19 Ekim 2025, Pazar
  • Giriş Yap
  • Kayıt Ol
Görüş
  • Dünya
    • Tümü
    • ABD
    • Afrika
    • Asya
    • Avrupa
    • Kuzey Amerika
    • Latin Amerika
    • Orta Doğu
    nadir toprak elementleri

    Çin’in Nadir Maden Hamlesi: ABD Hegemonyasına Meydan Okuma

    ekonomik kriz

    Küresel Krizin Anatomisi: ABD Dış Politikası, Avrupa’nın Ekonomik Çöküşü ve Neo-Con’ların Savaş Çıkmazı

    siyasal siddet

    Siyasal Şiddetin Yeni Yüzü

    Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

    Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

    Dogal Gaz boru hatti Sibirya

    Primakov Üçgeni ve Nükleer Enerjinin Dönüştürücü Gücü

    askeri Tören_CIN

    Barışta Sivil, Savaşta Asker: Çin’in Çınlayan Gülleri

  • Ekonomi
    Bir Gecede 1 Trilyon Dolar Buhar Oldu: Algoritmaların Gazabı

    Bir Gecede 1 Trilyon Dolar Buhar Oldu: Algoritmaların Gazabı

    istanbul üniversitesi

    Neoliberalizm Üniversiteleri Ele Geçirdi: Öğrenciler Müşteri, Akademisyenler Taşeron

    Kredi karti bocrlanmasi

    Türkiye’de Kredi Kartlarının Krize Dönüşen Yükselişi

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

  • Politika
    Sibel_özbudun

    Tarih Sıkıştırırken…[*]

    tükenmislik

    Kendinin CEO’su Olma Hilesi: Neoliberal Özgürlük Vaadi Neden Tükenmişlikle Sonuçlanıyor?

    sibel özbudun

    TARİH, TEORİ, BUGÜN

    Sibel_özbudun

    Grev, İşçi Sınıfının “Savaş Okulu”dur…(*)

  • Kültür & Sanat
    • Tümü
    • Edebiyat
    • Sinema
    Cingeneler ve romanlar

    Görünmeyen Tarih: Çingenelerin Sürgün, Kölelik ve Kültürel Direniş Hikâyesi

    temel demirer

    Üsküdar’dan Öte”nin Şairleri(*)

    sibel özbudun

    Mahpustan Aşka Dair Dizeler[*]

    temel demirer

    Zirvedeki Kürsüdür Sahne(miz)

  • Opinion Internatıonal
    • Tümü
    • Culture
    • Economy
    • Philosophy
    • Politics
    • World
    the cyrpto crash

    The 2025 Crypto Crash: US Tariffs Trigger a $1 Trillion Meltdown

    Burnout and gigeconomy

    Burnout and the Entrepreneurial Self: Unmasking the Lie of ‘Maximum Autonomy’

    The Shocking Truth: How a 77% Infrastructure Cut Plunged Argentina Back Into Crisis

    The Shocking Truth: How a 77% Infrastructure Cut Plunged Argentina Back Into Crisis

    finande, debt and war

    The Zero-Sum Logic of War: How National Debt Becomes a Casus Belli

  • Gorüş TV
    humboldt

    Liyakatsız Bir Devletin Eğitim Reformlarıyla Yeniden Yapılandırılması: Wilhelm von Humboldt (2. Bölüm)

    humboldt

    Humboldt Kardeşler, Akademik Özgürlük ve Eğitim İdeali (1. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (2. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (1. Bölüm)

  • Görüş Podcast
    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    AKIN öztürk

    Uluslararası Hukuk Ne Diyor, Türkiye Ne Yapıyor? Akın Öztürk Örneği

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kenan_Karabag

    Kenan Karabağ ile Sözlü Tarih ve Maria Suphi’nin İzinde

  • Diğer
    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    think tanks

    Düşünce Kuruluşları (Think Tanks): Tarihsel Gelişim, İşlevleri, Eleştiriler ve Gelecek Perspektifleri

    Nebiye - Hilal San

    Sahte Hayaller, Sahte Hayatlar

    aydinlanma

    Anti-Aydınlanma Çağı: Neoliberalizmin Gölgesinde Üniversite ve Toplum (1. Bölüm)

No Result
Tüm Sonuçları Görüntüle
Görüş
  • Dünya
    • Tümü
    • ABD
    • Afrika
    • Asya
    • Avrupa
    • Kuzey Amerika
    • Latin Amerika
    • Orta Doğu
    nadir toprak elementleri

    Çin’in Nadir Maden Hamlesi: ABD Hegemonyasına Meydan Okuma

    ekonomik kriz

    Küresel Krizin Anatomisi: ABD Dış Politikası, Avrupa’nın Ekonomik Çöküşü ve Neo-Con’ların Savaş Çıkmazı

    siyasal siddet

    Siyasal Şiddetin Yeni Yüzü

    Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

    Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

    Dogal Gaz boru hatti Sibirya

    Primakov Üçgeni ve Nükleer Enerjinin Dönüştürücü Gücü

    askeri Tören_CIN

    Barışta Sivil, Savaşta Asker: Çin’in Çınlayan Gülleri

  • Ekonomi
    Bir Gecede 1 Trilyon Dolar Buhar Oldu: Algoritmaların Gazabı

    Bir Gecede 1 Trilyon Dolar Buhar Oldu: Algoritmaların Gazabı

    istanbul üniversitesi

    Neoliberalizm Üniversiteleri Ele Geçirdi: Öğrenciler Müşteri, Akademisyenler Taşeron

    Kredi karti bocrlanmasi

    Türkiye’de Kredi Kartlarının Krize Dönüşen Yükselişi

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

  • Politika
    Sibel_özbudun

    Tarih Sıkıştırırken…[*]

    tükenmislik

    Kendinin CEO’su Olma Hilesi: Neoliberal Özgürlük Vaadi Neden Tükenmişlikle Sonuçlanıyor?

    sibel özbudun

    TARİH, TEORİ, BUGÜN

    Sibel_özbudun

    Grev, İşçi Sınıfının “Savaş Okulu”dur…(*)

  • Kültür & Sanat
    • Tümü
    • Edebiyat
    • Sinema
    Cingeneler ve romanlar

    Görünmeyen Tarih: Çingenelerin Sürgün, Kölelik ve Kültürel Direniş Hikâyesi

    temel demirer

    Üsküdar’dan Öte”nin Şairleri(*)

    sibel özbudun

    Mahpustan Aşka Dair Dizeler[*]

    temel demirer

    Zirvedeki Kürsüdür Sahne(miz)

  • Opinion Internatıonal
    • Tümü
    • Culture
    • Economy
    • Philosophy
    • Politics
    • World
    the cyrpto crash

    The 2025 Crypto Crash: US Tariffs Trigger a $1 Trillion Meltdown

    Burnout and gigeconomy

    Burnout and the Entrepreneurial Self: Unmasking the Lie of ‘Maximum Autonomy’

    The Shocking Truth: How a 77% Infrastructure Cut Plunged Argentina Back Into Crisis

    The Shocking Truth: How a 77% Infrastructure Cut Plunged Argentina Back Into Crisis

    finande, debt and war

    The Zero-Sum Logic of War: How National Debt Becomes a Casus Belli

  • Gorüş TV
    humboldt

    Liyakatsız Bir Devletin Eğitim Reformlarıyla Yeniden Yapılandırılması: Wilhelm von Humboldt (2. Bölüm)

    humboldt

    Humboldt Kardeşler, Akademik Özgürlük ve Eğitim İdeali (1. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (2. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (1. Bölüm)

  • Görüş Podcast
    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    AKIN öztürk

    Uluslararası Hukuk Ne Diyor, Türkiye Ne Yapıyor? Akın Öztürk Örneği

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kenan_Karabag

    Kenan Karabağ ile Sözlü Tarih ve Maria Suphi’nin İzinde

  • Diğer
    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    think tanks

    Düşünce Kuruluşları (Think Tanks): Tarihsel Gelişim, İşlevleri, Eleştiriler ve Gelecek Perspektifleri

    Nebiye - Hilal San

    Sahte Hayaller, Sahte Hayatlar

    aydinlanma

    Anti-Aydınlanma Çağı: Neoliberalizmin Gölgesinde Üniversite ve Toplum (1. Bölüm)

No Result
Tüm Sonuçları Görüntüle
Görüş

68’den Bugüne Kuşaklar Arası Bir Yolculuk | “ADINI SİZ KOYUN”

Turan Altuner
12 Kasım 2020
Okuma süresi: 86 dakika
A A
Facebook'ta PaylaşX'te PaylaşPinterest'te PaylaşLinkedin'de PaylaşWhatsApp'ta PaylaşTelegram'da PaylaşE-Mail ile Paylaş

– TA: Bize biraz da 2000’li yılları anlatın. Küresel çapta solun ideolojik bir krizi olduğunu düşünüyor musunuz? Burada Antonio Gramsci’nin ünlü sözüyle ifade etmek gerekirse “Kriz eskinin ölmesi ve yeninin doğamaması olgusundan ortaya çıkar. Bu geçiş döneminde (interregnum-fetret devri) birçok hastalıklı olgu ortaya çıkar.”

Kanımca çift boyutlu çok derin bir krizle karşı karşıyız. Tarihte böyle çift boyutlu başka bir kriz var mı? Bilmiyorum! Kapitalizmin büyük bir krizde olduğu aşikâr ama kapitalizme alternatif üretecek sol da krizde. Peki nereye varacak bu gidişatın sonu?

İlgili İçerikler

Tarih Sıkıştırırken…[*]

Kendinin CEO’su Olma Hilesi: Neoliberal Özgürlük Vaadi Neden Tükenmişlikle Sonuçlanıyor?

“Küresel çapta solun ideolojik krizi” nedir, nasıldır bil(e)mem. Ancak “sol”, sol gibi olabilseydi böyle ol(a)mazdı. O hâlde “sol” olmayan yeni sağcılığa niye kafa yoruyorsunuz ki?

Gelelim “sosyalizmin krizi iddiası”na(?!)

Orta yerde “sosyalistlerin krizi”, “komünistlerin öndersizlik problemi” olduğunu inkâr edemem; ama bu hâl niye sosyalizme ciro ediliyor ki?

İşçi sınıfı hakikâtine aldırmayanların “post” veya “radikal demokrasi” zırvalarının “günah çıkarma seansları”nın devrimcilikle hiçbir alâkâsı yoktur, olmamıştır da!

Burada bir parantez açıp ekleyeyim: Neo-liberal “iddialar”daki üzere “bir anomali” görenleri tarihin tekzip ettiği üzere tüm devrimler özü itibariyle Ekim Devrimi’nin doğrulanmasıdır.

Karl Marx, Frierich Engels, V. İ. Lenin bir bütündür.

Bunları atlamadan; olup bit(mey)en açısından yaşanan deneyim açısından soru(n) olması gereken biçimde ideolojinin siyaseti biçimlendirmesi yerine; pragmatik biçimde siyasetin ideolojik hattı gütmesi oldu. (“Barış içinde bir arada yaşama”, “Konverjans teorisi”, “Halkın Devleti” vs… Bu hâle ilişkin çok eskilerde İttihat ve Terakki şefi Enver Paşa da, “Mefkûreler gerçekleşmeyince, gerçekleri mefkûreleştirmek gerekir,” dermiş; biz buna reel-politikerliğin pragmatizmi derdik!)

Bu kapsamda bir “Meydan Okuma” olarak Ekim Devrimi’nin “siyasal planda yenilmiş olduğu varsayımı”na, kesinlikle katılmıyorum!

Sektörel Reel Sosyalist Ülkeler Topluluğu’nun likidasyonu ile yenilen Ekim Devrimi’nin ülküleri ve pratiği değildi; başka bir şey, yani başkalaşan bürokratik deformasyonun kaçınamadığı sonuçlarıydı.

Bu çerçevede, eğer orta yerde “dokunulmaz doğrular” veya “tekrarlar” varsa; M-L’den söz edilemeyeceği gibi, bunun sorumlusu da M-L olamaz!

Ve nihayet: Yeni bir toplumun kurulması için V. İ. Lenin’in, “İnsanlık henüz gelişmedi ve biz henüz işçilerin, tarım emekçilerinin, köylülerin, asker temsilcilerinin sovyetlerinden daha üstün ve daha iyi bir hükümet şekli bilmiyoruz.”

“O hâlde” mi?

Zırh içindeki eskinin öldüğü; ancak yeninin gelmediği geçiş sürecinde coğrafyamızın ve yerkürenin gerçek bir işçi sınıf hareketine ihtiyacı var. Sağa mahkûmiyete itiraz ederek, düzen içi sınırlara teslim olmayıp; Ulrike Meinhof’un, “Sınıf mücadelesi temelli parlamento dışı muhalefettir.” “Eylem yeteneğimiz dışında hiç bir şeyimiz yok,”uyarısına sırt dönmeyerek; defanstan ofansa geçen tarz-ı siyaset ile…

Bu noktada “Düşmanla kurduğun her temas, eğer onu teslim almak için değilse, teslim olmak içindir,” vurgusuyla yeni bir politik ilişki öneriyoruz, ters yüz edilmiş bir politik ilişki. Hükümet görevlilerinin kumanda değil, itaat ettiği, insanların itaat etmedikleri ama yönettikleri bir biçim,” diye haykıran Komutan Yardımcısı Marcos’un…

“İnsan ancak yüreğiyle baktığı zaman doğruyu görebilir. Gerçeğin mayası gözle görülmez,” saptamasıyla Antoine de Saint-Exupéry’nin…

“Ne kadar yol kat edilebileceğini, sadece çok ileri gitme riskini alanlar öğrenebilirler,” uyarısıyla Thomas Stearns Eliot’un…

“Düşünce çimen gibidir. Işığı arar, kalabalığı sever, melezlenmek için can atar, üzerine basıldıkça daha iyi büyür,” diyen Ursula Kroeber Le Guin’in yolumuzu aydınlattığı unutmadan…

“İyi de sürdürülemez kapitalizmin III. Büyük Bunalımı’nda nasıl” mı?

Yanıtı(mı): “Savaşın sonucu savaşılmadan öğrenilemez.” “Yaşa ve öğren!”[77] diyen Napoléon Bonaparte’a bırakıyorum.

“Nereye gittiğini bilmeyen, uzağa gidemez.”[78]

“Hiçbir şeye cesaret edemeyenin hiçbir şeyi olamaz.”[79]

“Dünyayı yöneten hayal gücüdür, ama hayal gücünün hedeflerini elde etmek için kullandığı araç da toplardır.”[80]

Bu yolda insan(lık)ı kurtarmak tek hedef Karl Marx’ın, “Kapitalizm sadece işçileri sömürmekle kalmaz, aynı zamanda doğayı da bir fare gibi kemirir.”

“Kapitalizm; doğanın en büyük düşmanıdır. Kapitalizmde insan sevgisi yoktur. İnsanı mekanik bir böcek gibi görür. Kapitalizm vatan sevgisi, barış istemez. Yozlaşmış, çıkarcı, cahil, beynine tecavüz edilmiş uysal köleler ister,” diye tarif ettiği ücretli köleliği nihayet erdirmektir”!

Bertell Olman’ın, “Rosa Luxembourg en güzel yanıtı vermiş; ‘Ya Sosyalizm ya Barbarlık’. Barbarlığı ilk başta faşizm olarak algıladım, ancak faşizmde bile trenler vaktinde çalışır. Barbarlık modern uygarlığın bitişi, günlük hayatımızdaki her şeyin yok olması demek. En iyi örneği çevrede yaratılan tahribatta görülüyor; kirlilik, çeşitliliğin yok olması… Sistem, kâr için hayatlarımızı yok etme hakkını kendinde görüyor”! uyarısı eşliğinde ve “Bütün imparatorluklar ya da dünya üzerindeki bütün baskı araçları kendi yıkılışlarının kaçınılmaz arifesine kadar yenilmez görünürler,” vurgusuyla Komutan Yardımcısı Marcos’un…

Ve bir şey daha: Her kriz bir imkândır (ve elbette tehdit)!

Yani karşımızda III. Büyük Bunalım ile yükselen faşizm tehdidinin, emperyalist güçler arası rekabetin körüklediği, her an genelleşme potansiyeli taşıyan vekalet savaşları varken; bunlara ek, hızlanarak derinleşen bir “iklim krizi” ve bir Covid-19 şoku… Büyük bir alt üst oluş eşiğindeyiz…

– TA: Gezi hareketi ile ‘68’liler arasında bir paralellik görüyor musunuz? İkisi de tabandan gelen harekâtlardı ve sonrasında hiçbir şey eskisi gibi olmadı. Var olan siyasal partiler bu harekâtlara göre yeniden konumlandı, söylemlerini değiştirmek zorunda kaldılar gözlemlediğim kadarıyla. Sizde bazı paralellikler, benzerlikler görüyor musunuz?

‘68 Paris ayaklanmasından 45 yıl sonra Taksim Meydanı’ndan başlayarak tüm coğrafyamıza yayılan Gezi/ Haziran başkaldırısı, “Başka türlüsü mümkün” diyen halk hareketiydi.

‘68 ile ortak yönleri “yeni”yi arayan itiraz hareketleri olmasıydı.

Her ikisi de (farklı çaplarda olsalar da!) toplumsal halk hareketliliğiyle karakterize oluyordu; kendiliğindendi ve bir birikimin sonucuydu.

İktidar(lar)ın tahammül sınırlarını zorlamasıyla patladı söz konusu birikim(ler), başkaldırı tarihine önemli örnekler oluşturdular.

Var oluşlarıyla Yaşar Kemal’in, “İnce Memed ağayı öldürmeye gittiğinde, ‘Beni öldürmen neye yarar, bir ağa gider, yerine başka biri gelir,’ demişti ağa. ‘Olsun,’ diye karşılık vermişti İnce Memed, ‘Benim yerime de başka bir İnce Memed gelir’…” satırlarında ifade ettiklerine denk düşen ‘68 ile Gezi/ Haziran’ın aslî özelliği ezilenlerin kolektif itirazı olmasıydı.

Hem de Karl Marx’ın, “İnsanlar, tarihlerini kendileri yaparlar ama bunu, kendi keyiflerine göre, kendi seçtikleri koşullar içinde değil, doğrudan verili olan ve geçmişten miras kalan koşullar içinde yaparlar,” deyişindeki üzere…

Evet O(nlar); farklı parçaların bir bütün, farklı güçlerin bir bileşke kuvvet oluşturması hâlidir; halkların kolektif sesi, kolektif iradesi ve alternatif yaşam örneğidir; tarihsel bir derstir.

Eyleme geçmiş hâldeki kitlelerin tarihi inşası ve yaşayan bir olgudur; hâkim anlayış dayanışmadır.

Gezi/ Haziran’da 8 ölü, 8500 yaralı vardı. 14 kişinin gözü çıktı. Yüzlerce kedi köpek telef oldu. Kuşlar öldü. Evde oturduğu hâlde gaz yediği için astım krizi geçiren kayda girmeyen insanlar vardı. Vb’leri…

Ancak her türlü baskıya karşın Gezi/ Haziran isyanı ile başlayan süreç asla kapanmadı. O, çok farklı bayrakları, sadakatleri, emekçi sınıfların farklı kesimlerini kendiliğinden bir araya getirdi; bunun ne kadar muhteşem bir güç olabileceğini gösterdi. Egemenler de ondan çok korktular.

2013 Haziran’ında yaşanan Gezi/ Haziran’ın bir “orta sınıf hareketi” olduğu çarpıtmasına sarılındı. Dolayısıyla sınıfsal/ proleter bir karakteri olmadığı ileri sürüldü.

Söz konusu “iddialar”a Marksist-Leninist perspektifle bakarsak, orta sınıflar terimini ciddiye almak mümkün değildir. Dikkat edin: “Terimine”, diyorum; “Kavramına” değil! Zira, Amerikan siyaset bilimi gevşekliğinde kullanırsak, “orta sınıflar”ın tanımlanması o kadar güçtür ki, bu ifadenin “kavram” mertebesine layık olmayan iki sözcükten ibaret olduğunu görebiliriz.

Hızla ilerlersek: ‘Gezi Hukuki İzleme Grubu’nun hazırladığı ‘Gezi Raporu’nda, “Türkiye’nin giderek otoriter, hatta totaliter rejime doğru hızla yol aldığı” belirtilirken;[81] “Muhalefetin siyasi iktidar tarafından şiddetle bastırılmaya çalışılması, temel hak ve özgürlüklerin sürekli bir şekilde ihlâl edildiği, hukuk devleti ve demokrasiyle bağların koparıldığı bir siyasi ortam yaratılmıştır… Toplumsal muhalefetin tekrar canlanmasını önlemek amacıyla ifade ve örgütlenme özgürlüklerini kısıtlayıcı yeni düzenlemeler ivme kazanmıştır. Özgürlükler alanı daralırken, yasalaşma aşamasında olan iç güvenlik paketiyle kolluğun yetkileri genişletilmek istenmektedir,”[82] denilmesi boşuna değildir!

Çünkü o günlerden sonra hiçbir şey eskisi gibi olmadı. Gezi/ Haziran benzersiz bir tecrübe olarak muhalefetin kendisine yeni bir dil, yeni bir üslup geliştirmesinin yolunu açıp, unutulmaz bir kilometre taşı oldu.

Özetin özeti: Hepimize Bhagavad Gita’nın, “Bilinç bütün varlıkların acısını kalplerimizde hissedebilmemizdir,” sözünü anımsatan Gezi/ Haziran (‘68 gibi) ezilenlerin başkaldırısı için muazzam derslerle dolu bir deneyimdi. Bu “deneyim”i, mevcut hâli dönüştürecek aygıtları oluşturma yolunda kullanabilmek ise, hâlâ hepimiz bekleyen bir görevdir.

Röportajın devamı bir sonraki sayfada… | > küresel çapta yeni arayışlar: ‘International Progressive/ İlerici Enternasyonal’ (İE)

Sayfa 6 'nin 7 'si
Önceki1...567Sonraki

İlgili İçerikler

sibel özbudun
Politika

TARİH, TEORİ, BUGÜN

Doç. Dr. Sibel Özbudun

“Aslında insanlar sizi hayal kırıklığına uğratmıyor, sadece siz yanlış insanlar üzerinden hayal kuruyorsunuz.” Kürt meselesi (Filistin ile birlikte) Ortadoğu’nun aslî/...

Sibel_özbudun
Politika

Grev, İşçi Sınıfının “Savaş Okulu”dur…(*)

Doç. Dr. Sibel Özbudun

“Bir gün, hiçbir şey üretmeyenlerden izin almadan bir şey yaratamayacağını fark ettiğinde; para akışının mal veya hizmet üretenlere değil, sadece...

istanbul üniversitesi

Neoliberalizm Üniversiteleri Ele Geçirdi: Öğrenciler Müşteri, Akademisyenler Taşeron

think tanks

Düşünce Kuruluşları (Think Tanks): Tarihsel Gelişim, İşlevleri, Eleştiriler ve Gelecek Perspektifleri

Sibel_özbudun

Hapishaneler”i Biliyoruz! peki ya “Tımarhaneler”i?(*)

temel demirer

Empyerlist Zorbalığın Trump’lı Aşaması

Sibel_özbudun

“Fabrika Kızları” Kafa Tutuyor… Osmanlı’dan Günümüze Kadın İşçi Eylemlerine Bir Bakış

devlet ve millet / Hüseyin Demirtas

Masumiyetin İnfazı Yazı Dizisi Bölüm-2

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Makaleler

Bir Gecede 1 Trilyon Dolar Buhar Oldu: Algoritmaların Gazabı
Ekonomi

Bir Gecede 1 Trilyon Dolar Buhar Oldu: Algoritmaların Gazabı

Görüş Redaksiyon

2025 sonbaharında Washington’da alınan bir karar, dünya finans piyasalarında sarsıcı bir zincirleme reaksiyona yol açtı. Yüzeyde sıradan bir ticaret politikası...

israil ve siyonizm

İsrail Devleti ve Siyonizmin Kökenleri

Cingeneler ve romanlar

Görünmeyen Tarih: Çingenelerin Sürgün, Kölelik ve Kültürel Direniş Hikâyesi

nadir toprak elementleri

Çin’in Nadir Maden Hamlesi: ABD Hegemonyasına Meydan Okuma

KATEGORİLER

  • Dünya
  • Ekonomi
  • Politika
  • Kültür & Sanat
  • Opinion Internatıonal
  • Podcast
  • Gorüş TV
  • Diğer

SAYFALAR

  • Ansayfa
  • Gizlilik Politikası
  • Görüş Hakkında
  • Görüş’te Yazmak | Become an Opinionmaker
  • Künye
  • Yayın ilkelerimiz
  • İletişim | info@gorus21.com

BİZİ TAKİP EDİN

gorus-stickyl-ogo-dark

HAKKIMIZDA

21. yüzyılın disiplinlerarası, uluslararası, farklı görüşlerin yer aldığı yayın organı

© 2025 Görüş Tüm Hakları Saklıdır.

Hoş Geldiniz!

Hesabınıza aşağıdan giriş yapın

Şifrenizi mi unuttunuz? Kayıt Ol

Yeni Hesap Oluşturun!

Kayıt olmak için aşağıdaki formları doldurun

Tüm alanlar zorunludur. Giriş Yap

Retrieve your password

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş Yap
No Result
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Dünya
  • Ekonomi
  • Politika
  • Kültür & Sanat
  • Opinion Internatıonal
  • Gorüş TV
  • Görüş Podcast
  • Diğer
  • Giriş Yap
  • Kayıt Ol

© 2024 Görüş Tüm Hakları Saklıdır.

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır. Bu web sitesini kullanmaya devam ederek çerezlerin kullanılmasına izin vermiş olursunuz.