
Xi JinPing, 2019’dan sonra ilk kez Avrupa’ya giderek Fransa, Sırbistan ve Macaristan’a ziyarette bulundu. Ülkelerin özellikle seçilmiş olduğu çok açık. Ziyaretin siyasi boyutlarını yorumlamak siyaset bilimcilerin alanına giriyor. Ancak, siyasi yorumlarla küresel ekonomik gelişmelere ilişkin yorumların birbiriyle adeta yumak haline geldiği bir ziyaret bu.
Fransa cumhurbaşkanı Macron, The Economist dergisine bir mülakat verdi. Avrupa’nın ABD’ye olan bağımlılıklarını azaltmasından söz ediyor. Daha kendi başına hareket edebilen bir Avrupa’nın önemine vurgu yapıyor ve Avrupa’nın tarihi bir yerde olduğunun altını çiziyor. Hiç kuşku yok ki bu yorumların arkasında büyük ölçüde ABD-Çin arasındaki ticaret savaşı, Rusya-Ukrayna savaşı ve kutuplaşmaların arttığı yeni dünya düzeninde Avrupa’nın içinde bulunduğu zor stratejik tercihler var. Ayrıca, Macron ve Scholz ilişkileri de iyi değil. Avrupa Birliği’nin iki büyüğü, birliği bir birlik gibi yönlendirebilecek noktada değiller. Tüm bunların üstüne, Brexit tecrübesini yaşamış ve içindeki çatlak seslerin gücünü hissettirdiği bir Avrupa var.
Sırbistan, coğrafi olarak Avrupa’da. Ancak, Avrupa Birliği’nde değil. Kosova ile ilgili konu başlıklarında Avrupa’nın içinde sorun potansiyeli taşıyan bir ülke. Rusya’yı destekleyen bir uluslararası stratejisi var. Jinping, 1999’da, NATO’nun bombaladığı Belgrad’daki Çin büyükelçiliği vakasını anmak üzere ziyaretinde Sırbistan’a da yer verdi. Hem Avrupa’da çatlak sesler çıkaran bir ülke, hem de bombalamanın 25. yılını anmanın Avrupa’ya da, ABD’ye de mesajları bulunuyordu.
Listen to “Podcast | Arda Tunca” on Spreaker.Ziyaretin son durağı Macaristan ise Orban yönetiminde Avrupa Birliği’ne karşıt görüşler belirtiyor. NATO’yu da desteklemiyor. Ukrayna’daki savaşta yer aldığı taraf ise Rusya’nın ve Çin’in tarafı. Orban, Avrupa’da aşırı sağ partilerin oylarını artırmasından mutlu. ABD’deki Kasım 2024 seçimlerinde Trump gibi bir başka aşırı sağ liderin ABD başkanlığına seçilme olasılığının güçlü olması ile kendi stratejilerine önemli bir küresel destek bulacağını düşünüyor.
Dünyada korumacılık eğilimleri yükseliyor. Ülkeler sanayi politikaları uygulamalarıyla stratejik hedeflerinde olan sanayilerini desteklemeye ve uluslararası rekabette üstünlük yaratmaya çalışıyorlar. Serbest ticaretin yara aldığı bu sürecin arkasında uluslararası siyasetteki gerilimler bulunuyor.
Gündem Arkası’nın yeni programında, küresel gerilimler çerçevesinde Xi Jiping’in son Avrupa ziyaretinin uluslararası ekonomideki anlamını bazı önemli verilerle irdeledik.