18 Ekim 2025, Cumartesi
  • Giriş Yap
  • Kayıt Ol
Görüş
  • Dünya
    • Tümü
    • ABD
    • Afrika
    • Asya
    • Avrupa
    • Kuzey Amerika
    • Latin Amerika
    • Orta Doğu
    nadir toprak elementleri

    Çin’in Nadir Maden Hamlesi: ABD Hegemonyasına Meydan Okuma

    ekonomik kriz

    Küresel Krizin Anatomisi: ABD Dış Politikası, Avrupa’nın Ekonomik Çöküşü ve Neo-Con’ların Savaş Çıkmazı

    siyasal siddet

    Siyasal Şiddetin Yeni Yüzü

    Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

    Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

    Dogal Gaz boru hatti Sibirya

    Primakov Üçgeni ve Nükleer Enerjinin Dönüştürücü Gücü

    askeri Tören_CIN

    Barışta Sivil, Savaşta Asker: Çin’in Çınlayan Gülleri

  • Ekonomi
    Bir Gecede 1 Trilyon Dolar Buhar Oldu: Algoritmaların Gazabı

    Bir Gecede 1 Trilyon Dolar Buhar Oldu: Algoritmaların Gazabı

    istanbul üniversitesi

    Neoliberalizm Üniversiteleri Ele Geçirdi: Öğrenciler Müşteri, Akademisyenler Taşeron

    Kredi karti bocrlanmasi

    Türkiye’de Kredi Kartlarının Krize Dönüşen Yükselişi

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

  • Politika
    Sibel_özbudun

    Tarih Sıkıştırırken…[*]

    tükenmislik

    Kendinin CEO’su Olma Hilesi: Neoliberal Özgürlük Vaadi Neden Tükenmişlikle Sonuçlanıyor?

    sibel özbudun

    TARİH, TEORİ, BUGÜN

    Sibel_özbudun

    Grev, İşçi Sınıfının “Savaş Okulu”dur…(*)

  • Kültür & Sanat
    • Tümü
    • Edebiyat
    • Sinema
    Cingeneler ve romanlar

    Görünmeyen Tarih: Çingenelerin Sürgün, Kölelik ve Kültürel Direniş Hikâyesi

    temel demirer

    Üsküdar’dan Öte”nin Şairleri(*)

    sibel özbudun

    Mahpustan Aşka Dair Dizeler[*]

    temel demirer

    Zirvedeki Kürsüdür Sahne(miz)

  • Opinion Internatıonal
    • Tümü
    • Culture
    • Economy
    • Philosophy
    • Politics
    • World
    the cyrpto crash

    The 2025 Crypto Crash: US Tariffs Trigger a $1 Trillion Meltdown

    Burnout and gigeconomy

    Burnout and the Entrepreneurial Self: Unmasking the Lie of ‘Maximum Autonomy’

    The Shocking Truth: How a 77% Infrastructure Cut Plunged Argentina Back Into Crisis

    The Shocking Truth: How a 77% Infrastructure Cut Plunged Argentina Back Into Crisis

    finande, debt and war

    The Zero-Sum Logic of War: How National Debt Becomes a Casus Belli

  • Gorüş TV
    humboldt

    Liyakatsız Bir Devletin Eğitim Reformlarıyla Yeniden Yapılandırılması: Wilhelm von Humboldt (2. Bölüm)

    humboldt

    Humboldt Kardeşler, Akademik Özgürlük ve Eğitim İdeali (1. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (2. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (1. Bölüm)

  • Görüş Podcast
    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    AKIN öztürk

    Uluslararası Hukuk Ne Diyor, Türkiye Ne Yapıyor? Akın Öztürk Örneği

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kenan_Karabag

    Kenan Karabağ ile Sözlü Tarih ve Maria Suphi’nin İzinde

  • Diğer
    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    think tanks

    Düşünce Kuruluşları (Think Tanks): Tarihsel Gelişim, İşlevleri, Eleştiriler ve Gelecek Perspektifleri

    Nebiye - Hilal San

    Sahte Hayaller, Sahte Hayatlar

    aydinlanma

    Anti-Aydınlanma Çağı: Neoliberalizmin Gölgesinde Üniversite ve Toplum (1. Bölüm)

No Result
Tüm Sonuçları Görüntüle
Görüş
  • Dünya
    • Tümü
    • ABD
    • Afrika
    • Asya
    • Avrupa
    • Kuzey Amerika
    • Latin Amerika
    • Orta Doğu
    nadir toprak elementleri

    Çin’in Nadir Maden Hamlesi: ABD Hegemonyasına Meydan Okuma

    ekonomik kriz

    Küresel Krizin Anatomisi: ABD Dış Politikası, Avrupa’nın Ekonomik Çöküşü ve Neo-Con’ların Savaş Çıkmazı

    siyasal siddet

    Siyasal Şiddetin Yeni Yüzü

    Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

    Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

    Dogal Gaz boru hatti Sibirya

    Primakov Üçgeni ve Nükleer Enerjinin Dönüştürücü Gücü

    askeri Tören_CIN

    Barışta Sivil, Savaşta Asker: Çin’in Çınlayan Gülleri

  • Ekonomi
    Bir Gecede 1 Trilyon Dolar Buhar Oldu: Algoritmaların Gazabı

    Bir Gecede 1 Trilyon Dolar Buhar Oldu: Algoritmaların Gazabı

    istanbul üniversitesi

    Neoliberalizm Üniversiteleri Ele Geçirdi: Öğrenciler Müşteri, Akademisyenler Taşeron

    Kredi karti bocrlanmasi

    Türkiye’de Kredi Kartlarının Krize Dönüşen Yükselişi

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

  • Politika
    Sibel_özbudun

    Tarih Sıkıştırırken…[*]

    tükenmislik

    Kendinin CEO’su Olma Hilesi: Neoliberal Özgürlük Vaadi Neden Tükenmişlikle Sonuçlanıyor?

    sibel özbudun

    TARİH, TEORİ, BUGÜN

    Sibel_özbudun

    Grev, İşçi Sınıfının “Savaş Okulu”dur…(*)

  • Kültür & Sanat
    • Tümü
    • Edebiyat
    • Sinema
    Cingeneler ve romanlar

    Görünmeyen Tarih: Çingenelerin Sürgün, Kölelik ve Kültürel Direniş Hikâyesi

    temel demirer

    Üsküdar’dan Öte”nin Şairleri(*)

    sibel özbudun

    Mahpustan Aşka Dair Dizeler[*]

    temel demirer

    Zirvedeki Kürsüdür Sahne(miz)

  • Opinion Internatıonal
    • Tümü
    • Culture
    • Economy
    • Philosophy
    • Politics
    • World
    the cyrpto crash

    The 2025 Crypto Crash: US Tariffs Trigger a $1 Trillion Meltdown

    Burnout and gigeconomy

    Burnout and the Entrepreneurial Self: Unmasking the Lie of ‘Maximum Autonomy’

    The Shocking Truth: How a 77% Infrastructure Cut Plunged Argentina Back Into Crisis

    The Shocking Truth: How a 77% Infrastructure Cut Plunged Argentina Back Into Crisis

    finande, debt and war

    The Zero-Sum Logic of War: How National Debt Becomes a Casus Belli

  • Gorüş TV
    humboldt

    Liyakatsız Bir Devletin Eğitim Reformlarıyla Yeniden Yapılandırılması: Wilhelm von Humboldt (2. Bölüm)

    humboldt

    Humboldt Kardeşler, Akademik Özgürlük ve Eğitim İdeali (1. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (2. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (1. Bölüm)

  • Görüş Podcast
    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    AKIN öztürk

    Uluslararası Hukuk Ne Diyor, Türkiye Ne Yapıyor? Akın Öztürk Örneği

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kenan_Karabag

    Kenan Karabağ ile Sözlü Tarih ve Maria Suphi’nin İzinde

  • Diğer
    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    think tanks

    Düşünce Kuruluşları (Think Tanks): Tarihsel Gelişim, İşlevleri, Eleştiriler ve Gelecek Perspektifleri

    Nebiye - Hilal San

    Sahte Hayaller, Sahte Hayatlar

    aydinlanma

    Anti-Aydınlanma Çağı: Neoliberalizmin Gölgesinde Üniversite ve Toplum (1. Bölüm)

No Result
Tüm Sonuçları Görüntüle
Görüş

Reformasyon’un beş yüzüncü yıl dönümü: Herkes kendi papazı oldu

Turan Altuner
18 Ocak 2020
Okuma süresi: 16 dakika
A A
Facebook'ta PaylaşX'te PaylaşPinterest'te PaylaşLinkedin'de PaylaşWhatsApp'ta PaylaşTelegram'da PaylaşE-Mail ile Paylaş

AVRUPA DÜNYANIN BEYNİ OLUYOR

Bunun yanı sıra liberalizm, muhafazakarlık, sosyalizm, anarşizm, komünizm vs. gibi modern dünyevi ideolojiler tarih sahnesine çıkmış, sosyal ve siyasal sorunların çözümünde din ve kilise giderek referans olmaktan çıkmış, ortaya farklı ve birbirleriyle rekabet halinde olan ideolojiler çıkmış, düşünce dünyası çeşitlenmiş ve zenginleşmiştir. Akılcılık/pozitif bilimler ve çağdaş ideolojiler Avrupa’yı “dünyanın beyni” haline getirmiş, dünyanın geri kalan kısmına karşı entelektüel bir üstünlük sağlamıştır. Bu iki temel sütun yanı positif bilimler ve yukarıda belirttiğimiz Avrupa ideolojileri dünyanın geri kalan kısımını da derinden etkilemiş, dünya bir bakıma bilimi, tekniği ve ideolojileri ile Avrupa referanslı hale gelmiştir.

Bireyselciliğin üçüncü dalgası 20. yüzyılın ikinci yarısına, özellikle 1960’tan sonra gelen sosyal ve siyasal hareketlerle birlikte kendini ifade eden “expressive individualism” ile vuku bulmuştur. Birey siyasetten tutun ekonomiye, spiritüel akımlardan tutun, çevre ve yeşil hareketleri ile, moda, müzik vs. gibi hemen hemen tüm alanlarda dünyadaki gelişmelere aktif müdahil olmuş, ortaya çok farklı, gitgide çeşitlenen, bireyselleşen sosyal, ekonomik ve kültürel akımlar ve sivil toplum örgütleri çıkmış, basın özgürlüğü gitgide gelişmiş. Formel erkler ayrılığı yasama, yürütme ve yargı, informel olarak genişlemiş bu erkler ayrılığına de facto olarak basın ve sivil toplum örgütleri de dahil olmuştur. Basın ve sivil toplum örgütlerinin kontrol ve denge işlevi, onları bir nevi modern çağın erkler ayrılığına dahil etmiştir. Kısacası her konuda kendi stilini yaratan, bireyci stilin her anlamda bir kült oluşturduğu, kendini her anlamıyla yaratmak isteyen, sosyal, siyasal ve kültürel yaşamın bütün alanlarına aktif müdahale eden birey ortaya çıkmıştır. 1968 öğrenci, kadın, çevreci, bilumum sosyal, siyasal, sivil toplum hareketleri, işte bu gelişmenin sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Avrupa bu dönemde oluşan sosyal ve siyasal hareketlere daha fazla demokrasi ile cevap verirken, Türkiye 1971 ve 1982 darbeleriyle bu akımları kanlı bir şekilde bastırmış, ortaya bugünkü Avrupa ile Türkiye tezatı çıkmıştır. Avrupa ekonomik, sosyal ve kültürel her alanda gelişirken, Türkiye tipik bir Ortadoğu ülkesi haline dönüşmüştür.

İlgili İçerikler

İsrail Devleti ve Siyonizmin Kökenleri

Görünmeyen Tarih: Çingenelerin Sürgün, Kölelik ve Kültürel Direniş Hikâyesi

“BEN DEDİYSEM OLUR” DEVRİ BİTTİ

Reformasyon’un toplumda işlevsel olarak yol açtığı diğer ve üçüncü bir vaka ise toplumda yeni sosyal rekabet alanlarının açılması olmuştur. Her şeyden önce Katolik kilisesi “tek hakikatli” monopol konumunu kaybetmiştir. Kilise bölünmüş, kiliseler arası bir rekabet oluşmuş, herhangi bir kilise insanların ihtiyaçlarını gözetmeden, herhangi bir şeyi din adına gelişigüzel insanlara dikte etme imkanını yitirmiştir. Kilisenin tarihsel süreç içerisinde devletten giderek bağımsızlaşması, devlet ve kilise arasında da bir rekabete yol açmış, Kilisenin yanı sıra devlet de yurttaşlarına her istediğini dikte etme imkanından yoksun kalmıştır. Çünkü hem kilise hem de devlet attıkları adımlarda insanların rızasını, yani kamuoyu desteğini almak zorunda kalmış, “ben dediysem olur, ben yaptım oldu bitti” dönemi sona ermiştir. Her anlamda arz ve talep öne çıkmıştır. Bu arz ve talep daha sonra gelişen kapitalist ekonominin de en belirleyici paradigması olmuş, Reformasyon ve Protestanlık kapitalist ekonominin, siyasetin/demokrasinin de teolojik, sosyal, kültürel ve ekonomik altyapısını oluşturmuş, sonuçları önceden pek de kestirilemeyen, süreç odaklı toplumsal bir dinamizm oluşturmuştur. Max Weber de bu durumu “Protestantische Ethik und das Geist des Kapitalismuş / Protestan Ahlakı ve Kapitalizmin Ruhu” (1904) adlı eserinde detaylıca incelemiş, kapitalist ruhun temelini Protestan ahlakının oluşturduğunu belirtmiştir.

AVRUPA LAİKLİK VE SEKÜLERLİK MODELLERİ

Avrupa seküler modellerinin temel özelliği, ister Anglosakson (secularism), ister Fransız (Laïcité) ve bunun Alman varyasyonu olan Konkordat modeli olsun, temel amaçları din ve devlet ilişkilerini birbirinden ayırarak uhrevi ve dünyevi gücün tek elde toplanmasını engellemektir.

Anglosakson modeli kiliseyi devlete entegre ederek, ama Protestan öğretisini temel alarak, yani bireyi “kendi papazı” yaparak, dini bireyselleştirerek; Fransa dini olarak Katolik kalarak ama kiliseyle çatışarak, dini ve kiliseyi kamu dışına hapsederek; Alman modeli ise Anglosakson ve Fransız modelinin ara bir modeli olarak (Konkordat), kiliseyle uzlaşarak, kilisenin ve devletin karşılıklı anlaşarak birbirlerinin alanlarına müdahale etmeyeceklerini anayasal olarak düzenleyip, birbirlerini sınırlayarak başarılı örnekler olmuşlardır.

Kısacası Anglosakson sekülerizmi sosyolojik bir dönüşümle, Fransız modeli siyasal bir kavga/çatışma ve bunun sonucu gelen bir dönüşümle, Alman modeli ise, bir ara model olarak sosyolojik ve siyasal bir sürecin ürünü ve bunun sonucu anayasal ve siyasal uzlaşıyla mümkün olmuştur.

Din ve devlet ilişkilerini sağlıklı ve özgürlükçü bir anlayışla birbirinden ayırmayan, daha sonraki bir aşama olan yatay güç/erkler ayrılığının da (yasama, yürütme, yargı) sağlıklı olamayacağı, kendi içinde sürekli toplumsal gerginlik yaratacağı, Türkiye pratiğinde de yaşanarak tecrübe edilmiştir. Böyle bir yaklaşım, sağlam temelleri olmayan bir yapıya çatı yapmaya kalkmakla eş anlamlıdır, deyim yerindeyse laikliğin ve demokrasinin “topal” doğmasıdır.

Yukarıdaki kronolojik sıralamayı göz önünde bulundursak, Batı – Latin Hıristiyanlığı’nın tarihi, inişli çıkışlı da olsa aynı zamanda bir erkler ve güçler ayrılığının tarihidir. Batı Avrupa bir güçler erkler/ayrılığı kıtası ve aynı zamanda “çok hakikatlidir”. Bunun karşısında yer alan Doğu-Hıristiyanlığı’nın ise, yani Ortodoks Hıristiyanlığı’nın egemen olduğu coğrafya ve İslam ülkelerinde ise tarihsel olarak bakıldığında, din ile devletin kaynaştığı, içe içe geçtiği, bir din- devlet sembiyozunun olduğu coğrafyalardır.

Batı Hristiyanlığının belirleyici olduğu coğrafyada erkler ve güçler ayrılığı sürekli gelişerek, çeşitlilik kazanmıştır. Bu erkler ayrılığını ve çeşitliliğini şu şeklide şekilde sıralamak mümkündür:

  • Din ve devlet işlerinin ayrılması
  • Kamusal ve özel alan ayrılığı
  • Ekonominin devletten bağımsızlaşması
  • Basının devlet kontrolünden çıkarılışı / Basın yayın özgürlüğü
  • Devlet işleyişindeki yasama, yürütme, yargı (yatay erkler ayrılığı) / birbirini dengeleyen ve denetleyen kurumlar
  • Güç erkinin zamansal ve dönemsel sınırlanması (periyodik seçimler ve belirli bir süreden sonra aday olamama sınırlaması (Örneğin 2’nci, 3’üncü dönemden sonra görevi bırakma zorunluluğu)
  • Dikey erkler ayrılığı (kurumlar arası erkler ayrılığı: özerk, federe ve yerel yönetimler arası erkler ayrılığı)
  • Sivil toplum örgütleri
  • Anayasal erk ayrılığı (3 / 2 oy oranı zorunluluğu bariyeri ile çoğunluk diktatörlüğünün önüne geçmek)
  • Siyasal iktidarın muhalefet partileri aracılığıyla siyasal denetimi

Yukarıda sayılan erkler ve güçler ayrılığı Batı Avrupa medeniyetinin en önemli, en temel yapısal özelliğini/temelini oluşturur. Avrupa tarihi 1216 yılındaki Magna Carta deklarasyonundan sonra inişli çıkışlı da olsa Batı Hristiyanlığı’nın egemen olduğu Avrupa coğrafyasında, devletin ve dinin birey üzerindeki etkisinin sürekli azaltıldığı bir tarihsel sürece sahip olmuştur. Avrupa tarihi devletin sürekli olarak küçüldüğü insan hak ve özgürlüklerinin ise sürekli geliştiği tarihsel bir gelişmedir. Erkler ayrılığı prensibi insan hak ve özgürlükleri ile birebir ilintilidir. Modern anayasaların yurttaşlarına sağlaması gereken en temel en önemli faktör özgürlüktür. Yine demokrasi ve özgürlükler bağlamındaki en temel sorun, yurttaşların kendi iradelerine dayanmayan, dayatılan yasalar çerçevesinde yaşamak zorunda bırakılmalarıdır. Özgürlük insanların kendi iradeleriyle belirlediği anayasal ve yasalar sistematiğidir. Bunun tersi durumu ise özgürlüğün olmadığı, despotik rejimlerin olmasıyla eş anlamlıdır.

Hıristiyanlık’ta bunun teolojik temeli, Hz. İsa’nın Pontius Pilatüs (Kudüs Roma Kralı) ile yaptığı konuşmalarına dayandırılır. Bu konuşmalarında Hz. İsa “benim gayem bu dünyanın imparatorluğu değildir”, Roma imparatoru Sezar’ı kasten; “Sezar’ın hakkı Sezar’a, tanrının hakkı, tanrıya” der; yani dünyevi ve uhrevi dualizmi kabul eder. Kastettiği, herhangi dünyevi bir güç ve iktidar peşinde olmadığıdır. Bu cümleyle Hz. İsa, var olan dünyevi yöntemlerle egemenlik ve gücü ele geçirme yöntemlerini reddettiğini söyler. Batı – Latin Hristiyanlığı’nın güçler ve erkler ayrılığına tekabül eden diğer bir teolojik temel ise Hristiyanlığın regüle eden bir “yasa dini” olmak yerine hukuksal ve ahlaki normların ayrışmasına açık olmasıdır. Kısacası Batı Hristiyanlığı’nın Avrupa’sı aynı zamanda bir erkler ve güçler ayrılığı kıtasıdır. Kilise ve devlet küçülmüş, insan hak ve hürriyetleri gelişmiş, kilise ve devlet küçüldükçe insan büyümüştür.

Sayfa 2 'nin 2 'si
Önceki12

İlgili İçerikler

nadir toprak elementleri
ABD

Çin’in Nadir Maden Hamlesi: ABD Hegemonyasına Meydan Okuma

Görüş Redaksiyon

Fotograf: Wikimedia Commons Çin'in Nadir Toprak Silahı: Pekin'in İhracat Kontrolleri ABD Askeri Üstünlüğünü Nasıl Tehdit Ediyor? Çin, yedi kritik nadir...

Sibel_özbudun
Politika

Tarih Sıkıştırırken…[*]

Doç. Dr. Sibel Özbudun

“Hep taze tuttum sevincimi avluda diz boyu kar elimde kır çiçekleri” Sorularınız gerçekten özenle seçilmiş, son onyılların barış süreçlerinden damıtılan...

tükenmislik

Kendinin CEO’su Olma Hilesi: Neoliberal Özgürlük Vaadi Neden Tükenmişlikle Sonuçlanıyor?

Pablo Neruda ve Salvador Allende

Pablo Neruda: Aşkın, Politikanın ve Gizemin Şairi

IRKCILIK

Neoliberalizmin Yıktığı Düzende Faşizmin ve Öjenik İdeolojinin Yükselişi

ekonomik kriz

Küresel Krizin Anatomisi: ABD Dış Politikası, Avrupa’nın Ekonomik Çöküşü ve Neo-Con’ların Savaş Çıkmazı

mega projeler

Çin’in Mega Projeleri: Mühendislik Harikaları, Küresel Hedefler ve Geleceği Şekillendirme Stratejisi

sibel özbudun

TARİH, TEORİ, BUGÜN

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Makaleler

Bir Gecede 1 Trilyon Dolar Buhar Oldu: Algoritmaların Gazabı
Ekonomi

Bir Gecede 1 Trilyon Dolar Buhar Oldu: Algoritmaların Gazabı

Görüş Redaksiyon

2025 sonbaharında Washington’da alınan bir karar, dünya finans piyasalarında sarsıcı bir zincirleme reaksiyona yol açtı. Yüzeyde sıradan bir ticaret politikası...

the cyrpto crash

The 2025 Crypto Crash: US Tariffs Trigger a $1 Trillion Meltdown

Burnout and gigeconomy

Burnout and the Entrepreneurial Self: Unmasking the Lie of ‘Maximum Autonomy’

The Shocking Truth: How a 77% Infrastructure Cut Plunged Argentina Back Into Crisis

The Shocking Truth: How a 77% Infrastructure Cut Plunged Argentina Back Into Crisis

KATEGORİLER

  • Dünya
  • Ekonomi
  • Politika
  • Kültür & Sanat
  • Opinion Internatıonal
  • Podcast
  • Gorüş TV
  • Diğer

SAYFALAR

  • Ansayfa
  • Gizlilik Politikası
  • Görüş Hakkında
  • Görüş’te Yazmak | Become an Opinionmaker
  • Künye
  • Yayın ilkelerimiz
  • İletişim | info@gorus21.com

BİZİ TAKİP EDİN

gorus-stickyl-ogo-dark

HAKKIMIZDA

21. yüzyılın disiplinlerarası, uluslararası, farklı görüşlerin yer aldığı yayın organı

© 2025 Görüş Tüm Hakları Saklıdır.

Hoş Geldiniz!

Hesabınıza aşağıdan giriş yapın

Şifrenizi mi unuttunuz? Kayıt Ol

Yeni Hesap Oluşturun!

Kayıt olmak için aşağıdaki formları doldurun

Tüm alanlar zorunludur. Giriş Yap

Retrieve your password

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş Yap
No Result
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Dünya
  • Ekonomi
  • Politika
  • Kültür & Sanat
  • Opinion Internatıonal
  • Gorüş TV
  • Görüş Podcast
  • Diğer
  • Giriş Yap
  • Kayıt Ol

© 2024 Görüş Tüm Hakları Saklıdır.

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır. Bu web sitesini kullanmaya devam ederek çerezlerin kullanılmasına izin vermiş olursunuz.