26 Eylül 2025, Cuma
  • Giriş Yap
  • Kayıt Ol
Görüş
  • Dünya
    • Tümü
    • ABD
    • Afrika
    • Asya
    • Avrupa
    • Kuzey Amerika
    • Latin Amerika
    • Orta Doğu
    siyasal siddet

    Siyasal Şiddetin Yeni Yüzü

    Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

    Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

    Dogal Gaz boru hatti Sibirya

    Primakov Üçgeni ve Nükleer Enerjinin Dönüştürücü Gücü

    askeri Tören_CIN

    Barışta Sivil, Savaşta Asker: Çin’in Çınlayan Gülleri

    Finlandiya

    Finlandiya: Neo-Conların Rusya ve Amerika’yı Çatışmaya Sürükleme Planı

    Alaska Zirvesi

    Alaska Zirvesi 2025: Trump-Putin Buluşması, Ukrayna Savaşı ve Avrupa Jeopolitiği l Görüş21

  • Ekonomi
    istanbul üniversitesi

    Neoliberalizm Üniversiteleri Ele Geçirdi: Öğrenciler Müşteri, Akademisyenler Taşeron

    Kredi karti bocrlanmasi

    Türkiye’de Kredi Kartlarının Krize Dönüşen Yükselişi

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

    Neoliberalizmin Gizli Tarihi: Savaş, İmparatorluk ve Ekonomik Şiddet

    Neoliberalizmin Gizli Tarihi: Savaş, İmparatorluk ve Ekonomik Şiddet

  • Politika
    Sibel_özbudun

    Grev, İşçi Sınıfının “Savaş Okulu”dur…(*)

    istanbul üniversitesi

    Neoliberalizm Üniversiteleri Ele Geçirdi: Öğrenciler Müşteri, Akademisyenler Taşeron

    think tanks

    Düşünce Kuruluşları (Think Tanks): Tarihsel Gelişim, İşlevleri, Eleştiriler ve Gelecek Perspektifleri

    Sibel_özbudun

    Hapishaneler”i Biliyoruz! peki ya “Tımarhaneler”i?(*)

  • Kültür & Sanat
    • Tümü
    • Edebiyat
    • Sinema
    temel demirer

    Üsküdar’dan Öte”nin Şairleri(*)

    sibel özbudun

    Mahpustan Aşka Dair Dizeler[*]

    temel demirer

    Zirvedeki Kürsüdür Sahne(miz)

    hollywood, Sinema, Film

    Hollywood’un Evrimi: Sessiz Filmlerden Dijital Yayına

  • Opinion Internatıonal
    • Tümü
    • Culture
    • Economy
    • Philosophy
    • Politics
    • World
    Dr. Jan Campell

    The 2025 China – Europe on Humanrights

    Dr. Jan Campell

    USA at a Crossroads: Weakness, Ignorance, and Arrogance

    opinion21

    Geopolitical Strategy and China’s Belt and Road Initiative

    Dr. Jan Campell

    Hauptansätze und Strategien Kasachstans in der Shanghaier Organisation für Zusammenarbeit (SOZ)

  • Gorüş TV
    humboldt

    Liyakatsız Bir Devletin Eğitim Reformlarıyla Yeniden Yapılandırılması: Wilhelm von Humboldt (2. Bölüm)

    humboldt

    Humboldt Kardeşler, Akademik Özgürlük ve Eğitim İdeali (1. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (2. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (1. Bölüm)

  • Görüş Podcast
    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    AKIN öztürk

    Uluslararası Hukuk Ne Diyor, Türkiye Ne Yapıyor? Akın Öztürk Örneği

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kenan_Karabag

    Kenan Karabağ ile Sözlü Tarih ve Maria Suphi’nin İzinde

  • Diğer
    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    think tanks

    Düşünce Kuruluşları (Think Tanks): Tarihsel Gelişim, İşlevleri, Eleştiriler ve Gelecek Perspektifleri

    Nebiye - Hilal San

    Sahte Hayaller, Sahte Hayatlar

    aydinlanma

    Anti-Aydınlanma Çağı: Neoliberalizmin Gölgesinde Üniversite ve Toplum (1. Bölüm)

No Result
Tüm Sonuçları Görüntüle
Görüş
  • Dünya
    • Tümü
    • ABD
    • Afrika
    • Asya
    • Avrupa
    • Kuzey Amerika
    • Latin Amerika
    • Orta Doğu
    siyasal siddet

    Siyasal Şiddetin Yeni Yüzü

    Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

    Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

    Dogal Gaz boru hatti Sibirya

    Primakov Üçgeni ve Nükleer Enerjinin Dönüştürücü Gücü

    askeri Tören_CIN

    Barışta Sivil, Savaşta Asker: Çin’in Çınlayan Gülleri

    Finlandiya

    Finlandiya: Neo-Conların Rusya ve Amerika’yı Çatışmaya Sürükleme Planı

    Alaska Zirvesi

    Alaska Zirvesi 2025: Trump-Putin Buluşması, Ukrayna Savaşı ve Avrupa Jeopolitiği l Görüş21

  • Ekonomi
    istanbul üniversitesi

    Neoliberalizm Üniversiteleri Ele Geçirdi: Öğrenciler Müşteri, Akademisyenler Taşeron

    Kredi karti bocrlanmasi

    Türkiye’de Kredi Kartlarının Krize Dönüşen Yükselişi

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

    Neoliberalizmin Gizli Tarihi: Savaş, İmparatorluk ve Ekonomik Şiddet

    Neoliberalizmin Gizli Tarihi: Savaş, İmparatorluk ve Ekonomik Şiddet

  • Politika
    Sibel_özbudun

    Grev, İşçi Sınıfının “Savaş Okulu”dur…(*)

    istanbul üniversitesi

    Neoliberalizm Üniversiteleri Ele Geçirdi: Öğrenciler Müşteri, Akademisyenler Taşeron

    think tanks

    Düşünce Kuruluşları (Think Tanks): Tarihsel Gelişim, İşlevleri, Eleştiriler ve Gelecek Perspektifleri

    Sibel_özbudun

    Hapishaneler”i Biliyoruz! peki ya “Tımarhaneler”i?(*)

  • Kültür & Sanat
    • Tümü
    • Edebiyat
    • Sinema
    temel demirer

    Üsküdar’dan Öte”nin Şairleri(*)

    sibel özbudun

    Mahpustan Aşka Dair Dizeler[*]

    temel demirer

    Zirvedeki Kürsüdür Sahne(miz)

    hollywood, Sinema, Film

    Hollywood’un Evrimi: Sessiz Filmlerden Dijital Yayına

  • Opinion Internatıonal
    • Tümü
    • Culture
    • Economy
    • Philosophy
    • Politics
    • World
    Dr. Jan Campell

    The 2025 China – Europe on Humanrights

    Dr. Jan Campell

    USA at a Crossroads: Weakness, Ignorance, and Arrogance

    opinion21

    Geopolitical Strategy and China’s Belt and Road Initiative

    Dr. Jan Campell

    Hauptansätze und Strategien Kasachstans in der Shanghaier Organisation für Zusammenarbeit (SOZ)

  • Gorüş TV
    humboldt

    Liyakatsız Bir Devletin Eğitim Reformlarıyla Yeniden Yapılandırılması: Wilhelm von Humboldt (2. Bölüm)

    humboldt

    Humboldt Kardeşler, Akademik Özgürlük ve Eğitim İdeali (1. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (2. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (1. Bölüm)

  • Görüş Podcast
    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    AKIN öztürk

    Uluslararası Hukuk Ne Diyor, Türkiye Ne Yapıyor? Akın Öztürk Örneği

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kenan_Karabag

    Kenan Karabağ ile Sözlü Tarih ve Maria Suphi’nin İzinde

  • Diğer
    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    think tanks

    Düşünce Kuruluşları (Think Tanks): Tarihsel Gelişim, İşlevleri, Eleştiriler ve Gelecek Perspektifleri

    Nebiye - Hilal San

    Sahte Hayaller, Sahte Hayatlar

    aydinlanma

    Anti-Aydınlanma Çağı: Neoliberalizmin Gölgesinde Üniversite ve Toplum (1. Bölüm)

No Result
Tüm Sonuçları Görüntüle
Görüş

Sokrates ve Hacı Bektaş-ı Veli: Antik Yunan, Anadolu ve Avrupa Aydınlanmasının Ortak Özellikleri

Turan Altuner
12 Mart 2020
Okuma süresi: 9 dakika
A A
Facebook'ta PaylaşX'te PaylaşPinterest'te PaylaşLinkedin'de PaylaşWhatsApp'ta PaylaşTelegram'da PaylaşE-Mail ile Paylaş

İlgili İçerikler

Lenin’in Vasiyeti Sahte mi?

Erzincan’in Üzerindeki Karanlik / The Night Over Erzinga

Antik Yunan aydınlanması, Avrupa aydınlanması ve 13. Yüzyıldaki Hacı Bektaş liderliğindeki, Anadolu aydınlanmasının temel ortak noktaları Felsefe ve Hümanizmdir. Milattan önce altıncı yüzyılda felsefe dinden bağımsız bir disiplin olarak antik yunanda doğdu. Antik Yunan, Anadolu Avrupa aydınlanmasının en temel ortak özellikleri felsefe çağları olmalarıdır. Antik yunan, Anadolu ve Avrupa aydınlanmasında felsefe altın çağını yaşıyor. Temel ortak özellikleri felsefe çağları olmalarıdır. Burada diğer ilginç bir noktada bu çağların Türkçede “Aydınlatma çağı”, İngilizcede “The Enlightenment“, ve Fransızcada “Le siècle des Lumières“ olarak kavramlaştırılması ve bu üç dilde aydınlanma kavramının “ışıkla” ilişkilendirilmesidir. Aydınlanma felsefe ile eş anlamlıdır. Birbirinden bağımsız ele alınamazlar. Anadolu’da Hacı Bektaş-i Veli, Mevlana Celaleddin- Rumi, Yunus Emre, Ahi Evran gibi hümanist felsefeciler “Aydınlanma Kuşağı” olarak adlandırılıyor:

“XIII yüzyıl Anadolu sahasını tanımlamak üzere seçilen “Aydınlanma Kuşağı” terimini; XIII yüzyılda Anadolu sahasında görülen sosyal, siyasal, ekonomik ve kültürel koşullar gereği beliren, ayni dönemde yasayan; benzer eğitim sistemleriyle eğitilmiş; birbirine yakın coğrafyada farklı alt kültür birikimlerine sahip kesimlere seslenerek ayni öğretiyi ve idealleri aktaran; insana – yasama – dünyaya – evrene ayni pencerenden bakan; sorunlara birbirine benzeyen görüşlerle benzer çözümler getiren; bilgi – bilinç – birlik – dirlik – beraberlik – saygı – sevgi gibi evrensel gibi evrensel kavramlar üzerine yoğunlaşan; topluma önderlik ederek yollarını aydınlatmaya çalışan kişileri, üstlendikleri, görevleri, etkilerini tanımlamak üzere seçilen, anlam bakımından oldukça geniş çerçeveli bir tanımlama olarak değerlendirmek mümkündür.” (Dr. Bahar Akpınar)

Anadolu aydınlanmasının / felsefesinin yukarıda belirtilen antik yunan ve Avrupa aydınlanmasıyla paylaştığı temel ideal insanoğlunun bir birey (can) olarak kendinin farkına varmasına, sadece insana değil, evren de var olan tüm varlıklara yaklaşımda tümsel (holistic) bir  saygı ve sevgiyle yaklaşmasını öngörmesidir. İnsanlar arasındaki bireysel ve kültürel farklılıkların reddini ve ötekileştirilmesini değil, kabulünü ve entegrasyonunu öngörür. Toplumsal ve bireysel sorunlara rasyonel (makul, akılcı), bilgi ve erdemle çözüm bulmaya çalışır.

Antik çağ felsefesi ayni zamanda antik Yunan Felsefesi kavramı ile es anlamlı (synonym) olaraktan kullanılır. Bu antik felsefe çağında “sofist” olarak adlandırılan kişiler -bunun Anadolu aydınlanmasındaki Erenlere / Dervişlere / Dedelere tekabül ettiğini iddia etmek pekala mümkün- gezici felsefecilerle halkı aydınlatmaya çalışmışlardır. Sokrates’in ve Platon’un bugünkü kültürel, felsefi, içerikli talk showlar ile kıyaslanabilecek, otoritelerin kendi aralarında fikir alışverişi yaptığı kamuya açık oturumlar (sessions) ile Anadolu  Dergâhlarında insan, dünya, tanrı ilişkileri üzerine fikir yürütüldüğü, deyişlerin söylediği muhabbetler ile pekala kıyaslanabilir.

Platon’un Akademia, Aristotales’in Lykeion adıyla bilinen felsefe okulları, Anadolu dergâhlarında olduğu gibi “İnsanı merkeze koyan fikirler üretilmesi, insan kabiliyetinin ve yeteneklerinin geliştirilmesi, kültürel ve toplumsal ilerlemeyi hedeflemiştir. Bir bilgi türü olarak erdem, akıl ve bilgiye dayandırılan doğrunun, insanın düşünme ve değerlendirme gücüyle bulunabileceğinin mümkün olduğu dile getirilmiştir. İnsan akli ön plandadır, rasyoneldir.

“Antik aydınlanma insanın mitolojik bilgiden sıyrılarak evreni, ve insanın evrendeki yerini akılcı bir yol ile kavramasının; yaşamı yine ayni yöntem ile ele almasını esas almıştır, bilimsel gelişmeye ivme kazandırmıştır” (Dr. Bahar Akpınar).

Hacı Bektaş-ı Veli, 13. Yüzyıldaki öğretisine kadar Anadolu’da tanrı evrenin ve dünyanın tek hakimi, Hz. Muhammed onun yeryüzündeki peygamberi ve elçisi, Kur’an-ı Kerim iyiye güzel giden yol da tek rehber ve bunun bekçisi olan hukuk sistemi ve nihayetinde bu hiyerarşinin en altında yer alan insanın kul olduğu bir İslam anlayışı hakimdi.

Hacı Bektaş-ı Veli, 13. yüzyılda bir universalist

Hacı Bektaş-ı Veli: “Ne ararsan kendin de ara”

Hacı Bektaş-ı Veli ’nin öğretisi tanrıyı insanda arar “ne ararsan kendinde ara” kuramının temel hedefi tanrıyla insan arasında ahenkli bir ilişki ve birlik sağlamaktır. Bu kuramla Hacı Bektaş-ı Veli insanı “kul” olmaktan çıkarıp, tanrıyla insani eşit bir konuma yükseltmiştir. Tanrı insan ilişkisini, insanın öz iradesiyle belirlediği, insan ve tanrı sevgisine dayandırmıştır. Hacı Bektaşi Veli’nin, insanla tanrıyı eşit duruma getiren, tanrıyı insanın içinde arayan aydınlanma kuramı / felsefesi, Ortodoks İslam tarafından başlı başına, tanrıyı inkar ve hakaret (Blasphemie), bir provokasyon olarak algılanmıştır. Hacı Bektaş-ı Veli öğretisi o güne kadar var olan tanrının evrenin tek hakimi, evrenin kendisi olduğu, inanların da kul köle olduğu ve yaşamlarının sonunda cennette mi, cehenneme mi gönderileceklerine dair karar verildiği bir dogmadan kendini kurtarmıştır.

İlahi adalet denilen, her şeyin soyut bir tanrı kararına, yargısına bırakıldığı bir inanç sisteminden, insanın, bireyin kendisinden vicdanen sorumlu olduğu, kendi kendini denetledigi, yargıladığı bir kuram, bir felsefe oluşturmuştur. Bu kuramdan / felsefeden dolayıdır ki Antik Yunan, Anadolu ve Avrupa felsefesi “insan olmanın anlamı nedir?” sorusunu sormuş ve buna cevaplar bulmaya çalışmıştır. Nihai hedef “yolun” sonunda cennet veya cehennemle ödüllendirilmek değil, bilgi ve Erdem sahibi, kamil insan olma, insanın kamiliyete ermesidir. Hacı Bektaş-ı Veli ve öğretisinin “devrimciliği” onun insani merkeze koyan ve tanrıyı insanda arayan hümanizmidir.

Sokrates ile Hacı Bektaşi arasındaki benzerlik

Bu bağlamda Sokrates’in ünlü savunmasına baktığımızda Sokrates ile Hacı Bektaş-ı Veli arasında büyük felsefi benzerlikler görürürüz. Nasıl ki Anadolu Hacı Bektaş’la birlikte bir felsefe merkezi haline geliyorsa ve “yeni bir sorgulama ve anlama kültürü“ gelişiyorsa, Antik Yunan’da Sokrates’le birlikte bir felsefe merkezine dönüşüp yoğun felsefi ve aydınlanma çabalarının merkezi haline gelmiştir. Sokrates’in o ünlü yargılanmasında yaptığı savunmaya baktığımızda nasıl ki Anadolu aydınlanması kuramı, Ortodoks İslam tarafından  tanrıyı inkar ve dine hakaret olarak algılanıyorsa, Sokrates’te felsefi kuramı ve görüşleri yüzünden, “eski tanrıların inkârı ve yeni tanrıların propagandasını yapmak” suçlamasıyla karşı karşıya kalır. Ve o çok bilinen, efsanevi savunmasını yapar.

Baldıran zehri ve Sokrates’in ölümü: Jacques-Louis David’in ünlü “Sokrates’in Ölümü” tablosu.

Savunmasında yöneltilen suçlara karşı “kendi içindeki tanrısal sese uyararak, ona kulak vererek haksızlık ve adaletsizlik yapmadığını” savunur. Sokrates’in savunmasını üzerine kurduğu bu en temel kuram tanrıyı, tanrı sevgisini insanın içinde yani “ne ararsan kendinde ara” diyen Hacı Bektaş-ı Veli felsefesi ile eş anlamlı olması bir o kadar çarpıcıdır. Antik Yunan çağı / felsefesi ve 13. Yüzyılda vuku bulan Anadolu Aydınlanması mitolojilerden ve hurafelerden soyutlanmış, çağın gerici düşüncelerinden sıyrılmış günümüzün dünyasını modern metotlarla, akil ve bilimle anlama felsefesinin / yönteminin tarihsel temellerini, köklerini oluşturmuştur.

Bu neden dolayıdır ki Anadolu aydınlanmasının dünyaya bakisi bir coğrafya, etnik ve dini kesimle (partikularist) ile sinirli olmayıp, insana ve dünyaya yaklaşımı çok daha evrenseldir (universalisttir). Yine bu felsefi bakış açısı nedeniyledir ki Anadolu aydınlanması açısından ulusal ve dini kimlikler (Türk, Kürt, Alman, Yahudi, Hristiyan vs.) önemsizdir. Kimliklerini daha çok evrensel insani değerleri, modern deyimiyle evrensel insan haklarını ön plana çıkararak ifade ederler. Kimliklerinde evrensel bakış çok daha dominant bir yer edinir.

Yine bu nedenledir ki Anadolu aydınlanmasının felsefi tarihi ve kökenleri sadece Anadolu coğrafyasıyla sınırlandırılmayacak kadar geniş bir alanı kapsar. 13. yüzyıl öncesine, Antik Yunan çağına uzanan uzun bir tarihsel geçmişe, felsefi tarihe ve derinliğe sahiptir. Anadolu üniversalizmi (evrenselliği), insan merkezli felsefi, soran, sorgulayan, dogmatik olmayan, insanın kendine has “anlama ve içselleştirme” kültürü nedeniyledir ki İdeolojilere bu ideolojilerin liderliğini yapan zatlara, kişi kültlerine, monolitik toplumsal projelere, “toplumsal mühendisliğe” mesafeli ve eleştirel yaklaşır.

Anadolu aydınlanmasından çok daha sonra tarih sahnesine çıkan Avrupa aydınlanması (Rönesans’la) yani ikinci aydınlanma çağıyla olan felsefik ortak noktaları ise oldukça çarpıcıdır:

“Rönesans; insanın, eşyanın, dünyanın yeniden tanımlanmasıdır. Rönesans’ın temel düşünce merkezinde hümanizm vardır. Hümanizm her şeyin ölçüsü olarak insanı kabul etmektir. Kilisenin skolastik orta çağ anlayışı reddedilerek bilimde, felsefede, sanat ve edebiyatta özgür insan anlayışının savunulmasıdır. İnsan her alanda yüceltilmektedir.  İnsanların özgürlüğü, eşitliği, aklın egemenliği savunulmuştur. Ortaya ferdiyetçi, akılcı ve yaşama her  şeyden fazla değer veren “rasyonel birey” çıkmıştır” (Halis Çetin)

Avrupa aydınlanması da, Antik Yunan ve  Anadolu aydınlanmasında olduğu gibi kendi düşünlerini / felsefecilerini tarih sahnesine çıkarmıştır. Locke, Hume, Smith ve Kant gibi düsünürler Eserlerini Rönasansin getirdigi özgürlük ortamnda kaleme almıştır.

Bu satirlerin yazarı ne bir felsefeci ne de bir felsefe tarihçisidir, ama görünen köy de kılavuz istemez: 

Tarih boyunca Antik Yunan ve Avrupa aydınlanması üzerine kütüphaneler dolusu belki de milyonlarla ifade edilebilecek eserler yayınlanmışken, Anadolu aydınlanması ile ilgili araştırmalar neden bu kadar kadük kalmıştır? Bu sorunun cevabını genelde İslam toplumlarının, özelde Osmanlı ve Cumhuriyet dönemindeki felsefeye yaklaşımda aramak gerektiği kanısındayım.

Anadolu aydınlanması o ülkede mezhepsel nedenlerle kirminalize edilmiş ve doğru dürüst araştırılmamış daha doğrusu araştırılması istenmemiştir. Oysa Anadolu aydınlanmasından birkaç yüzyıl sonra vuku bulan Avrupa aydınlanması mezhepler üstü toplumsal bir değer yargısıdır. Yani Avrupa aydınlanması mezhepten ve etnik kimlikten bağımsız olarak tüm toplumun değer yargısıdır! Bugün Rönesans’ın getirdiği kazanımları ve onun değer yargılarını akil sağlığından ciddi ciddi şüphelenilecek çok marjinal faşist bir kesim ve kriminal bir ideolojiye sahip birkaç neo liberal teorisyenden başka kimse sorgulamiyor!

Kanımca bugün Türkiye’de yaşanan bu toplumsal kargaşanın en temel nedeni tarihsel ve güncel boyutları ile toplumun küçümsenmeyecek bir kesimin aydınlanmanın değer yargılarına hala yabancı olması açıklanabilir .

Öncesi de olmakla birlikte, son 18 yılda İslamcı bir iktidarın içte ve dışta uyguladığı talan ve terör politikası Türkiye toplumunda aydınlanma ve onun değer yargılarının sosyo–kültürel bir değer, bir konsensüs olarak yeniden tartışılmasının ve toplumsal bir konsesüs olmasinin yolunu açacaktır.

Sonuc olarak: aydınlanma ve felsefe, felsefe ve humanizm asla birbirlerinden ayrı düsünülemez. Cünkü biri olmadan digeri olmaz, biri digerinin önsartidir.

Turan Altuner
Turan Altuner

Turan Altuner, uluslararası ağırlıklı iktisat, uluslararası işletme yönetimi, kültürlerarası iletişim, kültür antropolojisi ve endüstri işletmeciliği okudu. İşletmeci, danışman ve kültürlerarası iletişim koçu olarak çalıştı. İlgi alanları ekonomi, uluslararası ilişkiler ve kültürlerarası iletişimdir.

İlgili İçerikler

Rosa Luxemburg
Tarih

Alman Devrimi: Rosa Luxemburg’un Trajedisi ve Zaferi

Görüş Redaksiyon

Rosa Luxemburg, 20. yüzyıl sosyalizminin en etkili ve tartışmalı figürlerinden biri olarak öne çıkıyor. Hem devrimci bir teorisyen hem de...

Frida_Kahlo ve Leon Trotsky
Tarih

Sanat, Devrim ve Kırık Kalpler: Frida Kahlo – Leon Trotsky Aşkı

Görüş Redaksiyon

Bugün sizlerle 20. yüzyılın iki önemli ismi – Frida Kahlo ve Leon Trotsky – arasındaki pek bilinmeyen bir ilişkiye odaklanacağız....

Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

sibel özbudun

ENTELEKTÜEL; 1789+1848+1871+1917’DİR!

Dr. Ismail Sarp Aykurt

Alternatif Bir Sporun Tarihsel Uğrakları – 1

temel demirer

“Ecdat” Hikayeleri(*)

sibel özbudun

‘Aleviliğin Özü‘: Hakikati Hurafelerden Ayırmak(*)

Tamer Uysal

Şehir’den Devlet’e Ütopya Yazını

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Makaleler

siyasal siddet
ABD

Siyasal Şiddetin Yeni Yüzü

Görüş Redaksiyon

Son yıllarda yaşanan küresel olaylar, modern politik şiddetin yalnızca ideolojik bir zemine dayanmadığını; aynı zamanda kişisel kin, ekonomik çaresizlik ve...

küresel siddet

Küresel Şiddet: Siyasi Kargaşa, Kurumsal Başarısızlıklar ve Toplumsal Yüzleşme

Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

mutsuzluk ve tüketim - yanilsama

Gerçeklik, Güç ve Yanılsama: Kant’tan Modern Çağa Neden Mutsuzuz?

KATEGORİLER

  • Dünya
  • Ekonomi
  • Politika
  • Kültür & Sanat
  • Opinion Internatıonal
  • Podcast
  • Gorüş TV
  • Diğer

SAYFALAR

  • Ansayfa
  • Gizlilik Politikası
  • Görüş Hakkında
  • Görüş’te Yazmak | Become an Opinionmaker
  • Künye
  • Yayın ilkelerimiz
  • İletişim | info@gorus21.com

BİZİ TAKİP EDİN

gorus-stickyl-ogo-dark

HAKKIMIZDA

21. yüzyılın disiplinlerarası, uluslararası, farklı görüşlerin yer aldığı yayın organı

© 2025 Görüş Tüm Hakları Saklıdır.

Hoş Geldiniz!

Hesabınıza aşağıdan giriş yapın

Şifrenizi mi unuttunuz? Kayıt Ol

Yeni Hesap Oluşturun!

Kayıt olmak için aşağıdaki formları doldurun

Tüm alanlar zorunludur. Giriş Yap

Retrieve your password

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş Yap
No Result
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Dünya
  • Ekonomi
  • Politika
  • Kültür & Sanat
  • Opinion Internatıonal
  • Gorüş TV
  • Görüş Podcast
  • Diğer
  • Giriş Yap
  • Kayıt Ol

© 2024 Görüş Tüm Hakları Saklıdır.

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır. Bu web sitesini kullanmaya devam ederek çerezlerin kullanılmasına izin vermiş olursunuz.