26 Eylül 2025, Cuma
  • Giriş Yap
  • Kayıt Ol
Görüş
  • Dünya
    • Tümü
    • ABD
    • Afrika
    • Asya
    • Avrupa
    • Kuzey Amerika
    • Latin Amerika
    • Orta Doğu
    siyasal siddet

    Siyasal Şiddetin Yeni Yüzü

    Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

    Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

    Dogal Gaz boru hatti Sibirya

    Primakov Üçgeni ve Nükleer Enerjinin Dönüştürücü Gücü

    askeri Tören_CIN

    Barışta Sivil, Savaşta Asker: Çin’in Çınlayan Gülleri

    Finlandiya

    Finlandiya: Neo-Conların Rusya ve Amerika’yı Çatışmaya Sürükleme Planı

    Alaska Zirvesi

    Alaska Zirvesi 2025: Trump-Putin Buluşması, Ukrayna Savaşı ve Avrupa Jeopolitiği l Görüş21

  • Ekonomi
    istanbul üniversitesi

    Neoliberalizm Üniversiteleri Ele Geçirdi: Öğrenciler Müşteri, Akademisyenler Taşeron

    Kredi karti bocrlanmasi

    Türkiye’de Kredi Kartlarının Krize Dönüşen Yükselişi

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

    Neoliberalizmin Gizli Tarihi: Savaş, İmparatorluk ve Ekonomik Şiddet

    Neoliberalizmin Gizli Tarihi: Savaş, İmparatorluk ve Ekonomik Şiddet

  • Politika
    Sibel_özbudun

    Grev, İşçi Sınıfının “Savaş Okulu”dur…(*)

    istanbul üniversitesi

    Neoliberalizm Üniversiteleri Ele Geçirdi: Öğrenciler Müşteri, Akademisyenler Taşeron

    think tanks

    Düşünce Kuruluşları (Think Tanks): Tarihsel Gelişim, İşlevleri, Eleştiriler ve Gelecek Perspektifleri

    Sibel_özbudun

    Hapishaneler”i Biliyoruz! peki ya “Tımarhaneler”i?(*)

  • Kültür & Sanat
    • Tümü
    • Edebiyat
    • Sinema
    temel demirer

    Üsküdar’dan Öte”nin Şairleri(*)

    sibel özbudun

    Mahpustan Aşka Dair Dizeler[*]

    temel demirer

    Zirvedeki Kürsüdür Sahne(miz)

    hollywood, Sinema, Film

    Hollywood’un Evrimi: Sessiz Filmlerden Dijital Yayına

  • Opinion Internatıonal
    • Tümü
    • Culture
    • Economy
    • Philosophy
    • Politics
    • World
    Dr. Jan Campell

    The 2025 China – Europe on Humanrights

    Dr. Jan Campell

    USA at a Crossroads: Weakness, Ignorance, and Arrogance

    opinion21

    Geopolitical Strategy and China’s Belt and Road Initiative

    Dr. Jan Campell

    Hauptansätze und Strategien Kasachstans in der Shanghaier Organisation für Zusammenarbeit (SOZ)

  • Gorüş TV
    humboldt

    Liyakatsız Bir Devletin Eğitim Reformlarıyla Yeniden Yapılandırılması: Wilhelm von Humboldt (2. Bölüm)

    humboldt

    Humboldt Kardeşler, Akademik Özgürlük ve Eğitim İdeali (1. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (2. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (1. Bölüm)

  • Görüş Podcast
    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    AKIN öztürk

    Uluslararası Hukuk Ne Diyor, Türkiye Ne Yapıyor? Akın Öztürk Örneği

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kenan_Karabag

    Kenan Karabağ ile Sözlü Tarih ve Maria Suphi’nin İzinde

  • Diğer
    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    think tanks

    Düşünce Kuruluşları (Think Tanks): Tarihsel Gelişim, İşlevleri, Eleştiriler ve Gelecek Perspektifleri

    Nebiye - Hilal San

    Sahte Hayaller, Sahte Hayatlar

    aydinlanma

    Anti-Aydınlanma Çağı: Neoliberalizmin Gölgesinde Üniversite ve Toplum (1. Bölüm)

No Result
Tüm Sonuçları Görüntüle
Görüş
  • Dünya
    • Tümü
    • ABD
    • Afrika
    • Asya
    • Avrupa
    • Kuzey Amerika
    • Latin Amerika
    • Orta Doğu
    siyasal siddet

    Siyasal Şiddetin Yeni Yüzü

    Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

    Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

    Dogal Gaz boru hatti Sibirya

    Primakov Üçgeni ve Nükleer Enerjinin Dönüştürücü Gücü

    askeri Tören_CIN

    Barışta Sivil, Savaşta Asker: Çin’in Çınlayan Gülleri

    Finlandiya

    Finlandiya: Neo-Conların Rusya ve Amerika’yı Çatışmaya Sürükleme Planı

    Alaska Zirvesi

    Alaska Zirvesi 2025: Trump-Putin Buluşması, Ukrayna Savaşı ve Avrupa Jeopolitiği l Görüş21

  • Ekonomi
    istanbul üniversitesi

    Neoliberalizm Üniversiteleri Ele Geçirdi: Öğrenciler Müşteri, Akademisyenler Taşeron

    Kredi karti bocrlanmasi

    Türkiye’de Kredi Kartlarının Krize Dönüşen Yükselişi

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

    Neoliberalizmin Gizli Tarihi: Savaş, İmparatorluk ve Ekonomik Şiddet

    Neoliberalizmin Gizli Tarihi: Savaş, İmparatorluk ve Ekonomik Şiddet

  • Politika
    Sibel_özbudun

    Grev, İşçi Sınıfının “Savaş Okulu”dur…(*)

    istanbul üniversitesi

    Neoliberalizm Üniversiteleri Ele Geçirdi: Öğrenciler Müşteri, Akademisyenler Taşeron

    think tanks

    Düşünce Kuruluşları (Think Tanks): Tarihsel Gelişim, İşlevleri, Eleştiriler ve Gelecek Perspektifleri

    Sibel_özbudun

    Hapishaneler”i Biliyoruz! peki ya “Tımarhaneler”i?(*)

  • Kültür & Sanat
    • Tümü
    • Edebiyat
    • Sinema
    temel demirer

    Üsküdar’dan Öte”nin Şairleri(*)

    sibel özbudun

    Mahpustan Aşka Dair Dizeler[*]

    temel demirer

    Zirvedeki Kürsüdür Sahne(miz)

    hollywood, Sinema, Film

    Hollywood’un Evrimi: Sessiz Filmlerden Dijital Yayına

  • Opinion Internatıonal
    • Tümü
    • Culture
    • Economy
    • Philosophy
    • Politics
    • World
    Dr. Jan Campell

    The 2025 China – Europe on Humanrights

    Dr. Jan Campell

    USA at a Crossroads: Weakness, Ignorance, and Arrogance

    opinion21

    Geopolitical Strategy and China’s Belt and Road Initiative

    Dr. Jan Campell

    Hauptansätze und Strategien Kasachstans in der Shanghaier Organisation für Zusammenarbeit (SOZ)

  • Gorüş TV
    humboldt

    Liyakatsız Bir Devletin Eğitim Reformlarıyla Yeniden Yapılandırılması: Wilhelm von Humboldt (2. Bölüm)

    humboldt

    Humboldt Kardeşler, Akademik Özgürlük ve Eğitim İdeali (1. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (2. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (1. Bölüm)

  • Görüş Podcast
    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    AKIN öztürk

    Uluslararası Hukuk Ne Diyor, Türkiye Ne Yapıyor? Akın Öztürk Örneği

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kenan_Karabag

    Kenan Karabağ ile Sözlü Tarih ve Maria Suphi’nin İzinde

  • Diğer
    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    think tanks

    Düşünce Kuruluşları (Think Tanks): Tarihsel Gelişim, İşlevleri, Eleştiriler ve Gelecek Perspektifleri

    Nebiye - Hilal San

    Sahte Hayaller, Sahte Hayatlar

    aydinlanma

    Anti-Aydınlanma Çağı: Neoliberalizmin Gölgesinde Üniversite ve Toplum (1. Bölüm)

No Result
Tüm Sonuçları Görüntüle
Görüş

İkinci Dünya Savaşına Giderken Türkiye – Yunanistan İlişkileri

Buğra Konuk
15 Mart 2022
Okuma süresi: 7 dakika
A A
Facebook'ta PaylaşX'te PaylaşPinterest'te PaylaşLinkedin'de PaylaşWhatsApp'ta PaylaşTelegram'da PaylaşE-Mail ile Paylaş

Ege Denizi’nin iki kadim ülkesi Türkiye ve Yunanistan’ın ilişkileri yüzyıllar öncesine dayanmaktadır. Malazgirt Savaşı’ndan sonra Anadolu’ya gelen Türkler kurdukları devletlerle Yunan ülkesine komşu olmuş; savaş, ticaret, kültürel etkileşim gibi ögeler iki toplumun birbirine benzeyen özellikleri barındırmasına sebep olmuştur. Kuşkusuz Türkiye ile Yunanistan arasındaki en önemli ve kritik ilişki Yunanistan’ın “Küçük Asya Felaketi” olarak tanımladığı 1919 – 1922 Milli Mücadele dönemidir. İngiltere’nin “vekalet savaşı” anlayışıyla Anadolu’nun işgal görevini Yunanistan’a vermesi iki ülkenin 3 yıl boyunca savaş halinde kalmasına neden olmuştur. Milli Mücadele’nin Yunan ordularını tasfiye ederek yeni Türkiye Cumhuriyeti’ni kurması sonrası ikili ilişkiler yumuşama eğilimi göstermiş, özellikle 1930’lu yıllarda Avrupa’da Almanya ve İtalya’nın başını çektiği irridentist ve yayılmacı ülkelerin tehditleri karşısında “iş birliği” temeline oturmuştur. Bu yazı 1930’lu yıllardaki Türkiye Cumhuriyeti ve Yunanistan ilişkilerine odaklanacaktır.

İki dünya savaşı arası genç Türkiye Cumhuriyeti için önemli bir dönemi teşkil etmektedir. Lozan’da Batı ile olan ilişkilerini hukuki temele oturtarak çoğu sorununu çözüme kavuşturan Türkiye, jeopolitik konumunu da dış politika stratejisinde oldukça akıllıca kullanmıştır. Türk tarihçiliğinde kabul olunan “Tarihi düşman Rusya”, “tek ülkede sosyalizm” ve kalkınma hamlesiyle iç düzenini konsolide etmeye odaklanmışken Türkiye doğu sınırını güvenceye almanın rahatlığını hissetmekte idi. Yanı sıra, Musul sorunu da her ne kadar Türkiye’nin aleyhine de sonuçlanmış olsa, İngiltere ile olan ilişkilerin düzelmesi ekonomik ve sosyal devrimleri gerçekleştirmeye çalışan, bu devrimlerin finansmanı için sermaye arayan yeni Türkiye’nin öncü kadroları için olumlu bir tablo oluşturmakta idi. Türkiye Cumhuriyeti’nin öncü kadroları, başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra oluşan Avrupa haritasında “statüko” tarafında hizalanarak başta Almanya ve İtalya olmak üzere tüm dünya barışına potansiyel tehdit oluşturan “revizyonist” cepheye katılmamış, bu nedenle de  İngiltere, Fransa, ve Sovyetler Birliği gibi güçlü ülkelerle olan ilişkilerini sağlam bir temele oturtmaya başlamıştı.

İlgili İçerikler

Siyasal Şiddetin Yeni Yüzü

Küresel Şiddet: Siyasi Kargaşa, Kurumsal Başarısızlıklar ve Toplumsal Yüzleşme

İki dünya savaşı arasındaki Yunanistan tarihi kabaca incelendiğinde ciddi bir siyasi istikrarsızlık, ekonomik çöküntü, sosyal kargaşalar, asker darbeler, kralcı ve cumhuriyetçi kamplaşması, ve derin bir toplumsal huzursuzluk göze çarpaktadır. “Megali İdea’nın iflası, “Küçük Asya Felaketi” Yunanistan’a tarfiszi bir kaos olarak geri dönmüş ülke uzun yıllar istikrarsızlığa batmıştır

1930’lu yıllarda gerek Türkiye gerek ise Yunanistan Avrupa’da yükselen irridentist, yayılmacı, şoven faşist rejimlerin tehlikesini deyim yerinde ise enselerinde hissetmeye başlamıştır. İtalya’da Mussolini’nin iktidara gelmesi, İtalya’nın Akdeniz’de egemen bir devlet olma hayali diğer yandandan da Bulgaristan’ın “revizyonist” kampta yer alma eğilimi bölgesel olarak ciddi bir tehdit potansiyeli barındırmakta ve bu durum her iki ülkenin çıkarlarına ters düşmekteydi. 1928 yılında iktidara yeniden gelen Venizelos, önceki saldırgan ve yayılmacı dış politikasını terketmiş, barış düzleminde bir politikaya geri dönmüştür. Hem Türkiye Cumhuriyeti hem de Yunanistan deniz silahlanmasının ekonomilerine olan yıkıcı etkiyi tespit etmiş, ekonomik ve sosyal reform projeleri için gerek duydukları ekonomik altyapıyı deniz silahlanmalarına ayırdıkları bütçeleri azaltarak karşılamayı planlamışlardır.  

Venizelos ve İsmet Paşa’nın karşılıklı mektupları iki ülke ilişkilerinde yeni bir sayfanın açılmasını sağlamış, 10 Haziran 1930’da iki ülke “Ankara Sözleşmesi”ni imzalamışlardır. Ankara Sözleşmesi, mübadeleden kaynaklı politik ve ekonomik sorunları çözmesi babında oldukça önemli bir yer teşkil etmiştir. Sözleşme, siyasi ayağında mübadele kapsamında kimlerin “yerleşik” olarak sayılacağını çözüme kavuşturmuş, diğer yanda ise mübadil mallarının hangi ölçütlere göre yönetileceğini esaslara bağlayarak konunun ekonomik tarafını açıklığa kavuşturmuştur.

Sözleşmenin imzalanmasını takiben Yunanistan başbakanı Venizelos’un Türkiye ziyareti de önemli bir gelişmeyi teşkil etmektedir. Venizelos İstanbul’daki Fener Rum Patrikhanesi’ni ziyaret etmiş, bu ziyarete Türk tarafı herhangi bir tepki göstermemiş ve Batı dünyasına Türkiye Cumhuriyeti ile Fener Rum Patrikhanesi’nin bir sorunu olmadığı izlenimi verilmiştir. Bilindiği üzere Fener Rum Patrikhanesi ile yeni Türkiye Cumhuriyeti sorunlu ve mayınlı bir ilişki düzlemine sahip olmuş, başta Lozan’da olmak üzere Patrikhane, yeni Türkiye Cumhuriyeti için hep bir potansiyel tehdit olarak algılanmıştır.

Ankara Sözleşmesi ile yükselen ilişkiler 30 Ekim 1930’da imzalanan anlaşmalarla daha kapsamlı bir hal almıştır. 20 Ekim’de imzalanan anlaşma Türkiye ve Yunanistan arasında bir nevi “serbest dolaşım” getirmiş, ve dönemi için oldukça ilerici bir adım olarak kendini göstermiştir. Anlaşma uyarınca 1929’un küresel ekonomik krizinin yıkıcı etkilerinin Ege denizindeki ticaretin canlandırılmasıyla azaltılması hedeflenmiş, yanı sıra mübadele nedeniyle oluşan Türkiye’nin nitelikli iş gücü ihtiyacı için bir çözüm olanağı bulunmuş, yüksek işsizlik oranına sahip Yunanistan için de işsiz sayısının azaltılmasına odaklanılmıştır.

Hem Ankara Sözleşmesi, hem de 30 Ekim Anlaşmaları Türkiye ve Yunanistan arasındaki ikili ilişlerin düzeyini oldukça yükseltmiştir. Bu esnada Yunanistan’da yaşanan iktidar değişikliği ilişkilerin olumlu seyrine etki etmemiş Venizelos’tan iktidarı devralan Çaldaris dönemi “1933 Samimi Anlaşma Belgesi”ni barındırması bakımından çok önemli bir yer teşkil etmektedir. Belgenin özü revizyonist kampta yer alan Bulgaristan’dan gelebilecek bir tehdide karşı iki ülkenin birbirlerine güvence vermesini oluşturmaktadır. İki ülke Samimi Anlama Belgesi’nde birbirlerini ilgilendiren konularda karşılıklı danışma kurumunu kullanmayı, uluslararası toplantılarda ortak çıkarlar temelinde hareket etmeyi kararlaştırmıştır.

Venizelos’un Atatürk’ü Nobel Barış ödülüne aday göstermesi iki ülke ilişklerinin 1919 – 1922 döneminden beri ne derece nitelikli iyileştiğini göstermesi bakımından oldukça önemli bir örnek teşkil etmektedir.

Balkan Paktı Türkiye Cumhuriyeti ile Yunanistan arasındaki ilişkilerin 1930’lardaki sürekli yükselen seyrin göstermesi bağlamında en kritik ve kanımızca önemli sonucunu oluşturmaktadır. Her iki ülkenin iktidar sahipleri tarafından temeli oluşturulan Balkan Paktı yaklaşan İkinci Dünya Savaşı öncesi Avrupa’da başlayan yayılmacı tehditlere karşı Balkanların güvenliğini sağlamak ve revizyonist Bulgaristan’dan gelebilecek herhangi bir tehdidi bertaraf etmek üzerine oluşturulmuş bir bölgesel ittifak olarak karşımıza çıkmaktadır.

Yukarıda kısaca değindiğimiz süreçlerden yaptığımız çıkarım özetle şu şekildedir; her iki ülke Birinci Dünya Savaşı sonrası kendi iç meselelerine odaklanmış, enerjisini ekonomik ve sosyal gelişme için harcamayı hedeflemiş, bölgesel bir gerginlik ve savaş halinden ihtiyatla kaçınmış, reel politik gerçeklerle makul ve mantıklı bir dış politika uygulamışlardır. Kuru milliyetçi ezberlerle, hamasi ve populist politikalardan her iki devlet ciddiyetle kaçınmış, sonuç olarak 1930’lu yıllar iki ülke için barış dolu bir dönemi getirmiştir.

demokrasi
Buğra Konuk

1980 yılında İstanbul’da doğdu. Boğaziçi Ünibersitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı lisans mezunudur. MEF Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nden Özel Hukuk yüksek lisansını geçtiğimiz yıl tamamlayan Buğra Konuk, bu yıl da Yeditepe Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitisu’nde tarih yüksek lisansına başlamıştır. Sağlık sektöründe orta kademe yönetici olarak çalışmaktadır.

İlgili İçerikler

Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları
Dünya

Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

Görüş Redaksiyon

Soğuk Savaş’ın sona ermesiyle birlikte dünya yeni bir düzene girerken, barış ve istikrar vaatleri, yerini Batı hegemonyasının giderek artan zorlayıcı...

Dogal Gaz boru hatti Sibirya
Dünya

Primakov Üçgeni ve Nükleer Enerjinin Dönüştürücü Gücü

Görüş Redaksiyon

Son 35 gün içinde nükleer enerji ve jeopolitik arenada yaşanan baş döndürücü gelişmeler, uluslararası ilişkilerde yeni bir dönemin habercisi niteliğinde....

askeri Tören_CIN

Barışta Sivil, Savaşta Asker: Çin’in Çınlayan Gülleri

Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

Finlandiya

Finlandiya: Neo-Conların Rusya ve Amerika’yı Çatışmaya Sürükleme Planı

Turan Altuner

Toplumsal Piyasa Ekonomisi: Düşünürleri, İlkeleri ve Pratik Uygulamaları

Şanghay İşbirliği Örgütü Zirvesi 2025

Jeopolitik Satranç Tahtası: Xi Jinping Çok Kutuplu Vizyonu ve ABD Hegemonyası

Alaska Zirvesi

Alaska Zirvesi 2025: Trump-Putin Buluşması, Ukrayna Savaşı ve Avrupa Jeopolitiği l Görüş21

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Makaleler

mutsuzluk ve tüketim - yanilsama
Felsefe

Gerçeklik, Güç ve Yanılsama: Kant’tan Modern Çağa Neden Mutsuzuz?

Görüş Redaksiyon

Sabah uyandığınızda elinize aldığınız akıllı telefon, cüzdanınızdaki banknotlar, yaşadığınız ülke ve hatta kendinize dair sahip olduğunuz “birey” algısı… Tüm bunların...

temel demirer

Üsküdar’dan Öte”nin Şairleri(*)

Sibel_özbudun

Grev, İşçi Sınıfının “Savaş Okulu”dur…(*)

sibel özbudun

Mahpustan Aşka Dair Dizeler[*]

KATEGORİLER

  • Dünya
  • Ekonomi
  • Politika
  • Kültür & Sanat
  • Opinion Internatıonal
  • Podcast
  • Gorüş TV
  • Diğer

SAYFALAR

  • Ansayfa
  • Gizlilik Politikası
  • Görüş Hakkında
  • Görüş’te Yazmak | Become an Opinionmaker
  • Künye
  • Yayın ilkelerimiz
  • İletişim | info@gorus21.com

BİZİ TAKİP EDİN

gorus-stickyl-ogo-dark

HAKKIMIZDA

21. yüzyılın disiplinlerarası, uluslararası, farklı görüşlerin yer aldığı yayın organı

© 2025 Görüş Tüm Hakları Saklıdır.

Hoş Geldiniz!

Hesabınıza aşağıdan giriş yapın

Şifrenizi mi unuttunuz? Kayıt Ol

Yeni Hesap Oluşturun!

Kayıt olmak için aşağıdaki formları doldurun

Tüm alanlar zorunludur. Giriş Yap

Retrieve your password

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş Yap
No Result
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Dünya
  • Ekonomi
  • Politika
  • Kültür & Sanat
  • Opinion Internatıonal
  • Gorüş TV
  • Görüş Podcast
  • Diğer
  • Giriş Yap
  • Kayıt Ol

© 2024 Görüş Tüm Hakları Saklıdır.

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır. Bu web sitesini kullanmaya devam ederek çerezlerin kullanılmasına izin vermiş olursunuz.