26 Eylül 2025, Cuma
  • Giriş Yap
  • Kayıt Ol
Görüş
  • Dünya
    • Tümü
    • ABD
    • Afrika
    • Asya
    • Avrupa
    • Kuzey Amerika
    • Latin Amerika
    • Orta Doğu
    siyasal siddet

    Siyasal Şiddetin Yeni Yüzü

    Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

    Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

    Dogal Gaz boru hatti Sibirya

    Primakov Üçgeni ve Nükleer Enerjinin Dönüştürücü Gücü

    askeri Tören_CIN

    Barışta Sivil, Savaşta Asker: Çin’in Çınlayan Gülleri

    Finlandiya

    Finlandiya: Neo-Conların Rusya ve Amerika’yı Çatışmaya Sürükleme Planı

    Alaska Zirvesi

    Alaska Zirvesi 2025: Trump-Putin Buluşması, Ukrayna Savaşı ve Avrupa Jeopolitiği l Görüş21

  • Ekonomi
    istanbul üniversitesi

    Neoliberalizm Üniversiteleri Ele Geçirdi: Öğrenciler Müşteri, Akademisyenler Taşeron

    Kredi karti bocrlanmasi

    Türkiye’de Kredi Kartlarının Krize Dönüşen Yükselişi

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

    Neoliberalizmin Gizli Tarihi: Savaş, İmparatorluk ve Ekonomik Şiddet

    Neoliberalizmin Gizli Tarihi: Savaş, İmparatorluk ve Ekonomik Şiddet

  • Politika
    Sibel_özbudun

    Grev, İşçi Sınıfının “Savaş Okulu”dur…(*)

    istanbul üniversitesi

    Neoliberalizm Üniversiteleri Ele Geçirdi: Öğrenciler Müşteri, Akademisyenler Taşeron

    think tanks

    Düşünce Kuruluşları (Think Tanks): Tarihsel Gelişim, İşlevleri, Eleştiriler ve Gelecek Perspektifleri

    Sibel_özbudun

    Hapishaneler”i Biliyoruz! peki ya “Tımarhaneler”i?(*)

  • Kültür & Sanat
    • Tümü
    • Edebiyat
    • Sinema
    temel demirer

    Üsküdar’dan Öte”nin Şairleri(*)

    sibel özbudun

    Mahpustan Aşka Dair Dizeler[*]

    temel demirer

    Zirvedeki Kürsüdür Sahne(miz)

    hollywood, Sinema, Film

    Hollywood’un Evrimi: Sessiz Filmlerden Dijital Yayına

  • Opinion Internatıonal
    • Tümü
    • Culture
    • Economy
    • Philosophy
    • Politics
    • World
    Dr. Jan Campell

    The 2025 China – Europe on Humanrights

    Dr. Jan Campell

    USA at a Crossroads: Weakness, Ignorance, and Arrogance

    opinion21

    Geopolitical Strategy and China’s Belt and Road Initiative

    Dr. Jan Campell

    Hauptansätze und Strategien Kasachstans in der Shanghaier Organisation für Zusammenarbeit (SOZ)

  • Gorüş TV
    humboldt

    Liyakatsız Bir Devletin Eğitim Reformlarıyla Yeniden Yapılandırılması: Wilhelm von Humboldt (2. Bölüm)

    humboldt

    Humboldt Kardeşler, Akademik Özgürlük ve Eğitim İdeali (1. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (2. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (1. Bölüm)

  • Görüş Podcast
    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    AKIN öztürk

    Uluslararası Hukuk Ne Diyor, Türkiye Ne Yapıyor? Akın Öztürk Örneği

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kenan_Karabag

    Kenan Karabağ ile Sözlü Tarih ve Maria Suphi’nin İzinde

  • Diğer
    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    think tanks

    Düşünce Kuruluşları (Think Tanks): Tarihsel Gelişim, İşlevleri, Eleştiriler ve Gelecek Perspektifleri

    Nebiye - Hilal San

    Sahte Hayaller, Sahte Hayatlar

    aydinlanma

    Anti-Aydınlanma Çağı: Neoliberalizmin Gölgesinde Üniversite ve Toplum (1. Bölüm)

No Result
Tüm Sonuçları Görüntüle
Görüş
  • Dünya
    • Tümü
    • ABD
    • Afrika
    • Asya
    • Avrupa
    • Kuzey Amerika
    • Latin Amerika
    • Orta Doğu
    siyasal siddet

    Siyasal Şiddetin Yeni Yüzü

    Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

    Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

    Dogal Gaz boru hatti Sibirya

    Primakov Üçgeni ve Nükleer Enerjinin Dönüştürücü Gücü

    askeri Tören_CIN

    Barışta Sivil, Savaşta Asker: Çin’in Çınlayan Gülleri

    Finlandiya

    Finlandiya: Neo-Conların Rusya ve Amerika’yı Çatışmaya Sürükleme Planı

    Alaska Zirvesi

    Alaska Zirvesi 2025: Trump-Putin Buluşması, Ukrayna Savaşı ve Avrupa Jeopolitiği l Görüş21

  • Ekonomi
    istanbul üniversitesi

    Neoliberalizm Üniversiteleri Ele Geçirdi: Öğrenciler Müşteri, Akademisyenler Taşeron

    Kredi karti bocrlanmasi

    Türkiye’de Kredi Kartlarının Krize Dönüşen Yükselişi

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

    Neoliberalizmin Gizli Tarihi: Savaş, İmparatorluk ve Ekonomik Şiddet

    Neoliberalizmin Gizli Tarihi: Savaş, İmparatorluk ve Ekonomik Şiddet

  • Politika
    Sibel_özbudun

    Grev, İşçi Sınıfının “Savaş Okulu”dur…(*)

    istanbul üniversitesi

    Neoliberalizm Üniversiteleri Ele Geçirdi: Öğrenciler Müşteri, Akademisyenler Taşeron

    think tanks

    Düşünce Kuruluşları (Think Tanks): Tarihsel Gelişim, İşlevleri, Eleştiriler ve Gelecek Perspektifleri

    Sibel_özbudun

    Hapishaneler”i Biliyoruz! peki ya “Tımarhaneler”i?(*)

  • Kültür & Sanat
    • Tümü
    • Edebiyat
    • Sinema
    temel demirer

    Üsküdar’dan Öte”nin Şairleri(*)

    sibel özbudun

    Mahpustan Aşka Dair Dizeler[*]

    temel demirer

    Zirvedeki Kürsüdür Sahne(miz)

    hollywood, Sinema, Film

    Hollywood’un Evrimi: Sessiz Filmlerden Dijital Yayına

  • Opinion Internatıonal
    • Tümü
    • Culture
    • Economy
    • Philosophy
    • Politics
    • World
    Dr. Jan Campell

    The 2025 China – Europe on Humanrights

    Dr. Jan Campell

    USA at a Crossroads: Weakness, Ignorance, and Arrogance

    opinion21

    Geopolitical Strategy and China’s Belt and Road Initiative

    Dr. Jan Campell

    Hauptansätze und Strategien Kasachstans in der Shanghaier Organisation für Zusammenarbeit (SOZ)

  • Gorüş TV
    humboldt

    Liyakatsız Bir Devletin Eğitim Reformlarıyla Yeniden Yapılandırılması: Wilhelm von Humboldt (2. Bölüm)

    humboldt

    Humboldt Kardeşler, Akademik Özgürlük ve Eğitim İdeali (1. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (2. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (1. Bölüm)

  • Görüş Podcast
    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    AKIN öztürk

    Uluslararası Hukuk Ne Diyor, Türkiye Ne Yapıyor? Akın Öztürk Örneği

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kenan_Karabag

    Kenan Karabağ ile Sözlü Tarih ve Maria Suphi’nin İzinde

  • Diğer
    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    think tanks

    Düşünce Kuruluşları (Think Tanks): Tarihsel Gelişim, İşlevleri, Eleştiriler ve Gelecek Perspektifleri

    Nebiye - Hilal San

    Sahte Hayaller, Sahte Hayatlar

    aydinlanma

    Anti-Aydınlanma Çağı: Neoliberalizmin Gölgesinde Üniversite ve Toplum (1. Bölüm)

No Result
Tüm Sonuçları Görüntüle
Görüş

Av. Doc. Dr. Mehmet Köksal Yazdi: ADALET, HUKUKİ GÜVENLİK SORUNU VE OSMAN KAVALA DAVASI

Prof. Dr. Mehmet Köksal
5 Mart 2020
Okuma süresi: 9 dakika
A A
Facebook'ta PaylaşX'te PaylaşPinterest'te PaylaşLinkedin'de PaylaşWhatsApp'ta PaylaşTelegram'da PaylaşE-Mail ile Paylaş

İlgili İçerikler

Masumiyetin İnfazı Yazı Dizisi Bölüm-2

Masumiyetin İnfazı (1. Bölüm)

Tanım

Topluma düzen veren kaideler toplamı hukuktur. Hukukun iki esaslı amacı vardır: Adalet ve güvenlik. Bu iki amaç gerçekleştiğinde hukuk sağlanacak ve hukuki güvenliğe erişilecektir.  Demek ki toplumda adalet ve güvenlik sorunu olmasaydı hukukta da olmayacaktı. Sözün burasında adaletin tanımını yapmak gerekiyor: Eski Roma’nın büyük hukukçusu Ulpianus, Digesta isimli yapıtında, adaleti şöyle tanımlıyor: “Justitia est honeste vivere, neminem ledare, suum cuique tribuere”. Yani, “Adalet, dürüst ve şerefli yaşama, kimseyi incitmeme, herkese kendi payını vermelidir.”

İnce bakılırsa, bu tanımın özünü “herkese kendi payını verme” prensibi teşkil ediyor. Çünkü tanımda yer alan dürüstlük, şereflilik, kimseyi incitmemek sözleri ancak herkese kendi payını vermekle olanak kazanacaktır. Herkesin payı kendine verilmedikçe dürüstlükten, şereflilikten ve kimseyi incitmemekten söz edilemez.

Tanımda değişmezlik; özde ilerleme.

Şaşılacak şeydir ki aradan iki bin yıl gibi bir süre geçmiş olmasına karşın, bu tanımın özü bugün de kabul edilen en güzel tanımdır: Adalet, herkesin payını kendine vermektir.

Ancak, herkesin kendine düşen pay nedir? Her ne kadar tanım, iki bin yıldır değişmemiş ise de, bu “pay” tanınamayacak kadar çok değişmiştir: Örneğin, Roma hukukunda borcunu ödeyemeyen kişinin, alacaklıya köle olması, o günün adaletine pek ala uygun düşüyordu. Üstelik eğer alacaklılar birden fazla ise, zavallı borçluyu parçalayıp bölüşebiliyordu. Halbuki bugün, kimse borcundan ötürü hapis bile edilemiyor. O halde her şey gibi adaletin özü de tarihsel bir evrimin içindedir.

Adaletin özü sadece zamanla değil mekanla da değişmektedir. Bir toplumdaki adalet fikri, diğer bir toplumda değişik bir durumda hatta zıt bir durumda kendini gösterebilir ve birinde adaletli sayılan bir durum diğerinde adaletsiz sayılabilir. Günümüzde en rahat yaşama olanağının, bazı toplumlarda parası en çok olana; bazı toplumlarda ise emeği en çok olana tanınması adaletli sayılmaktadır ki her iki anlayış, emek ve sermaye (baş para) çelişkisine paralel çelişkiyi göstermektedir.

Öyle ise diyebiliriz ki, adalet mefhumu sadece bir kalıptan ibarettir. Adaletin özü ise daima değişmekte, daima olgunlaşmaktadır. İyi ki de böyledir. Eğer böyle olmasaydı insanlık nasıl ilerlerdi?

Devrimlerin nedeni

Adaletteki değişim önce duygusaldır. Bu duygu, bir yandan payını alamayana acıma şeklinde oluşurken, diğer yandan herkesin payını vermek istemeyen otoriteye karşı kırgınlık, küskünlük ve hatta kin ve nefret şeklinde oluşur. Bu duygusallık giderek kafalarda fikir halini alır. Bu fikirler tutucu hukuk düzeni ile çatışma halindedir. Eğer bir toplumda mevcut hukuk düzeni bu fikirlere baskı yapıyorsa, o toplum bir patlamaya (devrime) gebe demektir; yok eğer herkesin, fikirlerini rahatça söyleme ve yayma olanağı varsa yani demokratik bir hukuk düzeni hüküm sürüyorsa o toplum hukukunu evrim yoluyla yeni fikirlere uydurur. Böylece statik karakterli hukuk da bir oranda dinamiklik kazanmış olur.

Adalet Hukukun Lokomotifidir.

Yukarıda açıklanan devrim durumu da, evrim durumu da gösteriyor ki en önde giden adalet fikri, hukuk düzenini, “bir lokomotif gibi” tutucu güçlere karşın, çeker götürür. Adalet canlı, hukuk ise ona uyabildiği kadar canlıdır.

Burada şu noktayı iyice belirtmek gerekir ki, adalet, hukukun özü değil, amacıdır. Bu amaç sürekli yürüyen bir hedef gibidir. Bir hukuk düzeni bu amacın ne kadar gerisinde kalırsa o kadar haksız, o kadar kokmuş, o kadar zalimdir. Ve yıkılmaya o kadar da yakındır.

Dinsellik-Laiklik

Tanrı bile bu yürüyen hedefe ulaştırmak için, 23 yıllık sürede, Kur’an-ı Kerim’ini yüzlerce kere değiştirmiş (neshetmiş) tir. Hz. Muhammed sünnetini bu amaca varmak için kurmuş, İslam uluları içtihatlarını bu nedenle yaratmış ve fakihler kıyas hukukunu bu nedenle devam ettirmişlerdir. Fakat bütün bunlara karşın, özünde statiklik saklı bulunan dinsel hukuk, amacı olan adalet fikrinin çok gerilerinde kaldığından, yukarıdaki açıklamamıza uygun olarak önce adalet fikri- bir lokomotif gibi- harekete geçmiştir:

Görüp ahkam-ı asrı münharif sıtk-u selamet­ten

Çekildik izzet-ü ikbal ile bab-ı hükümetten

Ne mümkün zulm ile, bidad ile imha-yı hürri­yet

Çalış idraki kaldır muktedirsen ademiyetten.

diyen Namık Kemal,

Haksızlığın envaini gördük, bu mu kanun?

En gamlı sefaletlere düştük, bu mu devlet?

Kanunsa da devletse de artık yeter olsun,

Artık yeter olsun bu denli zulm-ü cehalet.

diyen Tevfik Fikret,

Ben en hakir bir insanı kardeş duyan bir ru­hum,

Bende, esir yaratmayan bir Tanrıya iman var.

Paçavralar altındaki yoksul beni yaralar…

diyen Mehmet Emin ve daha niceleri bu loko­motifin ateşçileri olmuşlardır.

Ve en sonunda da “Ben bir Luther olmayacağım.” diyen Atatürk, bu lokomotifin bin yıl geride kalan katarlarını, oldukları yerde kendi kaderlerine terk ederek, adaletin amacına en uygun yeni katarları bu lokomotife takmış ve akla dayanmamızı öğütleyerek eskiyen katarların değiştirilmesi olanağını önümüze koymuştur.

OSMAN KAVALA DAVASINDAKİ ADALETSİZLİK

Osman Kavala davası ve beraat kararı sonrasında hukuk adına yaşadıklarımız ise tam bir adaletsizlik örneğidir.

Dava niteliği bakımından öncelikle adaletsiz ve yukarıda yazdığımız gibi isyan ettiren bir davadır. İnsanlık yüzyıllar boyunca çok kurban vererek, evrensel değer yargılarına ve bunların yazılı metin olarak bir araya geldiği en önemli belge olan insan temel hak ve özgürlüklerine ulaşmıştır. Bu temel hak ve özgürlükler bugün bütün modern devletlerde anayasa metinleri içerisinde yer almaktadırlar.

Burada bir parantez açarak modern devletten ne anladığımızı açıklayalım. Modern devlet, evrensel değer yargılarını kabul eden, kendi vatandaşlarına ve devleti sınırları içerisinde yaşayan yabancılara temel hak ve özgürlüklerini tanıyan, laik, hukuk kurallarına bağlı, gerektiğinde kendi yaptıklarını bile yargı denetimine tabi tutan, hümanist ve özgürlükçü devletlerdir. Adaletin amacına en uygun yeni katarları (yeni devlet sistemi, halkçılık, devrimcilik, laiklik gibi ilkeleri ve kanunları) adalet lokomotifinin ardına takan Atatürk işte bu tanıma uygun bir devlet yaratmak için yola çıkmıştı. 

Bir an için Osman Kavala’nın Gezi Protestolarını düzenlediğini, desteklediğini ve bu protestolara katıldığını farz etsek bile ki, bu fiilleri yaptığının kanıtlanamadığı beraat kararı ile ortaya çıkmıştır, bu fiiller suç değildir. Aslında Gezi Protestoları, yukarıda da söylediğimiz gibi, amacının gerisinde kalmış, haksız, çürümüş, kokmuş ve zalim bir hukuk düzenine karşı yapılan gösterilerdir. Bir başka söyleyişle, yıkılmaya mahkum adaletsizliğe bir karşı çıkıştır. O halde; işin başlangıcında daha bir adaletsizlik vardır. Anayasaya ve evrensel değer yargılarına uygun bir protestodan dolayı Osman Kavala’nın yargı önüne çıkarılması ise yargı sistemimizde, adaletsizliğin son safhası olan çürümüşlüğe ulaşılmış olduğuna adeta bir ayna tutmaktadır.

osman kavala davasi
Osman Kavala, Türkiye’nin Dreyfus davası

Kavala’nın suçlamalara maruz kalıp, dava sürecine başlamadan tutuklanması ve 2 yıldan fazla (tutukluluğu beraat kararına rağmen halen devam etmektedir) tutuklu kalması ise adaletsizliğin diğer göstergesi olan zalimliği anlatmaktadır. Kavala, Anayasamızda her yurttaşın temel hak ve özgürlüğü olan hiçbir kanunda suç sayılmayan gösteri ve protesto hakkını kullanmış olduğu için hakkında daha iddianame bile hazırlanmadan tutuklanmış ve aylarca, iddianame olmaksızın özgürlüğünden mahrum edilmiştir. Bunları çok rahatlıkla söyleyebiliyoruz. Çünkü hem Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi hem de Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi Kavala’nın haksız yere tutuklu tutulduğuna karar vermişlerdir. Bu kararlara rağmen Kavala serbest bırakılmamıştır. Zalimliğin yargıya yerleşmiş olduğunun daha açık kanıtı ne olabilir ki? 

Çürümüşlüğün ve zalimliğin devlet eliyle yürütüldüğünü ve yargı politikası haline getirildiğini ise mahkemenin Kavala hakkında beraat kararı vermesinden sonra gördük. Devletin en üst makamı, Kavala serbest bırakılmak için savcılığa götürülürken, henüz yoldayken, kameralar önünde “Kavala’yı bir manevrayla serbest bırakmaya yeltendiler.” dedikten birkaç dakika sonra, savcılar (!) daha önce Kavala hakkında yürütülen ve tutuklanmasına gerek olmadığına dair verilmiş bir soruşturma nedeniyle hakkında yeniden gözaltı kararı verildiğini açıkladılar. Serbest bırakılmak için yolda olan Kavala, hakim önüne çıkartıldı ve beraat etmiş olmasına rağmen yeniden tutuklanıp, hapishaneye gönderildi. Ardından Hakimler Savcılar Kurulu (HSK) hemen harekete geçirildi ve beraat kararı veren mahkemenin hakimleri hakkında soruşturma açılarak işten el çektirildiler.  (HSK’nın adı eskiden Hekimler Savcılar Yüksek Kurulu idi. Yüksek kelimesinin unvandan çıkartılmış olması, bu yapılanlardan sonra görüyoruz ki isabetli olmuştur. Bu kurulun yüksekliği kalmamıştır. Bu kurul bağımsız olması gerekirken, son düzenlemelerle tamamen Cumhurbaşkanlığı’na bağlı siyasi bir kuruma dönüştürülmüştür. Bir başka söyleyişle siyasi bir kurum olan HSK, yargı mensuplarını denetlemekte ve onların özlük haklarını düzenlemektedir. Yargı ile yürütme erkinin birleştirildiği bir ülkede bağımsız yargı ve demokrasiden söz etmek de mümkün değildir.) 

Ne demiştik: Adalet, hukukun özü değil, amacıdır. Bu amaç sürekli yürüyen bir hedef gibidir. Bir hukuk düze­ni bu amacın ne kadar gerisinde kalırsa o kadar haksız, o kadar kokmuş, o kadar zalimdir. Ve yıkılmaya da o kadar yakındır.

Çürümüşlüğü, zalimliği ve haksızlığı ortadan kaldırdığımızda adaleti yeniden sağlamış olacağız. Adalet tekrar sağlandığında ise bu çürümüşlük, zalimlik ve haksızlığı yaratanlar da dâhil olmak üzere “adalet” herkese kendi payını verecektir. Bundan hiç şüpheniz olmasın.


*Görüş gazetesi, farklı disiplinlerden, farklı görüş ve iceriklere açık bir platformdur ve Görüş gazetesinin editoryal politikasıyla uyumlu olmak zorunda değildir.


İstanbul Sözleşmesi
Prof. Dr. Mehmet Köksal

1986 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakultesi’nden mezun olmuş, 1995 yılında Almanya Konstanz Üniversitesinde hukuk Doktorasını tamamlamıştır. 1996 Yılından beri çeşitli üniversitelerin hukuk fakültelerinde Şirketler Hukuku, Eşya Hukuku , Borçlar Hukuku ve Tüketici Hakları alanlarında ders vermektedir. Halen Kıbrıs Yakın Doğu Üniversitesinde ve Nürnberg Georg Simon Ohm Yüksekokulunda dersler vermektedir. Şimdiye kadar Türkçe ve Almanca 22 Kitabı ve birçok makalesi yayınlanmıştır. European Leadership University Rektör Yardımcılığı ve Alman Ticaret ve Sanayi Odası İstanbul (AHK) Yönetim Kurulu Üyeliği görevlerini yürütmektedir.

İlgili İçerikler

devlet ve millet / Hüseyin Demirtas
Hukuk

Devlet, Ülke ve Vatandaş Denklemi

Hüseyin Demirtaş

Birkaç yıldır bu platformda Turan Altuner beyefendinin podcast yayınlarına konuk oluyordum. Artık haftalık yazılarımla da sizlerle olacağım. Podcast yayınlarımızın ana...

temel demirer
Hukuk

Resmi İdeolojik Hukuk(suzluk)

Temel Demirer

“Böylesi mahkemelerin bir özelliği de insanı yalnız suçsuz yere değil, nedenini bilmeden mahkûm etmek.” Yakın geç(me)mişte, “Bir vesayet aracı olarak...

Prof. Dr. Metin_Günday

Siyasallaşan Hukuk, İmamoğlu ve “Ahmak Davası” (1. Bölüm)

Musa Anter

Temel Demirer Yazdı: Apê Mûsa Davası, Zaman Aşımı ve Ötesi(*)

sosyal medya

Siyasallaşan Yargı ve Sosyal Medya Paylaşımlarına Uygunlanan Düşman Ceza Hukuku | 2. Bölüm

sosyal medya

Sosyal Medyaya Kovuşturma, Sezen Aksu’ya Tehdit ve Sedef Kabaş’ın Tutuklanması Üzerine | 1. Bölüm

İstanbul Sözleşmesi

Cumhurbaşkanının İstanbul Sözleşmesi Kararı Neden Yok Hükmündedir

Faiz Kararı

Yönetimde ve Söylemde Değişim Yetmez; Tercihlerde de Değişim Şart

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Makaleler

siyasal siddet
ABD

Siyasal Şiddetin Yeni Yüzü

Görüş Redaksiyon

Son yıllarda yaşanan küresel olaylar, modern politik şiddetin yalnızca ideolojik bir zemine dayanmadığını; aynı zamanda kişisel kin, ekonomik çaresizlik ve...

küresel siddet

Küresel Şiddet: Siyasi Kargaşa, Kurumsal Başarısızlıklar ve Toplumsal Yüzleşme

Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

mutsuzluk ve tüketim - yanilsama

Gerçeklik, Güç ve Yanılsama: Kant’tan Modern Çağa Neden Mutsuzuz?

KATEGORİLER

  • Dünya
  • Ekonomi
  • Politika
  • Kültür & Sanat
  • Opinion Internatıonal
  • Podcast
  • Gorüş TV
  • Diğer

SAYFALAR

  • Ansayfa
  • Gizlilik Politikası
  • Görüş Hakkında
  • Görüş’te Yazmak | Become an Opinionmaker
  • Künye
  • Yayın ilkelerimiz
  • İletişim | info@gorus21.com

BİZİ TAKİP EDİN

gorus-stickyl-ogo-dark

HAKKIMIZDA

21. yüzyılın disiplinlerarası, uluslararası, farklı görüşlerin yer aldığı yayın organı

© 2025 Görüş Tüm Hakları Saklıdır.

Hoş Geldiniz!

Hesabınıza aşağıdan giriş yapın

Şifrenizi mi unuttunuz? Kayıt Ol

Yeni Hesap Oluşturun!

Kayıt olmak için aşağıdaki formları doldurun

Tüm alanlar zorunludur. Giriş Yap

Retrieve your password

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş Yap
No Result
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Dünya
  • Ekonomi
  • Politika
  • Kültür & Sanat
  • Opinion Internatıonal
  • Gorüş TV
  • Görüş Podcast
  • Diğer
  • Giriş Yap
  • Kayıt Ol

© 2024 Görüş Tüm Hakları Saklıdır.

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır. Bu web sitesini kullanmaya devam ederek çerezlerin kullanılmasına izin vermiş olursunuz.