
İslam ın doğduğu Arap çölleri kargaşaları ile ünlü, kadın erkek eşitliğinin olmadığı, her türlü sapkın ve kaotik ilişkilerin yaşandığı, deve ve çöl en büyük ilham kaynakları olan, herhangi bir düşünce ve bilimin tezahürüne rastlanmayan bakir bir yerdi.
Cariye denilen, kadın köleliği yaygındı. Her türlü istismar ve eşitsizliğin yaşandığı Arap toplumuna sıra dışı sözcükler düştü bir zamanlar… Mekkeli, Medineli Arap, aristokratları şoka uğratacak devrim niteliğinde cümlelerdi. Üstelik bu cümleleri söyleyen kişide kendi içlerin den sıradan gördükleri Kureyş kabilesinin bir ferdi olan yetim Muhammed ti.
Anlamlandıramadıkları şeyler söylüyordu, karşı duruyordu, yapılan haksızlıklara.
Geçmiş peygamberler gibi Muhammet’te bu dünyadan biriydi bir insandı. Şaşkınlık içinde idiler nasıl olurda bizden herhangi bir üstünlüğü olmayan, bu adam ben Allahın Elçisiyim, peygamberim, Gökten bana mesaj geliyor derdi. Ciddiye almadılar, yalan söylüyor dediler, horladırlar, dalga geçtiler, fakat zamanla takipçileri çoğalan Muhammed Mekkeli aristokratların dikkatini ve düşmanlığını üzerine çekti.
Bu minvalde, peygamberin hayatı ve gökten indirildiğini iddia ettiği mesajını didik didik edip incelediler. Eleştirildi, sorgulandı bazen önyargılı şekilde, bazen de gerçeğe ulaşmak için. Bir peygamber neden 6-9 yaşında bir kız çocuğu ile evlenir bu sapıklık değil mi diye. Yüksek sesle bağırdılar, haklıydılar. Çelişkili bir durum söz konusu idi. bu durum günümüze kadar devam ederek geldi.
Tanrıdan geldiğini söylediği kitapta (kuran) yetim çocuklarınızı evlenme yaşına ‘’akıl buluğ’’ çağına erişince onları deneyin yeterli olgunluğa eriştiklerini görürseniz, mallarını teslim edin; diyen bir elçi. Diğer taraftan en yakın arkadaşının 6-9 yaşındaki kız çocuğu nasıl ile evlenebilirdi. Bu durumu kim doğru, etik, ahlaklı mantığa uygun bulabilirdi ki. Düpedüz sapkınlıktı (pedofiliydi) Üstelik Kuran da Ey! Akıl sahipleri, akıl edin düşünün sorun araştırın deniliyorken.
Karşı görüş olarak ta hayır peygamber Ayşe ile 6-9 yaşında değil 18-19 yaşında evlendi deniliyordu.
Bu karmaşayı bazen ayetler ile bazen de hadisler ile doğruluğunu kanıtlamaya çalıştılar. Oysaki en yetkin ağızlar diyor ki hadis ile kuran arasında bir çelişki söz konusu ise siz kuranı düstur edinin diye.
Bu anlamda ben de ayetler hadisler ve günümüz araştırmacılarının kaynaklarına ve kendi görüşümü de katarak bir kompozisyon oluşturmaya çalışacağım.
Bu gibi konulara ilgi duyanlar bilir, Ateistlerin sponsor (destekleyici) ayetlerinden bir tanesi de, Talak suresinin 4. Ayetidir. Ne diyor bakalım;
”Kadınlarınızdan (menopoz dönemine girerek) âdetten kesilenlerin iddetinde tereddüt ederseniz, onların iddet (bekleme) süreleri üç aydır. ‘’Adet görmeyenlerin de süreleri böyledir.’’ Hamile olan kadınların iddetleri, çocuklarını doğurdukları vakit biter. Kim Allah’ı sayıp O’na karşı gelmekten korunursa, Allah onun işinde bir kolaylık verir.” (Talak, 4)
Bu ayette en fazla üzerinde durulan nokta ise;. ‘’Adet görmeyenlerin de’’ süreleri böyledir. Cümlesidir. Bu cümleyi; zorlayarak illaki 6-9 yaşındaki kız çocukları adet görür, fizyolojik olarak bir kadın bedeni olgunluğuna sahiptir, çocukta yapar, bir evin sorumluluğunu da yerine getirir, kendisine koca olan adamla olgun bir şekilde iletişim kurup hayatını idame ettirebilir. Peygamberde Ayşe ile 6-9 yaşında evlenmedi mi diye söyleyip ve hatta uygulamaya koydukları sapkınlık sorunsalıdır.
Nasıl ki başörtüsü ile ilgili ayette ey peygamber mümin ‘’kadınlara (çocuklara değil) ‘’söyle örtülerini yakarlına örtsünler diye kadınlara hitap ediyorsa Talak suresinde de ey peygamber 6 yaşında ki kız çocuklarına diye bir hitap geçebilirdi, Ama yok. Aksine Kadın diye bir hitap var.
İnanmayı seçmiş araştıran, sorgulayan biri ve bir kadın olarak inandığım dini mantığıma uydurmaya çalışmadan görüşlerimi yazmak istiyorum ve bu çabanın içerisindeyim. 6-9 yaşındaki bir kız çocuğu ile evlenmiş bir peygamber figürü benim gibi birçok kişinin tepkisini alır ve eleştirilir.
Benim inandığım din araştır, akıl et, sorgula ve doğru yola ulaş diye hitap ediyor bana ve tüm insanlığa. Faklı bir dünyada bir gün uyanacağına inanan bir insan olarak peygamber ya da sıradan insanlar olsun her fiilin, cezasının ve mükâfatını bahşedecek ilahi adaletin sağlanacağı bir mahkeme olacaktır. Ve her insan hak ettiği adalete kani olacaktır. Diye inanıyorum.
Sonuç olarak kuran çocuk evliliğine izin vermez. Bu tip yanlış bir uygulamayı ancak Kuran’dan uzak toplumlar uygular. Yanlış ve kasıtlı yapılan tercümeler nedeni ile ateist ve bağnazlar, pedofili dinciler, İslam’ın çocuk evliliğine izin verdiğini iddia ederler. Çocuklar şefkat gösterilmesi gereken varlıklardır, kimse sapık görüşlerine Kuran’dan delil bulamaz

Elazığ’ da doğdu. Yüzüncü yıl üniversitesi sosyoloji bölümünden mezun olduktan sonra; Fırat üniversitesi eğitim fakültesinde, pedagojik formasyon eğitimi, ve yine Fırat üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde, Sosyoloji yüksek lisans eğitimini, İnönü Üniversitesinde ise aile danışmanlığı eğitimini tamamladı. Çeşitli özel ve resmi eğitim kurumlarında öğretmenlik yaptı. Yerel ve ulusal gazetelerin yanısıra çeşitli internet sitelerinde makaleleri yayımlandı.
(1)https://kurandaceliskiolmaz.com/cocuk-yasta-evlilik-kuranda-yoktur/
*Görüş gazetesi farklı disiplinlerden, farklı görüş ve iceriklere açık bir platformdur. Makaleler Görüş gazetesinin editoryal politikasıyla uyumlu olmak zorunda değildir.