18 Ekim 2025, Cumartesi
  • Giriş Yap
  • Kayıt Ol
Görüş
  • Dünya
    • Tümü
    • ABD
    • Afrika
    • Asya
    • Avrupa
    • Kuzey Amerika
    • Latin Amerika
    • Orta Doğu
    nadir toprak elementleri

    Çin’in Nadir Maden Hamlesi: ABD Hegemonyasına Meydan Okuma

    ekonomik kriz

    Küresel Krizin Anatomisi: ABD Dış Politikası, Avrupa’nın Ekonomik Çöküşü ve Neo-Con’ların Savaş Çıkmazı

    siyasal siddet

    Siyasal Şiddetin Yeni Yüzü

    Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

    Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

    Dogal Gaz boru hatti Sibirya

    Primakov Üçgeni ve Nükleer Enerjinin Dönüştürücü Gücü

    askeri Tören_CIN

    Barışta Sivil, Savaşta Asker: Çin’in Çınlayan Gülleri

  • Ekonomi
    Bir Gecede 1 Trilyon Dolar Buhar Oldu: Algoritmaların Gazabı

    Bir Gecede 1 Trilyon Dolar Buhar Oldu: Algoritmaların Gazabı

    istanbul üniversitesi

    Neoliberalizm Üniversiteleri Ele Geçirdi: Öğrenciler Müşteri, Akademisyenler Taşeron

    Kredi karti bocrlanmasi

    Türkiye’de Kredi Kartlarının Krize Dönüşen Yükselişi

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

  • Politika
    Sibel_özbudun

    Tarih Sıkıştırırken…[*]

    tükenmislik

    Kendinin CEO’su Olma Hilesi: Neoliberal Özgürlük Vaadi Neden Tükenmişlikle Sonuçlanıyor?

    sibel özbudun

    TARİH, TEORİ, BUGÜN

    Sibel_özbudun

    Grev, İşçi Sınıfının “Savaş Okulu”dur…(*)

  • Kültür & Sanat
    • Tümü
    • Edebiyat
    • Sinema
    Cingeneler ve romanlar

    Görünmeyen Tarih: Çingenelerin Sürgün, Kölelik ve Kültürel Direniş Hikâyesi

    temel demirer

    Üsküdar’dan Öte”nin Şairleri(*)

    sibel özbudun

    Mahpustan Aşka Dair Dizeler[*]

    temel demirer

    Zirvedeki Kürsüdür Sahne(miz)

  • Opinion Internatıonal
    • Tümü
    • Culture
    • Economy
    • Philosophy
    • Politics
    • World
    the cyrpto crash

    The 2025 Crypto Crash: US Tariffs Trigger a $1 Trillion Meltdown

    Burnout and gigeconomy

    Burnout and the Entrepreneurial Self: Unmasking the Lie of ‘Maximum Autonomy’

    The Shocking Truth: How a 77% Infrastructure Cut Plunged Argentina Back Into Crisis

    The Shocking Truth: How a 77% Infrastructure Cut Plunged Argentina Back Into Crisis

    finande, debt and war

    The Zero-Sum Logic of War: How National Debt Becomes a Casus Belli

  • Gorüş TV
    humboldt

    Liyakatsız Bir Devletin Eğitim Reformlarıyla Yeniden Yapılandırılması: Wilhelm von Humboldt (2. Bölüm)

    humboldt

    Humboldt Kardeşler, Akademik Özgürlük ve Eğitim İdeali (1. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (2. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (1. Bölüm)

  • Görüş Podcast
    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    AKIN öztürk

    Uluslararası Hukuk Ne Diyor, Türkiye Ne Yapıyor? Akın Öztürk Örneği

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kenan_Karabag

    Kenan Karabağ ile Sözlü Tarih ve Maria Suphi’nin İzinde

  • Diğer
    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    think tanks

    Düşünce Kuruluşları (Think Tanks): Tarihsel Gelişim, İşlevleri, Eleştiriler ve Gelecek Perspektifleri

    Nebiye - Hilal San

    Sahte Hayaller, Sahte Hayatlar

    aydinlanma

    Anti-Aydınlanma Çağı: Neoliberalizmin Gölgesinde Üniversite ve Toplum (1. Bölüm)

No Result
Tüm Sonuçları Görüntüle
Görüş
  • Dünya
    • Tümü
    • ABD
    • Afrika
    • Asya
    • Avrupa
    • Kuzey Amerika
    • Latin Amerika
    • Orta Doğu
    nadir toprak elementleri

    Çin’in Nadir Maden Hamlesi: ABD Hegemonyasına Meydan Okuma

    ekonomik kriz

    Küresel Krizin Anatomisi: ABD Dış Politikası, Avrupa’nın Ekonomik Çöküşü ve Neo-Con’ların Savaş Çıkmazı

    siyasal siddet

    Siyasal Şiddetin Yeni Yüzü

    Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

    Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

    Dogal Gaz boru hatti Sibirya

    Primakov Üçgeni ve Nükleer Enerjinin Dönüştürücü Gücü

    askeri Tören_CIN

    Barışta Sivil, Savaşta Asker: Çin’in Çınlayan Gülleri

  • Ekonomi
    Bir Gecede 1 Trilyon Dolar Buhar Oldu: Algoritmaların Gazabı

    Bir Gecede 1 Trilyon Dolar Buhar Oldu: Algoritmaların Gazabı

    istanbul üniversitesi

    Neoliberalizm Üniversiteleri Ele Geçirdi: Öğrenciler Müşteri, Akademisyenler Taşeron

    Kredi karti bocrlanmasi

    Türkiye’de Kredi Kartlarının Krize Dönüşen Yükselişi

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

  • Politika
    Sibel_özbudun

    Tarih Sıkıştırırken…[*]

    tükenmislik

    Kendinin CEO’su Olma Hilesi: Neoliberal Özgürlük Vaadi Neden Tükenmişlikle Sonuçlanıyor?

    sibel özbudun

    TARİH, TEORİ, BUGÜN

    Sibel_özbudun

    Grev, İşçi Sınıfının “Savaş Okulu”dur…(*)

  • Kültür & Sanat
    • Tümü
    • Edebiyat
    • Sinema
    Cingeneler ve romanlar

    Görünmeyen Tarih: Çingenelerin Sürgün, Kölelik ve Kültürel Direniş Hikâyesi

    temel demirer

    Üsküdar’dan Öte”nin Şairleri(*)

    sibel özbudun

    Mahpustan Aşka Dair Dizeler[*]

    temel demirer

    Zirvedeki Kürsüdür Sahne(miz)

  • Opinion Internatıonal
    • Tümü
    • Culture
    • Economy
    • Philosophy
    • Politics
    • World
    the cyrpto crash

    The 2025 Crypto Crash: US Tariffs Trigger a $1 Trillion Meltdown

    Burnout and gigeconomy

    Burnout and the Entrepreneurial Self: Unmasking the Lie of ‘Maximum Autonomy’

    The Shocking Truth: How a 77% Infrastructure Cut Plunged Argentina Back Into Crisis

    The Shocking Truth: How a 77% Infrastructure Cut Plunged Argentina Back Into Crisis

    finande, debt and war

    The Zero-Sum Logic of War: How National Debt Becomes a Casus Belli

  • Gorüş TV
    humboldt

    Liyakatsız Bir Devletin Eğitim Reformlarıyla Yeniden Yapılandırılması: Wilhelm von Humboldt (2. Bölüm)

    humboldt

    Humboldt Kardeşler, Akademik Özgürlük ve Eğitim İdeali (1. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (2. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (1. Bölüm)

  • Görüş Podcast
    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    AKIN öztürk

    Uluslararası Hukuk Ne Diyor, Türkiye Ne Yapıyor? Akın Öztürk Örneği

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kenan_Karabag

    Kenan Karabağ ile Sözlü Tarih ve Maria Suphi’nin İzinde

  • Diğer
    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    think tanks

    Düşünce Kuruluşları (Think Tanks): Tarihsel Gelişim, İşlevleri, Eleştiriler ve Gelecek Perspektifleri

    Nebiye - Hilal San

    Sahte Hayaller, Sahte Hayatlar

    aydinlanma

    Anti-Aydınlanma Çağı: Neoliberalizmin Gölgesinde Üniversite ve Toplum (1. Bölüm)

No Result
Tüm Sonuçları Görüntüle
Görüş

“Goethe’siz Bir Hayat Niçin Saçmadır?” | Goethe ve İslamiyet

Halil Topcuk
30 Ağustos 2020
Okuma süresi: 8 dakika
A A
Facebook'ta PaylaşX'te PaylaşPinterest'te PaylaşLinkedin'de PaylaşWhatsApp'ta PaylaşTelegram'da PaylaşE-Mail ile Paylaş

İlgili İçerikler

İsrail Devleti ve Siyonizmin Kökenleri

Neoliberalizmin Yıktığı Düzende Faşizmin ve Öjenik İdeolojinin Yükselişi

Halil Topcuk Goethe

Batı-Doğu Divanı başlıklı makalede ifade edildiği gibi Goethe İslam dini ile erken yaşlarda ilgilenmeye başlamıştır ve bu ilgi özellikle Müslüman toplumlarda Goethe’ye ayrı bir ehemmiyet verilmesine sebep olmuştur. “Goethe’siz Bir Hayat Niçin Saçmadır?”  adlı eserin yazarı olan Stefan Bollman Goethe’yi onlarca girişi olan devasa bir parka benzetir. İşte tam da bu noktada Goethe hakkındaki fikirlerimiz bu parkın neresinden girdiğimize bağlı olur.  Goethe’yi Batı Doğu Divanından ibaret sayan, elbette Goethe’nin tüm hayatını İslamiyet’e olan ilgisinden ve yakınlığından ibaret zannedecektir. Homeros’tan Umar, Shakespeare’den Şeyh Pir yapanlar elbette kendilerine bu kadar kadar malzeme veren Goethe’yi hidayete erdirip Müslüman yapmadan bırakmayacaklardır. Prostestantizmin kültürel merkezi olan Weimar’ın ve şüphesiz tüm devrinin kültürel manadaki zirve isimlerinden olan Goethe İslam dinine olan yakınlığından dolayı bugün dahil çokça konuşulmaktadır. Goethe’nin Müslüman olduğunu iddia edenlerin, çoğunlukla Müslüman olmaları da pek şaşırtıcı değil. Diğer tarafta Goethe’nin bu yakınlığından haberdar bile olmayan bir yığın teşkil eden Goethe okurlarını da es geçmemek gerek. Konuyla ilgili çalışmalar yapmış Türk bir araştırmacının Goethe’nin son sözlerinin Kelime-i Şehadet olduğunu iddia etmesi bu tartışmaya çok daha absürt bir boyut katmıştır.

Önceki yazılarda da bahsettiğimiz gibi Goethe, Strazburg’da geleneksel şiirin kurallarından ve biçimlerinden bilinçli olarak uzaklaşmış diğer genç yazarlarla kendisini tanıştıran Johann Gottfried Herder ile arkadaş olur. Herder’in İslam’la teması, daha önce de belirtildiği gibi, zamanın entelektüel çevrelerde istisnai bir durum değildi. Goethe İslam dinini ve peygamberini ilk olarak kendisi de papaz olan Herder vesilesiyle tanımıştır. Herder, Goethe’ye Kuran’ın mevcut olan çevirisini okumasını tavsiye eder. Katharina Mommsen’in iddiasına göre Goethe’nin İslamiyet ile olan yakın ilişkisini destekleyen şey Goethe’nin kendi inanç ve düşünceleri ile İslamın temel öğretileri arasındaki yakınlıktır. Herder bir entelektüel olarak Almanya’da İslamın uzun süren kötülenmesine ve desteksiz ön yargılara karşı net bir tavır takınmış ve Goethe’nin yanı sıra Leibniz ve Gotthold Ephraim Lessing’i de bu konuda ikna edebilmiştir. Batı Doğu Divanı, Goethe’nin şöhreti ve kültürel açıdan haiz olduğu yüksek konumu dikkate alınarak değerlendirildiğinde eserin İslamın sergilenmesi açısından da çığır açıcı olduğu görülecektir.

Goethe 1772’de Coşku ve Fırtına dönemine ait olan Muhammed’in şarkısı (Mahomets Gesang) isimli şiirini yazar. Bu şiirinde Muhammed’i ilahi bir elçi olarak ele alan Goethe mezkur eserinden şöyle bahseder:  “Bu bölüm, göğün altında yalnız başına duran Muhammed’in niyazını içeren ilahi ile başlıyor.” Göğün seslenmesiyle arayışına devam ettikten sonra Muhammed en sonunda “ruhunu tek, ezelî ve ebedî olan ve tüm mahlukatın varlığını borçlu olduğu tanrıya yükseltiyor.” Ayrıca, Kur’an okumalarından ve Turpin’in Muhammed biyografisinden esinlenen Goethe 1773 yılında, planladığı “Mahomet” adlı beş perdelik bir dram üzerinde çalışmaya başlar. Bu eserden geriye 1773’te yayınlanan “Mahomets Gesang” şiiri ve Frau von Stein’ın malikanesinde bulunan küçük bir nesir sahnesi “Muhammed ve Halime” kalmıştır.

“Bu Muhammedi din, mitoloji ve gelenekler şu anki yaşıma yakışır bir şekilde şiire imkan sunuyor. Tanrı’nın sonsuz iradesine koşulsuz teslimiyet, hareketli, dünyanın seyrini kavrayan bir bakış, aşk, iki dünya arasında gidip gelen, bütün gerçekleri arındırmış ve sembolik olarak soyutlaşmış. Bu yaşlı adam bundan daha fazla ne ister?” Goethe’nin son yıllarında sarf ettiği bu ve alttaki sözler, İslam dinine karşı tutumunu özetlemekte ve resmetmektedir.

“[…] Muhammedi bu felsefi sistemi, gerçekte hangi manevi erdem mertebesinde olduğumuzu anlamak için kendinize ve başkalarına uygulayabileceğiniz iyi bir ölçüdür.”

Her ne kadar yukarıda olumlayıcı bir tablo resmedilir gibi olsa da Goethe’nin İslam’a ilgisi her türlü eleştiriden yoksun değildi. Gerçekten de “Notlar ve Açıklamalar” bölümü İslam dininin ve medeniyetinin kuşkulu yönleriyle ilgili eleştirel gözlemler içermektedir. Goethe, Peygamber’in ölümünden sonra gitgide kötüleşen İslam’da kadının konumuna ek olarak, fazla ataerkil olan cennet fikri, şarap yasağı hakkında türlü şikâyetlerini dile getirmek  zorunda kalır. Bunların dışında Kur’an’ın birçok totoloji içermesini ve bazı ayetlerin sıkça tekrarlanmasını eleştirir. “Kur’an bizi önce tekrar tekrar tiksindirse de, her zaman bizi kendisine çeker, şaşırtır ve nihayetinde kendisine saygıya zorlar,” ifadesi bu konudaki görüşlerini özetler.

İslam dini hakkındaki şiirleri ve metinleri sıkça tek tanrıcılık gibi konuları vurgular. Yapmış olduğu çalışmalar, bazı sözleri ve çetin tartışmalarının Goethe’nin İslam dini ve kültürel dünyasına veya en azından İslam inancının belli başlı temel öğretilerine olan yakınlığına işaret etmektedir. Nitekim yeni çalışmasının basılacağını duyururken, şu cümleyi de söylemekten de çekinmez: “Yazar kendisinin Müslüman olabileceğine dair bir şüpheyi reddetmemektedir.” Bu ifade bana kalırsa etrafındaki insanları şaşırtmaktan ve kendisinden bahsedilmesinden hoşlanan Goethe’nin yaptığı bir kelime oyunu olarak da yorumlanabilir. “Kur’an’ın bütünüyle Peygamber’e nazil olduğu kutsal geceyi saygılı bir şekilde kutlaması” veya Weimar’a gelmiş olan Müslüman bir heyetin ibadetine (Cuma namazı) iştirak etmiş olması gibi belli başlı vakalar çevresini hayret içinde bırakmıştır. Bahis mevzu olan ayin sonrasında Weimar’lı dindar birkaç hanımın kütüphaneden Kur’an talep ettiklerinden sevinçle bahseder.

Din ve farklı konulardaki müphem (ambigious) ve muğlak ifadelerinin yanı sıra kimi zamanki tahrik edici üslubu ve fikirleri Goethe’nin Almanya’da daha önce defaatle söylenmiş ve artık pörsümüş her şeyin ötesine geçmesinin sebebini de açıklamaktadır. Goethe’nin bu şekilde zıt görüşleri serdetmesi insanların kendisine bağlanmasını ve değindiği konuların kendisi üzerinden tartışılmasını da sağlamıştır.

Sonuç

Goethe döneminde din, dogmatizme yapılan tüm eleştirilere rağmen temel konumunu korumuştur. Goethe’nin Tanrı ve Hristiyanlıkla kavgalı olduğu barizdir. İlk olarak daha iyi bildiği Hristiyanlığa ve içinde yetiştiği topluma olan eleştirilerini bir öz eleştiri olarak kabul edebiliriz. Önceki yazıda belirttiğimiz gibi Goethe aynı zamanda daha ideal bir din (Hristiyanlık) anlayışına sahiptir ve eleştirileri ağırlıklı olarak dinin kendi zamanında nasıl anlaşıldığına dairdir. Goethe’de bir kültürün, toplumun yahut bir dinin içinde doğmuş bulunan ve bunların dogmalarını koşulsuz olarak kabul edemeyen bir statüko eleştirmeni görebiliriz.

“Tanrıyı baskı ve ihtiyaç zamanında ararken asla elim boş dönmediğimi söyleyebilirim,” ifadesi üzerinden genel olarak bir tanrıya ya ve yaratıcıya inandığını söyleyebiliriz. Eserlerinde bireysel bir inancın, saf ve maneviyatla dolu olan bir din anlayışı takip edilebilir. Düşünen her insan gibi hayatının farklı kısımlarında şüphe duymuş, görüşlerini eleştirel olarak gözden geçirmiş ve bunları yer yer revize etmiştir. Nihayetinde dini deneyimleri kimliğinin bir parçası haline gelmiştir. Dogma değil ameli dinin merkezi unsuru olarak kabul etmiştir. İslamiyet ve Spinozizm örneklerinde görüleceği üzere kendisine ilham veren yeni fikir ve dinlerde bile, ilk intibalarını kişiselleştirmeyi ve geliştirmeyi başararak bireysel bir bakış açısı geliştirebilmiştir.  Bunları bu derinlikte yapabilmesini tabii ki dehasına, eğitimine ve dini konulardaki müktesebatına da borçludur.

“Bir tanrıya inanıyorum! – Bu ne güzel, övgüye değer bir sözdür; ama tanrıyı tanımak ve nerede ve nasıl tezahür ettiğini görmek, bu yeryüzündeki asıl mutluluktur,” şeklinde ifade eder dindar olmayı.

“Benim için, varlığımın çeşitli yönlerini göz önünde bulundurarak, tek bir düşünce tarzı olamaz; şair ve sanatçı olarak ben çok tanrıcıyım, doğa araştırmacı bir bilim adamı olarak panteistim ve bunların biri diğeri kadar kararlı. Kişiliğim ve ahlaklı bir insan olmam için bir tanrıya ihtiyacım varsa, bunu da zaten halletmişimdir. Uhrevi ve dünyevi şeyler öyle bir alemdir ki tüm varlıkların organları hep beraber bunu ancak kavrayabilir.” Yaşamının son dönemlerinden olan bu ifade de Goethe’nin dine ve tanrıya bakışı konusunda bir netlik kazandırır.

Goethe’nin dine karşı gerçek eğilimi, eleştirel incelemesinde bile görülebilir. Dünya görüşü ve din anlayışı sürekli bir gelişme sürecindeydi. Özellikle Hristiyanlığın en temel öğretileriyle bile mücadelesi özellikle dikkat çekicidir. Aydınlanma devrinin etkileri de şüphesiz Goethe’nin yaşamına ve çalışmasına yansımıştır.

Goethe bireyselliğe değer vermiştir, bu yüzden kişinin kendi bireyselliğini koruması ve güçlendirmesi gerektiğini ve bunu başkalarınınkini bozmadan yapılabileceğini vurgulamıştır.

Hipsistarilik tarikatından ilk defa haberdar olduğunda bu eklektik din anlayışından erişilmesi gereken dini bir olarak zirve olarak bahseder ve hayatı boyunca aradığı bir din olarak tanımlar. “[…] Kimse kendisini dini duygulardan koruyamaz ve bu duyguyla kendi başına baş edemez. İnsanlar bu yüzden ya bir aracı arar ya da usandırıcı bir misyoner olurlar. İkincisi benim yolum değil ama birincisini istikrarla gerçekleştirdim kendime göre bir din bulamadım […] bireyselliğinizin sınırlarının farkında iken nasıl en zirveye ulaşabiliriz? […] “

Goethe’nin mezhepler ve dinler üstü din arayışı yukarıdaki alıntıda açıktır. Her şeye rağmen, Hristiyanlığın ve İncil’in yaşamı boyunca ona eşlik ettiğini ve diğer dinlere bakışını da etkilediğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Mevlana şöyle der: “Pergelin iğneli ayağı sabittir benim dinimde, ama diğer ayağıyla yetmiş iki milleti dolaşırım.” Goethe’deki iğneli ayak o kadar sabit olmasa da, Mevlana’nın pergel metaforu Goethe’nin de durumunu epey iyi anlatır.

Sonuç olarak, Goethe’nin, Goethe kişisel olan sui generis bir dindarlık geliştirmiş olduğu, dini bireyselleşmenin örnek bir öncüsü olduğu ve kişisel gelişimini orta ve ihtiyatlı bir şekilde yönetebildiği söylenebilir.

Halil Topcuk

Bochum ve Münster üniversitelerinde Hukuk okudu. Münih Askeri Üniversitesinde sosyal bilimler dalında lisans ve yüksek lisansını tamamladı. Halihazırda Alman ordusunda subay olarak görev yapmakta. İlgi alanları din sosyolojisi, Alman kültür ve edebiyatıdır. Özellikle Goethe ile meşgul olup, sosyal medyada bu yönde aktiftir.

İlgili İçerikler

Finlandiya
ABD

Finlandiya: Neo-Conların Rusya ve Amerika’yı Çatışmaya Sürükleme Planı

Görüş Redaksiyon

Uluslararası ilişkilerde çok kutuplu bir düzene geçişin sancıları yaşanırken, Batı'nın düşüşü ve yeni güç merkezlerinin yükselişi konuşulurken, rahatsız edici bir...

Turan Altuner
Avrupa

Toplumsal Piyasa Ekonomisi: Düşünürleri, İlkeleri ve Pratik Uygulamaları

Turan Altuner

Almanya'nın Ekonomik Ruhu: Sosyal Piyasa Ekonomisi Serbest piyasa dinamizmini sosyal refahla birleştiren “sosyal piyasa ekonomisi” modelinin köklerinden günümüze ve Avrupa’daki...

Zekeriya Simsek

Dünyanın Denetimli Serbestlik Hâlleri: Uluslararası Kuruluşlar Ne İşe Yarar?

temel demirer

Coğrafyamızda Göçmenlik Hâli (ya da Trajedisi)

Almanya_Enerji

Yaptırımların Gölgesinde Almanya’nın Enerji Açmazı

Transnasyonal Barış ve Gelecek Araştırmaları Vakfı: “Titanik Militarizmi”

Transnasyonal Barış ve Gelecek Araştırmaları Vakfı: “Titanik Militarizmi”

Gazza - Filistin

30 Uluslararası Kurumdan Uyarı: Avukatlara Yönelik Saldırılar Kabul Edilemez

CIA’in 1986 Suriye Planı Bugünü Nasıl Yansıtıyor?

CIA’in 1986 Suriye Planı Bugünü Nasıl Yansıtıyor?

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Makaleler

Bir Gecede 1 Trilyon Dolar Buhar Oldu: Algoritmaların Gazabı
Ekonomi

Bir Gecede 1 Trilyon Dolar Buhar Oldu: Algoritmaların Gazabı

Görüş Redaksiyon

2025 sonbaharında Washington’da alınan bir karar, dünya finans piyasalarında sarsıcı bir zincirleme reaksiyona yol açtı. Yüzeyde sıradan bir ticaret politikası...

Cingeneler ve romanlar

Görünmeyen Tarih: Çingenelerin Sürgün, Kölelik ve Kültürel Direniş Hikâyesi

nadir toprak elementleri

Çin’in Nadir Maden Hamlesi: ABD Hegemonyasına Meydan Okuma

the cyrpto crash

The 2025 Crypto Crash: US Tariffs Trigger a $1 Trillion Meltdown

KATEGORİLER

  • Dünya
  • Ekonomi
  • Politika
  • Kültür & Sanat
  • Opinion Internatıonal
  • Podcast
  • Gorüş TV
  • Diğer

SAYFALAR

  • Ansayfa
  • Gizlilik Politikası
  • Görüş Hakkında
  • Görüş’te Yazmak | Become an Opinionmaker
  • Künye
  • Yayın ilkelerimiz
  • İletişim | info@gorus21.com

BİZİ TAKİP EDİN

gorus-stickyl-ogo-dark

HAKKIMIZDA

21. yüzyılın disiplinlerarası, uluslararası, farklı görüşlerin yer aldığı yayın organı

© 2025 Görüş Tüm Hakları Saklıdır.

Hoş Geldiniz!

Hesabınıza aşağıdan giriş yapın

Şifrenizi mi unuttunuz? Kayıt Ol

Yeni Hesap Oluşturun!

Kayıt olmak için aşağıdaki formları doldurun

Tüm alanlar zorunludur. Giriş Yap

Retrieve your password

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş Yap
No Result
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Dünya
  • Ekonomi
  • Politika
  • Kültür & Sanat
  • Opinion Internatıonal
  • Gorüş TV
  • Görüş Podcast
  • Diğer
  • Giriş Yap
  • Kayıt Ol

© 2024 Görüş Tüm Hakları Saklıdır.

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır. Bu web sitesini kullanmaya devam ederek çerezlerin kullanılmasına izin vermiş olursunuz.