden gelmek mümkün değildir.”[6]

“Sürgünlük özünde kıskanç bir hâldir. Sahip olduğunuz çok az şey olunca, elinizdekilere saldırgan bir korumacılıkla tutunursunuz.”[7]

“Sürgün hakkında düşünmek tuhaf bir biçimde davetkâr hatta kışkırtıcı bir şeydir de, sürgünü yaşamak korkunçtur. Sürgün, bir insan ile doğup büyüdüğü yer arasında, benlik ile benliğin gerçek yuvası arasında zorla açılmış olan onulmaz gediktir: özündeki kederin üstesinden gelmek mümkün değildir. Tarihin ve edebiyatın, sürgünü insanın hayatında kahramanca, romantik, şanlı ve hatta muzafferane sayfalar açan bir durum olarak betimleyen hikâyeler barındırdıkları doğrudur. Ama bunlar hikâyeden, yabancılaşmanın kötürümleştirici hüznünü alt etme çabasından ibarettir. Sürgünde elde edilen kazanımlar sonsuza dek arkada bırakılmış bir şeyin kaybedilmesiyle sürekli olarak baltalanır.”[8]

Kolay mı? “Hiç kimse sürgünde huzur içinde olmaz. Bir kere hiç kimse sürgüne kendi seçimiyle gitmez. İkincisi hiç kimse, üzerinde kuvvetle iz bırakmayan bir sürgün dönemi geçiremez. Sürgün sizi var oluşsal biçimde etkiler. Bir varlık olarak sizi kuşatır. Sizi fiziksel ve zihinsel olarak sarsar. Sürgün, erdemlerinizi ve hatalarınızı büyütür,”[9] diye ekler Paulo Freire.

* * * * *

Özetle Aysel Gürel’e, “Sürgün her nefeste yalnızdır”; Nâzım Hikmet’e, “ben bir ceviz ağacıyım gülhane parkında/ ne sen bunun farkındasın/ ne polis farkında”; Ingeborg Bachmann’a, “bir ölüyüm ben, dolaşıp duran/ artık hiçbir yerde kaydım yok,” dedirten sürgün hâli ne mutlaktır ne de muğlak.

O bir cezalandırma, bir mahkûmiyet, bir uzaklaştırılma/ kopartılmadır.

Ya da ekmeğinin tuzlu, merdivenlerinden tırmanmanın zor olduğu hâldir.

Veya gidebildiğin kadar yol sürgünündür; ev(in)e dönene dek yolcudur her sürgün.

Ancak sürgün, “orada olmamak”ın, “yabancı olmak”ın acısını taşırken; zaman özleneni -kentleri, coğrafyayı ve insanları- da değiştirir.

Ayrıca geriye de dönülemez. Dönülen yer gidilen yer değildir çünkü.

* * * * *

Toparlarsak; sürgünde her yer loş karanlık olsa da; sürgün(lük), kimi zaman sürgün vermek, filizlerini kınından çekip, baharı bile müjdelemektir; Bertolt Brecht’in, “ne işe yarar çivi çakmak duvara/ as gitsin iskemleye elbiseni/ nasıl olsa döneceksin//seni çağıran mektup/ ana dilinde yazılmış olmayacak mı?” dizelerindeki üzere…

Bir çürüme ya da bir yaratıcılık imkânı olarak sürgünde, “İnsanın kendisi, bir ülkü uğrunda ıstırap çekmez ve ölmezse korkun, çünkü bu tek nitelik, insanın temelidir ve bu tek nitelik, insanı evrendeki bütün öteki şeylerden ayırır”ken;[10] “Sürgündeki kişi, ütopik insanın mükemmel hâlidir: Daima geleceğin nostaljisinde yaşar,” der Ricardo Puglia…

Süleyman Kuş’un, ‘Kendi Yurdunda Sürgün’ünde gelecek umuduyla yoğrulmuş bir İthaka yolcusunun mükemmel hâlini görecek, bulacaksınız…

Temel Demirer

Yazar, aktivist. 1954, Kale Mahallesi / Çorum doğumlu. Baba adı Kemal, anne adı Necla’dır. Eserlerinin çoğu Sibel Özbudun ve diğer yazarlarla birlikte kaleme aldığı kolektif çalışmalardır. Kitapları dışında kendisi hakkında yeterli bilgi bulunamayan Temel Demirer, kendisini şöyle anlatır:

“Kendimden söz etmenin pek anlamlı ve “şık” olmadığına inanan biri olarak çok düşündüm… Ne yazacağımı kestiremedim. Ve nihayet şunları diyebilmenin en doğrusu olduğuna karar kıldım… “İnsana ait hiçbir şey bana yabancı değil” diyen(lerden); dünyaya aşağıdan bakan(lardan); kendi kuşağımla müthiş bir serüveni yaşayan(lardan); yaşadıklarımdan asla pişman olmayan(lardan) ve hatta yaşadıklarımı yaşamış olmayı bir onur ve şans addeden(lerden); sevdasız kavga, kavgasız sevda olmaz diyen(lerden); bir afet-i devrana aşık olan(lardan); hâlâ “tek yol devrim” gerçeğine bağlı olan(lardan) ve nihayet “Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek!” diyen(lerin) safındaki sıradan, vasıfsız, herhangi biriyim…  Ve nihayet halen “sakıncalı” dedikleri(nden) ve GBT’lerindeyse sabıkalıyım.”

N O T L A R

[*] Avrupa Demokrat, Ağustos 2023…

[1] Ursula K. Le Guin.

[2] Süleyman Kuş, Kendi Yurdunda Sürgün, Ubuntu Yay., 2022.

[3] Konstantinos  Kavafis, Çağdaş Yunan Şiiri Antolojisi, çev: Cevat Çapan, Adam Yay., 1982, s.20-21.

[4] Erdal Atabek, Kendi Yurdunda Sürgünsün, Altın Kitaplar, 1989.

[5] Milan Kundera, Saptırılmış Vasiyetler, çev: Özdemir İnce, Can Yay., 1995, s.78-79.

[6] Edward Said, Kış Ruhu,  çev: Tuncay Birkan, Metis Yay., 2000, s.28.

[7] yage, s.33.

[8] yage, s.28.

[9] Paulo Freire, Ezilenlerin Pedagojisi, çev: Erol Özbek-Dilek Hattatoğlu, Ayrıntı Yay., Ocak 1991.

[10] John Steinbeck, Gazap Üzümleri, çev: Gülen Fındıklı, Remzi Kitabevi, 2014.

İlgili İçerikler

İktisatta Matematik, İstatistik ve Ekonometrinin Gelişimi
Edebiyat

Martin Eden’ın Açtığı Yol: Nietzsche, R. Wagner, Böyle Buyurdu Zerdüşt, R. Strauss

Arda Tunca

Bir önceki yazıda değerlendirdiğimiz Martin Eden karakterinin arkasında duran Herbert Spencer’ı romanda çok net olarak görüyoruz. Friedrich Nietzsche de kuvvetli...

temel demirer
Edebiyat

İyi ki Yazdılar(*)

Temel Demirer

“En güzel gecelere Günün ak ekmeğine yazarım adını Tarlalara ve ufka Kuşların kanadına Gölgede değirmene Yazarım.” Ahmet Hamdi Tanpınar’ın, “Öyle...

Zekeriya Simsek

Ölümünün 100. Yılında KAFKA ÜZERİNE ÇEŞİTLEMELER

temel demirer

Giderek Eksiliyoruz: Firuzan, Marion Levi…(*)

sibel özbudun

Mitostan Masala, Masaldan Hayata… Gazel’in Şahmaran’ı(*)

temel demirer

Vicdanı Şiirine Dahil Etti Salih Bolat(*)

Wolfgang Borchert’in Hayatı ve Eserleri

Wolfgang Borchert’in Hayatı ve Eserleri

Fakir Baykurt Roman Ödülü’nün 2023 Yılı Kazananı Belli Oldu

Fakir Baykurt Roman Ödülü’nün 2023 Yılı Kazananı Belli Oldu

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Makaleler

Neoliberalizmin Gizli Tarihi: Savaş, İmparatorluk ve Ekonomik Şiddet
Ekonomi

Neoliberalizmin Gizli Tarihi: Savaş, İmparatorluk ve Ekonomik Şiddet

Görüş Redaksiyon

Buenos Aires, Arjantin’de çeşitli insan hakları, sosyal ve siyasi örgütlerin üyeleri ile sendikalar, Plaza de Mayo Anneleri’nin 39. Geleneksel Direniş...

Sirri Süreyya Önder'in ölümü

Sırrı Süreyya Önder: İletişimde Mizah, Samimiyet ve Derinlik

Kıyamet Faşizminin Yükselişi: 21. Yüzyılda Kıyamet Vizyonları ve Otoriter Güç

Kıyamet Faşizminin Yükselişi: 21. Yüzyılda Kıyamet Vizyonları ve Otoriter Güç

Turan Altuner

Jeopolitik Bir Şantaj Aracı Olarak Stratejik Göç Mühendisliği

KATEGORİLER

  • Dünya
  • Ekonomi
  • Politika
  • Kültür & Sanat
  • Opinion Internatıonal
  • Podcast
  • Gorüş TV
  • Diğer

SAYFALAR

  • Ansayfa
  • Gizlilik Politikası
  • Görüş Hakkında
  • Görüş’te Yazmak | Become an Opinionmaker
  • Künye
  • Yayın ilkelerimiz
  • İletişim | [email protected]

BİZİ TAKİP EDİN

gorus-stickyl-ogo-dark

HAKKIMIZDA

21. yüzyılın disiplinlerarası, uluslararası, farklı görüşlerin yer aldığı yayın organı

© 2025 Görüş Tüm Hakları Saklıdır.

Hoş Geldiniz!

Hesabınıza aşağıdan giriş yapın

Şifrenizi mi unuttunuz? Kayıt Ol

Yeni Hesap Oluşturun!

Kayıt olmak için aşağıdaki formları doldurun

Tüm alanlar zorunludur. Giriş Yap

Retrieve your password

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş Yap
No Result
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Dünya
  • Ekonomi
  • Politika
  • Kültür & Sanat
  • Opinion Internatıonal
  • Gorüş TV
  • Görüş Podcast
  • Diğer
  • Giriş Yap
  • Kayıt Ol

© 2024 Görüş Tüm Hakları Saklıdır.

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır. Bu web sitesini kullanmaya devam ederek çerezlerin kullanılmasına izin vermiş olursunuz.