
İkisi de Rus edebiyatının deviydi. Rus edebiyatının iki devi olmakla kalmadılar, dünya edebiyatının iki devine dönüştüler. Aynı dönemde yaşadılar, hiç yüz yüze gelmediler ama birbirlerini çok iyi tanıdılar.
İki zıt dünyanın insanıydı Tolstoy ve Dostoyevski. Biri asillerin, kontların, prenseslerin, zenginlerin dünyasındandı, diğeri ise maddi zorlukların, kederlerin ve hastalıklarla geçen bir ömrün kıvranışlarının dünyasından. Aynı hayata o kadar farklı yerlerden baktılar ki, edebiyatın sathını genişlettiler, dünyanın estetik ciğerlerini oksijenle doldurdular.
Nasıl bir kaderdir ki, Tolstoy’un “Savaş ve Barış’ı” ile Dostoyevski’nin “Suç ve Ceza’sı” aynı yıl, aynı dergide tefrika edilmeye başlandı.
Gülçin Elif Yücel ve Arda Tunca, Sanatta Kaybol’da, Tolstoy’u ve Dostoyevski’yi tartıştı. 19. yüzyıl Rusya’sına gittiler, Rus tarihinin ve dünya tarihinin koridorlarında gezindiler. Onların söyleşisinde, biz de sanatta ve tarihte, biraz Tolstoy’da, biraz Dostoyevski’de ve hepsinin heyecan veren hikâyesinde kaybolalım.