18 Ekim 2025, Cumartesi
  • Giriş Yap
  • Kayıt Ol
Görüş
  • Dünya
    • Tümü
    • ABD
    • Afrika
    • Asya
    • Avrupa
    • Kuzey Amerika
    • Latin Amerika
    • Orta Doğu
    nadir toprak elementleri

    Çin’in Nadir Maden Hamlesi: ABD Hegemonyasına Meydan Okuma

    ekonomik kriz

    Küresel Krizin Anatomisi: ABD Dış Politikası, Avrupa’nın Ekonomik Çöküşü ve Neo-Con’ların Savaş Çıkmazı

    siyasal siddet

    Siyasal Şiddetin Yeni Yüzü

    Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

    Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

    Dogal Gaz boru hatti Sibirya

    Primakov Üçgeni ve Nükleer Enerjinin Dönüştürücü Gücü

    askeri Tören_CIN

    Barışta Sivil, Savaşta Asker: Çin’in Çınlayan Gülleri

  • Ekonomi
    Bir Gecede 1 Trilyon Dolar Buhar Oldu: Algoritmaların Gazabı

    Bir Gecede 1 Trilyon Dolar Buhar Oldu: Algoritmaların Gazabı

    istanbul üniversitesi

    Neoliberalizm Üniversiteleri Ele Geçirdi: Öğrenciler Müşteri, Akademisyenler Taşeron

    Kredi karti bocrlanmasi

    Türkiye’de Kredi Kartlarının Krize Dönüşen Yükselişi

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

  • Politika
    Sibel_özbudun

    Tarih Sıkıştırırken…[*]

    tükenmislik

    Kendinin CEO’su Olma Hilesi: Neoliberal Özgürlük Vaadi Neden Tükenmişlikle Sonuçlanıyor?

    sibel özbudun

    TARİH, TEORİ, BUGÜN

    Sibel_özbudun

    Grev, İşçi Sınıfının “Savaş Okulu”dur…(*)

  • Kültür & Sanat
    • Tümü
    • Edebiyat
    • Sinema
    Cingeneler ve romanlar

    Görünmeyen Tarih: Çingenelerin Sürgün, Kölelik ve Kültürel Direniş Hikâyesi

    temel demirer

    Üsküdar’dan Öte”nin Şairleri(*)

    sibel özbudun

    Mahpustan Aşka Dair Dizeler[*]

    temel demirer

    Zirvedeki Kürsüdür Sahne(miz)

  • Opinion Internatıonal
    • Tümü
    • Culture
    • Economy
    • Philosophy
    • Politics
    • World
    the cyrpto crash

    The 2025 Crypto Crash: US Tariffs Trigger a $1 Trillion Meltdown

    Burnout and gigeconomy

    Burnout and the Entrepreneurial Self: Unmasking the Lie of ‘Maximum Autonomy’

    The Shocking Truth: How a 77% Infrastructure Cut Plunged Argentina Back Into Crisis

    The Shocking Truth: How a 77% Infrastructure Cut Plunged Argentina Back Into Crisis

    finande, debt and war

    The Zero-Sum Logic of War: How National Debt Becomes a Casus Belli

  • Gorüş TV
    humboldt

    Liyakatsız Bir Devletin Eğitim Reformlarıyla Yeniden Yapılandırılması: Wilhelm von Humboldt (2. Bölüm)

    humboldt

    Humboldt Kardeşler, Akademik Özgürlük ve Eğitim İdeali (1. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (2. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (1. Bölüm)

  • Görüş Podcast
    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    AKIN öztürk

    Uluslararası Hukuk Ne Diyor, Türkiye Ne Yapıyor? Akın Öztürk Örneği

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kenan_Karabag

    Kenan Karabağ ile Sözlü Tarih ve Maria Suphi’nin İzinde

  • Diğer
    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    think tanks

    Düşünce Kuruluşları (Think Tanks): Tarihsel Gelişim, İşlevleri, Eleştiriler ve Gelecek Perspektifleri

    Nebiye - Hilal San

    Sahte Hayaller, Sahte Hayatlar

    aydinlanma

    Anti-Aydınlanma Çağı: Neoliberalizmin Gölgesinde Üniversite ve Toplum (1. Bölüm)

No Result
Tüm Sonuçları Görüntüle
Görüş
  • Dünya
    • Tümü
    • ABD
    • Afrika
    • Asya
    • Avrupa
    • Kuzey Amerika
    • Latin Amerika
    • Orta Doğu
    nadir toprak elementleri

    Çin’in Nadir Maden Hamlesi: ABD Hegemonyasına Meydan Okuma

    ekonomik kriz

    Küresel Krizin Anatomisi: ABD Dış Politikası, Avrupa’nın Ekonomik Çöküşü ve Neo-Con’ların Savaş Çıkmazı

    siyasal siddet

    Siyasal Şiddetin Yeni Yüzü

    Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

    Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

    Dogal Gaz boru hatti Sibirya

    Primakov Üçgeni ve Nükleer Enerjinin Dönüştürücü Gücü

    askeri Tören_CIN

    Barışta Sivil, Savaşta Asker: Çin’in Çınlayan Gülleri

  • Ekonomi
    Bir Gecede 1 Trilyon Dolar Buhar Oldu: Algoritmaların Gazabı

    Bir Gecede 1 Trilyon Dolar Buhar Oldu: Algoritmaların Gazabı

    istanbul üniversitesi

    Neoliberalizm Üniversiteleri Ele Geçirdi: Öğrenciler Müşteri, Akademisyenler Taşeron

    Kredi karti bocrlanmasi

    Türkiye’de Kredi Kartlarının Krize Dönüşen Yükselişi

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

  • Politika
    Sibel_özbudun

    Tarih Sıkıştırırken…[*]

    tükenmislik

    Kendinin CEO’su Olma Hilesi: Neoliberal Özgürlük Vaadi Neden Tükenmişlikle Sonuçlanıyor?

    sibel özbudun

    TARİH, TEORİ, BUGÜN

    Sibel_özbudun

    Grev, İşçi Sınıfının “Savaş Okulu”dur…(*)

  • Kültür & Sanat
    • Tümü
    • Edebiyat
    • Sinema
    Cingeneler ve romanlar

    Görünmeyen Tarih: Çingenelerin Sürgün, Kölelik ve Kültürel Direniş Hikâyesi

    temel demirer

    Üsküdar’dan Öte”nin Şairleri(*)

    sibel özbudun

    Mahpustan Aşka Dair Dizeler[*]

    temel demirer

    Zirvedeki Kürsüdür Sahne(miz)

  • Opinion Internatıonal
    • Tümü
    • Culture
    • Economy
    • Philosophy
    • Politics
    • World
    the cyrpto crash

    The 2025 Crypto Crash: US Tariffs Trigger a $1 Trillion Meltdown

    Burnout and gigeconomy

    Burnout and the Entrepreneurial Self: Unmasking the Lie of ‘Maximum Autonomy’

    The Shocking Truth: How a 77% Infrastructure Cut Plunged Argentina Back Into Crisis

    The Shocking Truth: How a 77% Infrastructure Cut Plunged Argentina Back Into Crisis

    finande, debt and war

    The Zero-Sum Logic of War: How National Debt Becomes a Casus Belli

  • Gorüş TV
    humboldt

    Liyakatsız Bir Devletin Eğitim Reformlarıyla Yeniden Yapılandırılması: Wilhelm von Humboldt (2. Bölüm)

    humboldt

    Humboldt Kardeşler, Akademik Özgürlük ve Eğitim İdeali (1. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (2. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (1. Bölüm)

  • Görüş Podcast
    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    AKIN öztürk

    Uluslararası Hukuk Ne Diyor, Türkiye Ne Yapıyor? Akın Öztürk Örneği

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kenan_Karabag

    Kenan Karabağ ile Sözlü Tarih ve Maria Suphi’nin İzinde

  • Diğer
    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    think tanks

    Düşünce Kuruluşları (Think Tanks): Tarihsel Gelişim, İşlevleri, Eleştiriler ve Gelecek Perspektifleri

    Nebiye - Hilal San

    Sahte Hayaller, Sahte Hayatlar

    aydinlanma

    Anti-Aydınlanma Çağı: Neoliberalizmin Gölgesinde Üniversite ve Toplum (1. Bölüm)

No Result
Tüm Sonuçları Görüntüle
Görüş

JAPONYA’NIN BİLİNMEYEN YÜZÜ | 1. Bölüm

Eylem Şenkal
24 Haziran 2020
Okuma süresi: 10 dakika
A A
Facebook'ta PaylaşX'te PaylaşPinterest'te PaylaşLinkedin'de PaylaşWhatsApp'ta PaylaşTelegram'da PaylaşE-Mail ile Paylaş

İlgili İçerikler

Çin’in Mega Projeleri: Mühendislik Harikaları, Küresel Hedefler ve Geleceği Şekillendirme Stratejisi

Barışta Sivil, Savaşta Asker: Çin’in Çınlayan Gülleri

Japonya Eylem senkal

İngiltere’de psikoloji yüksek lisansı yaparken Taeko ile tanıştım. Devamlı gülümseyen ve her nerede olsam yanıma gelip orada oturan biriydi. Bu arada belirtmeliyim öyle herhangi biriyle çok samimi olayım ya da en iyi arkadaşımı onların arasından edineyim gibi bir niyetim yoktu. Bu nedenle her okul arkadaşıma aynı mesafede durmaya çalışıyordum. Sebebine gelince belli bir yaşta olunca halihazırda zaten can dostlarım vardı. Okulda derslerime odaklanmak, grup çalışmalarında sürekli değişen grup üyeleri ile iyi işler çıkarmak önceliğimdi. Derslerime yoğunlaşıp, çalışma saatlerim o kadar fazlaydı ki okul dışında, ödevleri, araştırmaları yapmaktan başka bana kalan zaman yoktu. Düşünün günün 14 saati kendimi adamış durumdaydım.

Taeko müthiş düzenli, planlı ve dakik biriydi. Sorumluluklarını zamanında yerine getiren, sözünde duran güvenilir bir insandı. Kısacası benim gibi her şeye titizlenen, zamanından önce ödevlerini yetiştiren, kılı kırk yaran bir insan için bulunmaz bir ders çalışma arkadaşıydı. Esasında o beni seçmişti ve sanırım beni kendine yakın bulmuştu. Japon kültürü ile Türk kültürünün benzerliğinden söz edebiliriz ama sevgi dilinin aynı olmadığını 15 günlük Japonya gezimden sonra anlamış oldum.

2017 yılıydı okulumuzun açılmasına 20 gün kalmıştı, Taeko bana Japonya’dan bir elektronik posta attı. Kısaca bana Japonya gezisi yapıp yapmak istemediğimi soruyordu ben de neden olmasın diyerek Japonya’ya ya gelebileceğimi yazdım. O da bana plan yapacağını ve o planı bana göndereceğini söyledi. Benim plandan beklentim öyle tahmin edeceğiniz gibi “Efendim şuraya da gidebiliriz yok spontan olarak buraya da gidebiliriz” şeklindeydi. Taeko turizm tur şirketlerinin bile şaşırıp kalacağı 15 günün neredeyse her dakikasını planlamış halde bana 15 sayfalık günlük plan göndermişti.

Bir görevi ele aldığında Japonlar, Almanlar’dan daha organize, disiplinli ve katı bir anlayışa sahiptirler. Bunu Japonya’ya adım atar atmaz anladım. Müthiş bir simetri, düzen ve temizliğin hissedildiği ülkede sokakta yürürken adeta “Üzerimdeki kıyafetim uygun mu?” diye insanın kendisine çeki düzen veresi geliyor. Öyle bir mükemmeliyetçilik hakim ki OKB (Obsesif Kompülsif Bozukluk-takıntı hastalığı) hastalığı olan biri ülkeyi yönetiyor sanırsın. Misal, sokakta herkese açık tuvaletlerden birine gir, otel tuvaleti temizliğinden farksız olduğunu görürsünüz. Otel tuvaletini eğer sorarsanız, tuvaletin kapısını açarken sensör mekanizmasıyla elinizi bile sürmenize gerek kalmadan kapağı açılıyor. Hemen oturacağınız yer ısıtılıyor, işiniz bitince su püskürtüyor ki bunun hızını ayarlama imkanı da var. Sonrasında kurutma sistemi devreye giriyor ve en son bu kadarı da abartı demeyin ama ben yaşadığım için söylüyorum, talk pudra püskürtüyordu.

Toplu taşıma araçlarında mutlaka bir el hijyeni için bir sıvı var ya da ıslak mendil dağıtılıyordu. Bu durum covid-19 sürecinde alışık olduğumuz bir hal haline geldi ama 2017 yılında maskeli insanları görmeye bir anlam verememiştim. Şimdi anlıyorum ki dünyanın bulaşıcı bir virüsle mücadele ettiği bu günlerde Japonya bunu sars, mers, domuz gribi, kuş gribi ve bu tarz salgın hastalıklara karşı bizden ve dünyadan çok önce önlem almayı öğrenmiş olduklarını gösteriyordu.

Taeko’nun İngiltere’de sürekli gülümseyen ve sessiz hali kendi ülkesinde başımda bayan Rottenmeier edasında  (Heidi çizgi filmini seyredenler bilir) sert, katı öğretmene adeta dönüşmüştü. Beni sürekli uyarıyor ve her ne yapıyorsam onun için yetersz kalıyordu. Misal, bir binadan içeriye girerken öne doğru eğilerek selam vermeliydim, kapının eşiğine basmamalıydım ki bu öğrendiğim zaman çok şaşırdığım bir şeydi. Nedenine gelince eğer kişi girdiği yerin kapı eşiğine basıyorsa “Ev sahibinin kafasına basıyorsun” demekmiş. Bu da çok büyük saygısızlık olarak atfediliyor. Kadınların parmağını uzatarak bir şeyi göstermesi tam bir felaket görgüsüzlük ve ayıp bir durumdu. Ne yapsam Taeko San beni uyarır hafif azarlar bir haldeydi. İsminin yanına kadın erkek fark etmeksizin “San” eklenmesi de bizim “Hanım-bey” saygı ifadesi eklememiz gibi düşünebilirsiniz.

Taeko küçük yaşta evlendirilmiş, kocasının ilgisizliği, saygısızlığı karşısında evliliğinin 3. yılında boşanmış, bir daha hiç evlenmek istemediğini bir gece bana anlatmaya başlamıştı. Kendi konusunun yanı sıra 10 bin yıllık medeniyet olan kültürlerinden de konuşmaya başladı.

Japonya’da evlilikler bir nevi iş anlaşması gibi aileler arasında yapılıyor. Bu anlaşmanın zorunlu maddelerinden biri de kadının erkek çocuk dünyaya getirmesidir. Soyun devamı evlilikten daha önemlidir ve eğer erkek çocuk yapamamışsa baba evine geri bırakılırdı. Bununla beraber 3 nesil aynı evde yaşardı. Hatta İmparator Edo dönemi 1602 yılından 1868 yılına kadar bu dönem Tokugawa Shogunate olarak bilinir. Tokugawa Shogunate politik ideolojinin adıdır. Samurayların sosyal sınıfların en zirvesinde olduğu kademelerden oluşan feodal bir sistemdir. Bu sistemde kadın resmi olarak yok sayılıyordu. Kadınlara toprak, ev veya herhangi bir mülk yasal olarak verilmiyordu. O dönemlerde kadın ancak bir erkeğin korumasında bir evde yaşayabilirdi.

Bu durum 1947 yılına kadar devam etti. Bu yıl itibariyle kadınlar ailenin mirasına ortak olabilir, kendi mülküne sahip olabilir, isterse boşanabilir, çalışabilir ve yasal olarak oy kullanabilirdi. Evlilik konusunda evvelden en geç 18 yaşında evlenmesi gereken kızlar günümüzde 27 yaşına kadar gelip evlenmemiş ise şimdi bile “Evde kalmış” anlayışı ile sosyal olarak dışlanma durumu ile karşılaşması mümkündür. Bunca gelişmeye rağmen kadın hala Japonya’da pratikte erkekler ile eşit değildir. Hala erkekler tarafından kadının evdeki görevleri, temizlik, yemek, çocuk bakımını üstlenmesi ve çalışma hayatında kadınların yapabileceği işleri yapmaları beklenir. Bunu biraz daha açıklamak gerekirse örneğin, Japonlara göre bir erkek mesleği olan polislik mesleğini sadece erkekler yapabilirdi. Hatta 2016 yılına kadar sokaklarda kadın polis görmek mümkün değildi. Bu anlayış yavaşta olsa değişmeye başladı.

Ciddiyet ve resmiyet Japonların gururlu yapılarının dışa vurumudur. Kurallar ile sınırlandırılmış hayatlarında erkeklerden beklenen yükün ağırlığı çok fazladır. Kadının gücü yok sayılmış ve yıllarca kadın yardımından yoksun kalmışlardır. Japonların farklı nesiller ile yani büyük anneler, büyük babalar, anneler ve babalar ile beraber aynı evde yaşamın getirmiş olduğu kendini kontrol etme hali hayatlarının her alanına yansımış durumdadır. Büyüklerin yanında sevgi gösterisinde bulunmak, bacak bacak üstüne atmak, kendi çocuğuna sarılmak büyük ayıp sayılıyordu. Japonca lisanının içinde “Sevgilim, canım, bir tanem vs.”  gibi yakınlık belirten, sevgiyi, aşkı tarif eden, kişinin özel olduğunu bildiren kelimeler yoktur. Filozof Ludwig Wittgenstein der ki “Lisanımı kullanma sınırım, dünyayı algılama sınırımdır”. Bu durumda Japonlar duyguların ifade edilmemesini erdem ve gücün göstergesi olarak düşünmeleri bizi şaşırtmamalıdır. Öyle ki sevgi veya aşk halini davranış ile göstermek bile zayıflık ve saygısızlık hatta laubalilik olarak algılanır.

Amerika’dan tüm dünyaya yayılan 2017 yılında “Me too” (Ben de) diye kampanya sırasında Japonya’nın büyük sırrı ortaya çıkmıştı. Konuyu hatırlatmam gerekirse; iş dünyasında yüksek mevkilerde sözü geçen erkeklerin makamlarının gücünü kullanarak, iş verdiği kadınlara taciz veya tecavüz edip bu kadınları iş vermemek ve işten kovmak ya da durumu söylerse güçlü avukatlar ve parası sayesinde kadınları rezil edeceklerini ya da farklı tehdit konuşmalarıyla etkisiz hale bırakmalarının ifşa edildiği bir kadın hareketi, kampanya idi. Hatta Holywood’un ünlü yapımcılarından Harvey Weinstein’ın neredeyse filminin yapımını üstlendiği her filmindeki kadına bu durumu yaşattığını ünlü oyuncular itiraf ettiler.

Bu kampanya sürerken ben İngiltere’deyken BBC televizyonu bir belgesel yayınladı. Bu belgeselin adı “Japan’s Secret Shame” yani “Japonya’nın gizli utancı” diye. Hikaye şöyle idi, Japon tarihinde ilk kez bir kadın stajer gazeteci Shiori Ito patronu tarafından tecavüze uğradığını söyledi. Japon anlayışına göre böyle durumlarda her zaman kadın suçluydu bu sebeple toplum tarafından lekelenmemek için bu durumu saklarlardı. Japon kanunlarında tecavüz ve taciz suçlarını ifade eden maddelerin 1907 yılından beri dokunulmamış halde olduğunu bu haberden sonra öğrendim. Japon kanunlarına göre tecavüze uğradığını savunan biri eğer bir darp, hasar, zorlama almadıysa ayrıca bu kişi alkol aldıysa karşısındaki kişinin suç oluşturacak bir durumu yok olduğu ifade edilir.

Bu durum gazeteci Shiori Ito’nun 2015 yılında başına gelir. İki yıl karakollara gidip ifade alınmasına rağmen birçok kez erkek polisler tarafından ciddiye alınmaz hatta bir keresinde  karakolda bulunan 3 polis bir mağaza mankeninin üzerinde adamın kendisine ne yaptığını tarif etmesini isterler. Avukatının olmaması ve hakkını tek başına aramaya kalkması bir ilkti. Bu tarz davranışlara birçok kez maruz kaldı ve sonunda kanuni yollardan hakkını alamayacağını anlayınca Shiori Ito gazetecilik görevini yapıp Japonya polislerinin böyle bir suçlama yapan kadınlara olan tutumunu kitaplaştırmak için sütyeninin içine yerleştirdiği ses kayıt cihazıyla ona yapılan her muameleyi kayıt eder.

Japon kanunlarının erkeklere “Her hakkı mahfuzdur” taraflı anlayışının tüm gerçekliği ile dünyaya kitabıyla göstermek ve Japonya’daki mağdur kadınların bu durumunun değişmesi için ailesini terk ederek İngiltere’ye yerleşir ve delileriyle kitabını İngilizce yayınlattırır. Tabi bu kararını alırken bir daha Japonya’ya dönemeyeceğini bilir. Shiori Ito 2017 yılında Japonya’yı sarsan bu kitap ve belgesel ile Japon halkının da düşünce olarak ikiye ayrılmasını sağlar, destekleyenler ve karşı çıkanlar olarak. Arkadaşım Taeko da Shiori ‘yi destekleyenlerdendi.

Japonya seferimin devamı bir sonraki yazımda (Carşamba 01.07.2020) olacak…

eylem senkal spor psikolojisi
Eylem Şenkal

Spor psikoloğu Zeynep Eylem Şenkal İstanbul doğumludur. Doksanlı yıllarda profesyonel olarak hem milli takımda hem de Fenerbahçe kulübünde voleybol oynadı. Marmara Üniversitesi Spor Bilimlerinden mezun olduktan sonra sporcu pskolojisi konusunda çalışmalar yapmaya başladı. İngiltere Londra’da beş yıl kaldı ve burada BBP University’de yüksek lisans psikoloji eğitimini tamamladıktan sonra “Premier League” takımlarından Chelsea ve Arsenal futbol kulübünde çalıştı. Şu anda İstanbul’da Fransız Lape hastanesinde çalışmaktadır.
Zeynep Eylem Şenkal’ın farklı konularda ödülleri vardır. Pertevnial Lisesinde Liseler arası 5000 metre koşusunda birinci oldu, okuluna kupa kazandırdı. Fenerbahçe genç takımında oynarken lig şampiyonluğunu kazanan takımın ilk altısında oynadı. Okulu Marmara Üniversitesinin takımında üniversiteler arası şampiyonluk kazanan takımın ilk altısında oynadı.

Formula 1 takımlarından Redbull ile beş yıl boyunca çalıştı ve 230 dünya şehri gördü.

Sporun dışında da başarıları bulunan Zeynep Eylem Şenkal 1996 Türkiye Best Model seçildi. 1998 yılında Kore’de yapılan “Miss Universe” yarışmasında dünya birincisi seçildi. 15 tiyatro oyununda baş rolde oynadı. En son tiyatro oyunu “Necmiq” ile “En iyi komedi oyunu” ödülünü ekibi ile beraber kazandı. Onlarca televizyon programı sundu. Sinema ve dizi filmlerde oynadı. Ayrıca tiyatro öğrencilerine drama dersleri verdi.

Zeynep Eylem Şenkal tüm bu tecrübelerini harmanlayarak ünlü ya da değil sporcu ve ya kendini geliştirmek isteyen bireylerle mesleği kapsamında; kişinin kendisinin potansiyelinin sınırlarına erişebilmesi için bilimin ve teknolojinin ışığında kişiye özel fiziksel ve zihinsel çalışmalar yürütmektedir.

Daha fazla bilgi için www.eylemsenkal.com

İlgili İçerikler

Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı
Asya

Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

Görüş Redaksiyon

Çin’in Japon faşizmi üzerindeki zaferinin 80. yıldönümü geçit töreni. Fotoğraf: CGTN Pekin’de bir sabah, 12.000 askerin kusursuz bir şekilde hareketsiz...

Şanghay İşbirliği Örgütü Zirvesi 2025
ABD

Jeopolitik Satranç Tahtası: Xi Jinping Çok Kutuplu Vizyonu ve ABD Hegemonyası

Görüş Redaksiyon

Yeni bir dünya düzeninin eşiğinde miyiz? Değişen ekonomik ittifaklardan, rakip askeri yığılmalara kadar her yerde bu dönüşümün işaretleri var. Soğuk...

kambocya-tayland catismasi

Tayland-Kamboçya Sınır Catışması: Güneydoğu Asya, Asya’nın Balkanları mı?

Turan Altuner

Çin’in Küresel Dijitalleşme Stratejisi ve Jeopolitik Yansımaları l Dijital İpek Yolu

Enerjinin Geleceğinde Bir Dönüm Noktası: Çin’in Operasyonel Toryum Erimiş Tuz Reaktörü (MSR)

Enerjinin Geleceğinde Bir Dönüm Noktası: Çin’in Operasyonel Toryum Erimiş Tuz Reaktörü (MSR)

Çin’in 2025 Yurt Dışı Yatırımları: Temel Pazarlar ve Sektörel Eğilimler

Çin’in 2025 Yurt Dışı Yatırımları: Temel Pazarlar ve Sektörel Eğilimler

Prof. Dr. Serap Durusoy

Kadına Yönelik Ekonomik Şiddetin Dramatik Sonuçları

Sibel_özbudun

Kadına Şiddet Neo – Faşist İklimden Soyutlanamaz!(1)

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Makaleler

Bir Gecede 1 Trilyon Dolar Buhar Oldu: Algoritmaların Gazabı
Ekonomi

Bir Gecede 1 Trilyon Dolar Buhar Oldu: Algoritmaların Gazabı

Görüş Redaksiyon

2025 sonbaharında Washington’da alınan bir karar, dünya finans piyasalarında sarsıcı bir zincirleme reaksiyona yol açtı. Yüzeyde sıradan bir ticaret politikası...

israil ve siyonizm

İsrail Devleti ve Siyonizmin Kökenleri

Cingeneler ve romanlar

Görünmeyen Tarih: Çingenelerin Sürgün, Kölelik ve Kültürel Direniş Hikâyesi

nadir toprak elementleri

Çin’in Nadir Maden Hamlesi: ABD Hegemonyasına Meydan Okuma

KATEGORİLER

  • Dünya
  • Ekonomi
  • Politika
  • Kültür & Sanat
  • Opinion Internatıonal
  • Podcast
  • Gorüş TV
  • Diğer

SAYFALAR

  • Ansayfa
  • Gizlilik Politikası
  • Görüş Hakkında
  • Görüş’te Yazmak | Become an Opinionmaker
  • Künye
  • Yayın ilkelerimiz
  • İletişim | info@gorus21.com

BİZİ TAKİP EDİN

gorus-stickyl-ogo-dark

HAKKIMIZDA

21. yüzyılın disiplinlerarası, uluslararası, farklı görüşlerin yer aldığı yayın organı

© 2025 Görüş Tüm Hakları Saklıdır.

Hoş Geldiniz!

Hesabınıza aşağıdan giriş yapın

Şifrenizi mi unuttunuz? Kayıt Ol

Yeni Hesap Oluşturun!

Kayıt olmak için aşağıdaki formları doldurun

Tüm alanlar zorunludur. Giriş Yap

Retrieve your password

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş Yap
No Result
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Dünya
  • Ekonomi
  • Politika
  • Kültür & Sanat
  • Opinion Internatıonal
  • Gorüş TV
  • Görüş Podcast
  • Diğer
  • Giriş Yap
  • Kayıt Ol

© 2024 Görüş Tüm Hakları Saklıdır.

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır. Bu web sitesini kullanmaya devam ederek çerezlerin kullanılmasına izin vermiş olursunuz.