
SAM WINTER
ABD Başkanı Joe Biden, bu ayın başlarında Twitter’da “Ukrayna’da Rusya’ya karşı savaşmayacağız” dedi. Biden, ABD ile Rusya arasında doğrudan bir askeri çatışmadan bahsediyordu ve bu bağlamda sözüne sadık kaldı. Ancak başka bir açıdan, yaptığı açıklama önemli bir gerçeği gizliyordu: Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupalı müttefikleri şimdiden Rusya ile tam bir vekâlet savaşının ortasında.
Vladimir Putin’in Rusya’nın Ukrayna’ya “özel askeri operasyonu” emrini vermesinden bu yana, Batılı ülkeler Ukrayna’yı 17.000’den fazla tanksavar silahı ve binlerce uçaksavar füzesi ile doldurdu. Rusya ekonomisine cezalandırıcı yaptırımlar uygularken, ABD özel harekat kuvvetleri tarafından Afganistan’da ilk kez kullandığı Switchblade dronları da dahil olmak üzere Ukrayna’ya milyarlarca dolarlık askeri yardım sözü verdiler.
ABD’li siyasi yetkililer şimdiye kadar akıllıca bir şekilde savaş uçaklarını Ukrayna’ya nakletmeyi veya Rus savaş uçaklarının uçuşunu engellemek için uçuşa yasak bölge ilan etmeyi reddettiler. Ancak Rus askerlerini öldürmeye ve Rus uçaklarını imha etmeye yönelik silahların yanı sıra, Ukrayna kuvvetlerine keşif verileri sağladıkları bildiriliyor. Bu arada İngiltere Dışişleri Bakanı Liz Truss, Ukrayna’yı savunmak için gönüllü olarak savaşmak isteyen İngiliz vatandaşlarını “kesinlikle desteklediğini” açıkladı. Geçen hafta Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelensky, ABD Kongresi’nin ortak oturumunda görüntülü konuşma yaptıktan sonra, “Slava Ukraini!” – “Ukrayna’ya zafer!”çağrılarıyla karşılandı.
Vekâlet savaşı işte böyledir. Rusya’nın pervasız askeri harekâtına feci bir şekilde başlamasından sonra, şimdilik Batı başkentlerindeki ruh hali, kendinden emin ve duygu yüklü. Ancak Batılı siyasi yetkililer izledikleri strateji konusunda kendilerini kandırmamalıdır. Vekâlet savaşları – stratejik olarak başarılı olanlar bile – çirkin, şiddet içeren olaylardır ve özünde bir tırmanma riski taşırlar. Nadiren başlangıçta göründükleri kadar hızlı veya maliyetsizdirler ve genellikle istenmeyen sonuçlara yol açarlar. Ukrayna’da bir dolaylı savaş kaçınılmaz olabilir. Hatta Batı’nın en iyi seçeneği bile olabilir. Ancak siyasi yetkililer, karşılaştıkları riskler konusunda net görüşlü olmalıdır.
Büyük Güçlerin Vekâlet Savaşlarının Geri Dönüşü
Vekâlet savaşları, bir devletin savaşa kendi doğrudan katılımını sınırlandırırken, bir veya daha fazla savaşan tarafa maddi yardım sağlayarak başka bir ülkedeki bir çatışmanın sonucunu şekillendirmeye çalışmasıyla ortaya çıkar. Devletler çeşitli nedenlerle vekâlet savaşına başvururlar. Algılanan askeri değerleri, örneğin yerel arazi veya nüfus hakkında üstün bilgi veya belirli taktik ve operasyonel yetenekler nedeniyle vekilleri kullanırlar. Bunları, kan veya servet ile ölçülen maliyetleri en aza indirmek ve tırmanma risklerini azaltmak için kullanırlar. Ve bunları, savaş yorgunu halklar ile iç ve uluslararası hukuk tarafından dayatılanlar gibi siyasi ve yasal kısıtlamalardan kaçınmak için kullanırlar. Diğer bir deyişle, vekâlet savaşları düşük maliyetler, yüksek faydalar ve makul bir inkar edilebilirliğin çekici bir kombinasyonunu temsil eder. Başkan Dwight D. Eisenhower’ın 1955’te ifade ettiği gibi, dolaylı savaşlar “dünyanın en ucuz sigortası”nı temsil eder.
Öyleyse, devletlerin stratejik amaçlarına ulaşmak için sıklıkla vekâlet savaşlarına başvurmalarına şaşmamak gerek. Soğuk Savaş sırasında ABD, Sovyet destekli hükümetlerle savaşan iki düzineden fazla isyanı destekledi. Sovyetler de hemen hemen aynısını yaptı. Çin ise Gine-Bissau’dan Umman’a ve Laos’a kadar “ulusal kurtuluş savaşları” yürüten çeşitli isyancı grupları destekledi. 1945’ten bu yana, tüm isyancı grupların neredeyse yarısı, genellikle askeri yardım şeklinde yabancı devletlerden destek aldı – savaşlarda üçüncü taraflardan savaşçılara 900’den fazla askeri yardım yapıldı.
Vekâlet savaşları daha sık hale geliyor: Son iki yüzyılda, bir grubun dışarıdan yardım alma olasılığı yaklaşık beşte birden, beşte dörde yükseldi. Nükleer silahlar, büyük güçler arasındaki sıcak çatışmaları daha az çekici hale getirebilir, ancak daha az görünür ve aşırı şiddet biçimlerini caydırmak konusunda da çok daha azını yaparlar. Büyük güç rekabeti her zaman çeşitli türden vekâlet savaşıyla el ele gitmiştir; ABD ulusal stratejik belgeleri bu gerçeği küçümseme eğiliminde olsa da, bu sefer farklı olmasını beklemek için çok az neden var. Siyaset bilimci Daniel Byman, “Günümüzün bütün büyük savaşlarının özünde dolaylı savaşlar olduğunu söylemek pek de abartı sayılmaz” diye yazıyor. Ukrayna’daki savaş bir istisna değildir.
Göründüğünden Daha Pahalı
Bu nedenle vekâlet savaşının çekiciliğini anlamak zor değildir. Ancak bu savaş doğal sınırlamalarıyla birlikte gelir. Vekâlet savaşlarında, destekleyen devletler ucuza savaş açmaya çalışır. Ancak bu faydayı elde etmek için kontrolün bir kısmını feda etmeleri gerekir. Ve bu kontrol kaybı stratejik riskler yaratır. Örneğin, büyük güç sahibi bir patronun desteği, vekilleri aşırı risk almaya teşvik edebilir ve potansiyel olarak istenmeyen tırmanışı tetikleyebilir – ahlaki tehlike olarak bilinen kötü teşviklerin klasik bir örneği. Taşeronlar, yardım akışını kendi amaçları için kullanabilir, kaynakları yandaş seçmenlere yönlendirebilir ve yabancı patronlar tarafından eğitilmiş ve silahlandırılmış birlikleri istenmeyen amaçlarla kullanabilirler. Taşeronlara sağlanan silahların izlenmesi zordur ve bu silahlar kolayca başka yerlere yönlendirilir. Yerel ortakların her zaman kendi hedefleri vardır, bunlar Batılı destekçilerininkiyle her zaman uyumlu olmayabilir.
En kötüsü, vekâlet savaşları, destekçilerini kaçınmaya çalıştıkları savaşlara karıştırabilir. Rusya’nın Ukrayna’yı işgali durumunda, özellikle Ukraynalı savaşçılar komşu ülkelerdeki dış sığınaklarda faaliyet gösteriyorsa, yanlış hesaplamalar tırmanmaya yol açabilir – Rusya zaten Polonya sınırından sadece on bir mil ötede batı Ukrayna’daki üslere hava saldırıları başlattı. Amerika Birleşik Devletleri ve müttefikleri için, Rusya’ya karşı dolaylı bir savaş yürütmek, doğrudan düşmanlıklar başlatmaktan daha az risklidir ve uçuşa yasak bölgenin dayatılması neredeyse kesin olarak bu anlama gelecektir. Ancak bu seçeneklerin hiçbiri risksiz değildir.
Batı, Ukrayna’ya daha fazla karışmaktan kaçınsa ve Ukrayna güçleri Batı’nın tercihlerine uysa bile, bir vekalet savaşının geleceği karanlıktır. Dış müdahaleler, düşmanlıkların süresini ve gelecekte tekrarlayan çatışma riskini artırma eğilimindedir. Ukrayna’nın Rus işgali altındaki bölgelerindeki herhangi bir Ukrayna isyanı şiddetli, uzun süreli ve politik olarak içinden çıkılmaz olacaktır. İsyan mantığı, şiddetin acımasızca uygulanmasına yönelir. Ve Ukrayna’da bir isyanı desteklemek, Ukrayna’nın bağımsızlığını savunmak amacıyla Ukrayna toplumu içindeki zararlı güçleri dolaylı veya başka bir şekilde desteklemeyi gerektirebilir. Uzun isyanlar nadiren ılımlıları güçlendirir. Ukrayna direnişine herhangi bir destek, çirkin takasları ve çıkar birlikteliklerini ve birçok Batılı hükümetin henüz ciddi olarak düşünmeye hazır görünmediği zaman çizelgelerinde gerektirecektir. Başka bir deyişle, Ukrayna’da bir vekâlet savaşı, daha iyimser senaryoların bazılarında bile, her şeyden önce Ukraynalılar için korkunç olacak.
Kötünün İyisi
Ama yine de mevcut en iyi seçenek bu olabilir. Putin felaketle sonuçlanan savaşını kendi tercihiyle başlattığı andan itibaren, Batı’nın hiçbir iyi seçeneği kalmadı. Ortada bir sıfır risk, sıfır maliyet politikası yoktur. Ve Ukrayna’da bir vekâlet savaşından daha riskli olan birkaç seçenekten biri, Putin’in arka arkaya dördüncü başarılı askeri macerasını temsil edecek olan, ucuz bir Rus zaferi olma olasılığıdır. Ne de olsa, Rusya’nın Ukrayna’daki mevcut tökezlemesinden önce, New York Times, “Bugün askeri gücü kullanma konusunda Putin’den daha iyi bir geçmişe sahip bir dünya lideri yok” diyordu. Ukraynalılar Putin’in işgalini ne kadar maliyetli hale getirebilirse, Avrupa’da daha fazla Rus saldırganlığını caydırmak ve daha büyük bir yangını önlemek o kadar kolay olacaktır. Ve en azından şimdilik, Batı ve Ukrayna’nın çıkarları, gerçek bir askeri fark yaratabilecek etkili yardım için alışılmadık bir fırsat sunan biçimlerde uyumludur.
Putin’i diğer komşu ülkeleri hedef almaktan caydırmanın yanı sıra, Ukrayna’da sürmekte olan bir vekalet savaşının Rusya’ya yüklediği maliyetler, Rus seçkinlerine Putin’in emperyal fantezilerinin yalnızca bu – yani fanteziler- olduğunu gösterebilir. Silah ve maddi desteğin sağlanması, Putin’in yerel destek tabanını zayıflatmaya, Rusya’nın askeri bütçesini boşaltmaya ve Moskova’nın gücünü denizaşırı ülkelere yansıtma yeteneğini düşürmeye yardımcı olabilir.
Son olarak, Ukrayna’da bir vekâlet savaşı stratejisi pazarlık masasında bir avantaj sağlayabilir. Taşeronları desteklemek çoğu zaman bir devletin müzakerelerde elini güçlendirebilir ve Kiev’in Rus ordusuna daha ağır maliyetler getirmesine yardımcı olarak Batı, Zelensky’nin elini güçlendiriyor. Rusya ve Ukrayna arasındaki herhangi bir siyasi çözümün şekli, kısmen savaş alanı koşullarına bağlı olacaktır ve Ukrayna’ya akan binlerce Batılı tanksavar silahı ve uçaksavar füzesi, Putin’in siyasi hedeflerini küçültmesi ve gerekli tavizleri vermesi için baskı yapmasına yardımcı olabilir; bunlar Putin’in devam eden savaşın maliyetlerinin diplomatik bir çözümün maliyetlerinden daha ağır bastığı sonucuna varmasına yardımcı olabilirler.
Rusya’nın Ukrayna’yı işgali sürerken, Batı’nın karşı karşıya olduğu durum hakkında net bir bakış açısına sahip olması gerekiyor. Şu anda Rusya ile bir vekâlet savaşı yürütüyor – ki bu çok gerçek bir tırmanma riski taşıyor. Batılı siyasi yetkililer, vekâlet savaşlarının ne kadar çirkin olduğu konusunda kendilerini aldatmamalıdır. Ukrayna güçlerini desteklemeye devam ederken, Biden yönetimi, özellikle silah tedarik yolları daha sınırlı hale geldikçe, desteğini daha geniş bir savaş riskine karşı dikkatli bir şekilde ayarlamaya devam etmelidir. Gerekirse yerel müttefiklerin faaliyetlerini dizginlemeye hazır olmalıdır. Ve bir noktada, sahip olduğu avantaj bir çözüme ulaşmaya yardımcı olabilir: yani, acı tavizler gerektirecek, ancak bağımsız bir Ukrayna’yı korumanın, savaşın neden olduğu acıyı sona erdirmenin ve daha geniş bir çatışma riskini azaltmanın tek yolu olabilecek bir çözüme. Sonuç olarak, bir vekâlet savaşından daha kötü olan tek seçenek, Ukrayna’da ucuz bir Rus zaferi veya Rusya ile ABD arasında doğrudan bir çatışmadır.

Sam Winter-Levy Princeton Üniversitesi’nde siyaset bilimi konusunda bir doktora öğrencisi ve West Point’teki Modern War Institute ve Ampirical Studies of Conflict Project’in ortak girişimi olan Irregular Warfare Initiative’in yazı işleri müdürüdür.
Bu makale War on the Rocks’ta yayınlanan İngilizce orijinalinden Türkçeye çevrilmiştir.
Çeviren: Irmak Gümüşbaş