Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), tam para politikasını doğru olarak değerlendirilebilecek bir noktaya getirirken, bu defa politika tekniği ile ilgisi olmayan bir zemine kaydı.
TCMB başkanının bir süre önce Hürriyet’e verdiği gayriciddi, magazinsel, bankanın kurumsal duruşunu zedeleyen mülakat bomba gibi düştü gündeme. Bu mülakat, çok eleştiri aldı. Ardından, başkana bir itibar saldırısı başlatıldığı iddiaları da ortaya atıldı. Ancak, burada bu yumuşak karnı yaratan hükümettir ve başkanın kendisidir. Öncelikle, TCMB’yi hükümetin bir bakanlığına dönüştüren ve TCMB’yi siyasetin bir parçası haline getiren hastalıklı bir yönetsel anlayış söz konusudur. Başkan da bankanın siyasileştirilmesi ile ilgili bir problem yaşamamaktadır ki bu görevi kabul etmiştir ve Hürriyet’e kendisinin siyasete göz kırptığı yönünde yorumlanabilecek böyle bir mülakat verebilmiştir. Ardından gelen haberler, iddialar da bankanın durması gereken yeri zedelemiştir. Hiçbir merkez bankası başkanı bir gazeteciye bire bir mülakat veremez, vermemelidir.
Sonuçta, sürekli olarak yeniden görev değişiklikleri olasılığının gündemde olması ağır bir kredibilite sorunu yaratmaktadır. Yönetilemeyen, yönetim krizi içinde bir ekonomi söz konusudur. Böylesine yüksek belirsizlik koşulları ekonomi politikalarını etkinsizleştirmektedir. Politikaları etkin kılmaya çalışmanın toplumsal maliyetleri de ağırdır. Türkiye, tam olarak bunu yaşamaktadır.
Listen to “Podcast | Arda Tunca” on Spreaker.