26 Eylül 2025, Cuma
  • Giriş Yap
  • Kayıt Ol
Görüş
  • Dünya
    • Tümü
    • ABD
    • Afrika
    • Asya
    • Avrupa
    • Kuzey Amerika
    • Latin Amerika
    • Orta Doğu
    siyasal siddet

    Siyasal Şiddetin Yeni Yüzü

    Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

    Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

    Dogal Gaz boru hatti Sibirya

    Primakov Üçgeni ve Nükleer Enerjinin Dönüştürücü Gücü

    askeri Tören_CIN

    Barışta Sivil, Savaşta Asker: Çin’in Çınlayan Gülleri

    Finlandiya

    Finlandiya: Neo-Conların Rusya ve Amerika’yı Çatışmaya Sürükleme Planı

    Alaska Zirvesi

    Alaska Zirvesi 2025: Trump-Putin Buluşması, Ukrayna Savaşı ve Avrupa Jeopolitiği l Görüş21

  • Ekonomi
    istanbul üniversitesi

    Neoliberalizm Üniversiteleri Ele Geçirdi: Öğrenciler Müşteri, Akademisyenler Taşeron

    Kredi karti bocrlanmasi

    Türkiye’de Kredi Kartlarının Krize Dönüşen Yükselişi

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

    Neoliberalizmin Gizli Tarihi: Savaş, İmparatorluk ve Ekonomik Şiddet

    Neoliberalizmin Gizli Tarihi: Savaş, İmparatorluk ve Ekonomik Şiddet

  • Politika
    Sibel_özbudun

    Grev, İşçi Sınıfının “Savaş Okulu”dur…(*)

    istanbul üniversitesi

    Neoliberalizm Üniversiteleri Ele Geçirdi: Öğrenciler Müşteri, Akademisyenler Taşeron

    think tanks

    Düşünce Kuruluşları (Think Tanks): Tarihsel Gelişim, İşlevleri, Eleştiriler ve Gelecek Perspektifleri

    Sibel_özbudun

    Hapishaneler”i Biliyoruz! peki ya “Tımarhaneler”i?(*)

  • Kültür & Sanat
    • Tümü
    • Edebiyat
    • Sinema
    temel demirer

    Üsküdar’dan Öte”nin Şairleri(*)

    sibel özbudun

    Mahpustan Aşka Dair Dizeler[*]

    temel demirer

    Zirvedeki Kürsüdür Sahne(miz)

    hollywood, Sinema, Film

    Hollywood’un Evrimi: Sessiz Filmlerden Dijital Yayına

  • Opinion Internatıonal
    • Tümü
    • Culture
    • Economy
    • Philosophy
    • Politics
    • World
    Dr. Jan Campell

    The 2025 China – Europe on Humanrights

    Dr. Jan Campell

    USA at a Crossroads: Weakness, Ignorance, and Arrogance

    opinion21

    Geopolitical Strategy and China’s Belt and Road Initiative

    Dr. Jan Campell

    Hauptansätze und Strategien Kasachstans in der Shanghaier Organisation für Zusammenarbeit (SOZ)

  • Gorüş TV
    humboldt

    Liyakatsız Bir Devletin Eğitim Reformlarıyla Yeniden Yapılandırılması: Wilhelm von Humboldt (2. Bölüm)

    humboldt

    Humboldt Kardeşler, Akademik Özgürlük ve Eğitim İdeali (1. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (2. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (1. Bölüm)

  • Görüş Podcast
    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    AKIN öztürk

    Uluslararası Hukuk Ne Diyor, Türkiye Ne Yapıyor? Akın Öztürk Örneği

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kenan_Karabag

    Kenan Karabağ ile Sözlü Tarih ve Maria Suphi’nin İzinde

  • Diğer
    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    think tanks

    Düşünce Kuruluşları (Think Tanks): Tarihsel Gelişim, İşlevleri, Eleştiriler ve Gelecek Perspektifleri

    Nebiye - Hilal San

    Sahte Hayaller, Sahte Hayatlar

    aydinlanma

    Anti-Aydınlanma Çağı: Neoliberalizmin Gölgesinde Üniversite ve Toplum (1. Bölüm)

No Result
Tüm Sonuçları Görüntüle
Görüş
  • Dünya
    • Tümü
    • ABD
    • Afrika
    • Asya
    • Avrupa
    • Kuzey Amerika
    • Latin Amerika
    • Orta Doğu
    siyasal siddet

    Siyasal Şiddetin Yeni Yüzü

    Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

    Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

    Dogal Gaz boru hatti Sibirya

    Primakov Üçgeni ve Nükleer Enerjinin Dönüştürücü Gücü

    askeri Tören_CIN

    Barışta Sivil, Savaşta Asker: Çin’in Çınlayan Gülleri

    Finlandiya

    Finlandiya: Neo-Conların Rusya ve Amerika’yı Çatışmaya Sürükleme Planı

    Alaska Zirvesi

    Alaska Zirvesi 2025: Trump-Putin Buluşması, Ukrayna Savaşı ve Avrupa Jeopolitiği l Görüş21

  • Ekonomi
    istanbul üniversitesi

    Neoliberalizm Üniversiteleri Ele Geçirdi: Öğrenciler Müşteri, Akademisyenler Taşeron

    Kredi karti bocrlanmasi

    Türkiye’de Kredi Kartlarının Krize Dönüşen Yükselişi

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

    Neoliberalizmin Gizli Tarihi: Savaş, İmparatorluk ve Ekonomik Şiddet

    Neoliberalizmin Gizli Tarihi: Savaş, İmparatorluk ve Ekonomik Şiddet

  • Politika
    Sibel_özbudun

    Grev, İşçi Sınıfının “Savaş Okulu”dur…(*)

    istanbul üniversitesi

    Neoliberalizm Üniversiteleri Ele Geçirdi: Öğrenciler Müşteri, Akademisyenler Taşeron

    think tanks

    Düşünce Kuruluşları (Think Tanks): Tarihsel Gelişim, İşlevleri, Eleştiriler ve Gelecek Perspektifleri

    Sibel_özbudun

    Hapishaneler”i Biliyoruz! peki ya “Tımarhaneler”i?(*)

  • Kültür & Sanat
    • Tümü
    • Edebiyat
    • Sinema
    temel demirer

    Üsküdar’dan Öte”nin Şairleri(*)

    sibel özbudun

    Mahpustan Aşka Dair Dizeler[*]

    temel demirer

    Zirvedeki Kürsüdür Sahne(miz)

    hollywood, Sinema, Film

    Hollywood’un Evrimi: Sessiz Filmlerden Dijital Yayına

  • Opinion Internatıonal
    • Tümü
    • Culture
    • Economy
    • Philosophy
    • Politics
    • World
    Dr. Jan Campell

    The 2025 China – Europe on Humanrights

    Dr. Jan Campell

    USA at a Crossroads: Weakness, Ignorance, and Arrogance

    opinion21

    Geopolitical Strategy and China’s Belt and Road Initiative

    Dr. Jan Campell

    Hauptansätze und Strategien Kasachstans in der Shanghaier Organisation für Zusammenarbeit (SOZ)

  • Gorüş TV
    humboldt

    Liyakatsız Bir Devletin Eğitim Reformlarıyla Yeniden Yapılandırılması: Wilhelm von Humboldt (2. Bölüm)

    humboldt

    Humboldt Kardeşler, Akademik Özgürlük ve Eğitim İdeali (1. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (2. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (1. Bölüm)

  • Görüş Podcast
    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    AKIN öztürk

    Uluslararası Hukuk Ne Diyor, Türkiye Ne Yapıyor? Akın Öztürk Örneği

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kenan_Karabag

    Kenan Karabağ ile Sözlü Tarih ve Maria Suphi’nin İzinde

  • Diğer
    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    think tanks

    Düşünce Kuruluşları (Think Tanks): Tarihsel Gelişim, İşlevleri, Eleştiriler ve Gelecek Perspektifleri

    Nebiye - Hilal San

    Sahte Hayaller, Sahte Hayatlar

    aydinlanma

    Anti-Aydınlanma Çağı: Neoliberalizmin Gölgesinde Üniversite ve Toplum (1. Bölüm)

No Result
Tüm Sonuçları Görüntüle
Görüş

Pandeminin Yas İmgeleri

Basın Dünyası
24 Ekim 2020
Okuma süresi: 10 dakika
A A
Facebook'ta PaylaşX'te PaylaşPinterest'te PaylaşLinkedin'de PaylaşWhatsApp'ta PaylaşTelegram'da PaylaşE-Mail ile Paylaş
pandemi
Fotograf: Kat Jayne / Pexels

Meltem Oral | Kaynak: E – Skope Dergi

Yeni koronavirüsün 11 Mart’ta pandemi ilan edilmesinin yedinci ayında, dünya çapındaki ölüm sayısı bir milyonu geçti. Ölenlerin isimleriyle değil rakamlarla ifade edildiği bu altı ayda, milyonlarca insan ölen yakınlarıyla vedalaşamadı. Ölmekte olan kişiyi son bir kez ziyaret etmek, toprağa vermek, taziye gibi kadim kültürel ritüeller gerçekleştirilemedi. Kültürlere göre farklılık gösteren bu ritüeller geride kalanların kayıpla başa çıkabilmesi için gerekli olan yas sürecinin parçası.

Mart ayında The Atlantic dergisinde “Koronavirüs Yas Tutma Yeteneğimizi Çalıyor” başlığıyla yayınlanan makalede kişisel bir tecrübenin ışığında, bugünlerde insanlığın kolektif deneyimi olan kesintiye uğramış yas sürecinden bahsediliyor. Makaleye eşlik eden görseli, ABD’de yaşayan sanatçı Lizzie Gill, derginin özel siparişiyle üretmiş. Kolajın merkezinde bir tabutun etrafını saran, siyahlar içerisinde, maske takmış bir grup insanı gösteren bir fotoğraf yer alıyor. Fotoğrafın kaynağı pandemi sürecinde ne yazık ki ölüm rekorları kıran İran. Yakınlarını kaybeden bir grup insanın kederini belgeleyen bu haber fotoğrafı, kaçınılmaz bir şekilde, Hıristiyan ikonografisinden bilindik bir imgeyi, Ölü İsa’ya Ağıt sahnesini akla getiriyor. Hayatın mı sanatı yoksa sanatın mı hayatı “taklit ettiğinin” tuhaf bir şekilde belli olmadığı bir betimlemeye dönüşüyor.

İlgili İçerikler

Siyasal Şiddetin Yeni Yüzü

Küresel Şiddet: Siyasi Kargaşa, Kurumsal Başarısızlıklar ve Toplumsal Yüzleşme

Lizzie Gill, The Atlantic Magazine, 25 Mart 2020.

İran, Anadolu Ajansı, 17 Mart 2020.

Ölü İsa’ya Ağıt Batı sanatında ölüm temasını ele alan eserlerde yaygın bir şekilde tekrarlanan betim tiplerinden birisidir. Erken örneklerinin Bizans sanatında görüldüğü bu betim tipi, İncil’de yer almayan ve apokrif metinlere dayandırılan bir anlatıyı konu edinir. İsa’nın çarmıhtan indirilmesinin ardından ve mezara konulmasından önce, ölü bedeninin etrafında yas tutanların tasvir edildiği bu anlatıya dayanan ağıt ikonografisinin ilk anıtsal örneği Giotto’nun Arena Şapeli’ndeki freskidir.[1] Meryem, oğlu İsa’nın ölü bedenini omuzlarından sarılarak kucağına yerleştirir, Mecdelli Meryem ayaklarını tutar. Sırtları izleyiciye dönük iki anonim kadından biri İsa’nın başını, öteki de sağ elini tutmaktadır. Batı sanatındaki Ağıt betimlerini öncülü Bizans örneklerinden ayıran özelliklerden bir tanesi, kompozisyonda yer alan kadınların Meryem ve Mecdelli Meryem’in yaşadığı acının salt seyircisi olmaktan çıkarak sahneye, yani yasa katılmalarıdır. Ağıt sahnelerindeki kadın figürlerin hâkimiyeti, İsa’nın çarmıhtan indirilişinin tanıklarının Mesihin takipçisi olan kadınlardan ve Üç Meryem’den oluştuğuna dair İncillerde yer alan anlatıya dayanır. Yasın Antigone’den beri yüzyıllar boyunca neden kadınların omuzlarına yüklendiğinin tarihsel kökenleri ve toplumsal koşulları, buna bağlı olarak seküler temalar dahil olmak üzere resim, heykel, fotoğraf, sinema gibi farklı disiplinlerde yasın temsilinin neden bilhassa kadınlara “yakıştırıldığı” ayrı bir feminist okumayı hak ediyor.

İsa’nın insanlığın günahlarından kurtuluşu için kendini kurban etmesi anlatısının görsel sanatlardaki betimlerinde, duygusal yoğunluğun doruk noktasına ulaştığı sahnelerden biri olan Ağıt, sonraki yıllarda farklı bağlamlarda da olsa kolektif yasın, çekilen ıstırapların ifadesi olarak çokça başvurulan bir temadır. Savaşa, katliama, iktidarın şiddetine tanık olanların maruz bırakıldıkları ıstıraba karşı tepkilerinin bir ifadesi olarak yeniden bu temaya başvurulacaktır. Ölümün geride kalanlarda bıraktığı kederi ifade etmekteki gücü nedeniyle özellikle Batı’nın görsel hafızasının derinliklerine yerleşen bu tema, betimlenişinin ortaya çıktığı zamanı ve mekânı aşarak evrensel hatta türler arası bir duygu olan yasın temsili olarak yüzeye çıkar. Tıpkı Susan Sontag’ın ifade ettiği gibi “Bazı savaş zamanı ya da felaket zamanı fotoğraflarında Hıristiyan ikonografisinin nabız atışlarını hissetmek, basitçe duygusal bir aldanışla açıklanamaz.”[2] Bu nedenle yüzyıllar sonra bambaşka bir kültürde, İran’da kaybettikleri yakınlarının ölü bedeni etrafında yas tutanların fotoğrafında Ağıt beliriverir.

Gerçi Susan Sontag’ın ağırlıklı olarak tartıştığı bağlam, muktedirlerin siyasi çıkarları için giriştikleri savaşların sonucunda sıradan insanların maruz bırakıldığı katliam, felaket, dehşet ve acı. Ancak kapitalist üretim modelinin ekosistemi katletmesinin bir sonucu olarak ortaya çıkan virüs kaynaklı salgının, iktidarların almadıkları önlemler nedeniyle pandemi boyutuna ulaşması, Sontag’ın ele aldığı bağlamın hiç de dışında değil. Tüm dünyada insanların hiçbir önlem alınmadan çalışmaya zorlandığı, itiraf edilmeden sürü bağışıklığı yönteminin uygulandığı, sağlık çalışanlarının gözden çıkarıldığı, nitelikli sağlık hizmetine herkesin eşit şekilde erişemediği koşullar geçmişteki kitlesel ölümlerle sonuçlanan iktidar politikalarından ne kadar farklı? Şubat ayında karantina uygulaması isteyenleri “felaket tellallığı” yapmakla suçlayan bir sağlık bakanının olduğu İran’da, yakınlarının ölü bedeninin yanında yas tutanların yaşadığı felaket bireysel bir trajediden ibaret olabilir mi?

Kimi zaman ölenin bedeninin ailesine verilmemesinin bir cezalandırma yöntemi olarak uygulandığı, öleni haysiyetli bir şekilde gömebilmenin bir hak mücadelesi konusu olabildiği bir ülkede yaşıyoruz. Ölüyü gömebilme hakkından mahrum kalmak birçok şeyin yanı sıra yasın kesintiye uğraması demek. Toprağa verilenin artık fiziksel varlığının son bulduğunun kabullenilmesi, toprak atmak, toprağını almak, geride kalan yakınların kaybettikleriyle birlikte son bir ânı paylaşabilmesi, yasın kolektif olarak tutulabilmesi için önemli cenaze törenleri. Geride kalanlar için ölen kişiye karşı son bir “görev”, yaşamının değersizleştirilmesine karşı ölüme saygı, aynı kederi paylaşanlarla bir dayanışma ifadesi. “Ölülerini huzur içinde yatmaya bırakmak da, ölülerin yasını tutmaya, ölülerini ziyaret etmeye, gerçek olan’a ağıt yakmaya bırakmak da ölümün ahlakındandır.”[3]

Bu durum sadece insanlar için söz konusu değil. Başta şempanze, goril, yunus ya da filler olmak üzere çok sayıda hayvan, topluluk içerisinde bir birey öldüğünde ölümün yaşandığı alanı koruma, ölüye dokunma, ölüyü tımarlama, ölüyü sürükleme gibi faaliyetlerde bulunur. Ölüye dokunmak topluluğun ölenin artık gerçekten gittiğini, geri gelmeyeceğini kabul etmesini sağlayan bir tür yaygın yas ritüeli sayılabilir.[4] Yasa saygı kadim bir meseledir. Marc Nichanian soykırım felaketinin izini edebiyatla sürmeye çalışırken, Hektor ve Aşil’in kavgasını hatırlatır. Ölmek üzere olan Hektor düşmanından ölü bedenine saygı göstermesini, onu yas töreni yapmaları için yakınlarına teslim etmesini, yası yasaklamamasını ister.[5] Ancak Hektor’un naaşı talep ettiği saygıyı göremez.

Yeni koronavirüs salgını sürecinde tarih boyunca veba, savaş, soykırım gibi nedenlerle yaşanan kitlesel ölümlerde olduğu gibi ölüleri gömme hakkından mahrum kaldık. Virüsün bulaşma riski nedeniyle cenazeler yasaklandı, yas tutanlar acılarını paylaşmak için biraraya gelemedi, yalnızlaştırıldı. Ölü bedenler, koruyucu kıyafetleri, gözlükleri, eldivenleri ve maskeleriyle birkaç görevlinin eşliğinde sessizce gömüldü. Cenaze törenleri “yabancıların” halletmesi gereken bir gömme işine dönüştü. Bir tabutun etrafında, koruyucu kıyafetli ve maskeli bir grup adamın görüntüsü kesintiye uğrayan kadim hakkın evrensel imgesi haline geldi. Yeni koronavirüs kayıplarının gömülme sürecini kaydeden bu görüntüler, gerçekleşmeyen cenaze törenlerini, hakkıyla tutulamayan yası, tüm trajedisiyle pandemiyi bize hatırlatacak mekândan bağımsız, ortak bir imge. Elbette bu ortaklık ölüm insanları eşitlediği için filan değil. Şairin dediği gibi “ölümün adil olması için hayatın adil olması lazım”.

Hart Island Mezarlığı, Reuters, 10 Nisan 2020.

Rober Koptaş “Bir Ölü Artı Bir Ölü İki Değildir” yazısında bu toprakların mezarsız ölülerin, tutulamayan yasların ülkesi olduğundan bahsederken pandemi sürecinde isimleri açıklanmayan, hikâyelerini dinleyemediğimiz binlerce kaybın üzerlerine çekilmek istenen örtüleri aralamaya çağırıyordu herkesi.[6] Hakkıyla defnedilmek, istenildiğinde ziyaret edilebilecek bir mezarın olması hikayelerin silinmesine direnmenin yollarından biri.    

Nisan ayında New York’taki Hart Island’da açılan büyük çukurlara istiflenen tabutların drone görüntüleri yayınlandı. Yirmi binden fazla kişinin pandemi nedeniyle öldüğü New York şehrinde naaşların bir kısmı buraya gömülüyor. Hart Island, Bronx’un doğusunda yer alan ve tekneyle ulaşılabilen bir ada. Şehirdeki en büyük toplu mezar olan adada bir milyon bedenin gömülü olduğu düşünülüyor. 19. yüzyıldan itibaren mezar olarak kullanılan adaya ilk gömülen, 1869’da 24 yaşında tüberkülozdan ölen Louisa Van Slyke.

Yüz elli yıldır salgın hastalıklardan ölen, yakın akrabası olmayan veya yakınlarının parası cenaze masraflarını karşılamaya yetmeyenler buraya gömülmüş. Bu yüzden adaya sıklıkla “çömlekçi tarlası” deniyor. Bu isimlendirme, İncil’den bir anlatıya dayanır. İsa’nın mahkûmiyetini gören Yahuda pişman olur ve ihanetinin karşılığı olarak aldığı 30 gümüş parayı başkâhinlere iade etmeye gider. Masum birini ele vermekle günah işlediğini anlatan Yahuda, kâhinler tarafından ciddiye alınmayınca elindeki paraları tapınağa fırlatır ve gidip kendini asar. Gümüşleri toplayan kâhinler de bu parayla yabancılara mezarlık yapmak üzere çömlekçi tarlasını satın alır. “Bunun için o tarlaya bu güne kadar, Kan Tarlası denildi.” (Matta 27: 1-8)

New York’un “çömlekçi tarlasında” olağan koşullarda haftada 25 naaş hapisteki mahkûmlar tarafından gömülürken, fotoğrafların yayınlandığı Nisan ayında günde 24 defin sözleşmeli işçiler tarafından gerçekleştiriliyordu.

1980’lerde AIDS nedeniyle ölenler de cenaze evleri kabul etmediği için adanın diğer gömülerden uzaktaki bir noktasına defnedilmiş. 1985’te AIDS kaynaklı ilk pediyatrik ölümün mezarı SC (special child) B1 (baby1) ibaresiyle işaretlenmiş. AIDS’ten ölen kaç kişinin buraya gömüldüğü veya kimin mezarının nerede olduğu tam olarak bilinmiyor. 1992’de sanatçı Melinda Hunt ve fotoğrafçı Joel Sternfeld girişin yasak olduğu adayı fotoğraflayabilmiş. Melinda Hunt 1994’te kurduğu Hart Island Project ile ulaşımın zor olduğu ücra bir yerde, kendine ait bir mezar taşı olmadan gömülen isimsizlerin hikâyelerini bulmak için çalışmalar yürütüyor. Projenin çabalarıyla yakın zamanda, ziyaretçilere kapalı olan adada gömülenlerin aileleri ve arkadaşlarının ayda iki ziyaret hakkı kazanılmış. Ayrıca projenin bünyesinde adada gömülü AIDS’ten ölenlerin belirlenmesi ve hikâyelerinin korunması için ayrı bir inisiyatif de yer alıyor.  

Melina Hunt, Loneliness in a Beautiful Place: AIDS Burials on Hart Island, 2018, tek kanal video
Fabio Bucciarelli, L’Espresso, Bergamo, Mart 2020.

[1] Giotto’nun ağıt freskinin kapsamlı bir analizi için Serap Yüzgüller, Nedret Öztokat, “Giotto’nun Ağıt Freskinin İkonografik ve Göstergebilimsel Okuması”, Sanat Tarihi Yıllığı, Sayı 23, 2014, s. 109-133.

[2] Susan Sontag, Başkalarının Acısına Bakmak, Çev. Osman Akınhay(İstanbul: Agora Kitaplığı, İstanbul, 2005) s. 80.

[3] Zeynep Sayın, Ölüm Terbiyesi (İstanbul: Metis Yayıncılık, 2018) s. 65.

[4] Hayvanların kaybettikleri arkadaşlarının ardından tuttukları yasa dair antropolojik bir çalışma için; Barbara J. King, Hayvanlar Nasıl Yas Tutar, çev. Rengin Arslan (İstanbul: Raskolnikov Kitap, 2019).

[5] Marc Nichanian, Edebiyat ve Felaket, çev. Ayşegül Sönmezay (İstanbul: İletişim Yayınları, 2011) s. 17.

[6] Rober Koptaş, “Bir Ölü Artı Bir Ölü İki Değildir”, Gazete Duvar, 28 Mart 2020. https://www.gazeteduvar.com.tr/forum/2020/03/28/bir-olu-arti-bir-olu-iki-degildir/

[7] https://www.hartisland.net/

[8] Serap Yüzgüller, Seda Yavuz, “Acıyı Okumak: Temsil ve İfade Bağlamında Pieta Betimleri”, Art-Sanat Dergisi, Sayı 5, 2016, s. 47-62.

[9] A.g.m., s. 52.

 

İlgili İçerikler

Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları
Dünya

Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

Görüş Redaksiyon

Soğuk Savaş’ın sona ermesiyle birlikte dünya yeni bir düzene girerken, barış ve istikrar vaatleri, yerini Batı hegemonyasının giderek artan zorlayıcı...

Dogal Gaz boru hatti Sibirya
Dünya

Primakov Üçgeni ve Nükleer Enerjinin Dönüştürücü Gücü

Görüş Redaksiyon

Son 35 gün içinde nükleer enerji ve jeopolitik arenada yaşanan baş döndürücü gelişmeler, uluslararası ilişkilerde yeni bir dönemin habercisi niteliğinde....

askeri Tören_CIN

Barışta Sivil, Savaşta Asker: Çin’in Çınlayan Gülleri

Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

Finlandiya

Finlandiya: Neo-Conların Rusya ve Amerika’yı Çatışmaya Sürükleme Planı

Turan Altuner

Toplumsal Piyasa Ekonomisi: Düşünürleri, İlkeleri ve Pratik Uygulamaları

Şanghay İşbirliği Örgütü Zirvesi 2025

Jeopolitik Satranç Tahtası: Xi Jinping Çok Kutuplu Vizyonu ve ABD Hegemonyası

Alaska Zirvesi

Alaska Zirvesi 2025: Trump-Putin Buluşması, Ukrayna Savaşı ve Avrupa Jeopolitiği l Görüş21

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Makaleler

mutsuzluk ve tüketim - yanilsama
Felsefe

Gerçeklik, Güç ve Yanılsama: Kant’tan Modern Çağa Neden Mutsuzuz?

Görüş Redaksiyon

Sabah uyandığınızda elinize aldığınız akıllı telefon, cüzdanınızdaki banknotlar, yaşadığınız ülke ve hatta kendinize dair sahip olduğunuz “birey” algısı… Tüm bunların...

temel demirer

Üsküdar’dan Öte”nin Şairleri(*)

Sibel_özbudun

Grev, İşçi Sınıfının “Savaş Okulu”dur…(*)

sibel özbudun

Mahpustan Aşka Dair Dizeler[*]

KATEGORİLER

  • Dünya
  • Ekonomi
  • Politika
  • Kültür & Sanat
  • Opinion Internatıonal
  • Podcast
  • Gorüş TV
  • Diğer

SAYFALAR

  • Ansayfa
  • Gizlilik Politikası
  • Görüş Hakkında
  • Görüş’te Yazmak | Become an Opinionmaker
  • Künye
  • Yayın ilkelerimiz
  • İletişim | info@gorus21.com

BİZİ TAKİP EDİN

gorus-stickyl-ogo-dark

HAKKIMIZDA

21. yüzyılın disiplinlerarası, uluslararası, farklı görüşlerin yer aldığı yayın organı

© 2025 Görüş Tüm Hakları Saklıdır.

Hoş Geldiniz!

Hesabınıza aşağıdan giriş yapın

Şifrenizi mi unuttunuz? Kayıt Ol

Yeni Hesap Oluşturun!

Kayıt olmak için aşağıdaki formları doldurun

Tüm alanlar zorunludur. Giriş Yap

Retrieve your password

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş Yap
No Result
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Dünya
  • Ekonomi
  • Politika
  • Kültür & Sanat
  • Opinion Internatıonal
  • Gorüş TV
  • Görüş Podcast
  • Diğer
  • Giriş Yap
  • Kayıt Ol

© 2024 Görüş Tüm Hakları Saklıdır.

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır. Bu web sitesini kullanmaya devam ederek çerezlerin kullanılmasına izin vermiş olursunuz.