26 Eylül 2025, Cuma
  • Giriş Yap
  • Kayıt Ol
Görüş
  • Dünya
    • Tümü
    • ABD
    • Afrika
    • Asya
    • Avrupa
    • Kuzey Amerika
    • Latin Amerika
    • Orta Doğu
    siyasal siddet

    Siyasal Şiddetin Yeni Yüzü

    Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

    Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

    Dogal Gaz boru hatti Sibirya

    Primakov Üçgeni ve Nükleer Enerjinin Dönüştürücü Gücü

    askeri Tören_CIN

    Barışta Sivil, Savaşta Asker: Çin’in Çınlayan Gülleri

    Finlandiya

    Finlandiya: Neo-Conların Rusya ve Amerika’yı Çatışmaya Sürükleme Planı

    Alaska Zirvesi

    Alaska Zirvesi 2025: Trump-Putin Buluşması, Ukrayna Savaşı ve Avrupa Jeopolitiği l Görüş21

  • Ekonomi
    istanbul üniversitesi

    Neoliberalizm Üniversiteleri Ele Geçirdi: Öğrenciler Müşteri, Akademisyenler Taşeron

    Kredi karti bocrlanmasi

    Türkiye’de Kredi Kartlarının Krize Dönüşen Yükselişi

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

    Neoliberalizmin Gizli Tarihi: Savaş, İmparatorluk ve Ekonomik Şiddet

    Neoliberalizmin Gizli Tarihi: Savaş, İmparatorluk ve Ekonomik Şiddet

  • Politika
    Sibel_özbudun

    Grev, İşçi Sınıfının “Savaş Okulu”dur…(*)

    istanbul üniversitesi

    Neoliberalizm Üniversiteleri Ele Geçirdi: Öğrenciler Müşteri, Akademisyenler Taşeron

    think tanks

    Düşünce Kuruluşları (Think Tanks): Tarihsel Gelişim, İşlevleri, Eleştiriler ve Gelecek Perspektifleri

    Sibel_özbudun

    Hapishaneler”i Biliyoruz! peki ya “Tımarhaneler”i?(*)

  • Kültür & Sanat
    • Tümü
    • Edebiyat
    • Sinema
    temel demirer

    Üsküdar’dan Öte”nin Şairleri(*)

    sibel özbudun

    Mahpustan Aşka Dair Dizeler[*]

    temel demirer

    Zirvedeki Kürsüdür Sahne(miz)

    hollywood, Sinema, Film

    Hollywood’un Evrimi: Sessiz Filmlerden Dijital Yayına

  • Opinion Internatıonal
    • Tümü
    • Culture
    • Economy
    • Philosophy
    • Politics
    • World
    Dr. Jan Campell

    The 2025 China – Europe on Humanrights

    Dr. Jan Campell

    USA at a Crossroads: Weakness, Ignorance, and Arrogance

    opinion21

    Geopolitical Strategy and China’s Belt and Road Initiative

    Dr. Jan Campell

    Hauptansätze und Strategien Kasachstans in der Shanghaier Organisation für Zusammenarbeit (SOZ)

  • Gorüş TV
    humboldt

    Liyakatsız Bir Devletin Eğitim Reformlarıyla Yeniden Yapılandırılması: Wilhelm von Humboldt (2. Bölüm)

    humboldt

    Humboldt Kardeşler, Akademik Özgürlük ve Eğitim İdeali (1. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (2. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (1. Bölüm)

  • Görüş Podcast
    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    AKIN öztürk

    Uluslararası Hukuk Ne Diyor, Türkiye Ne Yapıyor? Akın Öztürk Örneği

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kenan_Karabag

    Kenan Karabağ ile Sözlü Tarih ve Maria Suphi’nin İzinde

  • Diğer
    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    think tanks

    Düşünce Kuruluşları (Think Tanks): Tarihsel Gelişim, İşlevleri, Eleştiriler ve Gelecek Perspektifleri

    Nebiye - Hilal San

    Sahte Hayaller, Sahte Hayatlar

    aydinlanma

    Anti-Aydınlanma Çağı: Neoliberalizmin Gölgesinde Üniversite ve Toplum (1. Bölüm)

No Result
Tüm Sonuçları Görüntüle
Görüş
  • Dünya
    • Tümü
    • ABD
    • Afrika
    • Asya
    • Avrupa
    • Kuzey Amerika
    • Latin Amerika
    • Orta Doğu
    siyasal siddet

    Siyasal Şiddetin Yeni Yüzü

    Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

    Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

    Dogal Gaz boru hatti Sibirya

    Primakov Üçgeni ve Nükleer Enerjinin Dönüştürücü Gücü

    askeri Tören_CIN

    Barışta Sivil, Savaşta Asker: Çin’in Çınlayan Gülleri

    Finlandiya

    Finlandiya: Neo-Conların Rusya ve Amerika’yı Çatışmaya Sürükleme Planı

    Alaska Zirvesi

    Alaska Zirvesi 2025: Trump-Putin Buluşması, Ukrayna Savaşı ve Avrupa Jeopolitiği l Görüş21

  • Ekonomi
    istanbul üniversitesi

    Neoliberalizm Üniversiteleri Ele Geçirdi: Öğrenciler Müşteri, Akademisyenler Taşeron

    Kredi karti bocrlanmasi

    Türkiye’de Kredi Kartlarının Krize Dönüşen Yükselişi

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

    Neoliberalizmin Gizli Tarihi: Savaş, İmparatorluk ve Ekonomik Şiddet

    Neoliberalizmin Gizli Tarihi: Savaş, İmparatorluk ve Ekonomik Şiddet

  • Politika
    Sibel_özbudun

    Grev, İşçi Sınıfının “Savaş Okulu”dur…(*)

    istanbul üniversitesi

    Neoliberalizm Üniversiteleri Ele Geçirdi: Öğrenciler Müşteri, Akademisyenler Taşeron

    think tanks

    Düşünce Kuruluşları (Think Tanks): Tarihsel Gelişim, İşlevleri, Eleştiriler ve Gelecek Perspektifleri

    Sibel_özbudun

    Hapishaneler”i Biliyoruz! peki ya “Tımarhaneler”i?(*)

  • Kültür & Sanat
    • Tümü
    • Edebiyat
    • Sinema
    temel demirer

    Üsküdar’dan Öte”nin Şairleri(*)

    sibel özbudun

    Mahpustan Aşka Dair Dizeler[*]

    temel demirer

    Zirvedeki Kürsüdür Sahne(miz)

    hollywood, Sinema, Film

    Hollywood’un Evrimi: Sessiz Filmlerden Dijital Yayına

  • Opinion Internatıonal
    • Tümü
    • Culture
    • Economy
    • Philosophy
    • Politics
    • World
    Dr. Jan Campell

    The 2025 China – Europe on Humanrights

    Dr. Jan Campell

    USA at a Crossroads: Weakness, Ignorance, and Arrogance

    opinion21

    Geopolitical Strategy and China’s Belt and Road Initiative

    Dr. Jan Campell

    Hauptansätze und Strategien Kasachstans in der Shanghaier Organisation für Zusammenarbeit (SOZ)

  • Gorüş TV
    humboldt

    Liyakatsız Bir Devletin Eğitim Reformlarıyla Yeniden Yapılandırılması: Wilhelm von Humboldt (2. Bölüm)

    humboldt

    Humboldt Kardeşler, Akademik Özgürlük ve Eğitim İdeali (1. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (2. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (1. Bölüm)

  • Görüş Podcast
    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    AKIN öztürk

    Uluslararası Hukuk Ne Diyor, Türkiye Ne Yapıyor? Akın Öztürk Örneği

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kenan_Karabag

    Kenan Karabağ ile Sözlü Tarih ve Maria Suphi’nin İzinde

  • Diğer
    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    think tanks

    Düşünce Kuruluşları (Think Tanks): Tarihsel Gelişim, İşlevleri, Eleştiriler ve Gelecek Perspektifleri

    Nebiye - Hilal San

    Sahte Hayaller, Sahte Hayatlar

    aydinlanma

    Anti-Aydınlanma Çağı: Neoliberalizmin Gölgesinde Üniversite ve Toplum (1. Bölüm)

No Result
Tüm Sonuçları Görüntüle
Görüş

Giderek Eksiliyoruz: Firuzan, Marion Levi…(*)

Temel Demirer
2 Haziran 2024
Okuma süresi: 9 dakika
A A
Facebook'ta PaylaşX'te PaylaşPinterest'te PaylaşLinkedin'de PaylaşWhatsApp'ta PaylaşTelegram'da PaylaşE-Mail ile Paylaş
temel demirer

“İnsan kendi yalnızlığına ve başkalarının yalnızlığına karşı yazar.”[1]

Yazmak, yaşam serüveninin tarihe tanıklığı, taraflığıdır; hem de “Kalemi yonttum. Yonttuktan sonra tuttum öptüm. Yazmazsam deli olacaktım,”[2] satırlarındaki tutkuyla ve “Edebi eserler, insanı yeni ve mesut, başka iyi ve güzel bir dünyaya götürmeye yardım etmiyorlarsa neye yarar?” sorusuyla Sait Faik Abasıyanık’ın…

Kuşkuya yer yok: Yazmak yaşamak, hesaplaşmaktır yaşananlarla, yaşatılanlarla…

İlgili İçerikler

Yazmak Eylemi ile Sözün Gücü

Militan, İdamlık, Sürgün: Abdulkadir Konuk(*)

Yani “Çırpınıp durduğumuz bu aptallıklarla dolu yaşamda umutsuzluğa düşmemek için yazılır.”[3]

Ya da “Yazacaksan yaşadığın topraklarda egemenlerin bilinçlenmekten kasten yoksun bıraktığı insanlarımızın korkunç serüvenlerini yaz. Emperyalistlerin oyunlarını uygulayan politikacılara alet olmayalım.”[4]

Veya “Yazar, durup kalmak ya da susup yazgıya boyun eğmek hakkına sahip değildir,”[5] örneklerindeki gibi![6]

Wole Soyinka’nın, “Yazarların ve aydınların insanlığa karşı bir görevi vardır”…

Alexander Herzen’in, “Yazdıklarımın gerçek olduğuna inanıyorum. Gerçeğe kayıtsız kalmayan her insanın onu yayma konusunda bir zaafı vardır”…

Guillermo Rosales’in, “Hayatın adaletsizliğine entelektüel öfke ve şiddetle karşılık vermek gerekir, zihnimde yazmak istediklerim için daha çok yer açmalıyım”…

Arthur Koestler’in, “İnsan doğru olduğuna inandığı şeyi ya acımasızca yazmalı, ya da susmalı,” ifadelerindeki üzere…

Düşünmek gerek: Nâzım Hikmet olmasaydı, Ahmet Hamdi Tanpınar, Yaşar Kemal, Orhan Veli, Cemal Süreya, Fyodor Dostoyevski, Lev Tolstoy, William Shakespeare, Honoré de  Balzac, Stefan Zweig, Miguel de Cervantes Saavedra  olmasaydı hâlimiz nice olurdu? Ne kadar insan kalabilirdik? Edebiyatsız bir hayat ne kadar da eksik olurdu![7]

Evet edebiyat, bireylerin ve toplumların ruhunu, o ruhun oturduğu büyük kültürel atlası, yazıldığı zamanın değerlerini hem oluşturan, hem yıkan, hem de geleceğe taşıyan en büyük yaratımlardan birisidir. Bu öyle bir yaratımdır ki tarihten, antropolojiden, diğer insan bilimlerinden farklı olarak, sadece yazıldığı/okunduğu zamanı değil, geçmiş ya da gelecek, insanın içinde yaşamadığı zamanların hayatlarını da yaşadığımız bir gerçeklik gibi ve neredeyse hayatın bütün boyutlarını içeren bir yapı içinde ortaya koyar. Daha doğrusu üçboyutlu bir zamanı tek bir zamana dönüştürerek bütün zamanlarda temsil etme gücü taşır. Edebiyatın verdiği bilginin, bilimsel, dinsel, felsefi bilgiden farklı olarak okurun hayal hanesinde ete kemiğe bürünmüş ve onunla sonsuza dek yaşayacak bir “bilgi” olmasının nedeni budur.[8]

* * * * *

Bunlar böyleyken; edebiyat Füruzan’ını (Feruze Çerçi’sini) kaybederek eksildi; sahipsiz insanların, dostuydu; ezilenlerin safındaydı O.

Onunla 1970’lerde ‘Parasız Yatılı’, ‘Kuşatma’, ‘Benim Sinemalarım’ ile tanışmıştık.

Söz konusu “Yapıtlarda anlatılan kadınlar, cinsellikleriyle olduğu denli, toplum içindeki hırpalanmış konumlarıyla öne çıkar. Sınıf farklılıklarının ve yoksulluğun, kadın-erkek ayrımı tanımadan, insanları nasıl ezdiğini, çoğunlukla kadın karakterler üstünden gösteren sarsıcı Füruzan öyküleri, okurları anlatılan koşullara başkaldırmaya yönlendiren sihirli bir değnek işlevi taşır. Füruzan dili görselleştiren bir sinematik anlatım kullanmaktadır.”[9]

Fürüzan’ın satırlarındaki ses, ezilenleri nefes alışıydı sanki. Masumiyeti anlatırdı; kucaklayan, sarmalayan bakışla; tutkuyla, inançla yazdıklarında.

“Özgünlüğü sadece dilinden, ritminden, duyarlığından değil, aynı zamanda ele aldığı konulardan ve sınıfsal bakış açısından geliyordu; bir de ayrıntılara gösterdiği özenden; adeta fotoğraf çekiyor, resimleri boyuyordu sözcüklerle… Ama en çok, en çok sahiciliğinden güç alıyordu.”[10]

“Bir ‘mucize’yi yitirdik. Birey olmanın, kadın olmanın farkına en güç koşullarda varmış ve bu bilinçle bilenmiş, yazdığı her şeyin hakkını vermiş, öyküleriyle kimsesizlerin, romanlarıyla devrimcilerin, röportajlarıyla emekçilerin ve şiirleriyle şairlerin yanında durmuş, gözlem gücünü yazdığı senaryolara, filmlere de katmıştı”, PEN’in Füruzan’ın ardından yayınladığı mesajdaki üzere.

* * * * *

Bir de, ardında birçok hikâye, roman, kahramanlar ve koca bir şehir bırakıp giden Levi…

‘İstanbul Bir Masaldı’, ‘En Güzel Aşk Hikâyemiz’, ‘Bir Şehre Gidememek’, ‘Lunapark Kapandı’ ve ‘Size Pandispanya Yaptım’ başlıklı yapıtlara imza atan O, “İstanbul her zaman benim için bir ilham kaynağı oldu. Kötüsüyle de ilham kaynağı oldu. İstanbul aslında neresinden bakarsanız bakın yaşanması kolay olmayan, hatta yaşanması zor bir şehir. Tarihin bıraktığı izler yüzünden de öyle, bugün açısından da öyle,”[11] derdi.

Levi’nin İstanbul’unda, hüznü, aşkı, kayboluşu, terk edilişleri, ötekileştirilmeleri, yemeklerin kokularıyla, tatlarıyla kişinin çocukluğunu keşfetmesi mümkündü.

Kolay mı? Herkesin kendini ait hissettiği bir şehir vardır. Levi de İstanbul’a aidiyetinin nedenlerini anlatırken coşkusunu karşısındakine de geçirirdi: “Kökleri çok derinlere dayanan birkaç tane özelliği var. Birincisi şehrin denizle olan ilişkisi ve onun bütün uyandırdıkları, bütün çağrışımları. Balık kültürü, plajları o kadar çok ki bunu bir zincir olarak düşünün. Deniz, edebiyat, şiir, musiki bunların oluşturduğu ortak atmosfer. Boğazı düşünün tek başına güzelliğinin dışında Abdülhak Şinasi Hisar var veya Ahmet Hamdi Tanpınar var. Huzur romanı var. İkincisi İstanbul’un tarihle olan ilişkisi ve onun uyandırdıkları. Tarihin anekdotları, İstanbul’un insanları bazen çok ilgimi çeken, bazen çok kızdığım, bazen nefret ettiğim İnsanları. Farklı şekillerde bağlandığım insanları… Bunların hepsi bir bütün. Yine İstanbul’un başka bir özelliği de İstanbul’un tadları, lezzetleri. Uzun zaman İstanbul’dan ayrı kaldığımda tuhaf bir şekilde en çok özlenen şeylerden biri simit ve çay. Dolayısıyla bütün bunlar bağlıyor sizi. Bir de öte yandan burada geçirmiş olduğunuz sizin bireysel tarihiniz var. Gabriel García Márquez, ‘Yüzyıllık Yalnızlık’ romanın bir yerinde ‘Bir yere kendinizi ait hissedebilmeniz için o yere ölülerinizi gömmüş olmanız gerekir’ der. Bu çok önemlidir. Benim bu topraklara gömdüğüm çok ölüm var artık. Dolayısıyla bir de onlar var. Onların yüzleri, onların anıları, onların izleri, onların bıraktıkları. Şehir aidiyeti dediğiniz budur. Bu sebeple birçok yazar bir şehre bağlıdır ve hep o şehri anlatır.”[12]

İnsan ruhunun katmanlarını -karanlığını, ihmalkârlığını, fedakârlığını, yanılgılarını- ve çok daha fazlasını anlattığı kendi ve gerçektir. O çocukluğunu, ilk gençliğini yalnızlığını, düş kırıklıklarını ve “öteki olma” durumlarını anlattır ve çevresiyle hesaplaşırdı; “Her Yahudi gibi ben de ‘ülkesini’ doğurmaya, yaşamaya ve bulmaya çalışan bir gezgindim sonuçta. Her Yahudi gibi ben de ‘vatansız’dım birilerinin gözünde. Her Yahudi gibi ben de ‘sıradan’dım, ‘güvenmez ve güvenilmez’dim, ‘dilsiz ve yabancı’ydım,”[13] satırlarındaki üzere.

P.E.N Yazarlar Derneği’nin, “Tam bir direnişçiydi… haksızlıklara karşı direndi,” diye betimlediği Onunla da eksildik; yeniden çoğalmak umuduyla…

Temel Demirer

Yazar, aktivist. 1954, Kale Mahallesi / Çorum doğumlu. Baba adı Kemal, anne adı Necla’dır. Eserlerinin çoğu Sibel Özbudun ve diğer yazarlarla birlikte kaleme aldığı kolektif çalışmalardır. Kitapları dışında kendisi hakkında yeterli bilgi bulunamayan Temel Demirer, kendisini şöyle anlatır:

“Kendimden söz etmenin pek anlamlı ve “şık” olmadığına inanan biri olarak çok düşündüm… Ne yazacağımı kestiremedim. Ve nihayet şunları diyebilmenin en doğrusu olduğuna karar kıldım… “İnsana ait hiçbir şey bana yabancı değil” diyen(lerden); dünyaya aşağıdan bakan(lardan); kendi kuşağımla müthiş bir serüveni yaşayan(lardan); yaşadıklarımdan asla pişman olmayan(lardan) ve hatta yaşadıklarımı yaşamış olmayı bir onur ve şans addeden(lerden); sevdasız kavga, kavgasız sevda olmaz diyen(lerden); bir afet-i devrana aşık olan(lardan); hâlâ “tek yol devrim” gerçeğine bağlı olan(lardan) ve nihayet “Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek!” diyen(lerin) safındaki sıradan, vasıfsız, herhangi biriyim…  Ve nihayet halen “sakıncalı” dedikleri(nden) ve GBT’lerindeyse sabıkalıyım.”

N O T L A R

[*] İnsancıl Dergisi, Yıl:34, No: 405, Nisan 2024…

[1] Eduardo Galeano.

[2] Sait Faik Abasıyanık, “Haritada Bir Nokta”, Son Kuşlar, Yapı Kredi Yay., 2002, s.6.

[3] Vedat Türkali, Kayıp Romanlar, Everest Yay., 2004, s.130.

[4] Vüs’at O. Bener, Siyah- Beyaz, İletişim Yay., 1993, s.27.

[5] Elias Canetti, Sözcüklerin Bilinci, çev: Ahmet Cemal, Payel Yay., 1984.

[6] “Burjuvaziyi içerden zayıflatmak yeterli değildir, ona karşı proletaryayla ‘birlikte’ savaşmak gerekir… Yazar arkadaşlarımızın önünde, Rus burjuvazisinden gelip sosyalist inşanın öncüleri olmuş Sovyet yazarları örneği vardır.” (Louis Aragon, aktaran: Walter Benjamin, “Üretici Olarak Yazar”, çev: Aylin Ünal, Der. Victor Burgin, Fotoğrafı Düşünmek, Espas Sanat Kuram Yay., 2013, ss. 21- 36.)

[7] Ayla Ganioğlu, Roman Yazmanın Öngörülemeyen Serüveni, Scala Yay., 2023

[8] Şükrü Erbaş, “Edebiyat ve Hayat”, Birgün Pazar, 18 Şubat 2024, s.13.

[9] Ayşegül Yüksel, “Füruzan: Ezilenlerin Dostuydu”, Cumhuriyet, 27 Şubat 2024, s.11.

[10] Zeynep Oral, “Füruzan Hiç Eskimedi, Hiç Eksilmedi”, Cumhuriyet, 15 Şubat 2024, s.11.

[11] “Yazar Mario Levi Yaşamını Yitirdi”, Cumhuriyet, 1 Şubat 2024, s.13.

[12] Deniz Zekâ-Meltem Sezen Kılıç, “Edebiyata Adanmış Bir Hayat”, Birgün Kitap, No:265, 9 Şubat 7 Mart 2024, s.11.

[13] Mario Levi, Bir Şehre Gidememek, Afa Yay., 1993.

İlgili İçerikler

Barbarları Beklerken
Edebiyat

Barbarları Beklerken

Görüş Redaksiyon

CP Cavafy'nin ünlü şiiri "Barbarları Beklerken", bir imparatorluğun çöküşünü ve içsel çürümesini derin bir şekilde ele alırken, modern dünyadaki jeopolitik...

sibel özbudun
Edebiyat

Anlatılmayanı Analtan; Görünmeyi Gösteren Hikayeler(*)

Doç. Dr. Sibel Özbudun

“Bir kitap, yürekten yazılmışsa ancak o zaman başka yüreklere ulaşabilir.” Bafra T-Tipi Kapalı Hapishanesi’ndeki Haydar Demir’in, ‘Kokulu Rüzgâr’ başlıklı kitabında...

İktisatta Matematik, İstatistik ve Ekonometrinin Gelişimi

Martin Eden’ın Açtığı Yol: Nietzsche, R. Wagner, Böyle Buyurdu Zerdüşt, R. Strauss

temel demirer

İyi ki Yazdılar(*)

Zekeriya Simsek

Ölümünün 100. Yılında KAFKA ÜZERİNE ÇEŞİTLEMELER

sibel özbudun

Mitostan Masala, Masaldan Hayata… Gazel’in Şahmaran’ı(*)

temel demirer

Vicdanı Şiirine Dahil Etti Salih Bolat(*)

Wolfgang Borchert’in Hayatı ve Eserleri

Wolfgang Borchert’in Hayatı ve Eserleri

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Makaleler

siyasal siddet
ABD

Siyasal Şiddetin Yeni Yüzü

Görüş Redaksiyon

Son yıllarda yaşanan küresel olaylar, modern politik şiddetin yalnızca ideolojik bir zemine dayanmadığını; aynı zamanda kişisel kin, ekonomik çaresizlik ve...

küresel siddet

Küresel Şiddet: Siyasi Kargaşa, Kurumsal Başarısızlıklar ve Toplumsal Yüzleşme

Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

mutsuzluk ve tüketim - yanilsama

Gerçeklik, Güç ve Yanılsama: Kant’tan Modern Çağa Neden Mutsuzuz?

KATEGORİLER

  • Dünya
  • Ekonomi
  • Politika
  • Kültür & Sanat
  • Opinion Internatıonal
  • Podcast
  • Gorüş TV
  • Diğer

SAYFALAR

  • Ansayfa
  • Gizlilik Politikası
  • Görüş Hakkında
  • Görüş’te Yazmak | Become an Opinionmaker
  • Künye
  • Yayın ilkelerimiz
  • İletişim | info@gorus21.com

BİZİ TAKİP EDİN

gorus-stickyl-ogo-dark

HAKKIMIZDA

21. yüzyılın disiplinlerarası, uluslararası, farklı görüşlerin yer aldığı yayın organı

© 2025 Görüş Tüm Hakları Saklıdır.

Hoş Geldiniz!

Hesabınıza aşağıdan giriş yapın

Şifrenizi mi unuttunuz? Kayıt Ol

Yeni Hesap Oluşturun!

Kayıt olmak için aşağıdaki formları doldurun

Tüm alanlar zorunludur. Giriş Yap

Retrieve your password

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş Yap
No Result
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Dünya
  • Ekonomi
  • Politika
  • Kültür & Sanat
  • Opinion Internatıonal
  • Gorüş TV
  • Görüş Podcast
  • Diğer
  • Giriş Yap
  • Kayıt Ol

© 2024 Görüş Tüm Hakları Saklıdır.

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır. Bu web sitesini kullanmaya devam ederek çerezlerin kullanılmasına izin vermiş olursunuz.