26 Eylül 2025, Cuma
  • Giriş Yap
  • Kayıt Ol
Görüş
  • Dünya
    • Tümü
    • ABD
    • Afrika
    • Asya
    • Avrupa
    • Kuzey Amerika
    • Latin Amerika
    • Orta Doğu
    siyasal siddet

    Siyasal Şiddetin Yeni Yüzü

    Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

    Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

    Dogal Gaz boru hatti Sibirya

    Primakov Üçgeni ve Nükleer Enerjinin Dönüştürücü Gücü

    askeri Tören_CIN

    Barışta Sivil, Savaşta Asker: Çin’in Çınlayan Gülleri

    Finlandiya

    Finlandiya: Neo-Conların Rusya ve Amerika’yı Çatışmaya Sürükleme Planı

    Alaska Zirvesi

    Alaska Zirvesi 2025: Trump-Putin Buluşması, Ukrayna Savaşı ve Avrupa Jeopolitiği l Görüş21

  • Ekonomi
    istanbul üniversitesi

    Neoliberalizm Üniversiteleri Ele Geçirdi: Öğrenciler Müşteri, Akademisyenler Taşeron

    Kredi karti bocrlanmasi

    Türkiye’de Kredi Kartlarının Krize Dönüşen Yükselişi

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

    Neoliberalizmin Gizli Tarihi: Savaş, İmparatorluk ve Ekonomik Şiddet

    Neoliberalizmin Gizli Tarihi: Savaş, İmparatorluk ve Ekonomik Şiddet

  • Politika
    Sibel_özbudun

    Grev, İşçi Sınıfının “Savaş Okulu”dur…(*)

    istanbul üniversitesi

    Neoliberalizm Üniversiteleri Ele Geçirdi: Öğrenciler Müşteri, Akademisyenler Taşeron

    think tanks

    Düşünce Kuruluşları (Think Tanks): Tarihsel Gelişim, İşlevleri, Eleştiriler ve Gelecek Perspektifleri

    Sibel_özbudun

    Hapishaneler”i Biliyoruz! peki ya “Tımarhaneler”i?(*)

  • Kültür & Sanat
    • Tümü
    • Edebiyat
    • Sinema
    temel demirer

    Üsküdar’dan Öte”nin Şairleri(*)

    sibel özbudun

    Mahpustan Aşka Dair Dizeler[*]

    temel demirer

    Zirvedeki Kürsüdür Sahne(miz)

    hollywood, Sinema, Film

    Hollywood’un Evrimi: Sessiz Filmlerden Dijital Yayına

  • Opinion Internatıonal
    • Tümü
    • Culture
    • Economy
    • Philosophy
    • Politics
    • World
    Dr. Jan Campell

    The 2025 China – Europe on Humanrights

    Dr. Jan Campell

    USA at a Crossroads: Weakness, Ignorance, and Arrogance

    opinion21

    Geopolitical Strategy and China’s Belt and Road Initiative

    Dr. Jan Campell

    Hauptansätze und Strategien Kasachstans in der Shanghaier Organisation für Zusammenarbeit (SOZ)

  • Gorüş TV
    humboldt

    Liyakatsız Bir Devletin Eğitim Reformlarıyla Yeniden Yapılandırılması: Wilhelm von Humboldt (2. Bölüm)

    humboldt

    Humboldt Kardeşler, Akademik Özgürlük ve Eğitim İdeali (1. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (2. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (1. Bölüm)

  • Görüş Podcast
    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    AKIN öztürk

    Uluslararası Hukuk Ne Diyor, Türkiye Ne Yapıyor? Akın Öztürk Örneği

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kenan_Karabag

    Kenan Karabağ ile Sözlü Tarih ve Maria Suphi’nin İzinde

  • Diğer
    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    think tanks

    Düşünce Kuruluşları (Think Tanks): Tarihsel Gelişim, İşlevleri, Eleştiriler ve Gelecek Perspektifleri

    Nebiye - Hilal San

    Sahte Hayaller, Sahte Hayatlar

    aydinlanma

    Anti-Aydınlanma Çağı: Neoliberalizmin Gölgesinde Üniversite ve Toplum (1. Bölüm)

No Result
Tüm Sonuçları Görüntüle
Görüş
  • Dünya
    • Tümü
    • ABD
    • Afrika
    • Asya
    • Avrupa
    • Kuzey Amerika
    • Latin Amerika
    • Orta Doğu
    siyasal siddet

    Siyasal Şiddetin Yeni Yüzü

    Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

    Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

    Dogal Gaz boru hatti Sibirya

    Primakov Üçgeni ve Nükleer Enerjinin Dönüştürücü Gücü

    askeri Tören_CIN

    Barışta Sivil, Savaşta Asker: Çin’in Çınlayan Gülleri

    Finlandiya

    Finlandiya: Neo-Conların Rusya ve Amerika’yı Çatışmaya Sürükleme Planı

    Alaska Zirvesi

    Alaska Zirvesi 2025: Trump-Putin Buluşması, Ukrayna Savaşı ve Avrupa Jeopolitiği l Görüş21

  • Ekonomi
    istanbul üniversitesi

    Neoliberalizm Üniversiteleri Ele Geçirdi: Öğrenciler Müşteri, Akademisyenler Taşeron

    Kredi karti bocrlanmasi

    Türkiye’de Kredi Kartlarının Krize Dönüşen Yükselişi

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

    Neoliberalizmin Gizli Tarihi: Savaş, İmparatorluk ve Ekonomik Şiddet

    Neoliberalizmin Gizli Tarihi: Savaş, İmparatorluk ve Ekonomik Şiddet

  • Politika
    Sibel_özbudun

    Grev, İşçi Sınıfının “Savaş Okulu”dur…(*)

    istanbul üniversitesi

    Neoliberalizm Üniversiteleri Ele Geçirdi: Öğrenciler Müşteri, Akademisyenler Taşeron

    think tanks

    Düşünce Kuruluşları (Think Tanks): Tarihsel Gelişim, İşlevleri, Eleştiriler ve Gelecek Perspektifleri

    Sibel_özbudun

    Hapishaneler”i Biliyoruz! peki ya “Tımarhaneler”i?(*)

  • Kültür & Sanat
    • Tümü
    • Edebiyat
    • Sinema
    temel demirer

    Üsküdar’dan Öte”nin Şairleri(*)

    sibel özbudun

    Mahpustan Aşka Dair Dizeler[*]

    temel demirer

    Zirvedeki Kürsüdür Sahne(miz)

    hollywood, Sinema, Film

    Hollywood’un Evrimi: Sessiz Filmlerden Dijital Yayına

  • Opinion Internatıonal
    • Tümü
    • Culture
    • Economy
    • Philosophy
    • Politics
    • World
    Dr. Jan Campell

    The 2025 China – Europe on Humanrights

    Dr. Jan Campell

    USA at a Crossroads: Weakness, Ignorance, and Arrogance

    opinion21

    Geopolitical Strategy and China’s Belt and Road Initiative

    Dr. Jan Campell

    Hauptansätze und Strategien Kasachstans in der Shanghaier Organisation für Zusammenarbeit (SOZ)

  • Gorüş TV
    humboldt

    Liyakatsız Bir Devletin Eğitim Reformlarıyla Yeniden Yapılandırılması: Wilhelm von Humboldt (2. Bölüm)

    humboldt

    Humboldt Kardeşler, Akademik Özgürlük ve Eğitim İdeali (1. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (2. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (1. Bölüm)

  • Görüş Podcast
    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    AKIN öztürk

    Uluslararası Hukuk Ne Diyor, Türkiye Ne Yapıyor? Akın Öztürk Örneği

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kenan_Karabag

    Kenan Karabağ ile Sözlü Tarih ve Maria Suphi’nin İzinde

  • Diğer
    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    think tanks

    Düşünce Kuruluşları (Think Tanks): Tarihsel Gelişim, İşlevleri, Eleştiriler ve Gelecek Perspektifleri

    Nebiye - Hilal San

    Sahte Hayaller, Sahte Hayatlar

    aydinlanma

    Anti-Aydınlanma Çağı: Neoliberalizmin Gölgesinde Üniversite ve Toplum (1. Bölüm)

No Result
Tüm Sonuçları Görüntüle
Görüş

Ne ‘Çek’ Ne de ‘Solcu’: Yalnızca ‘Romancı’ Kundera

Basın Dünyası
29 Aralık 2020
Okuma süresi: 11 dakika
A A
Facebook'ta PaylaşX'te PaylaşPinterest'te PaylaşLinkedin'de PaylaşWhatsApp'ta PaylaşTelegram'da PaylaşE-Mail ile Paylaş
Milen Kundera, 1980 @Elisa Cabot,, via Wikimedia Commons

Esin İleri*

Milan Kundera kapalı bir kutudur; kameralardan hoşlanmayan, çok az röportaj veren, hayatı hakkında konuşmak istemeyen bir yazar.. Kundera’nın eserleriyle paralellikler gösteren karanlık hayatı 2008’de Çek basınında yayımlanan bir yazıyla yeniden gündeme gelir. Gazetelerde, Kundera’nın Josef Dvoracek adında bir asker kaçağını polise ihbar ettiğini gösteren bir arşiv belgesi yayımlanır. Milan Kundera bu iddiaları reddedip belgenin düzmece olduğunu iddia etse de, okuyucunun aklında hep bir soru işareti kalacak: Roman mı Kundera’yı izliyor, Kundera mı romanlarını?

Milan Kundera, 1929’da “Çekoslovakya’nın yüz kuleli” başkenti Prag’dan sonraki ikinci büyük şehri Brno’da doğar. Doğduğunda, ülke henüz on bir yıl önce Avusturya-Macaristan’dan ayrılmış, bağımsız cumhuriyet yeni ilan edilmiştir. Babası Ludvik Kundera dönemin ünlü bir piyanisti ve aynı zamanda Brno Müzik Akademisi’nin rektörüdür. Küçüklüğünden itibaren sıkı bir müzik eğitimi alan Kundera, yıllar sonra “Müzik alanını hiç sevmedim ve ona ihanet ettim. Ama romanlarımın yapısını müzikal düşüncenin temeli üzerinden kuruyorum. Müziğin temeli tekrar ve varyasyondur” diyecektir. Romanları Beethoven’in geliştirdiği varyasyon modelini izler. 1995 yılında yayımlanan Yavaşlık’a kadar da hep 7 bölümden oluşacaktır: “Bu benim için ne batıl itikat ne de hesapçı bir mantıkla alınmış bir karar, bu derinden gelen, vazgeçemediğim bilinçsiz bir dürtü.”

İlgili İçerikler

Yazmak Eylemi ile Sözün Gücü

Militan, İdamlık, Sürgün: Abdulkadir Konuk(*)

SAVAŞIN ETKİSİ

İkinci Dünya Savaşı ve Nazi işgali onu çok etkiler. 1947’de, henüz 19 yaşındayken Komünist Parti’ye üye olur, bir yıl sonra da Prag’a taşınıp önce edebiyat sonra da sinema eğitimi alır. Çekoslovakya çalkantılı bir dönemden geçiyordur. 1947’de ülke Marshall Planı’nı reddederek SSCB’ye bağlılığını ilan eder, 1948’de, Çekoslovakyalıların “Şubat 1948”, Batı’nın ise “Prag Darbesi” olarak adlandırdığı rejim değişikliği gerçekleşir. Kundera, Çekoslovakya Halk Cumhuriyeti’nin ilanına ve ülkenin Demir Perde’nin doğusuna katılmasına birinci elden tanıklık eder.

[jetpack_subscription_form show_subscribers_total=”false” button_on_newline=”false” custom_font_size=”16″ custom_border_radius=”0″ custom_border_weight=”1″ custom_border_color=”#ff6900″ custom_padding=”15″ custom_spacing=”10″ submit_button_classes=”has-ff-6900-border-color has-text-color has-white-color has-background has-luminous-vivid-orange-background-color” email_field_classes=”has-ff-6900-border-color” show_only_email_and_button=”true”]

Sonradan vatandaşı olacağı Fransa’da tanınmasını sağlayan 1967 tarihli Şaka romanının hikâyesine de konu olan bir olayın ardından 1950’de partiden ihraç edilir. 1950’lerde geçen romanda da, komünist partili bir üniversite öğrencisi olan ve Kundera’nın babasıyla aynı adı taşıyan Ludvik, hoşlandığı kıza şaka olsun diye “İyimserlik, insanlığın afyonudur! Sağlıklı ruh, hıyarlıktan başka bir şey değildir. Yaşasın Troçki!” yazan bir kartpostal yollar, “şakadan anlamayan” partililer tarafından üniversiteden kovulup ihraç edilir ve madenlerde çalışmak için sürgüne yollanır. Louis Aragon’un “yüzyılın en büyük romanlarından biri” olarak nitelendirdiği Şaka, 1968’de şairin önsözüyle Fransa’da yayımlanır. Milan Kundera, 1985’te bu önsözü tüm yeni baskılardan kaldırır ve yayımlanmasını yasaklar. Kendini açıklamak için “Önsözle birlikte Şaka politik bir roman haline geldi, ama bu yalnızca bir romandı, o kadar” diyecektir.


 ŞAKA, Milan Kundera, Çeviri: Zehra Gencosman Ağralı, ,Can Yayınları, 2017.

ŞİİRDEN ROMANA, BİR DİLDEN DİĞERİNE GİDEN YOL 

Kundera yazarlık hayatının ilk dönemlerinde kendini şair olarak var eder. 1953’te ilk şiir kitabı, İnsan, Şu Engin Bahçe, ardından da Son Mayıs (1955) ve Monologlar (1957) yayımlanır. Milan Kundera, rejimle arası iyi olan bir şairdir. Prag Baharı’yla birlikte şiiri bırakır, rejimden uzaklaşır. İlk kitaplarından artık hiç bahsetmek istemez, hatta yıllar sonra bu kitapların toplu eserlerine alınmasını engelleyecektir. Şiiri terk eden Kundera romancı olur. Romancılık artık onun milliyetidir. Sağcı mı solcu mu, Fransız mı Çek misiniz, diye sorulduğunda “Ben romancıyım” diye cevap verir… Komünist Çekoslovakyalı şair Milan Kundera yerini romancı Milan Kundera’ya bırakmıştır. Romanlarıyla hayatı paralel giden 1 Nisan doğumlu Kundera’nın ilk romanının adı da, tesadüf bu ya, Şaka olacaktır.

Son şiir kitabının yayımlandığı dönemde Komünist Parti’ye yeniden kabul edilen Kundera, bir süre Prag’daki Sinema Enstitüsü’nde hocalık yapar. 1970’te partiden ikinci kez ihraç edilmesiyle birlikte Şaka romanının kahramanı gibi üniversitedeki işinden kovulacak, kitapları ülkedeki tüm kütüphanelerden toplatılacak ve yasaklanacaktır. Bu aynı zamanda yazar için çalkantılı yılların başlangıcıdır.

Kundera yazarlık dışında en iyi bildiği şeye, müziğe döner, farklı gruplarla çalarak ve başka gündelik işler yaparak geçinmeye çalışır. Bu işlerin arasında burç yorumları yapmak da vardır, hatta bu alanda o kadar ilerler ki mahlas kullanarak bir dergiye astroloji yazıları yazar.

O dönemde, çaresiz, sıkışmış ve öfkeli bir ruh haliyle yazar Yaşam Başka Yerde’yi (Zivot Je Jinde). Şiirden ve dönemin komünist rejiminden öc alırcasına sert, geçmişiyle dalga geçecek kadar hüzünlü. Romanın kahramanı, adını 1968 senesinde Şaka’yı sinemaya uyarlayan Jaromil Jires’ten alır. Film, çekilmesinin hemen ardından, Varşova Paktı ülkelerinin Çekoslovakya’yı işgaliyle birlikte yasaklanır. 1973’te Fransa’da yayımlanan roman prestijli Medicis Ödülü’ne de layık bulunur.

‘KİTAPLARIMIN VATANI FRANSA OLDU’

Milan Kundera 1975’te eşi Vera’yla Fransa’ya gider ve edebiyatçılarla siyasetçilerin desteğini alarak oraya yerleşir. 1979’da Çekoslovakya vatandaşlığından çıkarılır ve l’École des Hautes Etudes en Sciences Sociales’e seçilir. Kundera’nın artık bir kürsüsü vardır. 1981’de Julio Cortazar’la kendisine Cumhurbaşkanı François Mitterand tarafından özel bir kararnameyle vatandaşlık verilmesinin ardından ilk sözleri şu olacaktır: “Kitaplarımın vatanı Fransa oldu, ben de kitaplarımın yolunu izleyip Fransa’ya geldim.”

Geçtiğimiz yıl, 90 yaşındayken Çek vatandaşlığı iade edilene kadar gizlice Prag’a gidip sokaklarda keşiş kıyafetleri ve takma sakallarla dolaştığı konuşuldu. Yaşam Başka Yerde 50 yıl sonra ilk defa 2016’da Çekya’da basıldı ve yılın en iyi kitapları listesinde ikinci sırayı aldı. Nerede daha çok okuyucunuz var sorusuna, “Galiba Fransa, çünkü Kanada’da basılmış korsan Çekçe versiyonlar nedeniyle Prag’da kitaplarımın ne derece okunduğunu bilemiyoruz” diyen Milan Kundera’nın kitapları yeniden anadilinde ve doğduğu ülkede basıldığında, yazar Çekçe yazmayı çoktan bırakmıştı. Yedi sayısına verdiği önemden midir bilinmez, şiir dışındaki 7. kitabını ve sonrakileri Fransızca kaleme alan yalnızca bir “romancıydı” artık.

Çeviri: Levent Kayaalp, 336 syf., Can Yayınları, 2015.

‘ŞİİR HER SÖYLENENİN GERÇEK OLDUĞU BİR ÜLKEDİR’ 

Kundera yazarlık hayatının ilk dönemlerinde kendini şair olarak var eder. 1953’te ilk şiir kitabı, İnsan, Şu Engin Bahçe, ardından da Son Mayıs (1955) ve Monologlar (1957) yayımlanır. Milan Kundera, rejimle arası iyi olan bir şairdir. Prag Baharı’yla birlikte şiiri bırakır, rejimden uzaklaşır. İlk kitaplarından artık hiç bahsetmek istemez, hatta yıllar sonra bu kitapların toplu eserlerine alınmasını engelleyecektir. Şiiri terk eden Kundera romancı olur. Romancılık artık onun milliyetidir. Sağcı mı solcu mu, Fransız mı Çek misiniz, diye sorulduğunda “Ben romancıyım” diye cevap verir… Komünist Çekoslovakyalı şair Milan Kundera yerini romancı Milan Kundera’ya bırakmıştır. Romanlarıyla hayatı paralel giden 1 Nisan doğumlu Kundera’nın ilk romanının adı da, tesadüf bu ya, Şaka olacaktır.

Son şiir kitabının yayımlandığı dönemde Komünist Parti’ye yeniden kabul edilen Kundera, bir süre Prag’daki Sinema Enstitüsü’nde hocalık yapar. 1970’te partiden ikinci kez ihraç edilmesiyle birlikte Şaka romanının kahramanı gibi üniversitedeki işinden kovulacak, kitapları ülkedeki tüm kütüphanelerden toplatılacak ve yasaklanacaktır. Bu aynı zamanda yazar için çalkantılı yılların başlangıcıdır.

Kundera yazarlık dışında en iyi bildiği şeye, müziğe döner, farklı gruplarla çalarak ve başka gündelik işler yaparak geçinmeye çalışır. Bu işlerin arasında burç yorumları yapmak da vardır, hatta bu alanda o kadar ilerler ki mahlas kullanarak bir dergiye astroloji yazıları yazar.

O dönemde, çaresiz, sıkışmış ve öfkeli bir ruh haliyle yazar Yaşam Başka Yerde’yi (Zivot Je Jinde). Şiirden ve dönemin komünist rejiminden öc alırcasına sert, geçmişiyle dalga geçecek kadar hüzünlü. Romanın kahramanı, adını 1968 senesinde Şaka’yı sinemaya uyarlayan Jaromil Jires’ten alır. Film, çekilmesinin hemen ardından, Varşova Paktı ülkelerinin Çekoslovakya’yı işgaliyle birlikte yasaklanır. 1973’te Fransa’da yayımlanan roman prestijli Medicis Ödülü’ne de layık bulunur.

‘KİTAPLARIMIN VATANI FRANSA OLDU’

Milan Kundera 1975’te eşi Vera’yla Fransa’ya gider ve edebiyatçılarla siyasetçilerin desteğini alarak oraya yerleşir. 1979’da Çekoslovakya vatandaşlığından çıkarılır ve l’École des Hautes Etudes en Sciences Sociales’e seçilir. Kundera’nın artık bir kürsüsü vardır. 1981’de Julio Cortazar’la kendisine Cumhurbaşkanı François Mitterand tarafından özel bir kararnameyle vatandaşlık verilmesinin ardından ilk sözleri şu olacaktır: “Kitaplarımın vatanı Fransa oldu, ben de kitaplarımın yolunu izleyip Fransa’ya geldim.”

Geçtiğimiz yıl, 90 yaşındayken Çek vatandaşlığı iade edilene kadar gizlice Prag’a gidip sokaklarda keşiş kıyafetleri ve takma sakallarla dolaştığı konuşuldu. Yaşam Başka Yerde 50 yıl sonra ilk defa 2016’da Çekya’da basıldı ve yılın en iyi kitapları listesinde ikinci sırayı aldı. Nerede daha çok okuyucunuz var sorusuna, “Galiba Fransa, çünkü Kanada’da basılmış korsan Çekçe versiyonlar nedeniyle Prag’da kitaplarımın ne derece okunduğunu bilemiyoruz” diyen Milan Kundera’nın kitapları yeniden anadilinde ve doğduğu ülkede basıldığında, yazar Çekçe yazmayı çoktan bırakmıştı. Yedi sayısına verdiği önemden midir bilinmez, şiir dışındaki 7. kitabını ve sonrakileri Fransızca kaleme alan yalnızca bir “romancıydı” artık.

Çeviri: Levent Kayaalp, 336 syf., Can Yayınları, 2015.

‘ŞİİR HER SÖYLENENİN GERÇEK OLDUĞU BİR ÜLKEDİR’ 

Asıl yazmak için yola koyulduğum, ama Kundera’nın tesadüfler ya da ihtimaller hesabıyla dolu yaşamında yol aldığım bu yazıyı bitirmeden Yaşam Başka Yerde’den bahsetmek isterim. İlk adı Lirik Çağ olan kitap sonradan Yaşam Başka Yerde adını alır. Kitabın adı, Arthur Rimbaud’nun, sevgilisi Verlaine’in onu silahla yaralamasından sonra aile evine döndüğünde yazdığı “La vraie vie est absente. Nous ne sommes pas au monde” / “Gerçek yaşam yok. Dünyada değiliz” dizelerinden gelmektedir. Ana karakter Jaromil de tıpkı kitap gibi gelgitli bir isimlendirme süreci yaşar. Adını Apollon yani “babası insan olmayan” koymak isteyen annesi, çocuk baharda doğduğu için (tıpkı Kundera gibi), Jaromil, yani “baharı seven ya da bahar tarafından sevilen” isminde karar kılar. Jaromil’in bu isimle birlikte kaderi çizilir, sanki şair olmaktan başka bir seçenek yoktur onun için.

Ergenliğinde müzikle ve edebiyatla ilgilenir. Şair olur. Nazilerin Prag’ı işgal etmesiyle birlikte direnişçi olan babası toplama kampında can verir. Bir sevgilisi olur, kızıl saçlı kız. Zaten Jaromil ve kitapta arz-ı endam Mayakovski, Rilke, Örten, Wolker, Halas, Yesenin, Blok, Hölderlin, Lermontov, Puşkin, Rimbaud, Lautreamont, Breton, Eluard gibi şairler dışında pek kimsenin adı yoktur. 68 Mayıs’ı, Prag üniversitesinin amfileri, hararetli politika ve sanat tartışmalarından geçen Jaromil’in hayatı, bir kıskançlık kriziyle kız arkadaşının abisini polise ihbar etmesiyle dönüşecektir.

Kız ve abisi tutuklanır. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Kitabın son bölümü Şair Can Veriyor, şu satırlarla başlar: “Şiirin aynalı evinin ne denli hüzünlü olduğunu yalnızca gerçek şair bilir. Camın ardında, uzaklardaki yaylım ateşi takırdar ve yürek, çekip gitme ateşiyle yanıp tutuşur. Lermontov üniformasının düğmelerini ilikler; Byron başucu komodininin çekmecesine bir tabanca koyar; Wolker dizelerinde kalabalıkla birlikte yürür; Halas hakaretlerine kafiye düzer, Mayakovski türküsünün gırtlağını çiğner. Aynalarda muhteşem bir savaş ortalığı kasıp kavurur. Aman dikkat! Şairler kazara aynalar evinin sınırlarını geçtiklerinde ölümü karşılarında bulurlar, çünkü ateş etmeyi bilmezler ve ateş ederlerse de ancak kendi kafalarına isabet ettirirler.”

Milan Kundera’nın eserleriyle paralellikler gösteren karanlık hayatı 2008’de Çek basınında yayımlanan bir yazıyla yeniden gündeme gelecektir. Gazetelerde, Kundera’nın Josef Dvoracek adında bir asker kaçağını polise ihbar ettiğini gösteren bir arşiv belgesi yayımlanır. Milan Kundera bu iddiaları reddedip belgenin düzmece olduğunu iddia etse de, okuyucunun aklında hep bir soru işareti kalacak: Roman mı Kundera’yı izliyor, Kundera mı romanlarını?

[jetpack_subscription_form show_subscribers_total=”false” button_on_newline=”false” custom_font_size=”16″ custom_border_radius=”0″ custom_border_weight=”1″ custom_border_color=”#ff6900″ custom_padding=”15″ custom_spacing=”10″ submit_button_classes=”has-ff-6900-border-color has-text-color has-white-color has-background has-luminous-vivid-orange-background-color” email_field_classes=”has-ff-6900-border-color” show_only_email_and_button=”true”]

*Bu makale ilk olarak Gazete Duvar da yayınlanmıştır. 

İlgili İçerikler

Barbarları Beklerken
Edebiyat

Barbarları Beklerken

Görüş Redaksiyon

CP Cavafy'nin ünlü şiiri "Barbarları Beklerken", bir imparatorluğun çöküşünü ve içsel çürümesini derin bir şekilde ele alırken, modern dünyadaki jeopolitik...

sibel özbudun
Edebiyat

Anlatılmayanı Analtan; Görünmeyi Gösteren Hikayeler(*)

Doç. Dr. Sibel Özbudun

“Bir kitap, yürekten yazılmışsa ancak o zaman başka yüreklere ulaşabilir.” Bafra T-Tipi Kapalı Hapishanesi’ndeki Haydar Demir’in, ‘Kokulu Rüzgâr’ başlıklı kitabında...

İktisatta Matematik, İstatistik ve Ekonometrinin Gelişimi

Martin Eden’ın Açtığı Yol: Nietzsche, R. Wagner, Böyle Buyurdu Zerdüşt, R. Strauss

temel demirer

İyi ki Yazdılar(*)

Zekeriya Simsek

Ölümünün 100. Yılında KAFKA ÜZERİNE ÇEŞİTLEMELER

temel demirer

Giderek Eksiliyoruz: Firuzan, Marion Levi…(*)

sibel özbudun

Mitostan Masala, Masaldan Hayata… Gazel’in Şahmaran’ı(*)

temel demirer

Vicdanı Şiirine Dahil Etti Salih Bolat(*)

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Makaleler

siyasal siddet
ABD

Siyasal Şiddetin Yeni Yüzü

Görüş Redaksiyon

Son yıllarda yaşanan küresel olaylar, modern politik şiddetin yalnızca ideolojik bir zemine dayanmadığını; aynı zamanda kişisel kin, ekonomik çaresizlik ve...

küresel siddet

Küresel Şiddet: Siyasi Kargaşa, Kurumsal Başarısızlıklar ve Toplumsal Yüzleşme

Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

mutsuzluk ve tüketim - yanilsama

Gerçeklik, Güç ve Yanılsama: Kant’tan Modern Çağa Neden Mutsuzuz?

KATEGORİLER

  • Dünya
  • Ekonomi
  • Politika
  • Kültür & Sanat
  • Opinion Internatıonal
  • Podcast
  • Gorüş TV
  • Diğer

SAYFALAR

  • Ansayfa
  • Gizlilik Politikası
  • Görüş Hakkında
  • Görüş’te Yazmak | Become an Opinionmaker
  • Künye
  • Yayın ilkelerimiz
  • İletişim | info@gorus21.com

BİZİ TAKİP EDİN

gorus-stickyl-ogo-dark

HAKKIMIZDA

21. yüzyılın disiplinlerarası, uluslararası, farklı görüşlerin yer aldığı yayın organı

© 2025 Görüş Tüm Hakları Saklıdır.

Hoş Geldiniz!

Hesabınıza aşağıdan giriş yapın

Şifrenizi mi unuttunuz? Kayıt Ol

Yeni Hesap Oluşturun!

Kayıt olmak için aşağıdaki formları doldurun

Tüm alanlar zorunludur. Giriş Yap

Retrieve your password

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş Yap
No Result
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Dünya
  • Ekonomi
  • Politika
  • Kültür & Sanat
  • Opinion Internatıonal
  • Gorüş TV
  • Görüş Podcast
  • Diğer
  • Giriş Yap
  • Kayıt Ol

© 2024 Görüş Tüm Hakları Saklıdır.

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır. Bu web sitesini kullanmaya devam ederek çerezlerin kullanılmasına izin vermiş olursunuz.