
Derin yoksulluk, bir insan hakları ihlali olarak kabul edilir. İnsan hakları, her bireyin doğuştan sahip olduğu temel hak ve özgürlükleri koruma altına alan evrensel bir ilkedir. Bu haklar arasında yaşama hakkı, eğitim hakkı, adil çalışma koşulları, adil bir ücret alma hakkı gibi temel haklar bulunmaktadır.
Derin yoksulluk, birçok temel hakkın ihlaliyle doğrudan ilişkilidir. Derin yoksulluk içinde yaşayan bireyler genellikle temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanır, sağlık hizmetlerine erişimde sıkıntı yaşarlar, eğitime ulaşmada güçlük çekerler ve insan onuruna uygun bir yaşam sürmeleri engellenir.
Bu durum, devletlerin, uluslararası topluluğun ve diğer paydaşların sorumlulukları arasında yer alan bir konudur. İnsan haklarına saygı göstermek ve korumak amacıyla devletler, ekonomik ve sosyal politikalarını yoksulluğu azaltmaya yönelik olarak düzenlemeli ve uygulamalıdır. Uluslararası toplum, yoksullukla mücadelede işbirliği yaparak, kaynakları adil bir şekilde dağıtmalı ve insanların temel ihtiyaçlarını karşılamalarına yardımcı olacak politikaları desteklemelidir.
Derin yoksulluğun insan hakları ihlali olarak görülmesi, bu konuda farkındalık yaratılmasına ve çözüm odaklı politikaların geliştirilmesine katkıda bulunabilir.