26 Eylül 2025, Cuma
  • Giriş Yap
  • Kayıt Ol
Görüş
  • Dünya
    • Tümü
    • ABD
    • Afrika
    • Asya
    • Avrupa
    • Kuzey Amerika
    • Latin Amerika
    • Orta Doğu
    siyasal siddet

    Siyasal Şiddetin Yeni Yüzü

    Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

    Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

    Dogal Gaz boru hatti Sibirya

    Primakov Üçgeni ve Nükleer Enerjinin Dönüştürücü Gücü

    askeri Tören_CIN

    Barışta Sivil, Savaşta Asker: Çin’in Çınlayan Gülleri

    Finlandiya

    Finlandiya: Neo-Conların Rusya ve Amerika’yı Çatışmaya Sürükleme Planı

    Alaska Zirvesi

    Alaska Zirvesi 2025: Trump-Putin Buluşması, Ukrayna Savaşı ve Avrupa Jeopolitiği l Görüş21

  • Ekonomi
    istanbul üniversitesi

    Neoliberalizm Üniversiteleri Ele Geçirdi: Öğrenciler Müşteri, Akademisyenler Taşeron

    Kredi karti bocrlanmasi

    Türkiye’de Kredi Kartlarının Krize Dönüşen Yükselişi

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

    Neoliberalizmin Gizli Tarihi: Savaş, İmparatorluk ve Ekonomik Şiddet

    Neoliberalizmin Gizli Tarihi: Savaş, İmparatorluk ve Ekonomik Şiddet

  • Politika
    Sibel_özbudun

    Grev, İşçi Sınıfının “Savaş Okulu”dur…(*)

    istanbul üniversitesi

    Neoliberalizm Üniversiteleri Ele Geçirdi: Öğrenciler Müşteri, Akademisyenler Taşeron

    think tanks

    Düşünce Kuruluşları (Think Tanks): Tarihsel Gelişim, İşlevleri, Eleştiriler ve Gelecek Perspektifleri

    Sibel_özbudun

    Hapishaneler”i Biliyoruz! peki ya “Tımarhaneler”i?(*)

  • Kültür & Sanat
    • Tümü
    • Edebiyat
    • Sinema
    temel demirer

    Üsküdar’dan Öte”nin Şairleri(*)

    sibel özbudun

    Mahpustan Aşka Dair Dizeler[*]

    temel demirer

    Zirvedeki Kürsüdür Sahne(miz)

    hollywood, Sinema, Film

    Hollywood’un Evrimi: Sessiz Filmlerden Dijital Yayına

  • Opinion Internatıonal
    • Tümü
    • Culture
    • Economy
    • Philosophy
    • Politics
    • World
    Dr. Jan Campell

    The 2025 China – Europe on Humanrights

    Dr. Jan Campell

    USA at a Crossroads: Weakness, Ignorance, and Arrogance

    opinion21

    Geopolitical Strategy and China’s Belt and Road Initiative

    Dr. Jan Campell

    Hauptansätze und Strategien Kasachstans in der Shanghaier Organisation für Zusammenarbeit (SOZ)

  • Gorüş TV
    humboldt

    Liyakatsız Bir Devletin Eğitim Reformlarıyla Yeniden Yapılandırılması: Wilhelm von Humboldt (2. Bölüm)

    humboldt

    Humboldt Kardeşler, Akademik Özgürlük ve Eğitim İdeali (1. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (2. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (1. Bölüm)

  • Görüş Podcast
    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    AKIN öztürk

    Uluslararası Hukuk Ne Diyor, Türkiye Ne Yapıyor? Akın Öztürk Örneği

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kenan_Karabag

    Kenan Karabağ ile Sözlü Tarih ve Maria Suphi’nin İzinde

  • Diğer
    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    think tanks

    Düşünce Kuruluşları (Think Tanks): Tarihsel Gelişim, İşlevleri, Eleştiriler ve Gelecek Perspektifleri

    Nebiye - Hilal San

    Sahte Hayaller, Sahte Hayatlar

    aydinlanma

    Anti-Aydınlanma Çağı: Neoliberalizmin Gölgesinde Üniversite ve Toplum (1. Bölüm)

No Result
Tüm Sonuçları Görüntüle
Görüş
  • Dünya
    • Tümü
    • ABD
    • Afrika
    • Asya
    • Avrupa
    • Kuzey Amerika
    • Latin Amerika
    • Orta Doğu
    siyasal siddet

    Siyasal Şiddetin Yeni Yüzü

    Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

    Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

    Dogal Gaz boru hatti Sibirya

    Primakov Üçgeni ve Nükleer Enerjinin Dönüştürücü Gücü

    askeri Tören_CIN

    Barışta Sivil, Savaşta Asker: Çin’in Çınlayan Gülleri

    Finlandiya

    Finlandiya: Neo-Conların Rusya ve Amerika’yı Çatışmaya Sürükleme Planı

    Alaska Zirvesi

    Alaska Zirvesi 2025: Trump-Putin Buluşması, Ukrayna Savaşı ve Avrupa Jeopolitiği l Görüş21

  • Ekonomi
    istanbul üniversitesi

    Neoliberalizm Üniversiteleri Ele Geçirdi: Öğrenciler Müşteri, Akademisyenler Taşeron

    Kredi karti bocrlanmasi

    Türkiye’de Kredi Kartlarının Krize Dönüşen Yükselişi

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

    Neoliberalizmin Gizli Tarihi: Savaş, İmparatorluk ve Ekonomik Şiddet

    Neoliberalizmin Gizli Tarihi: Savaş, İmparatorluk ve Ekonomik Şiddet

  • Politika
    Sibel_özbudun

    Grev, İşçi Sınıfının “Savaş Okulu”dur…(*)

    istanbul üniversitesi

    Neoliberalizm Üniversiteleri Ele Geçirdi: Öğrenciler Müşteri, Akademisyenler Taşeron

    think tanks

    Düşünce Kuruluşları (Think Tanks): Tarihsel Gelişim, İşlevleri, Eleştiriler ve Gelecek Perspektifleri

    Sibel_özbudun

    Hapishaneler”i Biliyoruz! peki ya “Tımarhaneler”i?(*)

  • Kültür & Sanat
    • Tümü
    • Edebiyat
    • Sinema
    temel demirer

    Üsküdar’dan Öte”nin Şairleri(*)

    sibel özbudun

    Mahpustan Aşka Dair Dizeler[*]

    temel demirer

    Zirvedeki Kürsüdür Sahne(miz)

    hollywood, Sinema, Film

    Hollywood’un Evrimi: Sessiz Filmlerden Dijital Yayına

  • Opinion Internatıonal
    • Tümü
    • Culture
    • Economy
    • Philosophy
    • Politics
    • World
    Dr. Jan Campell

    The 2025 China – Europe on Humanrights

    Dr. Jan Campell

    USA at a Crossroads: Weakness, Ignorance, and Arrogance

    opinion21

    Geopolitical Strategy and China’s Belt and Road Initiative

    Dr. Jan Campell

    Hauptansätze und Strategien Kasachstans in der Shanghaier Organisation für Zusammenarbeit (SOZ)

  • Gorüş TV
    humboldt

    Liyakatsız Bir Devletin Eğitim Reformlarıyla Yeniden Yapılandırılması: Wilhelm von Humboldt (2. Bölüm)

    humboldt

    Humboldt Kardeşler, Akademik Özgürlük ve Eğitim İdeali (1. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (2. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (1. Bölüm)

  • Görüş Podcast
    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    AKIN öztürk

    Uluslararası Hukuk Ne Diyor, Türkiye Ne Yapıyor? Akın Öztürk Örneği

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kenan_Karabag

    Kenan Karabağ ile Sözlü Tarih ve Maria Suphi’nin İzinde

  • Diğer
    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    think tanks

    Düşünce Kuruluşları (Think Tanks): Tarihsel Gelişim, İşlevleri, Eleştiriler ve Gelecek Perspektifleri

    Nebiye - Hilal San

    Sahte Hayaller, Sahte Hayatlar

    aydinlanma

    Anti-Aydınlanma Çağı: Neoliberalizmin Gölgesinde Üniversite ve Toplum (1. Bölüm)

No Result
Tüm Sonuçları Görüntüle
Görüş

Temel Demirer Halk Dervişi Neşet Ertaş’ı Yazdı

Temel Demirer
8 Ekim 2020
Okuma süresi: 12 dakika
A A
Facebook'ta PaylaşX'te PaylaşPinterest'te PaylaşLinkedin'de PaylaşWhatsApp'ta PaylaşTelegram'da PaylaşE-Mail ile Paylaş
NEŞET ERTAŞ

“EKSİK BIRAKACAĞIM ŞİİRİMİ, ONU SEN TAMAMLA!”[1]

“Nerede bir türkü söyleyen görürsen korkma yanına otur. Çünkü kötü insanların türküleri yoktur,” derdi; Yaşar Kemal, “Bozkırın tezenesi” diye betimledi Onu.

Bozlakları ile ünlüydü; Kırşehirli bir ozandı; bir ekoldü. “Evvelim sen oldun ahirim sensin,” diye haykırmıştı; ‘Zahide’siyle maruftu.

İlgili İçerikler

Üsküdar’dan Öte”nin Şairleri(*)

Mahpustan Aşka Dair Dizeler[*]

“Kendisini Keremler’den, Mecnunlar’dan, Karacoğlanlar’dan, Kamberler’den, Pir Sultanlar’dan süregelen bir aşk kanalının getirisi olarak tanımlayan Neşet Ertaş’ı yetiştiren; tüm canları Hakk bilen, sanatı ibadet gören ve kutsal saydıkları sanatları yoluyla insan hizmetine aşk-ı sadakatle koşan Orta Anadolu Abdallarıdır.”[2] “Bana göre Neşet Ertaş’ın tınısı hâlâ aşılamamıştır,”[3] diyen -İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuarı Ses Eğitimi Bölüm Başkanı- Prof. Erol Parlak’ın ifadesiyle, “O, Anadolu’nun kalbiydi.”[4] “Bin Yılların Dervişiydi…”[5]

“İşini ‘aşk’ ile yaptı.”[6] Aşıktı. Çilekeşti. “Garip”ti.

Neşet Ertaş, 1938 yılında Kırşehir’in Çiçekdağı ilçesinde Abdallar Köyünde doğdu ve 25 Eylül 2012’de İzmir’de tedavi gördüğü hastanede prostat kanseri nedeniyle yaşamını yitirdi.

Büyüklük taslamayan büyük bir dervişti. Asırlara yayılan bir kültürel mirasın temsilcisi, “yaşayan insan hazinesi”ydi.

“Abdallar yolunun tipik davranış formlarından biridir mala mülke, paraya pula değer vermemek. Parayı küçümserler. Parayı mesela dışkıya benzetirler. İnsanı kirlettiği için dışkıya benzetirler. Mülkiyet sahibi olmak yoktur onlarda. Neşet Ertaş da böyleydi. Ömrü boyunca çokça kazandı ama kazandığını geldiği gün yoksullara dağıttı. Zaten böylesi gani bir gönül ancak böyle bir kültür yaratabilirdi.”[7]

Onun hakkında “Gösterişli postlara sahip bir mutasavvıf değildi, garip bir halk dervişi idi,” vurgusuyla Ahmet Hakan bile şunu demek zorunda kalmıştı:

“Sosyalizmden falan anlamasa da azılı bir sosyalist gibi ‘eşitlik fikri’ne adamıştı kendisini… Büyüklenenlere ders verirdi. Kibirlilerden tiksinirdi. Ayrımcılık yapanlardan uzaklaşırdı. Gerçek zenginliğin gönül zenginliği, gerçek yoksulluğun ise gönül yoksulluğu olduğunu söyler dururdu.”[8]

Neşet Ertaş, malum sanatçı egosuna ya da kaprisine sahip değildir.

Kendisini özel bulmazdı; sadece aşıktır O. Yaptığı işi kendi deyimiyle “Gönül hızmatı”, kendisini de hızmatçı olarak görür. Ceketini dahi her çıkarışında izin ister dinleyicilerinden.

“İnsan tam ömrüne göre ölçmeli, bugün son ekmeğini yiyip ölçmeli, artan bir şey kalmamalı, eğer öldüğümde bir çuval unum kalmışsa, ben suç işledim demektir,” dercesine anti-kapitalistti.

* * * * *

“Yalan dünya”ya itirazı vardı.

Senelerce “kendim ettim kendim buldum, gül gibi sarardım soldum, eyvahh” diye haykırdı… İktidar tercihlerimizin nakaratını bundan daha güzel özetleyen bir şey olabilir miydi?

Neşet Ertaş, 4 Ağustos 2008’de ‘Agos’daki röportajında Abdal ve Bektaşi olduğu için çocukluğunda büyük sıkıntılar çektiğini belirterek şunları demişti: “Ben diyorum ki, insan ve insanoğlu var. Bunlara ayrı ayrı isim takmak suçtur. Bu bir ayrımcılıktır.”

Bir röportajında şarkıları için kimsenin telif ödemediğini; bunca yıllık hayatında şarkılarını kullanmak için sadece bir kişinin izin istediğini söyleyen Onun için Kalan Müzik’in sahibi Hasan Saltık’ın bir anısını aktarmazsak olmaz:

“Sene 2000. Harbiye Açıkhava’daki konserin kulisindeyiz. Neşet heyecandan titriyor. Bir duble rakı vermeye yeltendim, istemedi. “Hasan bizimkiler dışarıda mı” diye sordu. Sanıyor ki konsere sadece İstanbul’da yaşayan Kırşehirliler gelmiş. “Abi yok” dedim, “bak şu perdenin kenarından, kimler var.” Üniversite öğrencilerini, her yaştan insanı, o tıklım tıklım kalabalığı görünce istedi, önce kabul etmediği o dubleyi.

Bir de, “Senden bir ricam var, bizimkiler, bir ceplerinde konyak şişesi bir ceplerinde tahta kaşıklar dışarıda bekliyorlardır. Garibanlar bilet alacak parayı bulamamıştır, benim paramdan kesin, garipleri içeri alın” dedi. Kapının önüne bir çıktım, 80-100 kişilik bir grup, aynen onun dediği gibi çimenlerde oturuyor. Zaten konser de onlar içeriye girdikten sonra başladı esas…”[9]

* * * * *

Sesinde, sazında, aşklarında, türkülerinde, yüreğinde hep Anadolu vardı.

Gönül insanıydı.

Anadolu’nun gönül zenginliğinin temsilcilerindendi.

Türküleri, aşka bulanmış gönüllerinin çığlığıydı

Sazın sözün ustasıydı.

1938’de Kırtıllar Köyü’nde Muharrem Ertaş’ın oğluydu. Anasının adı Döne’ydi.

Hocası Muharrem Ertaş’tı, babasıydı; gözlerini sürekli bağlamanın çalınıp türkülerin dillendirildiği bir ortamda açan bir çocuktan da “aşık” olmak, “ozan” olmak dışında ne beklenebilir ki zaten?

Muharrem usta ile Anadolu’daki en olgun seviyesine erişen abdal müzik birikiminin yorumcusuydu.

Bir zamanlar sadece ve sadece “Kırşehirli mahalli sanatçı” olarak bilinen Neşet Ertaş’ı binlerce, hatta milyonlarca saz çalıp türkü söyleyen diğerlerinden ayıran nedir? Onun sazının ve sesinin insanı büyüleyen sırrı nereden gelmektedir? Neredeyse yarım asra varan bir süreden beri gerçek anlamda gönül telimizi titreten, ruhumuzu ürperten bu esrarlı sesin, sazın ve yorumun arka planında neler ve kimler vardır?

Sazı gümbür gümbür ses veren, adeta davula eşlik edercesine sazının göğsünde pençesiyle sesler çıkaran, hep samimi ve kendi hâlinde yüreğinin acılarını ve kendi iç gurbetlerini seslendiren; hiç bir medyatik tutumu olmayan, kalabalıklardan ve şöhretten adeta köşe bucak kaçarak pek ortalıklarda görünmeyen; etnik kimlik çağrışımlarına prim vermeyen, sazından, sözünden ve sesinden gayri hiç bir şeyden medet ummayan bu “garip” insanı tanımak kadar tanımlamak da gerçekten zor.

Onun sanatı ile hayatı o kadar iç içedir ki, çalıp çığırdığı türkü ve bozlaklarında bütün bir hayat hikâyesini bulmak mümkündür sanki.

“Halk müziği ölümsüzdür. Yeter ki yürekten okuyan, yürekten çalan olsun,” diyen O yaratıcı yeteneği ile okuduğu her eseri yeni baştan öyle bir yorumlar. Ona öyle bir ruh ve hava verir ki, adeta yeni bir beste ile karşı karşıya olduğunuzu dahi sanabilirsiniz.

Neşet Ertaş’ın özelliği, kendi özünü ve hissettiklerini saza, söze dökmesidir.

Olağanüstü denilebilecek yeteneği, geleneğe hâkimiyetiyle bütün yollardan türkü söyleyerek geçen Ertaş, babasının “Bize garip derler,” şiarını bir amentü belleyerek “Garip” mahlasını kullandı.

Ve Cem Karaca’nın kendisi hakkında Türkiye’nin gelmiş geçmiş en büyük caz ustası dediği O, sanki bir cazz ve blues sanatçısıdır… Türkülerinde acısıyla, hüznüyle, aşklarıyla ve sevinçleriyle -bozkırlarda, tarlalardaki- Anadolu insanının sesi soluğu olmuştu.

Neşet Ertaş Kültür Sanat Merkezi (@nesetertasksm) | Twitter
Kırşehir Belediyesi Neşet Ertaş Kültür Sanat Merkezi

Sözleri ve müziğiyle dünyanın en derin yalınlığına çeker insanı. Son derece sahici ve güçlü bir anlatısı vardı.

Örneğin bir türkü meclisinde istek üzerine “Zahidem”i söylerken; Türküyü bu denli içten söylemesi üzerine eşraftan birisi, bu aşk hikâyesine atfen, “Aslı var mı?” diye bir sorunca usta yanıtlar: “Aslı olmasaydı Kerem bunca yanar mıydı?”

Özetle “Kalpten kalbe bir yol vardır görülmez/ Gönülden gönüle gider, yol gizli gizli,” diyen sazın efendisi, sözün tek hâkimi, aşık geleneğinin büyüğü Neşet Ertaş yoktan yokluktan gelen birisidir. Emeğinin karşılığını alamamışlardandır.

Ahmed Arif’in Anadolu’sundaki ozandı. Onu dinlerken; Anadolu kokusunu solursunuz.

* * * * *

Pınar Aydınlar’ın, “Bozkırın Tezenesi diye anılan yoksulluğun, aşkın, vefanın dilidir. Müziği özgürdür,”[10] diye tanımladığı O bozkırdaki halkın yaşam kültüründen, inanç biçimi ve geleneksel değerlerinden süzdüğü türküleriyle, Pir Sultan’dan Dadaloğlu’na Karacaoğlu’ndan Aşık Veysel’e kadar uzanan halk ozanlığı geleneğini başarı ile sürdürdü.

“Bildik bir ses ve duygu idi. Orta Anadolu’ydu O”[11] ya da “Abdalların en saf hâli”ydi[12] ve birçok kimse Neşet Ertaş’ın Alevîliğinden haberdar değildi”![13]

“Abdalın aslı yoldur, gönlü teldir. Tel koparsa ‘ahenk ebediyen kesilir’. Neşet de bir yol oğludur, yol sefilidir. Aşikâr olanı bilmezden gelmenin ne yararı var? Biz de mi dava güdelim, o bizden, o değil diye? Abdal yoldaki Ali’dir, Ali yolunda gidendir. Kazak Abdal’dan Kaygusuz’a Pir Sultan Abdal’a abdalın yolu birdir, bellidir.”[14]

İnsan olmanın ve kalmanın erdemini, zayıflığını, hüznünü, coşkusunu, hoşgörüsünü yaşatan Neşet Ertaş göçebe, yersiz yurtsuz abdallıktan vazgeçmedi. Gönlünü insana verdi; bütün insanlığa…

Sevmeyi hiç bırakmadı. Dünyaya bunun için gelmişti sanki. Aşık, hep aşıktı; “Anadan doğma güzele aşık. Güzel kim? İnsan” deyişindeki üzere…

“Biz doğduğumuzdan beri yoksulduk,”[15] “Zenginsen ya bey derler ya paşa,/ Fukaraysan abdal derler ya çingan haşa” dizeleriyle sosyal adaletsizliğe “Hayır” diyendi; türkülerinde bile şivesini bozmamacasına…

* * * * *

Ölümüyle bağlamanın bir teli daha koptu…

“Kalp nedir?” sorusunu, “Taşa toprağa gerek kalmadan insanın gömüldüğü yer,” diye yanıtlayan O; 25 Eylül 2012’de İzmir’de tedavi gördüğü hastanede prostat kanseri nedeniyle yaşamını yitirdi.

74 yaşında hayata veda eden “Bozkırın Tezenesi”nde, geride ‘Gönül Dağı’, ‘Yalan Dünya’, ‘Mühür Gözlüm’, ‘Neredesin Sen’, ‘Yanıyorum’, ‘Ahirim Sensin’, ‘Zahidem’ gibi gönüllerden silinmeyecek türküler kaldı…

Temel Demirer

Yazar, aktivist. 1954, Kale Mahallesi / Çorum doğumlu. Baba adı Kemal, anne adı Necla’dır. Eserlerinin çoğu Sibel Özbudun ve diğer yazarlarla birlikte kaleme aldığı kolektif çalışmalardır. Kitapları dışında kendisi hakkında yeterli bilgi bulunamayan Temel Demirer, kendisini şöyle anlatır:

“Kendimden söz etmenin pek anlamlı ve “şık” olmadığına inanan biri olarak çok düşündüm… Ne yazacağımı kestiremedim. Ve nihayet şunları diyebilmenin en doğrusu olduğuna karar kıldım… “İnsana ait hiçbir şey bana yabancı değil” diyen(lerden); dünyaya aşağıdan bakan(lardan); kendi kuşağımla müthiş bir serüveni yaşayan(lardan); yaşadıklarımdan asla pişman olmayan(lardan) ve hatta yaşadıklarımı yaşamış olmayı bir onur ve şans addeden(lerden); sevdasız kavga, kavgasız sevda olmaz diyen(lerden); bir afet-i devrana aşık olan(lardan); hâlâ “tek yol devrim” gerçeğine bağlı olan(lardan) ve nihayet “Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek!” diyen(lerin) safındaki sıradan, vasıfsız, herhangi biriyim…  Ve nihayet halen “sakıncalı” dedikleri(nden) ve GBT’lerindeyse sabıkalıyım.”

N O T L A R

[*] İnsancıl, Yıl:29, No:351, Ekim 2019…

[1] Melih Cevdet Anday, Ölümsüzlük Ardında Gılgamış, Adam Yay., 1982.

[2] Hatice Tuncer, “Erol Parlak: Garip Bülbül Neşet Ertaş”, Cumhuriyet Kitap, No:1218, 20 Haziran 2013, s.12-13.

[3] Erol Parlak, Garip Bülbül Neşet Ertaş – Hayatı, Sanatı, Eserleri, Demos Yay., 1. Cilt, 2013.

[4] Serbay Mansuroğlu, “Prof. Erol Parlak: O, Anadolu’nun Kalbiydi”, Birgün, 13 Mart 2013, s.13.

[5] Sümeyra Tansel, “Erol Parlak: Bin Yılların Dervişiydi”, Taraf, 16 Mart 2013, s.14.

[6] Ayşe Büşra Erkeç, “Bayram Bilge Tokel: ‘Bozkırın Tezenesi’ Ödülüyle Anılacak”, Yeni Şafak, 26 Eylül 2013, s.19.

[7] Şerif Karataş, “Erol Parlak: Tarihe Kendisini Kaydeden Usta”, Evrensel, 25 Eylül 2013, s.7.

[8] Ahmet Hakan, “Neşet Ertaş Hakkında 10 Şey”, Hürriyet, 26 Eylül 2012, s.4.

[9] “Hasan Saltık: Güle Güle ‘Yalan Dünya’…”, Cumhuriyet, 30 Eylül 2012, s.21.

[10] Ceren Çıplak Drillat, “NeşeDertAşk”, Cumhuriyet, 25 Eylül 2018, s.13.

[11] Cengiz Çandar, “Gönlüm Hep Seni Arıyor, Neredesin Sen?”, Radikal, 26 Eylül 2012, s.16.

[12] Orhan Tekelioğlu, “Bir Abdalın Ardından…”, Radikal İki, 30 Eylül 2012, s.15.

[13] Ali Kenanoğlu, “Neşet Ertaş’ın Alevîliği, Evrensel, 29 Eylül 2012.

[14] Haydar Ergülen, “Yürürden Abdal, Gönülden Dağ”, Cumhuriyet, 1 Ekim 2012, s.17

[15] Doğan Hızlan, “Türküler Acıların Aynasıdır”, Hürriyet, 30 Eylül 2012, s.25.

İlgili İçerikler

temel demirer
Kültür & Sanat

Zirvedeki Kürsüdür Sahne(miz)

Temel Demirer

“ve sen uçurumların ve karların üstünden götür götür beni güneşe” “İnsanın bütün faaliyetleri politiktir ve tiyatro da bu faaliyetlerden biridir....

hollywood, Sinema, Film
Kültür & Sanat

Hollywood’un Evrimi: Sessiz Filmlerden Dijital Yayına

Görüş Redaksiyon

Küresel Sinema Endüstrisi: Basit Bir İlhamdan Dijital Güç Odağına Sinemanın basit bir görsel yanılsamadan küresel bir dijital güç merkezine dönüşümünü...

Fransız Sineması: Sinematik İsyan ve Yeni Dalga’nın Kalıcı Etkisi

Fransız Sineması: Sinematik İsyan ve Yeni Dalga’nın Kalıcı Etkisi

Kırılgan Bir İkon ve Yorgun Bir Entelektüel: Marilyn Monroe ile Arthur Miller’ın Dramı

Kırılgan Bir İkon ve Yorgun Bir Entelektüel: Marilyn Monroe ile Arthur Miller’ın Dramı

temel demirer

Yazmak Eylemi ile Sözün Gücü

Militan, İdamlık, Sürgün: Abdulkadir Konuk(*)

Militan, İdamlık, Sürgün: Abdulkadir Konuk(*)

Zekeriya Simsek

Nijerya Sineması

Sirri Süreyya Önder'in ölümü

Sırrı Süreyya Önder: İletişimde Mizah, Samimiyet ve Derinlik

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Makaleler

siyasal siddet
ABD

Siyasal Şiddetin Yeni Yüzü

Görüş Redaksiyon

Son yıllarda yaşanan küresel olaylar, modern politik şiddetin yalnızca ideolojik bir zemine dayanmadığını; aynı zamanda kişisel kin, ekonomik çaresizlik ve...

küresel siddet

Küresel Şiddet: Siyasi Kargaşa, Kurumsal Başarısızlıklar ve Toplumsal Yüzleşme

Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

mutsuzluk ve tüketim - yanilsama

Gerçeklik, Güç ve Yanılsama: Kant’tan Modern Çağa Neden Mutsuzuz?

KATEGORİLER

  • Dünya
  • Ekonomi
  • Politika
  • Kültür & Sanat
  • Opinion Internatıonal
  • Podcast
  • Gorüş TV
  • Diğer

SAYFALAR

  • Ansayfa
  • Gizlilik Politikası
  • Görüş Hakkında
  • Görüş’te Yazmak | Become an Opinionmaker
  • Künye
  • Yayın ilkelerimiz
  • İletişim | info@gorus21.com

BİZİ TAKİP EDİN

gorus-stickyl-ogo-dark

HAKKIMIZDA

21. yüzyılın disiplinlerarası, uluslararası, farklı görüşlerin yer aldığı yayın organı

© 2025 Görüş Tüm Hakları Saklıdır.

Hoş Geldiniz!

Hesabınıza aşağıdan giriş yapın

Şifrenizi mi unuttunuz? Kayıt Ol

Yeni Hesap Oluşturun!

Kayıt olmak için aşağıdaki formları doldurun

Tüm alanlar zorunludur. Giriş Yap

Retrieve your password

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş Yap
No Result
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Dünya
  • Ekonomi
  • Politika
  • Kültür & Sanat
  • Opinion Internatıonal
  • Gorüş TV
  • Görüş Podcast
  • Diğer
  • Giriş Yap
  • Kayıt Ol

© 2024 Görüş Tüm Hakları Saklıdır.

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır. Bu web sitesini kullanmaya devam ederek çerezlerin kullanılmasına izin vermiş olursunuz.