
Prof. Hugh White AO Kimdir?
Prof. Hugh White AO, Avustralya Milli Üniversitesi’nde Stratejik Çalışmalar alanında Emeritus Profesördür. Çalışmaları, öncelikle Avustralya’nın strateji ve savunma politikaları, Asya-Pasifik güvenliği ve Avustralya ile Asya-Pasifik’i etkileyen küresel stratejik konular üzerine yoğunlaşmıştır
Daha önce Ulusal Analiz Bürosu’nda (istihbarat servisi) istihbarat analisti, *Sydney Morning Herald* gazetesinde gazeteci, Savunma Bakanı Kim Beazley ve Başbakan Bob Hawke’nin danışmanı olarak çalışmıştır. Ayrıca Savunma Bakanlığı’nda üst düzey bir yetkili olarak görev yapmış, 1995-2000 yılları arasında Strateji ve İstihbarattan Sorumlu Bakan Yardımcısı olarak bulunmuş ve akabinde Avustralya Stratejik Politika Enstitüsü’nün (ASPI) ilk direktörü olmuştur.
Prof. Hugh White, istihbarat analisti hemvede savunma bakanligibakanlığı istihbarattan sorumlu bakan yardımcısıolması nedeniyle, söylediklerinin hem analitik olarak hem de jeopolitik değerlendirmeleraçısındanoldukça önemli bir ağırlığıvardır. Prof. White,YouTube’da yayınlanan bu söyleşisindeÇin – ABD arasındaki jeopolitik kapışmanın ana noktalarını ele aldığı son derece önemli bu söyleşisiniokuyucularimizokuyucularımıziçin özetledik.
Paul Kennedy’nin 1991 yılındayayınlanan “Büyük Güçlerin Yükselisi ve Cöküsü”Çöküşü”kitabındaki “Strateji ve Ekonomi” bölümünde belirttiği tezlerle neredeyse bire bir uyan son derece gerçekçi savlar öne sürüyor. İlgi duyan okuyucularımıza Paul Kenned Kennedy’nin bu kitabınıokumalarını öneririz.
Özetleyip Türkçe’ye çevirdiğimiz sözkonusu söyleşinin ana başlıklarını alt tarafta bulabilirsiniz. YouTube’ta yayinlanan bu söyleşinin İngilizcesini, dile hakim olan okuyucularımız için ayrıca ekliyoruz:
“2035 yılında, yani şimdiden sadece “birkaç adım ötede”, dünya ekonomisinin şekli dramatik bir şekilde değişmiş olacak. Yapılan tahminlere göre, Çin’in ekonomisi küresel GSYİH’nin %24‟ünü oluştururken, ABD’nin payı %14‟e gerileyecek. Bu çarpıcı dönüşüm, ABD liderliğindeki düzene meydan okuyan bir dünya düzeninin habercisi olabilir.
Ekonomik Gücün Yeni Dengesi
Tarih boyunca ekonomik güc, stratejik gücün temel taşı olmuştur. 19. yüzyılda Britanya, dünyanın en büyük ekonomisi olarak küresel gücün zirvesindeydi. 20. yüzyılda ise ABD bu bayrağı devraldı. Ancak Çin’in son dönemdeki ekonomik yükselişi bu dengeyi sarsmış durumda. Bugün Çin ekonomisi, küresel GSYİH’nin %19’unu oluştururken, ABD’nin payı %16 civarında. 2035 tahminleri ise bu farkın daha da büyüeceğini gösteriyor.
Bu dramatik değişim, stratejik çıkartmaları değiştiriyor. ABD, artık ekonomik büyüklüğünün sağladığı stratejik avantaja eskisi kadar güvenemiyor. Bu durum, Tayvan gibi jeopolitik hassasiyetlerin daha büyük bir riskle ele alınmasını gerektiriyor.
Tayvan: Yeni Bir Cephe
Tayvan, ABD ve Çin arasındaki gerilimin merkezinde bulunuyor. Hugh White’a göre, Çin’in hava ve deniz güçündeki önemli gelişmeler, ABD’nin Tayvan çevresindeki kara sularda güç projekte etme kapasitesini ciddi şekilde azaltmış durumda. Bu da ABD’nin Tayvan’ı savunma kabiliyetini zora sokuyor.
Bir zamanlar ABD’nin Tayvan üzerindeki bir savaşı kolayca kazanabileceği düşünülüyordu. Ancak bu düzlem hızla değişti. Bugün, bir ABD-Çin savaşının konvansiyonel yollarla kazanılamayacağını anlamak gerekiyor. Dahası, böyle bir savaşın iki tarafı da nükleer nükleer bir çıkmaza sürükleyebileceği bir gerçek.
Nükleer Savaş Riski
Hugh White, ABD ve Çin arasındaki bir savaşın, Soğuk Savaş sonrasında adeta unutulan nükleer tehdidi yeniden gündeme getirebileceğini belirtiyor. Soğuk Savaş’ın sona ermesiyle nükleer silah sayıları azalmış olsa da, mevcut atom silahları hâlâ yıkıcı bir savaş başlatacak kadar çok sayıda. Bu durum, her iki tarafın da nükleer silahlara başvurma ihtimalini artırıyor.
Gelecekteki Olası Senaryolar
Hugh White’in analizi, iki kritik senaryoyu ortaya öngörüyor:
- ABD’nin Geri Adım Atması: ABD, Çin’in Tayvan’a yönelik tehdidi karşısında geri adım atıp Asya’daki liderliğini kaybedebilir.
- ABD’nin Savaşı Kabul Etmesi: bu senaryo ABD’nin, kazanamayacağı bir savaşa girerek Asya’daki etkisini tamamen yitirmesine neden olabilir.
- Her iki senaryo da, mevcut ABD liderliğindeki düzeni korumanın giderek zorlaştığını ve belki de imkansız hale geldiğini gösteriyor.
SonucSonuç olarak Prof. White,
ABD ile Çin arasındaki küresel güç mücadelesinin, ekonomik, stratejik ve askeri alanlarda dramatik bir dönüşüm yaşanmasınaişaretettiği tespitini yapıyor – ki bütün veriler de zaten bunu gösteriyor. Tayvan, bu güççekişmesinin merkezinde yer alırken, bu bölgedeki herhangi bir gerginliğin tüm dünyayı etkileyebilecek bir krize dönüşme potansiyeli bulunuyor. Bu durumda, soğukkanlı ve uzun vadeli stratejik yaklaşımlar çok daha büyük bir önem kazanıyor.

