18 Ekim 2025, Cumartesi
  • Giriş Yap
  • Kayıt Ol
Görüş
  • Dünya
    • Tümü
    • ABD
    • Afrika
    • Asya
    • Avrupa
    • Kuzey Amerika
    • Latin Amerika
    • Orta Doğu
    nadir toprak elementleri

    Çin’in Nadir Maden Hamlesi: ABD Hegemonyasına Meydan Okuma

    ekonomik kriz

    Küresel Krizin Anatomisi: ABD Dış Politikası, Avrupa’nın Ekonomik Çöküşü ve Neo-Con’ların Savaş Çıkmazı

    siyasal siddet

    Siyasal Şiddetin Yeni Yüzü

    Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

    Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

    Dogal Gaz boru hatti Sibirya

    Primakov Üçgeni ve Nükleer Enerjinin Dönüştürücü Gücü

    askeri Tören_CIN

    Barışta Sivil, Savaşta Asker: Çin’in Çınlayan Gülleri

  • Ekonomi
    Bir Gecede 1 Trilyon Dolar Buhar Oldu: Algoritmaların Gazabı

    Bir Gecede 1 Trilyon Dolar Buhar Oldu: Algoritmaların Gazabı

    istanbul üniversitesi

    Neoliberalizm Üniversiteleri Ele Geçirdi: Öğrenciler Müşteri, Akademisyenler Taşeron

    Kredi karti bocrlanmasi

    Türkiye’de Kredi Kartlarının Krize Dönüşen Yükselişi

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

  • Politika
    Sibel_özbudun

    Tarih Sıkıştırırken…[*]

    tükenmislik

    Kendinin CEO’su Olma Hilesi: Neoliberal Özgürlük Vaadi Neden Tükenmişlikle Sonuçlanıyor?

    sibel özbudun

    TARİH, TEORİ, BUGÜN

    Sibel_özbudun

    Grev, İşçi Sınıfının “Savaş Okulu”dur…(*)

  • Kültür & Sanat
    • Tümü
    • Edebiyat
    • Sinema
    Cingeneler ve romanlar

    Görünmeyen Tarih: Çingenelerin Sürgün, Kölelik ve Kültürel Direniş Hikâyesi

    temel demirer

    Üsküdar’dan Öte”nin Şairleri(*)

    sibel özbudun

    Mahpustan Aşka Dair Dizeler[*]

    temel demirer

    Zirvedeki Kürsüdür Sahne(miz)

  • Opinion Internatıonal
    • Tümü
    • Culture
    • Economy
    • Philosophy
    • Politics
    • World
    the cyrpto crash

    The 2025 Crypto Crash: US Tariffs Trigger a $1 Trillion Meltdown

    Burnout and gigeconomy

    Burnout and the Entrepreneurial Self: Unmasking the Lie of ‘Maximum Autonomy’

    The Shocking Truth: How a 77% Infrastructure Cut Plunged Argentina Back Into Crisis

    The Shocking Truth: How a 77% Infrastructure Cut Plunged Argentina Back Into Crisis

    finande, debt and war

    The Zero-Sum Logic of War: How National Debt Becomes a Casus Belli

  • Gorüş TV
    humboldt

    Liyakatsız Bir Devletin Eğitim Reformlarıyla Yeniden Yapılandırılması: Wilhelm von Humboldt (2. Bölüm)

    humboldt

    Humboldt Kardeşler, Akademik Özgürlük ve Eğitim İdeali (1. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (2. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (1. Bölüm)

  • Görüş Podcast
    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    AKIN öztürk

    Uluslararası Hukuk Ne Diyor, Türkiye Ne Yapıyor? Akın Öztürk Örneği

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kenan_Karabag

    Kenan Karabağ ile Sözlü Tarih ve Maria Suphi’nin İzinde

  • Diğer
    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    think tanks

    Düşünce Kuruluşları (Think Tanks): Tarihsel Gelişim, İşlevleri, Eleştiriler ve Gelecek Perspektifleri

    Nebiye - Hilal San

    Sahte Hayaller, Sahte Hayatlar

    aydinlanma

    Anti-Aydınlanma Çağı: Neoliberalizmin Gölgesinde Üniversite ve Toplum (1. Bölüm)

No Result
Tüm Sonuçları Görüntüle
Görüş
  • Dünya
    • Tümü
    • ABD
    • Afrika
    • Asya
    • Avrupa
    • Kuzey Amerika
    • Latin Amerika
    • Orta Doğu
    nadir toprak elementleri

    Çin’in Nadir Maden Hamlesi: ABD Hegemonyasına Meydan Okuma

    ekonomik kriz

    Küresel Krizin Anatomisi: ABD Dış Politikası, Avrupa’nın Ekonomik Çöküşü ve Neo-Con’ların Savaş Çıkmazı

    siyasal siddet

    Siyasal Şiddetin Yeni Yüzü

    Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

    Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

    Dogal Gaz boru hatti Sibirya

    Primakov Üçgeni ve Nükleer Enerjinin Dönüştürücü Gücü

    askeri Tören_CIN

    Barışta Sivil, Savaşta Asker: Çin’in Çınlayan Gülleri

  • Ekonomi
    Bir Gecede 1 Trilyon Dolar Buhar Oldu: Algoritmaların Gazabı

    Bir Gecede 1 Trilyon Dolar Buhar Oldu: Algoritmaların Gazabı

    istanbul üniversitesi

    Neoliberalizm Üniversiteleri Ele Geçirdi: Öğrenciler Müşteri, Akademisyenler Taşeron

    Kredi karti bocrlanmasi

    Türkiye’de Kredi Kartlarının Krize Dönüşen Yükselişi

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

  • Politika
    Sibel_özbudun

    Tarih Sıkıştırırken…[*]

    tükenmislik

    Kendinin CEO’su Olma Hilesi: Neoliberal Özgürlük Vaadi Neden Tükenmişlikle Sonuçlanıyor?

    sibel özbudun

    TARİH, TEORİ, BUGÜN

    Sibel_özbudun

    Grev, İşçi Sınıfının “Savaş Okulu”dur…(*)

  • Kültür & Sanat
    • Tümü
    • Edebiyat
    • Sinema
    Cingeneler ve romanlar

    Görünmeyen Tarih: Çingenelerin Sürgün, Kölelik ve Kültürel Direniş Hikâyesi

    temel demirer

    Üsküdar’dan Öte”nin Şairleri(*)

    sibel özbudun

    Mahpustan Aşka Dair Dizeler[*]

    temel demirer

    Zirvedeki Kürsüdür Sahne(miz)

  • Opinion Internatıonal
    • Tümü
    • Culture
    • Economy
    • Philosophy
    • Politics
    • World
    the cyrpto crash

    The 2025 Crypto Crash: US Tariffs Trigger a $1 Trillion Meltdown

    Burnout and gigeconomy

    Burnout and the Entrepreneurial Self: Unmasking the Lie of ‘Maximum Autonomy’

    The Shocking Truth: How a 77% Infrastructure Cut Plunged Argentina Back Into Crisis

    The Shocking Truth: How a 77% Infrastructure Cut Plunged Argentina Back Into Crisis

    finande, debt and war

    The Zero-Sum Logic of War: How National Debt Becomes a Casus Belli

  • Gorüş TV
    humboldt

    Liyakatsız Bir Devletin Eğitim Reformlarıyla Yeniden Yapılandırılması: Wilhelm von Humboldt (2. Bölüm)

    humboldt

    Humboldt Kardeşler, Akademik Özgürlük ve Eğitim İdeali (1. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (2. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (1. Bölüm)

  • Görüş Podcast
    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    AKIN öztürk

    Uluslararası Hukuk Ne Diyor, Türkiye Ne Yapıyor? Akın Öztürk Örneği

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kenan_Karabag

    Kenan Karabağ ile Sözlü Tarih ve Maria Suphi’nin İzinde

  • Diğer
    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    think tanks

    Düşünce Kuruluşları (Think Tanks): Tarihsel Gelişim, İşlevleri, Eleştiriler ve Gelecek Perspektifleri

    Nebiye - Hilal San

    Sahte Hayaller, Sahte Hayatlar

    aydinlanma

    Anti-Aydınlanma Çağı: Neoliberalizmin Gölgesinde Üniversite ve Toplum (1. Bölüm)

No Result
Tüm Sonuçları Görüntüle
Görüş

Öyküde “Masumiyet Çağı”nın Sonu(*)

Doç. Dr. Sibel Özbudun
21 Ekim 2022
Okuma süresi: 9 dakika
A A
Facebook'ta PaylaşX'te PaylaşPinterest'te PaylaşLinkedin'de PaylaşWhatsApp'ta PaylaşTelegram'da PaylaşE-Mail ile Paylaş
sibel özbudun

“Sabahın sahibi vardır. Gün daima bulutta kalmaz. Herhâl ilerdedir Yaşanacak günlerin en güzelleri.”[1]

Posta kutumuzda bir kitap… Bu kez Elbistan E Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nun “Görülmüştür” damgasını taşıyor. Bir öykü kitabı: ‘Herkes Kendine Mahkûmdur’[2]… Uzunca bir süredir yazıştığımız, siyasî tutsaklardan Serdar Koç’un öyküleri.

‘Herkes Kendine Mahkûmdur’, Serdar Koç’un ilk kitabı değil. Daha önce yayınlanmış bir romanı (‘Gidersem Hasret Kalır Bende’, 2015), bir şiir kitabı (‘Kül’efil’, 2015) ve iki ciltlik bir öykü kitabı (‘İçeriden İnsan Manzaraları’, 2016) var. Ve sonrası: ‘Dilek Taşı’ ve ‘Bozok’ (roman, 2018)…

İlgili İçerikler

Pablo Neruda: Aşkın, Politikanın ve Gizemin Şairi

Yazmak Eylemi ile Sözün Gücü

Kitaba aç bir tutsaklık ömrü için ( “Gerçi OHAL’den kaynaklı kitaplara ulaşmakta da ciddi sıkıntı yaşıyoruz. Cezaevi kütüphanesi yeterli olmuyor. Yıllardır bir tek kitap artışı göstermedi kütüphane. Var, bazı kaliteli kitaplar da var, lakin genelde eski kitaplar diyeyim. Yine de idare etmeye çalışıyoruz. İçeride en iyi dostlardır kitaplar,” diyor “Görülmüştür” ekibine yolladığı mektubunda[3]…) velut bir yazar, Serdar Koç.

Hergün sokakta karşılaştığımız, bir “öykü”sü olabileceğini, olasıdır ki tahayyül dahi edemeyeceğimiz “sıradan” insanlara dair öyküler yazıyor.

Bir oğlu hastanede, bir oğlu içeride, tutsak anası Fadime… Eşkıya eskisi, İstanbul’da kapıcılık yaparken polisin tongasına düşen Xalȇ Hasan…

Fuarda kitap çalarken stand görevlisine yakalanan kitap sevdalısı öğrenci Hüseyin…

“Duvara toslamıştı. Onmadık hacıyı deve üstünde yılan sokarmış. Kınayan bakışlarını acemi hırsıza diken ince yüzlü adamın, “Ne yapıyorsun? Ayıp değil mi?” diye çıkışmasıyla tüm gözler ona çevrildi. Bakışların ağırlığı altında eziliyordu. Tespih böceği gibi büzüldü. Hayatındaki tüm utanç anlarının toplamı dahi bunca şiddetli olamazdı.

“Abi, abi öğ-öğ-öğren-ci-yim” diye kekeledikten sonra biraz olsun konuşmasını düzeltti. Sesi hazindi. Kendince makul mazeretleri vardı.

Ruhunu kabir azabından kurtarmaya çalışan Şevket, gerçeğin ancak cuzi kısmını söylemekle dahi içindeki basıncı hafifletip dinginliğe doğru yol alırken, kulaklarına inanamayan kadıncağız şoke olmuştu. “Baba anlayamıyorum ne demek istiyorsun?“ diye kulağının dibinde bağırdı. “Nasıl öz kızın değilim? O nasıl söz?“

“Sen sen Tunç-Tunç- Tunç-eli-eli-elinde iki iki ya-yaşın-da yaşın-da mem-mem-mem-nu memnu mın-mın-mın-mın-tıka mıntı-ka o-o-ot-otuz se-se-se-kiz sekizde…”

(Tanıtım Bülteninden)

Yıllardır yüreğini kemiren sırrı ölüm döşeğinde kızına itiraf eden asker emeklisi Şevket…

Dilencilik sanatının “maestro”su Çorumlu Cafer…

Dayak yememek için gardiyanlara yaltaklanan Kürt çoban Celalettin…

İstanbul yolunda bir kez daha kimliğinin lanetine uğrayan Dersimli Piro…

Yedi yaşındaki kızının mektubu tutsak edilen mahkûm Yusuf…

Kocasının eve getirdiği polis akraba yüzünden hayatı kararan travesti kadın Menekşe…

Bir lise aşkıyla dünyası değişen “milliyetçi” delikanlı, Tarkan…

Edirneli öğrenci kız, Arzu…

Edebiyatta her gün trende, vapurda, otobüste karşılaştığımız sıradan insanlara değgin öyküler, yeni değil. En azından 1940’lı yıllardan bu yana yazarlar, şairler hiç de “kahraman” olmayan kahramanların sıradan öykülerini anlatıyorlar bizlere. Sevdalarını, düşkırıklıklarını, ihanetlerini, ihanete uğramışlıklarını, ekmek kavgalarını…

Sait Faik gibi onları düşsel bir kurgu içerisinde ağaçlarla, sobayla, kışla, sandalla, velhasıl bilumum canlı-cansız varlıklarla meczedenler de var, Orhan Kemal gibi ekmek kavgalarını, Fakir Baykurt gibi kırsallıklarını, yoksulluklarını dile getirenler de, Bekir Yıldız gibi göçmenlik hâllerini betimleyenler de…

Ama son on yıllarda, özellikle de düşük yoğunluklu iç savaş yıllarının ardından, sıradan insanların öykülerine bir başka burukluk, bir başka acı eklendi: devlet sancısı… Polisle, cezaeviyle, velhasıl devletle karşı karşıya gelmenin, devlet elinden hırpalanmanın, devletin hışmına uğramanın acısı sindi öykülere.

Bu tarihin daha gerilere, 1970’li, 80’li darbe sonrası yıllara dayandığını, okurun bu yıllarda işkencenin edebiyata girişine tanık olduğunu hatırlatabilirsiniz. Ve doğru söylemiş olursunuz. Ama 1970-1980’ler öykücülüğünün/ romancılığının “kahraman”ları çiftçi Recep, ev kadını Nurten, bakkal Remzi, tezgahtâr Hüsniye, tornacı Yusuf değildir ki… Ülkeyi, dünyayı değiştirmek için uğraşan ve dünyayı değiştirmek istemeyenlerin hedef aldığı devrimcilerdir.

Oysa -son yıllarda cezaevlerinden fışkırdığına tanık olduğumuz tutsak Kürt edebiyatçıların sayfalara taşıdığı “devlet hışmı”nın mağdur/kahramanları farklı… Yalın, sıradan, belki Kürtlerin partisine oy vermiş olmaktan, belki 1990’lı yıllarda Diyarbakır’da, Cizre’de, Şırnak’ta yaşamış olmaktan, belki nüfus kayıtlarının Kürt coğrafyasına değgin olmasından, belki türkülerini anadilde söyleyip, meramlarını en iyi bildikleri dille anlatmaya kalkışmış olmaktan gayrı bir “suç”ları yok.

‘Herkes Kendine Mahkûmdur’ onlara dair öyküler anlatıyor. Çoğu, sadece Kürt olduğu için başı belaya saran küçük insanların öyküleri.

Evinde tenceresini kaynatmaktan başka bir kaygısı yokken ocağına ateş düşen Fadime, cezaevindeki evladı ve bütün tutsak evlatları için kavgaya giriyor örneğin, ve iki gencecik kızı, saçlarından sürükleyen polisin elinden almak için kaplan kesiliyor…

Ya da Yusuf’un, büyüyüşünü izleyemediği kızının yazdığı mektup, küçük kızın çizdiği sarılı-kırmızılı-yeşilli resim yüzünden kendisine verilmeyince bir kez daha dünyası yıkılıyor. Ne için olduğunu dahi bilmeden cezaevine düşen Kürt çoban Celalettin, gardiyan dayağından kaçmak için “Ben ülkücüyüm” deyip de “O zaman dokuz ışığı say bakalım” ahret sorusu ile karşılaşınca feleğini şaşırıyor…

Kışı İstanbul’daki akrabalarının yanında geçirmek üzere yollara düşen Dersimli Piro, kimliğindeki “doğum yeri” hanesinin karşılığındaki isim nedeniyle, polislere “bombacı” olmadığına inandırmak zorunluluğuyla karşı karşıya kalıyor…

Kürtlerin her gün bu coğrafyada salt kimliklerinden dolayı geçmek zorunda bırakıldıkları bir sürü sınav…

Bu nedenledir ki cezaevi yazarları “acıyı bal eylemeye” kalkıştıklarında, mizahi bir dil kullanmaya yeltendiklerinde dahi, hep biraz kekre, biraz buruk olur kalemleri. Serdar Koç bu kekrelikten bağışık değil…

İnsan onları okudukça, 1940-1970 kesiti öykücülüğünün “masumiyet çağı”nı özlemiyor değil… En azından, bir kapıcıyı tuzağa düşürmek için bir itirafçıyla birlikte tekrar tekrar kapısına dayanan “siviller”in kirli oyunlarına, bir travestiye tecavüz edip yola bırakan güvenlik güçlerinin öyküleri yazılmıyordu o yıllarda.

Shakespeare haklı… “Çürüyen bir şey var Danimarka krallığında…”

Ve cezaevlerindeki Kürt yazarlar, bu çürümüşlüğe yöneltiyorlar kalemlerini…

Bu çürümüşlük, özgürlük, eşitlik ve eşitliğe dayalı bir kardeşliğin gübresi olabilecekse eğer, cezaevi yazınının da bu çorbada tuzu olacağına hiç kuşku yok!

Doç. Dr. Sibel Özbudun

Akademisyen, antropolog, yazar, çevirmen, aktivist. 1956 yılında İstanbul’da doğdu. Üsküdar Amerikan Kız Lisesi’nden mezun olduktan sonra Fransa’ya giderek, üç yıl süresince Fransa’da dil ve Paris VII ve Paris Üniversitelerinde sosyoloji öğrenimi gördü. Türkiye’ye döndükten sonra İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Antropoloji Bölümü’ne girdi. Mezun oldu. Uzun süre yayıncılık (Havass ve Süreç Yayınları) ve çevirmenlik yapan Özbudun; 1993 yılında, Hacettepe Üniversitesi Antropoloji Bölümü’nde yüksek lisans eğitimi görmeye başladı. 1995 yılında aynı bölümde araştırma görevlisi oldu. Doktorasını da aynı üniversitede verdi. İngilizce, Fransızca ve İspanyolca bilen Özbudun’un çok sayıda çeviri ve telif eseri bulunmaktadır. Telif eserlerinin çoğu Temel demirer ve diğer yazarlarla birlikte kaleme aldığı kolektif çalışmalardır.

Temel Demirer

Yazar, aktivist. 1954, Kale Mahallesi / Çorum doğumlu. Baba adı Kemal, anne adı Necla’dır. Eserlerinin çoğu Sibel Özbudun ve diğer yazarlarla birlikte kaleme aldığı kolektif çalışmalardır. Kitapları dışında kendisi hakkında yeterli bilgi bulunamayan Temel Demirer, kendisini şöyle anlatır:

“Kendimden söz etmenin pek anlamlı ve “şık” olmadığına inanan biri olarak çok düşündüm… Ne yazacağımı kestiremedim. Ve nihayet şunları diyebilmenin en doğrusu olduğuna karar kıldım… “İnsana ait hiçbir şey bana yabancı değil” diyen(lerden); dünyaya aşağıdan bakan(lardan); kendi kuşağımla müthiş bir serüveni yaşayan(lardan); yaşadıklarımdan asla pişman olmayan(lardan) ve hatta yaşadıklarımı yaşamış olmayı bir onur ve şans addeden(lerden); sevdasız kavga, kavgasız sevda olmaz diyen(lerden); bir afet-i devrana aşık olan(lardan); hâlâ “tek yol devrim” gerçeğine bağlı olan(lardan) ve nihayet “Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek!” diyen(lerin) safındaki sıradan, vasıfsız, herhangi biriyim…  Ve nihayet halen “sakıncalı” dedikleri(nden) ve GBT’lerindeyse sabıkalıyım.”

N O T L A R

[*] Kaldıraç No:254, Eylül 2022…

[1] Nâzım Hikmet.

[2] Serdar Koç, Herkes Kendine Mahkûmdur”, Ceren Kültür, Birinci Basım, 2017.

[3] https://www.gorulmustur.org/icerik/tutsak-serdar-kocun-mektubu-ve-yeni-kitabi-geldi

İlgili İçerikler

Militan, İdamlık, Sürgün: Abdulkadir Konuk(*)
Diğer

Militan, İdamlık, Sürgün: Abdulkadir Konuk(*)

Doç. Dr. Sibel Özbudun

“Yenilemeyeceğim boyun eğmeyeceğim Hiç bir şeye Hep direnen bir yanım kalacak!” Öyle vasiyet etmiş: Küllerini, dostları Hollanda kıyılarından Kuzey Denizi’ne...

Barbarları Beklerken
Edebiyat

Barbarları Beklerken

Görüş Redaksiyon

CP Cavafy'nin ünlü şiiri "Barbarları Beklerken", bir imparatorluğun çöküşünü ve içsel çürümesini derin bir şekilde ele alırken, modern dünyadaki jeopolitik...

sibel özbudun

Anlatılmayanı Analtan; Görünmeyi Gösteren Hikayeler(*)

İktisatta Matematik, İstatistik ve Ekonometrinin Gelişimi

Martin Eden’ın Açtığı Yol: Nietzsche, R. Wagner, Böyle Buyurdu Zerdüşt, R. Strauss

temel demirer

İyi ki Yazdılar(*)

Zekeriya Simsek

Ölümünün 100. Yılında KAFKA ÜZERİNE ÇEŞİTLEMELER

temel demirer

Giderek Eksiliyoruz: Firuzan, Marion Levi…(*)

sibel özbudun

Mitostan Masala, Masaldan Hayata… Gazel’in Şahmaran’ı(*)

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Makaleler

Bir Gecede 1 Trilyon Dolar Buhar Oldu: Algoritmaların Gazabı
Ekonomi

Bir Gecede 1 Trilyon Dolar Buhar Oldu: Algoritmaların Gazabı

Görüş Redaksiyon

2025 sonbaharında Washington’da alınan bir karar, dünya finans piyasalarında sarsıcı bir zincirleme reaksiyona yol açtı. Yüzeyde sıradan bir ticaret politikası...

israil ve siyonizm

İsrail Devleti ve Siyonizmin Kökenleri

Cingeneler ve romanlar

Görünmeyen Tarih: Çingenelerin Sürgün, Kölelik ve Kültürel Direniş Hikâyesi

nadir toprak elementleri

Çin’in Nadir Maden Hamlesi: ABD Hegemonyasına Meydan Okuma

KATEGORİLER

  • Dünya
  • Ekonomi
  • Politika
  • Kültür & Sanat
  • Opinion Internatıonal
  • Podcast
  • Gorüş TV
  • Diğer

SAYFALAR

  • Ansayfa
  • Gizlilik Politikası
  • Görüş Hakkında
  • Görüş’te Yazmak | Become an Opinionmaker
  • Künye
  • Yayın ilkelerimiz
  • İletişim | info@gorus21.com

BİZİ TAKİP EDİN

gorus-stickyl-ogo-dark

HAKKIMIZDA

21. yüzyılın disiplinlerarası, uluslararası, farklı görüşlerin yer aldığı yayın organı

© 2025 Görüş Tüm Hakları Saklıdır.

Hoş Geldiniz!

Hesabınıza aşağıdan giriş yapın

Şifrenizi mi unuttunuz? Kayıt Ol

Yeni Hesap Oluşturun!

Kayıt olmak için aşağıdaki formları doldurun

Tüm alanlar zorunludur. Giriş Yap

Retrieve your password

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş Yap
No Result
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Dünya
  • Ekonomi
  • Politika
  • Kültür & Sanat
  • Opinion Internatıonal
  • Gorüş TV
  • Görüş Podcast
  • Diğer
  • Giriş Yap
  • Kayıt Ol

© 2024 Görüş Tüm Hakları Saklıdır.

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır. Bu web sitesini kullanmaya devam ederek çerezlerin kullanılmasına izin vermiş olursunuz.