26 Eylül 2025, Cuma
  • Giriş Yap
  • Kayıt Ol
Görüş
  • Dünya
    • Tümü
    • ABD
    • Afrika
    • Asya
    • Avrupa
    • Kuzey Amerika
    • Latin Amerika
    • Orta Doğu
    siyasal siddet

    Siyasal Şiddetin Yeni Yüzü

    Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

    Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

    Dogal Gaz boru hatti Sibirya

    Primakov Üçgeni ve Nükleer Enerjinin Dönüştürücü Gücü

    askeri Tören_CIN

    Barışta Sivil, Savaşta Asker: Çin’in Çınlayan Gülleri

    Finlandiya

    Finlandiya: Neo-Conların Rusya ve Amerika’yı Çatışmaya Sürükleme Planı

    Alaska Zirvesi

    Alaska Zirvesi 2025: Trump-Putin Buluşması, Ukrayna Savaşı ve Avrupa Jeopolitiği l Görüş21

  • Ekonomi
    istanbul üniversitesi

    Neoliberalizm Üniversiteleri Ele Geçirdi: Öğrenciler Müşteri, Akademisyenler Taşeron

    Kredi karti bocrlanmasi

    Türkiye’de Kredi Kartlarının Krize Dönüşen Yükselişi

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

    Neoliberalizmin Gizli Tarihi: Savaş, İmparatorluk ve Ekonomik Şiddet

    Neoliberalizmin Gizli Tarihi: Savaş, İmparatorluk ve Ekonomik Şiddet

  • Politika
    Sibel_özbudun

    Grev, İşçi Sınıfının “Savaş Okulu”dur…(*)

    istanbul üniversitesi

    Neoliberalizm Üniversiteleri Ele Geçirdi: Öğrenciler Müşteri, Akademisyenler Taşeron

    think tanks

    Düşünce Kuruluşları (Think Tanks): Tarihsel Gelişim, İşlevleri, Eleştiriler ve Gelecek Perspektifleri

    Sibel_özbudun

    Hapishaneler”i Biliyoruz! peki ya “Tımarhaneler”i?(*)

  • Kültür & Sanat
    • Tümü
    • Edebiyat
    • Sinema
    temel demirer

    Üsküdar’dan Öte”nin Şairleri(*)

    sibel özbudun

    Mahpustan Aşka Dair Dizeler[*]

    temel demirer

    Zirvedeki Kürsüdür Sahne(miz)

    hollywood, Sinema, Film

    Hollywood’un Evrimi: Sessiz Filmlerden Dijital Yayına

  • Opinion Internatıonal
    • Tümü
    • Culture
    • Economy
    • Philosophy
    • Politics
    • World
    Dr. Jan Campell

    The 2025 China – Europe on Humanrights

    Dr. Jan Campell

    USA at a Crossroads: Weakness, Ignorance, and Arrogance

    opinion21

    Geopolitical Strategy and China’s Belt and Road Initiative

    Dr. Jan Campell

    Hauptansätze und Strategien Kasachstans in der Shanghaier Organisation für Zusammenarbeit (SOZ)

  • Gorüş TV
    humboldt

    Liyakatsız Bir Devletin Eğitim Reformlarıyla Yeniden Yapılandırılması: Wilhelm von Humboldt (2. Bölüm)

    humboldt

    Humboldt Kardeşler, Akademik Özgürlük ve Eğitim İdeali (1. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (2. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (1. Bölüm)

  • Görüş Podcast
    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    AKIN öztürk

    Uluslararası Hukuk Ne Diyor, Türkiye Ne Yapıyor? Akın Öztürk Örneği

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kenan_Karabag

    Kenan Karabağ ile Sözlü Tarih ve Maria Suphi’nin İzinde

  • Diğer
    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    think tanks

    Düşünce Kuruluşları (Think Tanks): Tarihsel Gelişim, İşlevleri, Eleştiriler ve Gelecek Perspektifleri

    Nebiye - Hilal San

    Sahte Hayaller, Sahte Hayatlar

    aydinlanma

    Anti-Aydınlanma Çağı: Neoliberalizmin Gölgesinde Üniversite ve Toplum (1. Bölüm)

No Result
Tüm Sonuçları Görüntüle
Görüş
  • Dünya
    • Tümü
    • ABD
    • Afrika
    • Asya
    • Avrupa
    • Kuzey Amerika
    • Latin Amerika
    • Orta Doğu
    siyasal siddet

    Siyasal Şiddetin Yeni Yüzü

    Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

    Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

    Dogal Gaz boru hatti Sibirya

    Primakov Üçgeni ve Nükleer Enerjinin Dönüştürücü Gücü

    askeri Tören_CIN

    Barışta Sivil, Savaşta Asker: Çin’in Çınlayan Gülleri

    Finlandiya

    Finlandiya: Neo-Conların Rusya ve Amerika’yı Çatışmaya Sürükleme Planı

    Alaska Zirvesi

    Alaska Zirvesi 2025: Trump-Putin Buluşması, Ukrayna Savaşı ve Avrupa Jeopolitiği l Görüş21

  • Ekonomi
    istanbul üniversitesi

    Neoliberalizm Üniversiteleri Ele Geçirdi: Öğrenciler Müşteri, Akademisyenler Taşeron

    Kredi karti bocrlanmasi

    Türkiye’de Kredi Kartlarının Krize Dönüşen Yükselişi

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

    Neoliberalizmin Gizli Tarihi: Savaş, İmparatorluk ve Ekonomik Şiddet

    Neoliberalizmin Gizli Tarihi: Savaş, İmparatorluk ve Ekonomik Şiddet

  • Politika
    Sibel_özbudun

    Grev, İşçi Sınıfının “Savaş Okulu”dur…(*)

    istanbul üniversitesi

    Neoliberalizm Üniversiteleri Ele Geçirdi: Öğrenciler Müşteri, Akademisyenler Taşeron

    think tanks

    Düşünce Kuruluşları (Think Tanks): Tarihsel Gelişim, İşlevleri, Eleştiriler ve Gelecek Perspektifleri

    Sibel_özbudun

    Hapishaneler”i Biliyoruz! peki ya “Tımarhaneler”i?(*)

  • Kültür & Sanat
    • Tümü
    • Edebiyat
    • Sinema
    temel demirer

    Üsküdar’dan Öte”nin Şairleri(*)

    sibel özbudun

    Mahpustan Aşka Dair Dizeler[*]

    temel demirer

    Zirvedeki Kürsüdür Sahne(miz)

    hollywood, Sinema, Film

    Hollywood’un Evrimi: Sessiz Filmlerden Dijital Yayına

  • Opinion Internatıonal
    • Tümü
    • Culture
    • Economy
    • Philosophy
    • Politics
    • World
    Dr. Jan Campell

    The 2025 China – Europe on Humanrights

    Dr. Jan Campell

    USA at a Crossroads: Weakness, Ignorance, and Arrogance

    opinion21

    Geopolitical Strategy and China’s Belt and Road Initiative

    Dr. Jan Campell

    Hauptansätze und Strategien Kasachstans in der Shanghaier Organisation für Zusammenarbeit (SOZ)

  • Gorüş TV
    humboldt

    Liyakatsız Bir Devletin Eğitim Reformlarıyla Yeniden Yapılandırılması: Wilhelm von Humboldt (2. Bölüm)

    humboldt

    Humboldt Kardeşler, Akademik Özgürlük ve Eğitim İdeali (1. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (2. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (1. Bölüm)

  • Görüş Podcast
    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    AKIN öztürk

    Uluslararası Hukuk Ne Diyor, Türkiye Ne Yapıyor? Akın Öztürk Örneği

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kenan_Karabag

    Kenan Karabağ ile Sözlü Tarih ve Maria Suphi’nin İzinde

  • Diğer
    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    think tanks

    Düşünce Kuruluşları (Think Tanks): Tarihsel Gelişim, İşlevleri, Eleştiriler ve Gelecek Perspektifleri

    Nebiye - Hilal San

    Sahte Hayaller, Sahte Hayatlar

    aydinlanma

    Anti-Aydınlanma Çağı: Neoliberalizmin Gölgesinde Üniversite ve Toplum (1. Bölüm)

No Result
Tüm Sonuçları Görüntüle
Görüş

CIA’nın Sola Karşı Gizli Küresel Savaşı (Operation Condor) | 3. Bölüm*

Görüş Çeviri
5 Mart 2021
Okuma süresi: 16 dakika
A A
Facebook'ta PaylaşX'te PaylaşPinterest'te PaylaşLinkedin'de PaylaşWhatsApp'ta PaylaşTelegram'da PaylaşE-Mail ile Paylaş
Kanlı bir dikatör: Arjantin Cuntasinin lideri Jorge Rafael Videla yemin töreninde, 29 Mart 1979. Fotograf: Wikimedia Commons

BRANKO MARCETIC

“Kural yok”

ABD hükümetinin kıta çapında gizli bir siyasi terör ve baskı kampanyasının arkasında olması, ülke elitlerinin Sovyetler Birliği’nin yükselen gücü ve manipüle edilebilir gördükleri hareketler tarafından alevlenen paranoyasına hitap ediyordu. 1954 Doolittle Raporu‘nda ifade edildiği gibi, “açık bir hedefi ne şekilde olursa olsun dünya hakimiyeti kurmak olan amansız bir düşmanla yüzleşirken. . . böyle bir oyunda kural yoktur, ” “ insan davranışının kabul edilebilir normları geçerli değildir” ve “ uzun bir geçmişi olan Amerikan ‘adil oyun’ kavramları yeniden düşünülmelidir. ”

Akbaba ülkelerinin kana bulanmış yetkililerinin kendilerini ABD’li meslektaşlarına yakın hissetmesine şaşmamalı. Uruguay’ın genelkurmay başkanı 1975’te düzenlenen bir CAA toplantısında, “Bizi ayıran tek şey üniformalarımızdır, zira Amerika kıtasındaki orduların askerleri, birbirlerini daha önce hiç şu anda olduğu kadar anlamadılar” dedi. “Kıta orduları arasında, Marksist sızma veya başka herhangi bir türden yıkıcılıkla savaşmak ve engellemek için bir koordinasyon vardır.”

İlgili İçerikler

Siyasal Şiddetin Yeni Yüzü

Küresel Şiddet: Siyasi Kargaşa, Kurumsal Başarısızlıklar ve Toplumsal Yüzleşme

Bunun pratikte anlamı, ABD hükümetinin sadece otoriterler ve diktatörlerle değil, apaçık faşistlerle bile işbirliği  yaptığıdır.

Noam Chomsky, faşist düşünce ile Latin Amerika diktatörlerinin baskılarına neden olan ve devletin bireyler üzerindeki üstünlüğüne ve sürekli savaşa inanan “ulusal güvenlik doktrini” arasındaki paralelliklere dikkat çekti. Ancak ABD’li yetkililer de bunu fark etti. Shlaudeman’ın belirttiği gibi, Latin Amerika diktatörlükleri yalnızca Marksizm karşıtlığıyla değil, aynı zamanda askeri kurumların sanayileşmeyi sağlamak için teknokratlarla ortaklık kurduğu milliyetçi bir “kalkınmacı” ideoloji tarafından yönlendiriliyordu.

Chomsky, “Ulusal kalkınmacılığın, Ulusal Sosyalizm ile bariz ve rahatsız edici paralellikleri vardır” diyordu. “Askeri rejimlerin muhalifleri onlara faşist diyor. Bu, geçerli bir aşağılamadır; teknik olarak doğru olduğu söylenebileceğinden daha da öyledir.”

ABD hükümetinin sadece otoriterler ve diktatörlerle değil, apaçık faşistlerle bile işbirliği  yapmıştır.

Bu paralellikler, orduların muhaliflere muamelesinde daha dehşet verici bir şekilde belirginleşiyordu. Fotoğrafçı João de Carvalho Pina ve tarihçi Daniel Feierstein gibi figürlerin belirttiği gibi, Akbaba diktatörlüklerinin mahkumlara hapishanelerde aşırı kalabalık, aç bırakma, işkenceler ve genel olarak insanlık dışı muamelesi, Nazi toplama kamplarının koşullarıyla bariz benzerlikler taşıyordu.

Ama uygulamalar, sadece paralelliklerin ötesine geçiyordu. Arjantin’deki kamplar Nazizm ile doluydu: gamalı haçlar ve Hitler portreleri, tesislerde çınlayan Nazi konuşmalarının kayıtları, özellikle Yahudi tutsaklara uygulanan bir işkence çeşidi olarak vücutlarına gamalı haçlar boyamak ve “Heil Hitler” diye bağırmaya zorlanan mahkumlar. Ne de olsa firari eski Naziler, Lyon’daki Gestapo’nun eski başkanı Klaus Barbie de dahil olmak üzere, Latin Amerika askeri diktatörlüklerine kabul edilmişlerdi. Korkunç suçlardan Fransa’da aranan Barbie, teslim olmak yerine Bolivya’ya yerleşti, kıtanın dört bir yanındaki askeri görevlilere işkence ve baskı yöntemlerini öğretti; sonunda ülkenin 1980 “Kokain Darbesi” ni organize etmeye yardım ederek ardından askeri diktatörlükte görev aldı.

Arjantinli gazeteci Tomás Eloy Martínez’ın açıkladığı üzere, eski faşistler “Arjantin Topluluğunun çeşitli kesimlerine sızmıştı”. “İşkencenin bu kadar zalim ve karmaşık bir düzeye ulaşmasının sadece bir tesadüf olup olmadığını sormak faydalı olacaktır. 1974’ten sonra toplama kampları, toplu mezarlar ve Arjantin nehirlerinde yüzen yüzlerce cesedin ortaya çıkmasının tesadüf olup olmadığını kendimize sormaya devam etmeliyiz. “

Avrupalı ​​faşistlerle olan bu bağlantı, Akbaba’yı başka bir gizli, kıta çapında anti-komünist girişime bağlar: en ünlüsü İtalya’daki Gladio Operasyonu olan, Avrupa’daki NATO liderliğindeki cephe gerisi güçler. Akbaba gibi, cephe gerisi orduları, komünist istila veya sırf seçim zaferi durumunda harekete geçmeyi amaçlayan, ABD tarafından tasarlanmış ve ABD destekli bir yerel sağcı paramiliter ağıydı ve bu arada kendi ülkelerinde suikastlar, istikrarsızlaştırma ve genel siyasi şiddet operasyonları yürütmüşlerdi. Ve Akbaba gibi, mevcut ve “eski” faşistleri, genellikle ülkelerin yüksek rütbeli güvenlik güçleriyle doğrudan ittifak halinde istihdam ettiler.

İki program arasındaki çok sayıda bağlantı vardı. Barbie’nin Güney Amerika’ya kaçmasına yardım etmeden önce, ABD hükümeti onu Avrupa’da cephe gerisi ordularına eleman toplamak için kullandı. Vernon Walters ve Duane Clarridge gibi CIA yetkilileri sınırın güneyindeki sağcı baskıyı organize etmeden önce, Avrasya’nın cephe gerisi operasyonlarında tecrübe kazandılar.

Bernardo Leighton’un hayatına yönelik başarısız girişimi gerçekleştiren, DINA tarafından görevlendirilen Gladio bağlantılı neofaşist Avanguardia Nazionale örgütüydü. DINA ajanları ve hatta Pinochet, suikasttan önce o dönem örgütün lideri olan ve daha sonra DINA için çalışacak olan Stefano Delle Chiaie ile bir araya geldi. Dell Chiaie, Bolivya’nın darbe hükümetinde Barbie ile birlikte görev almadan önce, darbenin gerçekleşmesine yardımcı olduğunu iddia etti. Delle Chiaie, Şili diktatörünün Akbaba’nın yaratılışını resmileştirmesinden birkaç gün önce Pinochet ile kişisel olarak görüştü ve kısa bir süre sonra işe koyulmak üzere Şili’ye geldi.

Özellikle dikkat çeken bir figür, ileride Başbakan olan Silvio Berlusconi de dahil olmak üzere, üyeleri neredeyse İtalyan egemen çevrelerinden her kesime yayılan, sağcı İtalyan Mason Locası Propaganda Due (P-2)’nin büyük üstadı, güçlü faşist iş adamı Licio Gelli’dir (bir keresinde “faşistim ve faşist olarak öleceğim” demiştir.) Gelli 2008 yılında, P-2 ile birlikte İtalyan siyasetini manipüle etmek için CIA ve Gladio ağıyla yakın bir şekilde çalıştıklarını ve “Komünist partinin asla yükselmemesini dikkatle sağladıklarını” açıkladı. 1970’lerde, Gelli ve loca Arjantin’de iki amaca da hizmet ederek,  kendilerini ülkedeki en yüksek iş ve hükümet görevlerine getirdiler. Sosyolog Claudio Tognonato’nun yazdığı gibi, Gelli “1974’ten 1981’e kadar olan süreçte demokrasi ile devlet terörü arasındaki sürekliliğin gelişmesinde kilit rol oynadı.”

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı Licio_Gelli_in_paramenti-396x675.jpg
Licio Gelli, aşırı sağcı İtalyan mason locası Propaganda Due (P-2) üyesi. (Wikimedia Commons)

Diğer bir deyişle, McSherry’nin iddia ettiği gibi, Akbaba gibi operasyonlarla “ABD güçlerinin cephe gerisi modelini Latin Amerika’ya aktardığı” konusunda güçlü kanıtlar var. Pentagon Belgeleri’nin ortaya çıkardığı üzere, ABD hükümeti bunu başka bir Soğuk Savaş sahnesinde, 1956’da özel bir kuvvetler birimini “Güney Vietnam’da 17. Paralelin hemen altında kalan örgütleri hazırlama misyonuyla, Kuzey Vietnam kuvvetleri tarafından açık bir istila durumunda gerilla savaşı için” Vietnam’da çoktan yapmıştı.

Ancak kanıtlar daha karanlık bir şeye daha, Prats, Leighton ve Letelier suikastlerinin arkasındaki DINA ajanı Michael Townley’in mahkemedeki ifadesinde belirttiği, “küresel bir anti-Marksist anlaşma”ya işaret ediyor.

Dönüp Dolaşıp Aynı Noktaya Gelmek

Condor çoktan sona ermiş olsa da, dili ve uygulamaları bugün yankılanmaya devam ediyor.

Brulin’e göre, Ronald Reagan’ın 1981’den itibaren yükselişiyle birlikte ve Reagan’ın “anti-terör” söyleminin başlangıçta Orta Amerika’ya odaklanmasıyla, Akbaba ülkelerini saran terörizm odaklı saldırgan siyasi söylem Amerika Birleşik Devletleri’ne de bulaştı. Yıllar geçtikçe, odak noktası Orta Doğu’ya kaysa da, ruhu ABD siyasetine musallat olmaya devam etti.

Brulin, “ABD’nin 11 Eylül’den sonra söylediği her şey, Reagan’ın 1980’lerde Orta ve Güney Amerika hakkında söylediği ve ABD’li subayların 1950’lerde ve 1960’larda Latin Amerika diktatörlerine söylediği şeylerdir” diyor. “Ve bu söylem her zaman aynı yalana dayanır: Düşmanın ne kadar güçlü olduğu ve bizim buna karşı ne yaptığımız, ki gerçek dünyada yaptığımız ölüm mangalarını kullanmak olmuştur.”

Tabii ki bu sadece söylem değildi. George W. Bush’un yaklaşık yirmi yıl önce başlattığı “teröre karşı savaş” ı düşünmeden Akbaba’nın ayrıntılarından bahsetmek imkansız.

McSherry, “ABD terörle mücadele güçleri tarafından gerçekleştirilen insan kaçırmalarının, sınır ötesi icraatların, işkencenin, diğer ülkelerde bulunan gizli ‘kara bölgelerin’ ve benzeri şeylerin sivil yetkililer tarafından onaylandığına tanık olduk” diyor. “Tüm bu yöntemler, Akbaba Operasyonu’nun ayırt edici özellikleriydi.”

Oxford Üniversitesi’nde Akbaba’nın suçlarını ve sorumluluğunu araştıran Francesca Lessa, “O zaman gerçekleşen ve onlarca yıldır halen gerçekleşmekte olan Akbaba benzeri uygulamaların başka tezahürleri de var” diyor. “Örneğin, teröre karşı savaşta gizli icraatları düşünürseniz – bunlar, birkaç on yıl önce Akbaba’nın Latin Amerika’da sahip olduğu tüm ayırt edici özelliklere sahip.”

Akbaba ajanlarının, tutsakları sevdiklerini öldürmek veya tecavüz etmekle tehdit etmesi, kişinin kendisini esir alan kişilere tamamen bağımlı olmasını zorunlu kılan iğrenç koşullar ve boğulma simülasyonu gibi işkenceleri bile birçok durumda ABD güçlerinin suçlanan teröristlere karşı kullandığı ve bundan on yıllar önce ABD subayları tarafından Latin Amerika kuvvetlerine öğretilen tekniklerle tamamen aynıydı.

“Teröre karşı savaş” ilerledikçe, Akbaba operasyonlarının bazı ayırt edici özelliklerinin giderek artan bir şekilde yerel ABD nüfusuna yöneldiğini gördük. Bu özellikle, bazen liberal politikacıların coşkulu alkışlarıyla sosyalistlere ve diğer iç düşmanlara defalarca saldıran ve daha yakın zamanda kanun ve nizam retoriği, muhalifleri terörist ilan etme tehdidi ve karşı olduğu grupların gücünü aşırı derecede abartmak gibi, Akbaba’nın kurbanlarının aşina olacağı bir dizi davranışta bulunan Donald Trump için geçerlidir. Belki de daha endişe verici olan, sokakta insan kaçırma ve diğer kontrgerilla taktiklerinin, kendisinin başkanlığı altındaki iç kanun uygulamalarının, görünüşe göre meşru unsurları haline gelmesidir.

İronik olan, bunların aynı zamanda Akbaba’nın failleri ve üye hükümetlerinin kendilerini adaletle karşı karşıya buldukları ve süreç içindeki işleyişilerinin daha fazla açığa çıktığı bir dönemde gerçekleşmiş olması. 2000’lerin sonlarına kadar yarıkürede cezasızlık hala devam ederken, hayatta kalanların ve kurbanların ailelerinin kampanyaları ve yasal çabaları, ironik bir şekilde programın son derece organize ve ulusötesi niteliği gereği oluşturulan geniş ve itham edici arşiv belgelerinin yardımıyla, tüm bunları değiştirdi.

Lessa’nın Akbaba Operasyonu projesinde derlediği rakamlara göre, 1970’lerden bu yana, sekiz ülkede Akbaba ile ilgili suçlarla ilgili kırk dört ceza soruşturması yapıldı. Bu ülkeler arasında sadece Akbaba üyesi ülkeler değil, İtalya, Fransa ve Amerika Birleşik Devletleri de yer alıyor.

Gerçek dünyada nadir görülen bir ilahi adaletle, saklanacakları hiçbir yer yokmuş gibi görünenler bu kez Akbaba’nın (Condor) failleri.

Lessa, 213 mağdura karşı işlenen suçlardan 118 sanığın hüküm giydiğini, bu soruşturmalardan 28’inin en azından bir ilk cezayla sonuçlandığını söylüyor. Bunlar arasında 2018’de Akbaba faaliyetleri nedeniyle yargılanan yirmi DINA ajanı, Akbaba’ya katıldıkları için on sekiz eski Arjantinli subayın 2016 yılında mahkum edilmesi ve 1995’te 526 yıl hapis cezasına çarptırılan ve yirmi yıl sonra hapishanede ölen Contreras’ın kendisi yer alıyor. Lessa’nın belirttiğine göre, şu anda devam eden iki dava ve ön duruşma aşamasında on iki soruşturma var.

Gerçek dünyada nadir görülen bir ilahi adaletle, saklanacakları hiçbir yer yokmuş gibi görünenler bu kez Akbaba’nın failleri. Adalet için bastıranların yıllarca süren baskısı, Pinochet’nin tutuklanması ve neredeyse iki yıl süren Londra’da tutukluluğuyla destek buldu. Pinochet’nin tutuklanma emri kısmen bir Akbaba suçuna dayanıyordu ve bireylerin nerede olduklarına, suçların nerede işlendiğine ve olaya karışan herkesin uyruğuna bakılmaksızın, gerçekten insanlığa karşı suçlardan yargılanabileceğini kesin bir şekilde ortaya koydu. Pinochet iade edilmekten kurtulmuş olsa da, bu yargılama Şili’deki 2004 iddianamesinin kapısını açtı ve bu da diktatörlüğün suçlarıyla ilgili olarak geriye dönük adalet için daha fazla girişimin yolunu hazırladı.

Lessa, “1998’deki Pinochet davası, Güney Amerika’da ve ötesinde uluslararası adalet çabalarını harekete geçirmek açısından gerçekten kritikti” diyor. “Ama önceden var olan talep ve adalet çabaları daha önce orada olmasaydı, Pinochet davası tek başına yeterli olmayabilirdi.”

Davanın yankıları Şili’nin ötesinde de hissedildi. Pinochet’nin tutuklanması ve Arjantinli askeri yetkililerin yabancı mahkemelerde soruşturulması, Arjantin’de Akbaba dönemindeki suçlarla ilgili bir dizi yeni davayı ve hatta tutuklamaları ve iddianameleri teşvik etti ve bu da ülkenin, onlarca yıldır insan haklarını ihlal edenleri koruyan af yasalarının 2003’te kaldırılmasına yol açtı. Bir yıl sonra, bir Arjantin mahkemesi, 1974’te Carlos Prats’ın öldürülmesiyle ilgili bir davada, zaman aşımının insan hakları suçlarına uygulanamayacağı yönünde hüküm verdi.

Batı Yarımküre Güvenlik İşbirliği Enstitüsü’nden (eski adıyla Amerikalar Okulu) öğrenciler ve Donanma Küçük Gemi Eğitimi ve Teknik Eğitim Okulundan öğrenciler, bir saha eğitim tatbikatı sırasında simüle edilmiş bir narkotik kampına ortak bir saldırı düzenlerken. ABD Donanması fotoğrafı.

Öyle görünüyor ki, uluslararası baskılar adalet üzerindeki sınırların kalkmasına yol açmıştır. Sadece 2019 yılında, Contreras’ın eski sekreteri ve iddiaya göre DINA’nın “en acımasız işkencecilerinden” biri olan Adriana Rivas Avustralya’da tutuklanırken (geçen ay Şili’ye iadesi onaylandı), eski bir Uruguaylı deniz subayı Akbaba’daki rolü nedeniyle İtalya’da ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. En son ceza birkaç gün önce, iki küçük çocuğun kaçırılması ve gözaltına alınması, annelerine işkence edilmesi ve sonrasında Şili’de bir meydanda terk edilmesine suç ortaklığı da dahil olmak üzere bir dizi suçtan hüküm giyen dört eski Arjantinli güvenlik personeline verildi.

Bu arada, geçmişteki karanlık operasyon hakkında daha fazla şey öğrenmeye devam ediyoruz. 2019’da ABD hükümeti, Akbaba yıllarındaki Arjantin diktatörlüğüyle ilgili daha önce gizli olan on binlerce sayfalık gizli dosyaları yayınladı. Açıklananlar arasında: Eylül 1977’de “Batı Almanya, Fransız ve İngiliz istihbarat servislerinin temsilcileri, Akbaba’ya benzer bir yıkıcı faaliyetler karşıtı örgütün kurulmasına yönelik yöntemleri tartışmak üzere Buenos Aires’teki Akbaba örgütü sekreterliğini ziyaret ettiler… ” bilgisi yer alıyordu.

Fransa’nın Cezayir ve Vietnam’daki acımasız kontrgerilla savaşlarının gazileri kendi eğitimlerini ve deneyimlerini Latin Amerikalı meslektaşlarına aktardıkları için, belki bir gün “küresel anti-Marksist anlaşma” olan Akbaba’nın, düşünüldüğünden daha kapsamlı bir şeyin parçası olduğunu göreceğiz.

Yeniden Yazılan Bir Tarih

Genelde anlatıldığı üzere, yirminci yüzyılın hikayesi şöyle bir şeye benzer: Faşizmi yenmek üzere kısa bir süre birleştikten sonra, Amerika Birleşik Devletleri ve Sovyetler Birliği, yüzyılın geri kalanını her an patlak verme tehdidi olan, ancak asla tam bir büyük güç savaşına dönüşmeyen bir ideolojik çarpışmaya dönüştürdü. Serbest piyasa kapitalizmi televizyonun, çizburgerlerin ve kullanışlı ev aletlerinin gücünün kazandığı kalpler ve akıllar sayesinde, tek bir silah kullanılmadan galip geldi.

Ancak Akbaba Operasyonu gibi operasyonlar bu tarihi çok farklı biçimde anlatır. Bu operasyonları göz önünde bulundurduğumuzda, bunun son derece şiddet dolu bir zafer— Batı’nın stratejik ve ticari çıkarlarını tehdit etmesin diye ABD hükümetinin demokrasiye saldırmak için otokratlarla ve hatta faşistlerle ittifak kurduğu ve daha adil, eşitlikçi bir dünya hedefleri olmasın diye, dünyanın her yerindeki her türden insan hareketini acımasızca bastıran bir zafer— olduğu görülür. Ve şu anda bu, çeşitli ekonomik krizlerin ağırlığı altında teklerken, uzun süredir gerileyen yaşam standartları karşısında tedirgin olan ABD halkı her zamankinden daha isyankar hale geldikçe, yıllardır dünyanın geri kalanına yöneltilmiş olan baskıcı önlemler ülke içinde daha görünür hale geliyor.

Akbaba Operasyonu’nun mirasını incelemek, bizi Amerikan yaşamındaki hangi kurumların demokrasiye en çok düşman olduğunu düşünmeye sevk etmelidir.

Bu, CIA gibi kurumların yaklaşan faşizme karşı demokrasi ve liberal değerlerin savunucuları olarak başarılı bir şekilde yeniden markalaştığı Trump sonrası dönemle özellikle ilişkili bir bölümdür. Bu bize Trump ve seleflerinin miras aldığı küresel düzenin ardında yatan cilasız, iyi organize edilmiş vahşeti, elitlerin iktidarını ve ticari çıkarları korumak için aynı faiiler tarafından tasarlanan ve yönetilen, zaman zaman neo-faşist olan bir vahşeti hatırlatıyor.

Faşizm ve demokrasinin yıkılmasına ilişkin köklü bir korku, Trump’tan çok sonra ABD siyasi söyleminin önemli bir parçası olmaya devam edecek. Akbaba Operasyonu’nun mirasını incelemek, bizi Amerikan yaşamındaki hangi kurumların demokrasiye en çok düşman olduğunu ve zamanı geldiğinde faşistlerle uyum sağlamaya istekli olduğunu düşünmeye sevk etmelidir. Ama bu aynı zamanda, halk mücadelesi karşısında bu şiddetin bile bir raf ömrü olduğunun ve cezasızlığın sonsuza kadar sürmediğinin de bir hatırlatıcısıdır.

Branko Marcetic, Jakobin’in muhabiri ve Yesterday’s Man: The Case Against Joe Biden (Geçmişte Kalan Adam: Joe Biden’a Karşı Dava) kitabının yazarıdır. Toronto, Kanada’da yaşamaktadır.

Bu makale Jacobin’de yayınlanan İngilizce orijinalinden Türkçeye çevrilmiştir.

Çeviren: Irmak Gümüşbaş

İlgili İçerikler

Latin America Uyusturucu Karteli
Latin Amerika

Uyusturucu Kartellerinin Yükselişi: Suçtan Devlete Uzanan Gölge İktidar

Görüş Redaksiyon

Meksikalı uyuşturucu karteli lideri 'El Chapo' Sadece 20 dakikada, Latin Amerika genelindeki uyuşturucu kartelleri 1 milyon dolardan fazla yasa dışı...

sibel özbudun
Latin Amerika

Bir Tupamaro, Bir Başkan: José (Pepe) Mujica(*)

Doç. Dr. Sibel Özbudun

“Kimseye sayın demeyin, bana hiç demeyin.” O, kimilerine inat, “sayın” olarak anılmayı, kendisine böyle hitap edilmesini reddeden “kara koyun”lardandı; önderliği...

Sibel_özbudun

Sosyal Hizmetler ve Sosyal Hareketler: Latin Amerika Örneği Bağlamında İmkanlar – Sınırlar

Sibel_özbudun

Brezilya’nın Yeni “Pembe Dalgası”sı: Ne Kadar “Sol”?(*)

Sibel_özbudun

Şili, Boric, Rechazo ve Ötesi(1)

sibel özbudun

Kolombiya, Yeni “Pembe Dalga”… ve Düşündürdükleri(*)

latin amerika

Latin Amerika: “Pembe Dalga”, Yeniden mi?[*]

pinochet sonrasi Sili

Şilililer Neoliberalizme Son Vermeyi Seçti

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Makaleler

Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları
Dünya

Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

Görüş Redaksiyon

Soğuk Savaş’ın sona ermesiyle birlikte dünya yeni bir düzene girerken, barış ve istikrar vaatleri, yerini Batı hegemonyasının giderek artan zorlayıcı...

mutsuzluk ve tüketim - yanilsama

Gerçeklik, Güç ve Yanılsama: Kant’tan Modern Çağa Neden Mutsuzuz?

temel demirer

Üsküdar’dan Öte”nin Şairleri(*)

Sibel_özbudun

Grev, İşçi Sınıfının “Savaş Okulu”dur…(*)

KATEGORİLER

  • Dünya
  • Ekonomi
  • Politika
  • Kültür & Sanat
  • Opinion Internatıonal
  • Podcast
  • Gorüş TV
  • Diğer

SAYFALAR

  • Ansayfa
  • Gizlilik Politikası
  • Görüş Hakkında
  • Görüş’te Yazmak | Become an Opinionmaker
  • Künye
  • Yayın ilkelerimiz
  • İletişim | info@gorus21.com

BİZİ TAKİP EDİN

gorus-stickyl-ogo-dark

HAKKIMIZDA

21. yüzyılın disiplinlerarası, uluslararası, farklı görüşlerin yer aldığı yayın organı

© 2025 Görüş Tüm Hakları Saklıdır.

Hoş Geldiniz!

Hesabınıza aşağıdan giriş yapın

Şifrenizi mi unuttunuz? Kayıt Ol

Yeni Hesap Oluşturun!

Kayıt olmak için aşağıdaki formları doldurun

Tüm alanlar zorunludur. Giriş Yap

Retrieve your password

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş Yap
No Result
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Dünya
  • Ekonomi
  • Politika
  • Kültür & Sanat
  • Opinion Internatıonal
  • Gorüş TV
  • Görüş Podcast
  • Diğer
  • Giriş Yap
  • Kayıt Ol

© 2024 Görüş Tüm Hakları Saklıdır.

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır. Bu web sitesini kullanmaya devam ederek çerezlerin kullanılmasına izin vermiş olursunuz.