İlk yazım spor psikoloğunun meslek kavramı ve içeriği ile ilgiliydi, bu sebeple spor ve sporcu kavramlarını, ayrıca topluma ve bireye faydalarını bu yazıda konu olarak ele almak istedim.
Öncelikle sporun bilimsel ve sözlük anlamı nedir diye sorar isek; ”Belli kurallara ve tekniklere uyularak yapılan, bedensel gelişmeye yararlı, eğlenmek ve yarışmak amacı da bulunan beden hareketlerinin tümünün ortak adı” olarak T.D.K. sözlükte geçer. Sporun sosyal bir davranış olduğunu da bu tanıma eklemek gerekir.
Sporu tanımlarken, toplumu ve onun kültüründen ayırmak mümkün değildir. Nedenine gelince, yaşamımızın başlangıcı, gelişimi, toplumun algısı, fiziksel özelliklerimiz ve sosyal yapı, sporun faaliyet şeklini, türünü ve o bulunduğu toplumdan aldığı destek ile belirlenir ve gelişir.
Antropolojik (Antropoloji: insan bilimidir, insanın biyolojik evrimini ve ırkların doğuşunu, yayılışını ve fiziksel özelliklerini araştıran bilim dalıdır) olarak baktığımızda kişinin motorik becerileri, gücü, dayanıklılığı, esnekliği, motivasyon kaynakları, gereksinimleri, duyguları, algılama biçimi, imgelemesi toplumdan topluma değişir. Bir Afrikalı sporcu ile Rus bir sporcunun arasında fiziksel farklar vardır örneğin, Afrika kökenli insanların kırmızı kas sayısı beyaz insanlardan daha fazladır. Kırmızı kasın görevi; yavaş kasılan bir kastır ve bol kan alır. Kırmızı kasın bir diğer özelliği de uzun süre yorgunluk göstermeden harekete devam edilmesini sağlar ve bu kasın fazlalığı da kişinin dayanıklılık gerektiren işlerde daha uzun süre mücadele becerisini sağlar. Bu da Afrikalı sporcuların beyazlara göre, atletizmde, basketbolda, futbolda, boksta neden daha fazla başarılı olduklarını açıklar.
Spor bilimi ile ilgilenen uzmanlar bilir bir bireyin sportif aktivite seçimi kişilik ile ilintilidir. Profesyonel seviyede spor yapan kişilerin neden başarılı olduklarını ve o spora neden yatkın olduklarını biz spor psikologları yaptığımız testler ve ölçümler aracılığı ile görebiliriz. İyi bir sporcu, kolaylıkla yeni durumlara uyumlanabilme yeteneğine sahiptir. Ayrıca gittikçe yükselen duygusal uyarılmaya ve hızlı bir kişilik temposuna sahiptir. Misal, oyun içinde gerektiğinde gücünü ortaya koyan korkutucu fakat yeri geldiğinde de haksız yere rakibini yere düşürdüğünde özür dileyip, elinden tutup kaldıracak kadar adaletlidir.
Spor neler kazandırır? Toplumsal olarak baktığımızda, sosyal eşitsizliği ortadan kaldırır. Kişinin ekonomik, sosyal, eğitimsel, dinsel, düşünsel farklarına bakmaksızın aynı amaç için birbirinden farklı insanları bir arada toplama özelliğine sahiptir. Bu durum da kişilerin birbirlerini kabulünü, saygılarını, farklılıklarını kucaklamalarının imkanını sağlar.
Bireysel olarak sporun kazançlarına gelince; zihinsel becerileri geliştirir, örneğin, kişinin problem çözme yeteneği ve kısa zamanda doğru karar alma yetisini kazandırır. Bunlara ek olarak, alçak gönüllü olma çünkü yenilsen de yensen de rakip ile maç sonunda ele ele tokalaşıp teşekkür etmek gerekir. Mücadele etme becerisini, stres ile mücadele etme yöntemlerini, başkalarını da sevmeyi ve saygı duymayı, yüreklendirmeyi, görev paylaşımını, güvenmeyi, hoşgörülü olmayı spor sayesinde öğreniriz.
Spor sayesinde kişi kilosunu korur, fiziksel ve zihinsel olarak da sağlıklı hale gelir. Ayrıca disiplinli olmayı, kısa, orta ve uzun vadeli planlar yapmayı da alışkanlık haline getirir. Profesyonel sporcuları yakından incelediğimizde otomatikleşen davranışlarının, tutumlarının sporlarına olduğu kadar kişisel gelişimlerine de ne kadar etkili olduğunu görebiliriz. Bir sporcunun elite seviyede spor yapabilmesi için öncelikle, olumlu düşünme yapısına sahip olması gerekir. Uzun süre odaklanabilme, duygularını kontrol altına tutabilme, güçlü bir motivasyonu olma ki bu durum maç ya da yarış içinde durum olumsuz yönde gitse bile motivasyonunu olumlu yönde sürdürebilme yetisine sahiptir. O sebeple kendine olan güven ve başarma inancını hiç yitirmez. Bunlara ek olarak en önemli özellikleri mücadeleden müthiş zevk alırlar.
Sporun yapılış biçimi sadece yarış ve rekabet amaçlı değildir. Serbest zaman sporu dediğimiz, eğlence ve sosyalleşme amacıyla yapılan türleri de vardır. Bunlardan biri de rezeptiv spordur. Rezeptiv Almanca bir kelimedir “Anlam” demektir. Dünya barışına katkı sağlamak amacı ile yapılır. Bu sporun fiziksel faydalarının ve zihinsel sağlığa olumlu yönde etkilemesinin yanı sıra topluma sosyal ve moral kazandırmak için düzenlenir. Olimpiyatlar buna en güzel örnektir. Tüm dünya ülkelerinin seçilen ülkenin kültürünü, insanlarını, yemeklerini, yaşayışını en iyi şekilde gözlemleme ve yaşama fırsatı veren aktivitedir. Birbirini yakından tanıyan toplumun insanları, birbirlerine karşı oluşturmuş oldukları ön yargıları da yıkma imkanı elde etmiş olurlar. Bu büyük barış dolu organizasyon vesilesi ile o ülkenin ekonomisi ve turizmine de müthiş bir katkı sağlanır.
Konu ile ilgili sorularınız ya da paylaşacaklarınız olursa bana; [email protected] adresinden ulaşabilirsiniz.
Spor psikoloğu Zeynep Eylem Şenkal İstanbul doğumludur. Doksanlı yıllarda profesyonel olarak hem milli takımda hem de Fenerbahçe kulübünde voleybol oynadı. Marmara Üniversitesi Spor Bilimlerinden mezun olduktan sonra sporcu pskolojisi konusunda çalışmalar yapmaya başladı. İngiltere Londra’da beş yıl kaldı ve burada BBP University’de yüksek lisans psikoloji eğitimini tamamladıktan sonra “Premier League” takımlarından Chelsea ve Arsenal futbol kulübünde çalıştı. Şu anda İstanbul’da Fransız Lape hastanesinde çalışmaktadır.
Zeynep Eylem Şenkal’ın farklı konularda ödülleri vardır. Pertevnial Lisesinde Liseler arası 5000 metre koşusunda birinci oldu, okuluna kupa kazandırdı. Fenerbahçe genç takımında oynarken lig şampiyonluğunu kazanan takımın ilk altısında oynadı. Okulu Marmara Üniversitesinin takımında üniversiteler arası şampiyonluk kazanan takımın ilk altısında oynadı.
Formula 1 takımlarından Redbull ile beş yıl boyunca çalıştı ve 230 dünya şehri gördü.
Sporun dışında da başarıları bulunan Zeynep Eylem Şenkal 1996 Türkiye Best Model seçildi. 1998 yılında Kore’de yapılan “Miss Universe” yarışmasında dünya birincisi seçildi. 15 tiyatro oyununda baş rolde oynadı. En son tiyatro oyunu “Necmiq” ile “En iyi komedi oyunu” ödülünü ekibi ile beraber kazandı. Onlarca televizyon programı sundu. Sinema ve dizi filmlerde oynadı. Ayrıca tiyatro öğrencilerine drama dersleri verdi.
Zeynep Eylem Şenkal tüm bu tecrübelerini harmanlayarak ünlü ya da değil sporcu ve ya kendini geliştirmek isteyen bireylerle mesleği kapsamında; kişinin kendisinin potansiyelinin sınırlarına erişebilmesi için bilimin ve teknolojinin ışığında kişiye özel fiziksel ve zihinsel çalışmalar yürütmektedir.
Daha fazla bilgi için www.eylemsenkal.com