10 Eylül 2025, Çarşamba
  • Giriş Yap
  • Kayıt Ol
Görüş
  • Dünya
    • Tümü
    • ABD
    • Afrika
    • Asya
    • Avrupa
    • Kuzey Amerika
    • Latin Amerika
    • Orta Doğu
    Finlandiya

    Finlandiya: Neo-Conların Rusya ve Amerika’yı Çatışmaya Sürükleme Planı

    Alaska Zirvesi

    Alaska Zirvesi 2025: Trump-Putin Buluşması, Ukrayna Savaşı ve Avrupa Jeopolitiği l Görüş21

    Oresnik

    ‘Oreshnik’ ve Süpersonic Hız Çağında Yaşamak

    Zekeriya Simsek

    Dünyanın Denetimli Serbestlik Hâlleri: Uluslararası Kuruluşlar Ne İşe Yarar?

    Ukrayna

    Brzezinski, Huntington, Wolfowitz: 1990’larda ABD Stratejileri ve Ukrayna Savaşı Üzerindeki Etkileri

    Tek kutuplu dünya

    21. Yüzyıldaki Güç Mücadelesini Anlamak: Tek Kutuplu Dünyanın Kuramsal Temelleri

  • Ekonomi
    istanbul üniversitesi

    Neoliberalizm Üniversiteleri Ele Geçirdi: Öğrenciler Müşteri, Akademisyenler Taşeron

    Kredi karti bocrlanmasi

    Türkiye’de Kredi Kartlarının Krize Dönüşen Yükselişi

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

    Neoliberalizmin Gizli Tarihi: Savaş, İmparatorluk ve Ekonomik Şiddet

    Neoliberalizmin Gizli Tarihi: Savaş, İmparatorluk ve Ekonomik Şiddet

  • Politika
    istanbul üniversitesi

    Neoliberalizm Üniversiteleri Ele Geçirdi: Öğrenciler Müşteri, Akademisyenler Taşeron

    think tanks

    Düşünce Kuruluşları (Think Tanks): Tarihsel Gelişim, İşlevleri, Eleştiriler ve Gelecek Perspektifleri

    Sibel_özbudun

    Hapishaneler”i Biliyoruz! peki ya “Tımarhaneler”i?(*)

    temel demirer

    Empyerlist Zorbalığın Trump’lı Aşaması

  • Kültür & Sanat
    • Tümü
    • Edebiyat
    • Sinema
    sibel özbudun

    Mahpustan Aşka Dair Dizeler[*]

    temel demirer

    Zirvedeki Kürsüdür Sahne(miz)

    hollywood, Sinema, Film

    Hollywood’un Evrimi: Sessiz Filmlerden Dijital Yayına

    Kırılgan Bir İkon ve Yorgun Bir Entelektüel: Marilyn Monroe ile Arthur Miller’ın Dramı

    Kırılgan Bir İkon ve Yorgun Bir Entelektüel: Marilyn Monroe ile Arthur Miller’ın Dramı

  • Opinion Internatıonal
    • Tümü
    • Culture
    • Economy
    • Philosophy
    • Politics
    • World
    Dr. Jan Campell

    The 2025 China – Europe on Humanrights

    Dr. Jan Campell

    USA at a Crossroads: Weakness, Ignorance, and Arrogance

    opinion21

    Geopolitical Strategy and China’s Belt and Road Initiative

    Dr. Jan Campell

    Hauptansätze und Strategien Kasachstans in der Shanghaier Organisation für Zusammenarbeit (SOZ)

  • Gorüş TV
    humboldt

    Liyakatsız Bir Devletin Eğitim Reformlarıyla Yeniden Yapılandırılması: Wilhelm von Humboldt (2. Bölüm)

    humboldt

    Humboldt Kardeşler, Akademik Özgürlük ve Eğitim İdeali (1. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (2. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (1. Bölüm)

  • Görüş Podcast
    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    AKIN öztürk

    Uluslararası Hukuk Ne Diyor, Türkiye Ne Yapıyor? Akın Öztürk Örneği

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kenan_Karabag

    Kenan Karabağ ile Sözlü Tarih ve Maria Suphi’nin İzinde

  • Diğer
    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    think tanks

    Düşünce Kuruluşları (Think Tanks): Tarihsel Gelişim, İşlevleri, Eleştiriler ve Gelecek Perspektifleri

    Nebiye - Hilal San

    Sahte Hayaller, Sahte Hayatlar

    aydinlanma

    Anti-Aydınlanma Çağı: Neoliberalizmin Gölgesinde Üniversite ve Toplum (1. Bölüm)

No Result
Tüm Sonuçları Görüntüle
Görüş
  • Dünya
    • Tümü
    • ABD
    • Afrika
    • Asya
    • Avrupa
    • Kuzey Amerika
    • Latin Amerika
    • Orta Doğu
    Finlandiya

    Finlandiya: Neo-Conların Rusya ve Amerika’yı Çatışmaya Sürükleme Planı

    Alaska Zirvesi

    Alaska Zirvesi 2025: Trump-Putin Buluşması, Ukrayna Savaşı ve Avrupa Jeopolitiği l Görüş21

    Oresnik

    ‘Oreshnik’ ve Süpersonic Hız Çağında Yaşamak

    Zekeriya Simsek

    Dünyanın Denetimli Serbestlik Hâlleri: Uluslararası Kuruluşlar Ne İşe Yarar?

    Ukrayna

    Brzezinski, Huntington, Wolfowitz: 1990’larda ABD Stratejileri ve Ukrayna Savaşı Üzerindeki Etkileri

    Tek kutuplu dünya

    21. Yüzyıldaki Güç Mücadelesini Anlamak: Tek Kutuplu Dünyanın Kuramsal Temelleri

  • Ekonomi
    istanbul üniversitesi

    Neoliberalizm Üniversiteleri Ele Geçirdi: Öğrenciler Müşteri, Akademisyenler Taşeron

    Kredi karti bocrlanmasi

    Türkiye’de Kredi Kartlarının Krize Dönüşen Yükselişi

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

    Neoliberalizmin Gizli Tarihi: Savaş, İmparatorluk ve Ekonomik Şiddet

    Neoliberalizmin Gizli Tarihi: Savaş, İmparatorluk ve Ekonomik Şiddet

  • Politika
    istanbul üniversitesi

    Neoliberalizm Üniversiteleri Ele Geçirdi: Öğrenciler Müşteri, Akademisyenler Taşeron

    think tanks

    Düşünce Kuruluşları (Think Tanks): Tarihsel Gelişim, İşlevleri, Eleştiriler ve Gelecek Perspektifleri

    Sibel_özbudun

    Hapishaneler”i Biliyoruz! peki ya “Tımarhaneler”i?(*)

    temel demirer

    Empyerlist Zorbalığın Trump’lı Aşaması

  • Kültür & Sanat
    • Tümü
    • Edebiyat
    • Sinema
    sibel özbudun

    Mahpustan Aşka Dair Dizeler[*]

    temel demirer

    Zirvedeki Kürsüdür Sahne(miz)

    hollywood, Sinema, Film

    Hollywood’un Evrimi: Sessiz Filmlerden Dijital Yayına

    Kırılgan Bir İkon ve Yorgun Bir Entelektüel: Marilyn Monroe ile Arthur Miller’ın Dramı

    Kırılgan Bir İkon ve Yorgun Bir Entelektüel: Marilyn Monroe ile Arthur Miller’ın Dramı

  • Opinion Internatıonal
    • Tümü
    • Culture
    • Economy
    • Philosophy
    • Politics
    • World
    Dr. Jan Campell

    The 2025 China – Europe on Humanrights

    Dr. Jan Campell

    USA at a Crossroads: Weakness, Ignorance, and Arrogance

    opinion21

    Geopolitical Strategy and China’s Belt and Road Initiative

    Dr. Jan Campell

    Hauptansätze und Strategien Kasachstans in der Shanghaier Organisation für Zusammenarbeit (SOZ)

  • Gorüş TV
    humboldt

    Liyakatsız Bir Devletin Eğitim Reformlarıyla Yeniden Yapılandırılması: Wilhelm von Humboldt (2. Bölüm)

    humboldt

    Humboldt Kardeşler, Akademik Özgürlük ve Eğitim İdeali (1. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (2. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (1. Bölüm)

  • Görüş Podcast
    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    AKIN öztürk

    Uluslararası Hukuk Ne Diyor, Türkiye Ne Yapıyor? Akın Öztürk Örneği

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kenan_Karabag

    Kenan Karabağ ile Sözlü Tarih ve Maria Suphi’nin İzinde

  • Diğer
    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    think tanks

    Düşünce Kuruluşları (Think Tanks): Tarihsel Gelişim, İşlevleri, Eleştiriler ve Gelecek Perspektifleri

    Nebiye - Hilal San

    Sahte Hayaller, Sahte Hayatlar

    aydinlanma

    Anti-Aydınlanma Çağı: Neoliberalizmin Gölgesinde Üniversite ve Toplum (1. Bölüm)

No Result
Tüm Sonuçları Görüntüle
Görüş

Toplumsal Piyasa Ekonomisi: Düşünürleri, İlkeleri ve Pratik Uygulamaları

Turan Altuner
3 Eylül 2025
Okuma süresi: 11 dakika
A A
Facebook'ta PaylaşX'te PaylaşPinterest'te PaylaşLinkedin'de PaylaşWhatsApp'ta PaylaşTelegram'da PaylaşE-Mail ile Paylaş
Turan Altuner

Almanya’nın Ekonomik Ruhu: Sosyal Piyasa Ekonomisi

Serbest piyasa dinamizmini sosyal refahla birleştiren “sosyal piyasa ekonomisi” modelinin köklerinden günümüze ve Avrupa’daki geleceğine dair kısa bir değerlendirme.

Bugün, entelektüel merakı olan bir okuyucumuzun sorusunu bu makaleyle yanıtlamaya çalışacağız. Soru şuydu: Nedir bu Sosyal Piyasa Ekonomisi? Almanya ve Avrupa ile ilişkisi nedir? Yani Türkçe karşılığıyla söylersek: Toplumsal Piyasa Ekonomisi nedir?

İlgili İçerikler

Finlandiya: Neo-Conların Rusya ve Amerika’yı Çatışmaya Sürükleme Planı

Dünyanın Denetimli Serbestlik Hâlleri: Uluslararası Kuruluşlar Ne İşe Yarar?

Bende bu makalemde bu kavramı — yani sosyal/ toplumsal piyasa ekonomisini — naçizane mercek altına almaya calısacagım. İlk bakışta kulağa sıradan bir ekonomik jargon gibi gelse de, derinlere indiğimizde ilginç bir tarihsel arka plan ve özgün bir ekonomik yaklaşım karşımıza çıkıyor. Bugün, bu modelin kökenlerini, gerçek dünyadaki işleyişini ve yalnızca Almanya’yla değil, Avrupa Birliği’nin bütünsel yapısıyla nasıl bağ kurduğunu anlamaya çalışacağız.

Bir ülkenin kendine özgü bir ekonomik “tarz” geliştirip geliştiremeyeceği sorusu, oldukça çarpıcıdır. Burada aslında bir nevi intercultural economics yani kültürlerarası ekonomi kavramına dogal olarak değinmiş olacagiz. Almanya’nın Amerika Birleşik Devletleri’nden farklı bir ekonomik yapıya sahip olması örneğinde olduğu gibi, kültürel farklılıklar da hem ekonomi bilimine hem de ekonomik yaşamın pratiklerine doğrudan yansımaktadır. Kültürel farklılıklar da ekonomiyi şekillendirir ve günlük hayata yansır.

Köklere Yolculuk: 19. Yüzyılın Düşünürleri

Sosyal piyasa ekonomisinin kökenlerini anlamak için 1800’lerin sonlarına, sanayileşmenin sancılı günlerine geri dönmek gerekir. O dönemde Almanya, tıpkı pek çok ülke gibi, fabrikaların hızla yükseldiği, şehirlerin patlama yaşadığı ama aynı zamanda yoksulluk, eşitsizlik ve ağır koşullar altında ezilen işçilerin göze çarptığı çelişkili bir tabloyla karşı karşıyaydı.

Tam da bu ortamda, sahneye dikkat çekici bir isim çıkıyor: Gustav von Schmoller. Alman Tarihçi İktisat Okulu’nun önde gelen düşünürlerinden biri olan Schmoller için ekonomi sadece soyut sayılardan ibaret bir mekanizma değildi. Ona göre ekonomi, bir ülkenin tarihi, kültürü ve hatta ahlaki değerleriyle derinden bağlantılı “ulusal bir olguydu.” Başka bir deyişle, ekonomi bir ulusun ruhunu da yansıtıyordu. Schmoller, kalkınmanın yalnızca teknoloji ve kurumlarla değil, aynı zamanda bir toplumun “ahlaki gücüyle” mümkün olduğunu savunuyordu.

Gustav Friedrich Schmoller, 1908’den itibaren von Schmoller olarak anılmıştır (*24 Haziran 1838, Heilbronn; †27 Haziran 1917, Bad Harzburg), Alman bir ekonomist, tarihçi ve sosyal bilimciydi. Ulusal iktisat alanında “Genç Tarihsel Okul”un başlıca temsilcisi olarak kabul edilir.

Bu bakış açısı, “sosyal politika” (Sozialpolitik) kavramını doğurdu. Sanayileşmenin yarattığı sosyal sorunlara bir yanıt niteliğinde olan bu yaklaşım, sadece sadaka ya da yardımla sınırlı değildi. Schmoller; herkes için eğitim, güçlü bir orta sınıfın inşası ve işçi sınıfının topluma entegrasyonu üzerinde duruyordu. Amacı, büyük devrimleri önlemekten çok daha fazlasıydı: sistemin her bireye ait olduğu hissini güçlendirmek.

Böylece, bireysel başarıyı teşvik ederken toplumsal refahı da önceleyen, yüksek sosyal bilince sahip bir ekonomi fikrinin temelleri atılmış oldu.

Savaştan Sonra Yeni Bir Dönem: Düzenci Liberalizm (Ordoliberalizm)

Almanya’da 20. yüzyılın ilk yarısında yaşanan büyük kırılmalar – iki dünya savaşı, siyasi çalkantılar ve ekonomik yıkımlar – ülkenin iktisadi düşünce tarihinde yeni bir arayışın doğmasına yol açtı. Bu arayış, “Düzenci Liberalizm” (Ordoliberalismus) adıyla anılan bir yaklaşımda somutlaştı.

Ordoliberalizm, devletin piyasaya doğrudan müdahale etmek yerine, adil rekabeti güvence altına alacak bir hukuki ve kurumsal çerçeve oluşturmasını savunuyordu. Yani amaç, ekonomik hayatı sosyal politikalarla yönlendirmek değil, piyasanın sağlıklı işlemesi için gerekli zemini hazırlamaktı. Devlet, daha az müdahaleci ama daha düzenleyici bir rol üstleniyordu; piyasanın “oyun kurallarını” belirliyor, ancak oyunun kendisine doğrudan katılmıyordu.

Bu noktada, kavrama damgasını vuran isimlerden biri Alfred Müller-Armack oldu. Müller-Armack’ın yaklaşımı, yalnızca ordoliberalizmin kurala dayalı piyasa anlayışını değil, aynı zamanda Gustav Schmoller’in Tarihsel Okulu’nun toplumsal ve kültürel boyutlara verdiği önemi de içine alıyordu. Ona göre, bir ülkenin ekonomik düzeni yalnızca yasalardan ve teknik politikalardan ibaret olamazdı; aynı zamanda o toplumun kültürel değerleri, dini inançları ve sosyal yapısıyla da şekillenirdi.

Alfred August Arnold Müller-Armack (ortada, 28 Haziran 1901, Essen; †16 Mart 1978, Köln), Alman bir iktisatçı, üniversite öğretim üyesi ve “Sosyal Piyasa Ekonomisi” kavramının yaratıcısı ile bu ekonomik sistemin kurucularından biridir.

Böylece Müller-Armack, ordoliberalizmin rekabeti esas alan disiplinini, Schmoller’in ulusal ekonomiye ve kültürel faktörlere yaptığı vurguyla birleştirmeye çalıştı. Ortaya çıkan sentez, Almanya’nın savaş sonrası dönemde benimsediği ve dünyaya model olarak sunduğu “Sosyal Piyasa Ekonomisi” fikrinin temelini oluşturdu.

Sosyal Piyasa Ekonomisinin Temel Prensipleri

Sosyal piyasa ekonomisi, yalnızca bir iktisadi teori değil, aynı zamanda toplumsal yapıyı yeniden inşa etmeye yönelik bir siyasi-ekonomik felsefe olarak şekillendi. Teorik tartışmaların ötesinde, asıl önem kazanan nokta, bu felsefenin uygulanabilir politikalara nasıl dönüştüğüdür. Model, iki temel sütun üzerinde yükselir: rekabetçi piyasa düzeni ve sosyal refah devleti.

1. Rekabetçi ve Serbest Piyasa

Sosyal piyasa ekonomisinin ilk ve en temel ilkesi, serbest rekabetin korunmasıdır. Bu yaklaşım, ekonomik büyümenin, yeniliğin ve verimliliğin motorunun rekabetçi piyasalardan geçtiğini varsayar. Ancak bu, devletin tamamen geri çekildiği bir “gece bekçisi devleti” anlayışı değildir. Tam tersine, devletin görevi, oyunun kurallarını belirlemek ve adil rekabeti garanti altına almak olarak tanımlanır.

Amaç, işletmeleri katı düzenlemelerle kısıtlamak değil, eşit koşullar altında yarışabilecekleri bir oyun alanı yaratmaktır. Böylece tüketiciler korunur, tekelleşme engellenir ve işçiler piyasanın keyfî dalgalanmalarına karşı savunmasız bırakılmaz. Bu ilke, ordoliberalizmin “rekabet düzeni” fikrinin sosyal piyasa ekonomisine yansıyan yönüdür.

2. Güçlü Sosyal Refah Taahhüdü

Modelin ikinci temel ilkesi, sosyal devlet anlayışına dayalı güçlü bir sosyal refah taahhüdüdür. Bu, ekonomik büyümenin tek başına yeterli olmadığını; büyümenin, toplumun tüm kesimlerinde yaşam kalitesini yükseltecek biçimde paylaşılması gerektiğini savunur.

Burada amaç, sadece kârı maksimize etmek değil, herkesin refahtan pay almasını sağlamak ve zor durumda olan bireyler için bir güvenlik ağı oluşturmaktır. Bu bağlamda, sosyal piyasa ekonomisi bir fırsatlar toplumu inşa etmeyi hedefler: herkesin başarılı olma şansı vardır, ancak kimse de temel ihtiyaçlardan yoksun bırakılmaz.

Almanya’nın savaş sonrası dönemde kurduğu sosyal güvenlik sistemi, bu ilkenin en somut örneklerinden biridir. İşsizlik sigortası, evrensel sağlık hizmetleri, emeklilik güvenceleri ve aile destekleri, sosyal piyasa ekonomisinin “insani yüzünü” oluşturmuştur. Ayrıca Almanya’nın mesleki eğitim ve çıraklık sistemi de bu modelin önemli parçalarından biridir. Bu sistem, üniversite eğitiminin ötesinde, herkesin iş hayatında başarılı olmak için gerekli becerileri edinmesini sağlar. Böylece hem ekonomik rekabet gücü artar hem de sosyal mobilite güçlenir.

Bu Model İhraç Edilebilir mi?

Sosyal piyasa ekonomisinin ilkeleri, Almanya’nın tarihine ve kültürüne derinlemesine kök salmış bir sistemdir. Bu nedenle, onu yalnızca bir dizi ekonomik politikalar bütünü olarak değil, adeta toplumsal bir yaşam tarzı olarak görmek gerekir. Ancak burada temel soru şudur: Böyle bir model yalnızca Almanya’ya özgü müdür, yoksa başka ülkelere de ihraç edilebilir mi?

Bu soruya verilecek yanıt, çok da basit değildir. Çünkü sosyal piyasa ekonomisini “kopyala–yapıştır” yöntemiyle başka bir ülkede uygulamak neredeyse imkânsızdır. Zira model, yalnızca teorik ilkelerden değil; tarih, kültür, değerler ve toplumsal deneyimlerin kesişiminden doğmuştur.

Durumu açıklamak için basit ama çarpıcı bir analoji kullanılabilir: Bugün Almanya, dünyada en çok döner ihrac eden ülkelerden biridir. Ancak Almanya’daki dönerin tadı Türkiye’deki dönerden farklıdır. Aynı temel malzemeler ve benzer tarifler kullanılsa bile, ölçüler, pişirme biçimi ve etin kalitesi sonucu değiştirir. İki ülkede de ortaya çıkan ürün “döner”dir, fakat lezzeti farklıdır. Sosyal piyasa ekonomisi de böyledir: Temel ilkeler evrensel ilham kaynağı olabilir, fakat sonuç her ülkenin kendi toplumsal bağlamına göre farklılaşır.

Dolayısıyla, sosyal piyasa ekonomisini katı bir model olarak değil, bir çerçeve veya yol gösterici ilkeler bütünü olarak görmek gerekir. Başka ülkeler bu ilkelerden esinlenebilir, fakat kendi tarihsel ve kültürel dinamikleriyle uyumlu bir versiyonunu inşa etmek zorundadır.

Burada mesele biraz felsefi bir boyut kazanır: Böyle bir sistemi bilinçli politik tercihlerle “tasarlamak” mümkün müdür, yoksa bu, toplumların değerlerinden ve deneyimlerinden organik olarak mı doğar? Ekonomik sistemler bağlamında bu, klasik bir “doğa mı, tasarım mı?” tartışmasına dönüşür.

Avrupa Birliği Örneği

Avrupa Birliği, bu soruya somut bir örnek teşkil eder. AB, İngiltere’nin ayrılışı sonrası daha da belirginleşen şekilde, henüz tam anlamıyla kristalize olmuş bir ekonomik model sunmamaktadır. Bunun yerine, hâlen oluşum sürecinde olan bir girişim niteliği taşır. Elbette ortak noktaları vardır: serbest ticarete ve açık pazarlara vurgu, sosyal refah devletine bağlılık, işçi hakları ve çevresel sürdürülebilirlik bunların başında gelir. Ancak AB’nin modeli, daha çok farklı ulusal parçaların bir araya getirdiği mozaik görünümündedir.

Burada özellikle altı çizilmesi gereken bir nokta vardır: 1980’lerden, özellikle de 1990’lardan itibaren, ABD menşeli neoliberal politikalar Avrupa’nın toplumsal piyasa ekonomisini büyük ölçüde tahrip etmiştir. Neoliberalizm, Almanya ve Avrupa’nın tarihsel, kültürel ve ekonomik yapısına aykırıdır. Amerikan kapitalizminin “pür piyasa” yaklaşımı, Avrupa’nın toplumsallık ilkesine ters düşmüş, yalnızca ekonomik değil aynı zamanda kültürel bir kriz de yaratmıştır.

Avrupa bugün yaşadığı ekonomik ve siyasi krizi yalnızca borç, bütçe veya maliyet meselesi olarak değil, aynı zamanda bu kültürel-ekonomik uyumsuzluk bağlamında da değerlendirmek zorundadır. Avrupa’nın geleceğini şekillendirmek için, kendi tarihsel köklerine ve toplumsal toplumsal ruhuna, aydınlanma gelenegine yeniden dönmesi kaçınılmazdır.

Son Söz

Çin ekonomisi üzerine uzun yıllar kafa yormuş biri olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim: Çin’in günümüzdeki etkileyici ekonomik gelişimi, aslında Avrupa’nın geleneksel ekonomik ve toplumsal modeliyle büyük benzerlikler taşımaktadır.

Elbette “ideal” bir ekonomik sistemden söz etmek pek mümkün değildir. Ancak kesin olan bir şey var ki, ekonomiyi ve ekonomi bilimini yeniden toplumsal yarar odaklı düşünmenin ve uygulamanın zamanı çoktan gelmiştir. Çünkü toplumların ve ekonomilerin kaderi, küresel borsalarda kumar oynayan küçük ve açgözlü bir güruhun ellerine bırakılamaz.

Bu noktada, bizi eleştirel düşünmeye, var olanı sorgulamaya, gerektiğinde kendi varsayımlarımıza meydan okumaya ve içinde yaşadığımız toplumları nasıl daha yaşanabilir kılabileceğimiz üzerine anlamlı tartışmalar yürütmeye davet eden bir yaklaşım gereklidir.

Umarım bu makale, değerli okuyucumuzun sorusuna bir nebze de olsa yanıt verebilmiş ve günümüz tartışmalarına küçük de olsa anlamlı bir katkı sunabilmiştir.

Turan Altuner
Turan Altuner

Turan Altuner, uluslararası ağırlıklı iktisat, uluslararası işletme yönetimi, kültürlerarası iletişim, kültür antropolojisi ve endüstri işletmeciliği okudu. İşletmeci, danışman ve kültürlerarası iletişim koçu olarak çalıştı. İlgi alanları ekonomi, uluslararası ilişkiler ve kültürlerarası iletişimdir.

Kaynaklar:

Soziale Marktwirtschaft: https://www.bpb.de/kurz-knapp/lexika/lexikon-der-wirtschaft/20642/soziale-marktwirtschaft/

Konrad-Adenauer-Stiftung (Konrad Adenauer Vakfı): https://www.kas.de/de/soziale-marktwirtschaft

Soziale Marktwirtschaft – ein kurzer Überblick: https://insm.de/themen-und-fakten/soziale-marktwirtschaft?utm_source=google&utm_medium=cpc&utm_campaign=sozialemarktwirtschaft&gad_source=1&gad_campaignid=10767048213&gbraid=0AAAAADyIB0KVs7ZGKsx9BTXwOhFXYo__Q&gclid=Cj0KCQjwzt_FBhCEARIsAJGFWVlNjQdY1Fl_ssAdMh0pef8bqF_TNJtyT2Dgxy2gQgUNpApks10uwl4aAoHiEALw_wcB

Historismus in der Wirtschaftswissenschaft: https://www.herder.de/staatslexikon/artikel/historismus-in-der-wirtschaftswissenschaft/

Heildelberg Universitesi: Europa und die USA in historischer Perspektive (1776–2009): file:///C:/Users/Turan%20Altuner/Downloads/heiBOOKS-756-978-3-948083-30-4-CH05.pdf

İlgili İçerikler

Almanya_Enerji
Avrupa

Yaptırımların Gölgesinde Almanya’nın Enerji Açmazı

Görüş Redaksiyon

Bu kısa makalede, Almanya'nın 2024 yılında Rusya’dan sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) ithalatındaki artışı inceleyeceğiz. Ayrıca, Rusya’ya uygulanan ambargonun ne kadar...

Transnasyonal Barış ve Gelecek Araştırmaları Vakfı: “Titanik Militarizmi”
Avrupa

Transnasyonal Barış ve Gelecek Araştırmaları Vakfı: “Titanik Militarizmi”

Görüş Redaksiyon

"Titanik Militarizmi" 1986 yılında kurulan The Transnational Foundation for Peace and Future Research (TFF), uluslararası barışın sağlanmasına yönelik bütüncül ve...

Zekeriya Simsek

Ukrayna Neden Önemli?

Emanuell Macron

Macron Neden Odessa’ya Bu Kadar Takmış Durumda?

Naomi_klein_altyazi

Naomi Klein ile söyleşi: “Alman Anma Kültürü Donuk Bir Niteliğe Sahip”

Ukrayna’nın AB’ye Katılımının Jeopolitik Bir Arka Planı Var

Ukrayna’nın AB’ye Katılımının Jeopolitik Bir Arka Planı Var

sibel özbudun

Avrupa’dan ABD’ye – Bugünlerde – (Neo-) Faşizm!

osmanli

Avrupa’da Bir Ülke, İzlenimlerim

Son Makaleler

Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı
Asya

Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

Görüş Redaksiyon

Çin’in Japon faşizmi üzerindeki zaferinin 80. yıldönümü geçit töreni. Fotoğraf: CGTN Pekin’de bir sabah, 12.000 askerin kusursuz bir şekilde hareketsiz...

sibel özbudun

Mahpustan Aşka Dair Dizeler[*]

Turan Altuner

Toplumsal Piyasa Ekonomisi: Düşünürleri, İlkeleri ve Pratik Uygulamaları

Şanghay İşbirliği Örgütü Zirvesi 2025

Jeopolitik Satranç Tahtası: Xi Jinping Çok Kutuplu Vizyonu ve ABD Hegemonyası

KATEGORİLER

  • Dünya
  • Ekonomi
  • Politika
  • Kültür & Sanat
  • Opinion Internatıonal
  • Podcast
  • Gorüş TV
  • Diğer

SAYFALAR

  • Ansayfa
  • Gizlilik Politikası
  • Görüş Hakkında
  • Görüş’te Yazmak | Become an Opinionmaker
  • Künye
  • Yayın ilkelerimiz
  • İletişim | info@gorus21.com

BİZİ TAKİP EDİN

gorus-stickyl-ogo-dark

HAKKIMIZDA

21. yüzyılın disiplinlerarası, uluslararası, farklı görüşlerin yer aldığı yayın organı

© 2025 Görüş Tüm Hakları Saklıdır.

Hoş Geldiniz!

Hesabınıza aşağıdan giriş yapın

Şifrenizi mi unuttunuz? Kayıt Ol

Yeni Hesap Oluşturun!

Kayıt olmak için aşağıdaki formları doldurun

Tüm alanlar zorunludur. Giriş Yap

Retrieve your password

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş Yap
No Result
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Dünya
  • Ekonomi
  • Politika
  • Kültür & Sanat
  • Opinion Internatıonal
  • Gorüş TV
  • Görüş Podcast
  • Diğer
  • Giriş Yap
  • Kayıt Ol

© 2024 Görüş Tüm Hakları Saklıdır.

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır. Bu web sitesini kullanmaya devam ederek çerezlerin kullanılmasına izin vermiş olursunuz.