20 Ekim 2025, Pazartesi
  • Giriş Yap
  • Kayıt Ol
Görüş
  • Dünya
    • Tümü
    • ABD
    • Afrika
    • Asya
    • Avrupa
    • Kuzey Amerika
    • Latin Amerika
    • Orta Doğu
    nadir toprak elementleri

    Çin’in Nadir Maden Hamlesi: ABD Hegemonyasına Meydan Okuma

    ekonomik kriz

    Küresel Krizin Anatomisi: ABD Dış Politikası, Avrupa’nın Ekonomik Çöküşü ve Neo-Con’ların Savaş Çıkmazı

    siyasal siddet

    Siyasal Şiddetin Yeni Yüzü

    Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

    Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

    Dogal Gaz boru hatti Sibirya

    Primakov Üçgeni ve Nükleer Enerjinin Dönüştürücü Gücü

    askeri Tören_CIN

    Barışta Sivil, Savaşta Asker: Çin’in Çınlayan Gülleri

  • Ekonomi
    Bir Gecede 1 Trilyon Dolar Buhar Oldu: Algoritmaların Gazabı

    Bir Gecede 1 Trilyon Dolar Buhar Oldu: Algoritmaların Gazabı

    istanbul üniversitesi

    Neoliberalizm Üniversiteleri Ele Geçirdi: Öğrenciler Müşteri, Akademisyenler Taşeron

    Kredi karti bocrlanmasi

    Türkiye’de Kredi Kartlarının Krize Dönüşen Yükselişi

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

  • Politika
    sibel özbudun

    Nafile” Çabalar Ya Da İp(lerin)e Un Sermek(*)

    Sibel_özbudun

    Tarih Sıkıştırırken…[*]

    tükenmislik

    Kendinin CEO’su Olma Hilesi: Neoliberal Özgürlük Vaadi Neden Tükenmişlikle Sonuçlanıyor?

    sibel özbudun

    TARİH, TEORİ, BUGÜN

  • Kültür & Sanat
    • Tümü
    • Edebiyat
    • Sinema
    Cingeneler ve romanlar

    Görünmeyen Tarih: Çingenelerin Sürgün, Kölelik ve Kültürel Direniş Hikâyesi

    temel demirer

    Üsküdar’dan Öte”nin Şairleri(*)

    sibel özbudun

    Mahpustan Aşka Dair Dizeler[*]

    temel demirer

    Zirvedeki Kürsüdür Sahne(miz)

  • Opinion Internatıonal
    • Tümü
    • Culture
    • Economy
    • Philosophy
    • Politics
    • World
    the cyrpto crash

    The 2025 Crypto Crash: US Tariffs Trigger a $1 Trillion Meltdown

    Burnout and gigeconomy

    Burnout and the Entrepreneurial Self: Unmasking the Lie of ‘Maximum Autonomy’

    The Shocking Truth: How a 77% Infrastructure Cut Plunged Argentina Back Into Crisis

    The Shocking Truth: How a 77% Infrastructure Cut Plunged Argentina Back Into Crisis

    finande, debt and war

    The Zero-Sum Logic of War: How National Debt Becomes a Casus Belli

  • Gorüş TV
    humboldt

    Liyakatsız Bir Devletin Eğitim Reformlarıyla Yeniden Yapılandırılması: Wilhelm von Humboldt (2. Bölüm)

    humboldt

    Humboldt Kardeşler, Akademik Özgürlük ve Eğitim İdeali (1. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (2. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (1. Bölüm)

  • Görüş Podcast
    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    AKIN öztürk

    Uluslararası Hukuk Ne Diyor, Türkiye Ne Yapıyor? Akın Öztürk Örneği

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kenan_Karabag

    Kenan Karabağ ile Sözlü Tarih ve Maria Suphi’nin İzinde

  • Diğer
    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    think tanks

    Düşünce Kuruluşları (Think Tanks): Tarihsel Gelişim, İşlevleri, Eleştiriler ve Gelecek Perspektifleri

    Nebiye - Hilal San

    Sahte Hayaller, Sahte Hayatlar

    aydinlanma

    Anti-Aydınlanma Çağı: Neoliberalizmin Gölgesinde Üniversite ve Toplum (1. Bölüm)

No Result
Tüm Sonuçları Görüntüle
Görüş
  • Dünya
    • Tümü
    • ABD
    • Afrika
    • Asya
    • Avrupa
    • Kuzey Amerika
    • Latin Amerika
    • Orta Doğu
    nadir toprak elementleri

    Çin’in Nadir Maden Hamlesi: ABD Hegemonyasına Meydan Okuma

    ekonomik kriz

    Küresel Krizin Anatomisi: ABD Dış Politikası, Avrupa’nın Ekonomik Çöküşü ve Neo-Con’ların Savaş Çıkmazı

    siyasal siddet

    Siyasal Şiddetin Yeni Yüzü

    Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

    Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

    Dogal Gaz boru hatti Sibirya

    Primakov Üçgeni ve Nükleer Enerjinin Dönüştürücü Gücü

    askeri Tören_CIN

    Barışta Sivil, Savaşta Asker: Çin’in Çınlayan Gülleri

  • Ekonomi
    Bir Gecede 1 Trilyon Dolar Buhar Oldu: Algoritmaların Gazabı

    Bir Gecede 1 Trilyon Dolar Buhar Oldu: Algoritmaların Gazabı

    istanbul üniversitesi

    Neoliberalizm Üniversiteleri Ele Geçirdi: Öğrenciler Müşteri, Akademisyenler Taşeron

    Kredi karti bocrlanmasi

    Türkiye’de Kredi Kartlarının Krize Dönüşen Yükselişi

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

  • Politika
    sibel özbudun

    Nafile” Çabalar Ya Da İp(lerin)e Un Sermek(*)

    Sibel_özbudun

    Tarih Sıkıştırırken…[*]

    tükenmislik

    Kendinin CEO’su Olma Hilesi: Neoliberal Özgürlük Vaadi Neden Tükenmişlikle Sonuçlanıyor?

    sibel özbudun

    TARİH, TEORİ, BUGÜN

  • Kültür & Sanat
    • Tümü
    • Edebiyat
    • Sinema
    Cingeneler ve romanlar

    Görünmeyen Tarih: Çingenelerin Sürgün, Kölelik ve Kültürel Direniş Hikâyesi

    temel demirer

    Üsküdar’dan Öte”nin Şairleri(*)

    sibel özbudun

    Mahpustan Aşka Dair Dizeler[*]

    temel demirer

    Zirvedeki Kürsüdür Sahne(miz)

  • Opinion Internatıonal
    • Tümü
    • Culture
    • Economy
    • Philosophy
    • Politics
    • World
    the cyrpto crash

    The 2025 Crypto Crash: US Tariffs Trigger a $1 Trillion Meltdown

    Burnout and gigeconomy

    Burnout and the Entrepreneurial Self: Unmasking the Lie of ‘Maximum Autonomy’

    The Shocking Truth: How a 77% Infrastructure Cut Plunged Argentina Back Into Crisis

    The Shocking Truth: How a 77% Infrastructure Cut Plunged Argentina Back Into Crisis

    finande, debt and war

    The Zero-Sum Logic of War: How National Debt Becomes a Casus Belli

  • Gorüş TV
    humboldt

    Liyakatsız Bir Devletin Eğitim Reformlarıyla Yeniden Yapılandırılması: Wilhelm von Humboldt (2. Bölüm)

    humboldt

    Humboldt Kardeşler, Akademik Özgürlük ve Eğitim İdeali (1. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (2. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (1. Bölüm)

  • Görüş Podcast
    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    AKIN öztürk

    Uluslararası Hukuk Ne Diyor, Türkiye Ne Yapıyor? Akın Öztürk Örneği

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kenan_Karabag

    Kenan Karabağ ile Sözlü Tarih ve Maria Suphi’nin İzinde

  • Diğer
    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    think tanks

    Düşünce Kuruluşları (Think Tanks): Tarihsel Gelişim, İşlevleri, Eleştiriler ve Gelecek Perspektifleri

    Nebiye - Hilal San

    Sahte Hayaller, Sahte Hayatlar

    aydinlanma

    Anti-Aydınlanma Çağı: Neoliberalizmin Gölgesinde Üniversite ve Toplum (1. Bölüm)

No Result
Tüm Sonuçları Görüntüle
Görüş

“Muhalif” Olanı Sorgulamak ve Yeniden Tanımlamak

Aytekin Yılmaz
23 Ağustos 2022
Okuma süresi: 7 dakika
A A
Facebook'ta PaylaşX'te PaylaşPinterest'te PaylaşLinkedin'de PaylaşWhatsApp'ta PaylaşTelegram'da PaylaşE-Mail ile Paylaş

İlgili İçerikler

Nafile” Çabalar Ya Da İp(lerin)e Un Sermek(*)

Tarih Sıkıştırırken…[*]

Memlekette hangi konuya dair yazmaya kalksanız eski tanımlar, kavramlar elinizde kalıyor. Birçok şey ya yanlış tarif edilmiş ya da çarpıtılmış biçimde işlevsellik kazandırılmıştır. Bu yanlış adlandırılan kavramlardan biri de aydın, yazar, entelektüel kimdir, kim değildir sorusunda ortaya çıkıyor. Önce bu konuya ilişkin, yani aydın, entelektüel kime derler birkaç tanım örneği alalım:

“Entelektüel, aklı kendisini gözleyen kişidir.” (Albert Camus)

“Aydının görevi her zaman başka türlü düşünmektir. Bu asla bir sapkınlık değildir. Toplum için kesinlikle gerekli bir özelliktir.” (Harvey Cox)

“Evrensel riyakârlık dönemlerinde hakikati söylemek devrimci bir eylemdir.” (George Orwell)

“Gerçeği söylemek ve yalanları gözler önüne sermek, aydınların sorumluluğudur.” (Noam Chomsky)

“Her insan herkes karşısında her şeyden sorumludur… Aydın olarak görevim düşünmektir. Hiçbir engel tanımadan, tehlike karşısında bile kendime bir sınır koymadan, koydurtmadan düşünmek…” (Jean Paul Sartre)

“Aydın, hiçbir otorite karşısında boyun eğmeyen, her durumda insan özgürlüğünü savunan ve bu özgürlüğün yaşam bulması için durmadan çabalayan bir kimsedir.” (Edward Said)

“Entelektüeller krizleri çözmeye değil, çıkarmaya yarar.” (Umberto Eco)

Esasında toplum mühendisliği yapan veya birilerine akıl fikir öğreten dayatmacı tanım ve tariflerden çok hazzettiğim söylenemez. Ama bu demek değildir ki bazı şeylerin ve tanımların eleştirisi yapılmayacaktır. Söz konusu örneğimize dönecek olursak, aydın, entelektüel iktidara mı karşıdır, iktidarlara mı? Bu soruyu ülke aydınlarına tuttuğumuzda görüyoruz ki çoğunlukla iktidarlara değil, kendisinin içinde olmadığı iktidara karşıdırlar. Araştırma ve deneyimlerime göre siyasi literatürde genel kabul gören muhaliflik tanımı ise şöyle: Siyasi iktidara eleştirel bir duruşu olanlara muhalif denilir. Bu ülkede devlet karşıtı olmanız, kendi mahallenizde muhalif biri olmanıza yetiyor. Bu akıl alışkanlığının arka planında şöyle bir algı var. Devlet baskı uyguluyor, bu baskıların sonucunda mağdur mahalleler yaratıyor. Bu baskılara karşı koyan, eleştirel bir tavır geliştiren aydın, yazar ve siyasetçiler muhalif olarak adlandırılıyor. Muhalifliğin bu tür tanımı çok eskilere ait bir tanımdır. Muhalif eşittir devlet karşıtı dediğimizde, eski akıl alışkanlıklarından hareketle eksik ve yanlış bir tanım yapmamış oluruz. Soğuk Savaş döneminden kalma, muhalif aydın tavrı olarak da açıklanabilir bu durum. Eskiden burjuvazi karşıtı her aydın yazara “çok devrimci muhalif biri” denirdi. Türkiye’de ise devlet-hükûmet karşıtı olan kimselere benzer anlamlar yükleniyor. Artık muhalifliğin bu klasik tanımının gelinen aşamada gerçeği yansıtmadığını düşünüyorum. Devlet mahallesinde mağdur olanlar, kendi mahallelerinde zalim oldukları için, bu akıl alışkanlığına dönüşmüş muhaliflik durumunun da gözden geçirilmesi gerekiyor.

son diktatör

“Son Diktatör, PKK ve Öcalan üzerinden Türkiye’nin örgüt kültürünü ve psikolojisini analiz eden, içeriden bir bakış. Aytekin Yılmaz’ın anıları, örgüt adı fark etmeksizin silaha bulaşmış ve şiddeti kurtuluşun tek yolu olarak gösterenlerin şiddet sarmalına nasıl teslim olduklarını gözler önüne seren, alanındaki tek eser olma özelliğini taşıyor.”

Tanıtım Bülteninden

Devlet iktidarlarına karşı mücadele veren mağdur mahallelerden birçoğu (sol-sağ fark etmez) kendi mahallesinde iktidar oldu ve baskı ortamları oluşturdular. Böylesi bir gerçeklik ortaya çıkmışken, muhalifliği sadece devlet/hükûmet karşıtlığı olarak tarif edemeyiz. Şunu da sormamız gerekiyor, henüz iktidar olmamış örgüt mahallelerindeki benzer baskılar için aynı muhalifler ne düşünmektedir? Bunu Türkiye deneyimine uyguladığımızda özellikle sol örgüt mahallelerinde muhalif kimseleri neredeyse göremiyoruz. Devlet muhalifi olduğunu bildiğimiz kişinin örgüt mahallesinde baş tacı edildiğine tanık oluyoruz. Ya da tersinden bazı durumlarda örgütleri eleştirenlerin devlete/hükûmete yaslandıklarını görüyoruz. Bu iki tür muhalifliğin de aslında muhaliflik olmadığını söylememiz gerekiyor. Çünkü ister devlet olsun ister örgüt, buralara angaje olan biri muhalif olma özelliğini de yitirmiş olmaktadır. Mahallesi tarafından sevilen bir yazar, hakikat konusunda yolsuzluk yapmış bir tüccar gibidir. Bu bakımdan muhaliflik her şart altında bağımsız olabilmeyi gerektiriyor. Türkiye özelinde bağımsız bir duruşu olup da özgünlüğünü koruyan muhalif bulmak çoğunlukla kolay olmuyor.

Bu aydın yazarların daha geniş anlamda entelektüellerin muhaliflik mevzusu çok önemli bir mevzudur. Kendi mahallelerinde muhalif barındırmayanlar, iktidar olduklarında çok zalim rejimler kurarlar. Kurarlar çünkü daha iktidar olmadan kendi içlerinde kurmuşlardır zaten. Mesela Türkiye deneyiminde 1980’lerde Diyarbakır Hapishanesi’nde devlet mağduru örgütler, 1990’larda Bayrampaşa Hapishanesi’nde zalim oldular. Ya da birkaç yıl öncesine kadar Kemalist rejimin mağduru olan dindarlar, iktidar olduktan sonra zalim olabilmişlerdir. Bu ülkede zalimlik vardiya değişimi gibi bir şeydir, sırası gelen zalim oluyor. Yazar-gazeteciler de önemli oranda bu mağdurluktan zalimliğe geçiş süreçlerinde rol oynadılar. Kimileri devletin savunuculuğunu yaptılar, kimileri de bulundukları örgütlerin mahallesinde yer aldılar. Siyasi gelişmelerin keskin ve sert yaşandığı dönemlerde bu türden kırılmalar daha çok yaşanıyor. İdeolojik tutum bunda bazen rol oynasa da bazı durumlarda ideoloji ötesi yaşanmışlıklara tanık olabiliyoruz. Bu genellikle mahalle değiştirmeler biçiminde olabiliyor. Eğer bu mahalle ve siyaset değişim, dönüşümleri yüzleşme süreçleri hayata geçirilerek yapılmış olsa eleştiriden muaf tutulabilirler belki. Çoğunlukla böyle olmuyor ne yazık ki. Bir zamanlar sol siyasi ortamlarında ve yazın alanlarında Edward Said’in aydın entelektüel tanımlarından geçilmiyordu. Türkiye’de aydın entelektüeller sorgulanmaya başlayınca bu gibi tanımlara da ihtiyaç kalmadı. Çoğunlukla solcu sanıyorsun, biraz kurcalayınca altından sağcı çıkıyor; anarşist sanıyorsun örgütçü çıkıyor; liberal sanıyorsun, devletçi çıkıyor; mümin sanıyorsun, münafık çıkıyor. Entelektüel alandaki tanımlar bu konuda biraz karışmış gözüküyor.

Kendilerine yüzde yüz biat isteyen yapılar, özgür eleştiriden hoşlanmazlar. Eleştireni değil, varsa mahallenin önderine, başkanına övgü yapanları tercih ediyorlar. Soğuk Savaş döneminden kalma halkçı popülist bir akıl alışkanlığı, Türkiye’de aydın, akademisyen ve yazarlarında psikolojik yansımasını hâlen sürdürüyor. “Ezik refleksi” olarak özetleyeceğimiz J. P. Sartre ve Frantz Fanoncu bu ruh hâline göre mağdur olan, sistemin dışına itilmiş olan, her koşulda mücadelesinde haklıdır. Bu mücadeleye silahlı mücadele de dâhildir. Halbuki Soğuk Savaş döneminde edinilmiş bu akıl alışkanlığının gündelik hayatta siyaseten de bir karşılığı yok. Çünkü dünün devlet mağdurlarının neredeyse hepsi kendi mahallesinde zalim oldular. Her şart altında mağdur olanları haklı bulanların görmek istemedikleri bir gerçek var; mağdurlar artık o masum yerlerde oturmuyorlar.

Bu ülkede “muhaliflik nedir, ne değildir” mevzusunu sorgulamamız ve yeniden tanımlamamız gerekiyor. sorgulamamız gerekiyor, çünkü hâlâ devlete/hükûmete muhalif olmak, muhalif olmakla eş değer görülüyor. Devleti eleştirmek bu ülkede her zaman Kürt ve sol mahallelerde prim yapıyor, değer görüyor. Devlete karşı birkaç gösteriye katılıp, birkaç da slogan attığınızda, sizi yere göğe sığdıramayan bir kitleyle buluşabiliyorsunuz. Belli ki bir yerlerde yanlış giden, yanlış anlaşılan bir şey var. Bunun çözümü sahici ve samimi eleştirel muhalif olmaktan geçiyor. Sahici eleştirel muhalifi olmayan bir mahalle, yozlaşmaktan ve zalim olmaktan kurtulamaz. Bir tek bana mı böyle görünüyor, neredeyse mağdur mahalle kalmadı. Dünya zalim olmuş, herkes kendi derdine ağlıyor. Sırası gelen zalim olur olmaz yukarı tepelere taşınıyor. Geçmişte tanıdığımız bazı mağdurlar artık eski mahallelerinde oturmuyorlar…

aytekin yilmaz
Aytekin Yılmaz

1967 yılında Diyarbakır Ergani’de dünyaya geldi. Siyasi nedenlerden dolayı yaklaşık 10 yıl hapis yattı. 2001’de hapisten çıkınca çalışmalarını sivil aktivist olarak sürdürdü. Geçmişle yüzleşme ve hapishaneler üzerine birçok proje yürüttü ve bu konularda kitaplar yazdı. Benzer çalışmalarını kurucularından olduğu Mahsus Mahal Derneği’nde yürütmeye devam ediyor. Yayımlanmış eserleri: Doğu’nun Talanı ve İnkârı (Belge Yayınları, 2001); İçimizdeki Hapishane / Labirentin Sonu (İletişim Yayınları, 2003); Dağbozumu (Doğan Kitap, 2011); Yoldaşını Öldürmek (İletişim Yayınları, 2014); Sığınamayanlar (Doğan Kitap, 2016); Ernesto’nun Dağları (Siyah Kitap, 2017) ve Son Diktatör.

1997 Musa Anter Gazetecilik İnceleme Araştırma Ödülü, 1999 MKM Film Öyküsü Ödülü, 2003 II. İstanbul Ulusal Kısa Film Festivali Öykü Ödülü sahibidir.

 

İlgili İçerikler

tükenmislik
Diğer

Kendinin CEO’su Olma Hilesi: Neoliberal Özgürlük Vaadi Neden Tükenmişlikle Sonuçlanıyor?

Görüş Redaksiyon

Neoliberalizm, özgürlük kavramını nasıl gasp etti? Nihai kontrol vaadini, modern çalışan için ezici bir tükenmişlik ve anksiyete kaynağına nasıl dönüştürdü?Bu...

sibel özbudun
Politika

TARİH, TEORİ, BUGÜN

Doç. Dr. Sibel Özbudun

“Aslında insanlar sizi hayal kırıklığına uğratmıyor, sadece siz yanlış insanlar üzerinden hayal kuruyorsunuz.” Kürt meselesi (Filistin ile birlikte) Ortadoğu’nun aslî/...

Sibel_özbudun

Grev, İşçi Sınıfının “Savaş Okulu”dur…(*)

istanbul üniversitesi

Neoliberalizm Üniversiteleri Ele Geçirdi: Öğrenciler Müşteri, Akademisyenler Taşeron

think tanks

Düşünce Kuruluşları (Think Tanks): Tarihsel Gelişim, İşlevleri, Eleştiriler ve Gelecek Perspektifleri

Sibel_özbudun

Hapishaneler”i Biliyoruz! peki ya “Tımarhaneler”i?(*)

temel demirer

Empyerlist Zorbalığın Trump’lı Aşaması

Sibel_özbudun

“Fabrika Kızları” Kafa Tutuyor… Osmanlı’dan Günümüze Kadın İşçi Eylemlerine Bir Bakış

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Makaleler

Bir Gecede 1 Trilyon Dolar Buhar Oldu: Algoritmaların Gazabı
Ekonomi

Bir Gecede 1 Trilyon Dolar Buhar Oldu: Algoritmaların Gazabı

Görüş Redaksiyon

2025 sonbaharında Washington’da alınan bir karar, dünya finans piyasalarında sarsıcı bir zincirleme reaksiyona yol açtı. Yüzeyde sıradan bir ticaret politikası...

israil ve siyonizm

İsrail Devleti ve Siyonizmin Kökenleri

Cingeneler ve romanlar

Görünmeyen Tarih: Çingenelerin Sürgün, Kölelik ve Kültürel Direniş Hikâyesi

nadir toprak elementleri

Çin’in Nadir Maden Hamlesi: ABD Hegemonyasına Meydan Okuma

KATEGORİLER

  • Dünya
  • Ekonomi
  • Politika
  • Kültür & Sanat
  • Opinion Internatıonal
  • Podcast
  • Gorüş TV
  • Diğer

SAYFALAR

  • Ansayfa
  • Gizlilik Politikası
  • Görüş Hakkında
  • Görüş’te Yazmak | Become an Opinionmaker
  • Künye
  • Yayın ilkelerimiz
  • İletişim | info@gorus21.com

BİZİ TAKİP EDİN

gorus-stickyl-ogo-dark

HAKKIMIZDA

21. yüzyılın disiplinlerarası, uluslararası, farklı görüşlerin yer aldığı yayın organı

© 2025 Görüş Tüm Hakları Saklıdır.

Hoş Geldiniz!

Hesabınıza aşağıdan giriş yapın

Şifrenizi mi unuttunuz? Kayıt Ol

Yeni Hesap Oluşturun!

Kayıt olmak için aşağıdaki formları doldurun

Tüm alanlar zorunludur. Giriş Yap

Retrieve your password

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş Yap
No Result
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Dünya
  • Ekonomi
  • Politika
  • Kültür & Sanat
  • Opinion Internatıonal
  • Gorüş TV
  • Görüş Podcast
  • Diğer
  • Giriş Yap
  • Kayıt Ol

© 2024 Görüş Tüm Hakları Saklıdır.

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır. Bu web sitesini kullanmaya devam ederek çerezlerin kullanılmasına izin vermiş olursunuz.