26 Eylül 2025, Cuma
  • Giriş Yap
  • Kayıt Ol
Görüş
  • Dünya
    • Tümü
    • ABD
    • Afrika
    • Asya
    • Avrupa
    • Kuzey Amerika
    • Latin Amerika
    • Orta Doğu
    siyasal siddet

    Siyasal Şiddetin Yeni Yüzü

    Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

    Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

    Dogal Gaz boru hatti Sibirya

    Primakov Üçgeni ve Nükleer Enerjinin Dönüştürücü Gücü

    askeri Tören_CIN

    Barışta Sivil, Savaşta Asker: Çin’in Çınlayan Gülleri

    Finlandiya

    Finlandiya: Neo-Conların Rusya ve Amerika’yı Çatışmaya Sürükleme Planı

    Alaska Zirvesi

    Alaska Zirvesi 2025: Trump-Putin Buluşması, Ukrayna Savaşı ve Avrupa Jeopolitiği l Görüş21

  • Ekonomi
    istanbul üniversitesi

    Neoliberalizm Üniversiteleri Ele Geçirdi: Öğrenciler Müşteri, Akademisyenler Taşeron

    Kredi karti bocrlanmasi

    Türkiye’de Kredi Kartlarının Krize Dönüşen Yükselişi

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

    Neoliberalizmin Gizli Tarihi: Savaş, İmparatorluk ve Ekonomik Şiddet

    Neoliberalizmin Gizli Tarihi: Savaş, İmparatorluk ve Ekonomik Şiddet

  • Politika
    Sibel_özbudun

    Grev, İşçi Sınıfının “Savaş Okulu”dur…(*)

    istanbul üniversitesi

    Neoliberalizm Üniversiteleri Ele Geçirdi: Öğrenciler Müşteri, Akademisyenler Taşeron

    think tanks

    Düşünce Kuruluşları (Think Tanks): Tarihsel Gelişim, İşlevleri, Eleştiriler ve Gelecek Perspektifleri

    Sibel_özbudun

    Hapishaneler”i Biliyoruz! peki ya “Tımarhaneler”i?(*)

  • Kültür & Sanat
    • Tümü
    • Edebiyat
    • Sinema
    temel demirer

    Üsküdar’dan Öte”nin Şairleri(*)

    sibel özbudun

    Mahpustan Aşka Dair Dizeler[*]

    temel demirer

    Zirvedeki Kürsüdür Sahne(miz)

    hollywood, Sinema, Film

    Hollywood’un Evrimi: Sessiz Filmlerden Dijital Yayına

  • Opinion Internatıonal
    • Tümü
    • Culture
    • Economy
    • Philosophy
    • Politics
    • World
    Dr. Jan Campell

    The 2025 China – Europe on Humanrights

    Dr. Jan Campell

    USA at a Crossroads: Weakness, Ignorance, and Arrogance

    opinion21

    Geopolitical Strategy and China’s Belt and Road Initiative

    Dr. Jan Campell

    Hauptansätze und Strategien Kasachstans in der Shanghaier Organisation für Zusammenarbeit (SOZ)

  • Gorüş TV
    humboldt

    Liyakatsız Bir Devletin Eğitim Reformlarıyla Yeniden Yapılandırılması: Wilhelm von Humboldt (2. Bölüm)

    humboldt

    Humboldt Kardeşler, Akademik Özgürlük ve Eğitim İdeali (1. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (2. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (1. Bölüm)

  • Görüş Podcast
    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    AKIN öztürk

    Uluslararası Hukuk Ne Diyor, Türkiye Ne Yapıyor? Akın Öztürk Örneği

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kenan_Karabag

    Kenan Karabağ ile Sözlü Tarih ve Maria Suphi’nin İzinde

  • Diğer
    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    think tanks

    Düşünce Kuruluşları (Think Tanks): Tarihsel Gelişim, İşlevleri, Eleştiriler ve Gelecek Perspektifleri

    Nebiye - Hilal San

    Sahte Hayaller, Sahte Hayatlar

    aydinlanma

    Anti-Aydınlanma Çağı: Neoliberalizmin Gölgesinde Üniversite ve Toplum (1. Bölüm)

No Result
Tüm Sonuçları Görüntüle
Görüş
  • Dünya
    • Tümü
    • ABD
    • Afrika
    • Asya
    • Avrupa
    • Kuzey Amerika
    • Latin Amerika
    • Orta Doğu
    siyasal siddet

    Siyasal Şiddetin Yeni Yüzü

    Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

    Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

    Dogal Gaz boru hatti Sibirya

    Primakov Üçgeni ve Nükleer Enerjinin Dönüştürücü Gücü

    askeri Tören_CIN

    Barışta Sivil, Savaşta Asker: Çin’in Çınlayan Gülleri

    Finlandiya

    Finlandiya: Neo-Conların Rusya ve Amerika’yı Çatışmaya Sürükleme Planı

    Alaska Zirvesi

    Alaska Zirvesi 2025: Trump-Putin Buluşması, Ukrayna Savaşı ve Avrupa Jeopolitiği l Görüş21

  • Ekonomi
    istanbul üniversitesi

    Neoliberalizm Üniversiteleri Ele Geçirdi: Öğrenciler Müşteri, Akademisyenler Taşeron

    Kredi karti bocrlanmasi

    Türkiye’de Kredi Kartlarının Krize Dönüşen Yükselişi

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

    Neoliberalizmin Gizli Tarihi: Savaş, İmparatorluk ve Ekonomik Şiddet

    Neoliberalizmin Gizli Tarihi: Savaş, İmparatorluk ve Ekonomik Şiddet

  • Politika
    Sibel_özbudun

    Grev, İşçi Sınıfının “Savaş Okulu”dur…(*)

    istanbul üniversitesi

    Neoliberalizm Üniversiteleri Ele Geçirdi: Öğrenciler Müşteri, Akademisyenler Taşeron

    think tanks

    Düşünce Kuruluşları (Think Tanks): Tarihsel Gelişim, İşlevleri, Eleştiriler ve Gelecek Perspektifleri

    Sibel_özbudun

    Hapishaneler”i Biliyoruz! peki ya “Tımarhaneler”i?(*)

  • Kültür & Sanat
    • Tümü
    • Edebiyat
    • Sinema
    temel demirer

    Üsküdar’dan Öte”nin Şairleri(*)

    sibel özbudun

    Mahpustan Aşka Dair Dizeler[*]

    temel demirer

    Zirvedeki Kürsüdür Sahne(miz)

    hollywood, Sinema, Film

    Hollywood’un Evrimi: Sessiz Filmlerden Dijital Yayına

  • Opinion Internatıonal
    • Tümü
    • Culture
    • Economy
    • Philosophy
    • Politics
    • World
    Dr. Jan Campell

    The 2025 China – Europe on Humanrights

    Dr. Jan Campell

    USA at a Crossroads: Weakness, Ignorance, and Arrogance

    opinion21

    Geopolitical Strategy and China’s Belt and Road Initiative

    Dr. Jan Campell

    Hauptansätze und Strategien Kasachstans in der Shanghaier Organisation für Zusammenarbeit (SOZ)

  • Gorüş TV
    humboldt

    Liyakatsız Bir Devletin Eğitim Reformlarıyla Yeniden Yapılandırılması: Wilhelm von Humboldt (2. Bölüm)

    humboldt

    Humboldt Kardeşler, Akademik Özgürlük ve Eğitim İdeali (1. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (2. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (1. Bölüm)

  • Görüş Podcast
    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    AKIN öztürk

    Uluslararası Hukuk Ne Diyor, Türkiye Ne Yapıyor? Akın Öztürk Örneği

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kenan_Karabag

    Kenan Karabağ ile Sözlü Tarih ve Maria Suphi’nin İzinde

  • Diğer
    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    think tanks

    Düşünce Kuruluşları (Think Tanks): Tarihsel Gelişim, İşlevleri, Eleştiriler ve Gelecek Perspektifleri

    Nebiye - Hilal San

    Sahte Hayaller, Sahte Hayatlar

    aydinlanma

    Anti-Aydınlanma Çağı: Neoliberalizmin Gölgesinde Üniversite ve Toplum (1. Bölüm)

No Result
Tüm Sonuçları Görüntüle
Görüş

“Tıp Bir Sosyal Bilimdir ve Politika Büyük Ölçüde Tıptan Başka Bir Şey Değildir”

Basın Dünyası
17 Nisan 2021
Okuma süresi: 10 dakika
A A
Facebook'ta PaylaşX'te PaylaşPinterest'te PaylaşLinkedin'de PaylaşWhatsApp'ta PaylaşTelegram'da PaylaşE-Mail ile Paylaş
Fotograf: Ani Kolleshi / Unsplash

Dr. Onur ÇEÇEN 

Mide kanserinde bulgulardan birisi olan lenf düğümüne ismini veren Virchow, modern tıbbın doğuşundan beri tartışılagelen bir duruma da dikkat çekmişti. Sağlık dediğimiz şey yalnızca hastalıkları mı içerir yoksa sağlık nelerin sonucunda sağlanabilir.

İlgili İçerikler

Grev, İşçi Sınıfının “Savaş Okulu”dur…(*)

Neoliberalizm Üniversiteleri Ele Geçirdi: Öğrenciler Müşteri, Akademisyenler Taşeron

Engels’in İngiltere’de Emekçi Sınıfın Durumu kitabı da bu yazının en önemli eserlerden birisidir.

Türkiye’de modern tıp eğitimi, özellikle ordu sağlığını geliştirmek amacı ile başlayan denemeler sonrasında yeniçeriliğin kaldırıldığı süreçte ilk kez 14 Mart 1827 tarihinde verilmeye başlamıştı. Söz konusu eğitim mekanı, İBB’nin de bulunduğu Saraçhane Caddesi sırasında geçmişte yeniçeri ağalarının konakladığı Vezneciler Celal Ağa Oteli’nin bulunduğu Tulumbacıbaşı Konağı idi.

Müessesat-ı Hayriye-i Sıhhiye Müdiriyeti gibi yapılanmalarla Dahiliye Nezareti’ne bağlı bir Sıhhiye Umum Müdürlüğü ile yönetim sağlanmaya çalışılsa da Osmanlı döneminde başarı sağlanamamıştı. Örgütsel olarak ilk müdahale, 3 Mayıs 1920 tarihinde Sıhhiye ve İçtimai Muavenet Vekaleti kuran TBMM tarafından yapılmıştı. Erken Cumhuriyet döneminde Refik Saydam’ın bakanlığı döneminde Anadolu coğrafyasının savaşlar sonunda boğuştuğu hastalıklarla mücadeleye girişilmişti. Hükümet tabiplerinin çabası ve dikey örgütlenme ile kazanılan sıtma ve trahomla savaş gibi başarılar elde edilmişti. Hıfzısıhha Okulu gibi kurumların kurulması da, zamanın bakış açısını göstermektedir. Özellikle pandemi sürecinde alınan tedbirlere halen temel hukuki kaynak olışturan Umumi Hıfzısıhha Kanunu bu dönemde çıkartılmıştır.

1930’lu yıllarda Etimesgut’ta gerçekleştirilen deneyim; Köy Enstitülerinin öncülü Köy Eğitmen Kursları deneyimine benzer şekilde Dr. Cemalettin Or’un içinde yer aldığı yeni bir sağlık kurumu yapılanması denemesi idi. Köy sıhhi teşkilatlanmasında Arifiye Köy Enstitüsü mezunu sağlık memuru Muhsin Civelek gibi kişilerin yer alması da bu nedenle şaşırtıcı değildir.

İşçi Sigortaları Kurumu’nun kurulması sonrasında devletin genel bütçesinin yanı sıra sigorta primleri toplayan ve günümüzde SGK olarak bilinen kurumun kendi sağlık teşkilatlanmasını kurması da sağlıkta bir atılım yaratacaktır. Bu, devletin vergilerle finanse ettiği sağlık yatırımlarının yanı sıra işveren ve işçilerin ayağa kaldırdığı onlarca hastane yapılmasına vesile olmuştur.

Demokrat Parti döneminde geçmiş dönemlerdeki koruyucu sağlık hizmetlerinden başka tedavi edici hekimliğe yönelik yatırımların da artışı Dr. Behçet Uz döneminin hastanecilik ile özdeşleşmesine sebep olmuştur.

Özellikle Marshall yardımları sonrasında, ülkedeki kimya endüstrisi başta olmak üzere, sağlık hizmetlerinde sermaye gruplarının Kocaeli ve İstanbul bölgesindeki ilaç fabrikası yatırımları dikkat çekicidir.Böyle bir sağlık ortamında 27 Mayıs sonrası, Temmuz 1960’da, Yaşar Kemal’in Albay Sami Küçük ile röportajında sağlık ile ilgili paragraf da yeni bir paradigma varlığının ihtiyacının duyulduğunu göstermektedir.

John Hopkins Halk Sağlığı Okulu’nda çalışmalarda yer almış ve Hıfzısıhha Okulu yöneticiği yapmış Nusret Fişek, geçmişteki örgütlenme tecrübelerinin kırılganlıklarına dikkat çekerek ve Anadolu kırsalında yaşayan nüfusun sağlık hizmetine erişimini amaçlamıştır. Bu süreçte bütünleşik bir sağlık hizmetini hedeflediğini paylaşarak koruyucu sağlık hizmetleri ile tedavi edici hizmetlerin birlikte yürütüldüğü bir model hedeflenmiştir.

12 OCAK 1961 / 224 sayılı Sağlık Hizmetlerinin Sosyalleştirilmesi Hakkında Kanun

Kanunun 1. maddesi şöyledir: “İnsan Haklan Evrensel Beyannamesinde bir hak olarak tanınan sağlık hizmetlerinden faydalanmanın sosyal adalete uygun bir şekilde ifasını sağlamak maksadiyle tababet ve tababetle ilgili hizmetler bu kanun çerçevesinde hazırlanacak bir program dahilinde sosyalleştirilecektir.”

Bu uygulamanın çalışmayı özendirici olabilmesi için ekip hizmetinin varlığı ile iş yükünü dağıtabilmesi ve ekibin bu modele teşviğini arttıracak bir özlük hakkı da sağlanmalıydı. Buna dair ilk darbeler 1961 ve 1965 seçimleri süreci ile oluşan kabine dağılımları ile oldu. Yine de, görevden alınan Nusret Fişek, hukuki yollarla ürününün arkasında durmak için görevine dönmek için dava süreçleri yaşamıştır. Ama Nusret Fişek Sağlık ocakları sürecinin başında kalamamış ve kendisini Ankara’nın ikinci tıp fakültesi Hacettepe Tıp Fakültesi’nin Halk Sağlığı anabilim dalının başında bulmuştur.

Bu süreçte oluşan direncin neden kaynaklandığını anlamak zor olmasa gerek. Yeşilçam filmlerinde sıklıkla gördüğümüz ve genellikle sağlık yapılanmasının oluşmadığı ülkelerde yoğun olan ve sosyal devlet yapılanmalarının güçsüz olması ile de tamamen cepten ödeme denilen anlık başvuru sırasında ödemelerle sürdürülen sağlık hizmetleri Maliye’ye daha az yük getirmekte idi.

Bu dönemde SSK’nın Şişli Merkez Mahallesi’nde bir ilaç fabrikasını devralarak bizzat satın aldığı temel ilaçların ve hastanedeki tıbbi sarf malzemelerinin üretimi için yatırım yapması, kimya endüstrisi ve -şimdiye kadar Emekli Sandığı ve SSK’nın primlerinin Hilton oteline ortak olma gibi alanlarda kullanıldığı düşünüldüğünde- diğer bazı sermaye gruplarını da kaygılandırmıştır.

24 Ocak 1980 kararları ile neoliberalizmin hüküm sürdüğü ülkemizde, 12 Eylül sonrasında hem “Tam gün yasası”nın tırpanlanması, hem “ bu sağlık çalışanlarını ağaca bağlayın ki kaçmasınlar” diyen Kenan Evren gibi yöneticilerin sağlık çalışanlarına dair tavırları olumsuz sonuçlara yol açmıştır. Sağlık ocağı projesi için kanunda şart kılınan asgari standartları sağlamayan bölgelerin Sosyalizasyon Bölgesi ilan edilmesi, bu sonuçlardan biridir.

1983 sonrası seçimleri sonrasında ANAP Sağlık Bakanı Mehmet Aydın’ın Meclis kürsüsünden aşı tedarikine dair “ Bu memleket tüccarının aşıyı getirmesi de zor bir şey değildir. Sağlık Bakanlığı bunun murakabesini yapar. Bunu böyle yapmayıp da devlet getirecektir derseniz, basında da böyle haberler görürsünüz” sözleri bir anlayışın göstergesidir. Aşı yoksunluğunu sağlık hizmetlerinin özelleştirilmesindeki yetersizliğe bağlanması, sağlığın metalaştırılmasına dair tavrın özetidir.

1988 senesinde başlanarak 1990 senesinde tamamlanan Türkiye Sağlık Sektörü Masterplan Etüdü Devlet Planlama Teşkilatı, Price Waterhouse Coopers (PwC) ve Ankon Danışmanlık‘la yapılan bir anlaşma ile oluşturulmuştur.

1960’larda “45 Ruhu” olarak da dile getirilen İngiliz Sağlık Sistemi NHS’den esinlenen iktidarların yerini Thatcher döneminin NHS saldırılarını organize eden danışmanlık firmaları ile çalışan iktidarlar almıştır.

ANAP’tan Sağlık Bakanlığı’nı devralan Doğru Yol Partisi de bu süreçte sağlık sektöründe farklı bir tarzda davranmamıştır.  Bu tutum, koalisyon ortağına verdiği Çalışma Bakanlığı’na bağlı Sosyal Sigortalar Kurumu hastanelerine yönelik günümüze kadar süren propagandaya uygun ortam sağlayan sağlık hizmet sunumu süreçlerine neden olmuştur.

Refah Partisi’nin muhalefette olduğu ve 1994’de belediyeleri kazandığı süreçteki bakış açısı da, 2005’deki hastanelerin Sağlık Bakanlığı’na devrini yapan ilerideki siyaset tarzından başkadır. Geçmişte devredilmiş hastanelerin yönettiği belediyeye iadesi dahi talep edilmiştir.

Devletin sağlık yatırımlarının zorlandığı dönemlerde ilaç fabrikası ile açtığı sağlık kurumları kapasitesini geliştiren SSK, zaman geçtikçe prim toplamakta zorlanan, topladığı primlerin harcama süreçlerinde sendikal denetim imkanlarını kaybeden bir yapılanmaya sürüklenmiştir.

Bu süreçleri yöneten bürokratlar kendilerini farklı siyasal yapılarda gösterseler dahi sağlık hizmetlerinin kamusallığına dair saldırılarının etkileri halen görülmektedir.

Bu şekilde 2000’lere gelinmiş ve bu süreçte sağlık meslek örgütlerinin bilhassa Türk Tabipleri Birliği’nin öngörüleri sayesinde Türkiye, benzer deneyimleri yaşayan neoliberalizm hasarlı ülkeler arasında en az yarayı alan ülkelerden birisi olmuştur..

Bu gecikmeli dönüşüm, günümüzdeki pandemi döneminde meslek mensuplarının birinci basamak sağlık hizmetleri hafızasından ötürü daha sağlıklı bir kamusal hizmet sunumu vermiştir.

2000’ler ve sonrası sağlıkta dönüşüm projesi

Sağlıkta dönüşüm projesi, finansmanından örgütlenmesine ve sağlık meslek mensubunun akademide eğitiminden sendikal örgütlenmesine kadar tüm alanlara müdahale etmesi açısından daha hasar verici olmuştur.

Özellikle 2002-2007 arasındaki iki partili sistemin yarattığı Hacivat-Karagöz oyununda mevcut sorunlar perdelenmiş ve -nedenler halının altına süpürülerek- statükonun devamı savunusuna indirgenmiş bir parlamenter muhalefet sergilenmiştir. Hatta sağlık hizmetlerine dair seçmen rıza devşirilmesi efsanesi ile bütçede sağlığa ayrılan yüzdedeki değişimin sağlık hizmet niteliğine ve sağlık emekçisi özlük haklarına yansımayan etkisi görmezden gelinmiştir.

Belediye meclislerinin kamusal birinci basamak sağlık hizmeti vermek üzere tesis alanlarını asgaride tutarken özel sağlık hizmeti vermek üzere plan tadillerinin parti gözetmeksizin tüm belediyelerde artması bu olgunun bir kanıtıdır.

Bunun yanı sıra, basamaklı sağlık hizmet sunumu konusundaki suskunluk sürerken, sağlık meslek mensubu yetiştiren kurumların artışındaki niteliksizliğe rağmen iktidarıyla muhafeletiyle her kente bir tıp fakültesi isteyen kanun teklifleri meclis komisyonlarında havada uçuşmuştur.

Sağlık Bakanlığı hastaneleri, SSK hastaneleri ve diğer kamu kurum hastanelerinin birleştirilmesi olarak bilinen 2005 değişikliği sürecinde sağlık hizmet sunumuna odaklanılarak SSK hastanelerinin yatırım bedelleri yok sayılmış, özellikle özel sağlık kuruluşlarından hizmet satın alınması modeline ve serbest eczacılardan ilaç temini sürecine verilen desteklerle SGK’nın finansal dar boğaza girmesine el birliği ile yol açılmıştır.

Pandemi sürecinde ve sonrasında tahribatın giderilmesi

Türkiye’de ve dünyada sağlık hizmetlerinin en verimli sunulma şekli, basamaklı ve örgütlenmiş sağlık sistemleri ile mümkündür. Genellikle %90 sağlık hizmeti başvurusunun,” birinci basamak sağlık hizmetinde yeterli altyapı ve nitelikli ekip ile çözülebileceği bilinmektedir.

Birinci basamak sağlık hizmetlerinde ilk akla gelen, aile hekimliği birimi başına düşen nüfus, aile sağlığı merkezi fiziki altyapısının mülkiyeti ve binanın sağlık amaçlı tasarlanıp tasarlanmadığı gibi ölçütlerdir. Bu noktada bile, 2004 yılındaki kanun görüşmelerinden bu yana, yeterli mesafenin kat edilmediği görülmektedir. Bu konuda tüm belediyelere de görev düşmektedir. İmar planlarında dikkatli davranma ve imkan dahilinde birinci basamak sağlık binası yatırımları sağlıkta başka bir alternatifin oluşturulması için yol gösterici olacaktır. Ayrıca, altyapı ve ekip sağlansa dahi, örgütlenme ve finansman da önemlidir.

Marx’ın “Altyapı üstyapıyı belirler” sözünde belirttiği gibi, birinci basamak sağlık hizmetleri yapısının mevcut durumu kapsayıcı olması dikkatlerden kaçmamalıdır. Öte yandan sağlık emekçilerinin farklı istihdam modelleri ile özel ve kamu arasında gelir farklılıklarının varlığı ve bu farklılıkların giderilmesinin genelde adaletsizliği daha da derinleştirici nitelikte olması, kamusal bir sağlık hizmet sunumunun elzem olduğunu bizlere göstermektedir.

Ayrıca, özellikle ilaç temini sıkıntıları ile kendisini gösteren serbest piyasa dalgalanmasına bırakılmış tıbbi endüstriyel temin aşamalarının tek alıcı SGK’nın belirlemesi ile düzenlenebileceği düşüncesi ham bir hayaldir.

Bu tip gerilimlerin önce yurtdışından ilaç temini, sonrasında da oluşan masrafın zamdan daha fazla olması sonrasında endüstrinin taleplerine boyun eğme şeklinde sonuçlanması, ülkede kamusal bir ilaç endüstrisinin 1979’dan daha önemli olduğunu göstermektedir.

Bir yazıya sığmayacak sağlık politikası tahribatına dair çalışmaların yürütülmesi başta mecliste temsil edilen partiler olmak üzere tüm kamuoyunun gündeminde olmalıdır.

Bu makalenin orjinal kaynağı Sosyal Demokrat Dergisidir.

İlgili İçerikler

think tanks
Genel

Düşünce Kuruluşları (Think Tanks): Tarihsel Gelişim, İşlevleri, Eleştiriler ve Gelecek Perspektifleri

Görüş Redaksiyon

Düşünce kuruluşları (think tanks), modern politika yapım süreçlerinin en önemli aktörlerinden biri haline gelmiştir. Bu kurumlar, bir yandan akademik bilgi...

Sibel_özbudun
Politika

Hapishaneler”i Biliyoruz! peki ya “Tımarhaneler”i?(*)

Doç. Dr. Sibel Özbudun

“Bilgi, öngörü ve bakım kurumları, örneğin tıp, siyasi iktidarı desteklemeye yardımcı olur. Psikiyatriyle ilgili kimi vakalarda bu, skandala varacak ölçüde...

temel demirer

Empyerlist Zorbalığın Trump’lı Aşaması

Sibel_özbudun

“Fabrika Kızları” Kafa Tutuyor… Osmanlı’dan Günümüze Kadın İşçi Eylemlerine Bir Bakış

devlet ve millet / Hüseyin Demirtas

Masumiyetin İnfazı Yazı Dizisi Bölüm-2

İçeriden Çökertme: Kılıçdaroğlu’na Yönelik Muhalif Maskeli Medya Saldırılarının Verilerle Analizi

İçeriden Çökertme: Kılıçdaroğlu’na Yönelik Muhalif Maskeli Medya Saldırılarının Verilerle Analizi

temel demirer

Kapitalist Bunalımın İkizleri = Irkçılık + Faşizm

sibel özbudun

Taksim Elbet – Bir Gün – Geri Kazanılacak!(*)

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Makaleler

siyasal siddet
ABD

Siyasal Şiddetin Yeni Yüzü

Görüş Redaksiyon

Son yıllarda yaşanan küresel olaylar, modern politik şiddetin yalnızca ideolojik bir zemine dayanmadığını; aynı zamanda kişisel kin, ekonomik çaresizlik ve...

küresel siddet

Küresel Şiddet: Siyasi Kargaşa, Kurumsal Başarısızlıklar ve Toplumsal Yüzleşme

Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

mutsuzluk ve tüketim - yanilsama

Gerçeklik, Güç ve Yanılsama: Kant’tan Modern Çağa Neden Mutsuzuz?

KATEGORİLER

  • Dünya
  • Ekonomi
  • Politika
  • Kültür & Sanat
  • Opinion Internatıonal
  • Podcast
  • Gorüş TV
  • Diğer

SAYFALAR

  • Ansayfa
  • Gizlilik Politikası
  • Görüş Hakkında
  • Görüş’te Yazmak | Become an Opinionmaker
  • Künye
  • Yayın ilkelerimiz
  • İletişim | info@gorus21.com

BİZİ TAKİP EDİN

gorus-stickyl-ogo-dark

HAKKIMIZDA

21. yüzyılın disiplinlerarası, uluslararası, farklı görüşlerin yer aldığı yayın organı

© 2025 Görüş Tüm Hakları Saklıdır.

Hoş Geldiniz!

Hesabınıza aşağıdan giriş yapın

Şifrenizi mi unuttunuz? Kayıt Ol

Yeni Hesap Oluşturun!

Kayıt olmak için aşağıdaki formları doldurun

Tüm alanlar zorunludur. Giriş Yap

Retrieve your password

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş Yap
No Result
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Dünya
  • Ekonomi
  • Politika
  • Kültür & Sanat
  • Opinion Internatıonal
  • Gorüş TV
  • Görüş Podcast
  • Diğer
  • Giriş Yap
  • Kayıt Ol

© 2024 Görüş Tüm Hakları Saklıdır.

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır. Bu web sitesini kullanmaya devam ederek çerezlerin kullanılmasına izin vermiş olursunuz.