9 Eylül 2025, Salı
  • Giriş Yap
  • Kayıt Ol
Görüş
  • Dünya
    • Tümü
    • ABD
    • Afrika
    • Asya
    • Avrupa
    • Kuzey Amerika
    • Latin Amerika
    • Orta Doğu
    Finlandiya

    Finlandiya: Neo-Conların Rusya ve Amerika’yı Çatışmaya Sürükleme Planı

    Alaska Zirvesi

    Alaska Zirvesi 2025: Trump-Putin Buluşması, Ukrayna Savaşı ve Avrupa Jeopolitiği l Görüş21

    Oresnik

    ‘Oreshnik’ ve Süpersonic Hız Çağında Yaşamak

    Zekeriya Simsek

    Dünyanın Denetimli Serbestlik Hâlleri: Uluslararası Kuruluşlar Ne İşe Yarar?

    Ukrayna

    Brzezinski, Huntington, Wolfowitz: 1990’larda ABD Stratejileri ve Ukrayna Savaşı Üzerindeki Etkileri

    Tek kutuplu dünya

    21. Yüzyıldaki Güç Mücadelesini Anlamak: Tek Kutuplu Dünyanın Kuramsal Temelleri

  • Ekonomi
    istanbul üniversitesi

    Neoliberalizm Üniversiteleri Ele Geçirdi: Öğrenciler Müşteri, Akademisyenler Taşeron

    Kredi karti bocrlanmasi

    Türkiye’de Kredi Kartlarının Krize Dönüşen Yükselişi

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

    Neoliberalizmin Gizli Tarihi: Savaş, İmparatorluk ve Ekonomik Şiddet

    Neoliberalizmin Gizli Tarihi: Savaş, İmparatorluk ve Ekonomik Şiddet

  • Politika
    istanbul üniversitesi

    Neoliberalizm Üniversiteleri Ele Geçirdi: Öğrenciler Müşteri, Akademisyenler Taşeron

    think tanks

    Düşünce Kuruluşları (Think Tanks): Tarihsel Gelişim, İşlevleri, Eleştiriler ve Gelecek Perspektifleri

    Sibel_özbudun

    Hapishaneler”i Biliyoruz! peki ya “Tımarhaneler”i?(*)

    temel demirer

    Empyerlist Zorbalığın Trump’lı Aşaması

  • Kültür & Sanat
    • Tümü
    • Edebiyat
    • Sinema
    sibel özbudun

    Mahpustan Aşka Dair Dizeler[*]

    temel demirer

    Zirvedeki Kürsüdür Sahne(miz)

    hollywood, Sinema, Film

    Hollywood’un Evrimi: Sessiz Filmlerden Dijital Yayına

    Kırılgan Bir İkon ve Yorgun Bir Entelektüel: Marilyn Monroe ile Arthur Miller’ın Dramı

    Kırılgan Bir İkon ve Yorgun Bir Entelektüel: Marilyn Monroe ile Arthur Miller’ın Dramı

  • Opinion Internatıonal
    • Tümü
    • Culture
    • Economy
    • Philosophy
    • Politics
    • World
    Dr. Jan Campell

    The 2025 China – Europe on Humanrights

    Dr. Jan Campell

    USA at a Crossroads: Weakness, Ignorance, and Arrogance

    opinion21

    Geopolitical Strategy and China’s Belt and Road Initiative

    Dr. Jan Campell

    Hauptansätze und Strategien Kasachstans in der Shanghaier Organisation für Zusammenarbeit (SOZ)

  • Gorüş TV
    humboldt

    Liyakatsız Bir Devletin Eğitim Reformlarıyla Yeniden Yapılandırılması: Wilhelm von Humboldt (2. Bölüm)

    humboldt

    Humboldt Kardeşler, Akademik Özgürlük ve Eğitim İdeali (1. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (2. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (1. Bölüm)

  • Görüş Podcast
    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    AKIN öztürk

    Uluslararası Hukuk Ne Diyor, Türkiye Ne Yapıyor? Akın Öztürk Örneği

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kenan_Karabag

    Kenan Karabağ ile Sözlü Tarih ve Maria Suphi’nin İzinde

  • Diğer
    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    think tanks

    Düşünce Kuruluşları (Think Tanks): Tarihsel Gelişim, İşlevleri, Eleştiriler ve Gelecek Perspektifleri

    Nebiye - Hilal San

    Sahte Hayaller, Sahte Hayatlar

    aydinlanma

    Anti-Aydınlanma Çağı: Neoliberalizmin Gölgesinde Üniversite ve Toplum (1. Bölüm)

No Result
Tüm Sonuçları Görüntüle
Görüş
  • Dünya
    • Tümü
    • ABD
    • Afrika
    • Asya
    • Avrupa
    • Kuzey Amerika
    • Latin Amerika
    • Orta Doğu
    Finlandiya

    Finlandiya: Neo-Conların Rusya ve Amerika’yı Çatışmaya Sürükleme Planı

    Alaska Zirvesi

    Alaska Zirvesi 2025: Trump-Putin Buluşması, Ukrayna Savaşı ve Avrupa Jeopolitiği l Görüş21

    Oresnik

    ‘Oreshnik’ ve Süpersonic Hız Çağında Yaşamak

    Zekeriya Simsek

    Dünyanın Denetimli Serbestlik Hâlleri: Uluslararası Kuruluşlar Ne İşe Yarar?

    Ukrayna

    Brzezinski, Huntington, Wolfowitz: 1990’larda ABD Stratejileri ve Ukrayna Savaşı Üzerindeki Etkileri

    Tek kutuplu dünya

    21. Yüzyıldaki Güç Mücadelesini Anlamak: Tek Kutuplu Dünyanın Kuramsal Temelleri

  • Ekonomi
    istanbul üniversitesi

    Neoliberalizm Üniversiteleri Ele Geçirdi: Öğrenciler Müşteri, Akademisyenler Taşeron

    Kredi karti bocrlanmasi

    Türkiye’de Kredi Kartlarının Krize Dönüşen Yükselişi

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

    Neoliberalizmin Gizli Tarihi: Savaş, İmparatorluk ve Ekonomik Şiddet

    Neoliberalizmin Gizli Tarihi: Savaş, İmparatorluk ve Ekonomik Şiddet

  • Politika
    istanbul üniversitesi

    Neoliberalizm Üniversiteleri Ele Geçirdi: Öğrenciler Müşteri, Akademisyenler Taşeron

    think tanks

    Düşünce Kuruluşları (Think Tanks): Tarihsel Gelişim, İşlevleri, Eleştiriler ve Gelecek Perspektifleri

    Sibel_özbudun

    Hapishaneler”i Biliyoruz! peki ya “Tımarhaneler”i?(*)

    temel demirer

    Empyerlist Zorbalığın Trump’lı Aşaması

  • Kültür & Sanat
    • Tümü
    • Edebiyat
    • Sinema
    sibel özbudun

    Mahpustan Aşka Dair Dizeler[*]

    temel demirer

    Zirvedeki Kürsüdür Sahne(miz)

    hollywood, Sinema, Film

    Hollywood’un Evrimi: Sessiz Filmlerden Dijital Yayına

    Kırılgan Bir İkon ve Yorgun Bir Entelektüel: Marilyn Monroe ile Arthur Miller’ın Dramı

    Kırılgan Bir İkon ve Yorgun Bir Entelektüel: Marilyn Monroe ile Arthur Miller’ın Dramı

  • Opinion Internatıonal
    • Tümü
    • Culture
    • Economy
    • Philosophy
    • Politics
    • World
    Dr. Jan Campell

    The 2025 China – Europe on Humanrights

    Dr. Jan Campell

    USA at a Crossroads: Weakness, Ignorance, and Arrogance

    opinion21

    Geopolitical Strategy and China’s Belt and Road Initiative

    Dr. Jan Campell

    Hauptansätze und Strategien Kasachstans in der Shanghaier Organisation für Zusammenarbeit (SOZ)

  • Gorüş TV
    humboldt

    Liyakatsız Bir Devletin Eğitim Reformlarıyla Yeniden Yapılandırılması: Wilhelm von Humboldt (2. Bölüm)

    humboldt

    Humboldt Kardeşler, Akademik Özgürlük ve Eğitim İdeali (1. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (2. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (1. Bölüm)

  • Görüş Podcast
    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    AKIN öztürk

    Uluslararası Hukuk Ne Diyor, Türkiye Ne Yapıyor? Akın Öztürk Örneği

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kenan_Karabag

    Kenan Karabağ ile Sözlü Tarih ve Maria Suphi’nin İzinde

  • Diğer
    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    think tanks

    Düşünce Kuruluşları (Think Tanks): Tarihsel Gelişim, İşlevleri, Eleştiriler ve Gelecek Perspektifleri

    Nebiye - Hilal San

    Sahte Hayaller, Sahte Hayatlar

    aydinlanma

    Anti-Aydınlanma Çağı: Neoliberalizmin Gölgesinde Üniversite ve Toplum (1. Bölüm)

No Result
Tüm Sonuçları Görüntüle
Görüş

Sahte Hayaller, Sahte Hayatlar

N. Hilal Şan
13 Ağustos 2025
Okuma süresi: 6 dakika
A A
Facebook'ta PaylaşX'te PaylaşPinterest'te PaylaşLinkedin'de PaylaşWhatsApp'ta PaylaşTelegram'da PaylaşE-Mail ile Paylaş

İlgili İçerikler

Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

Düşünce Kuruluşları (Think Tanks): Tarihsel Gelişim, İşlevleri, Eleştiriler ve Gelecek Perspektifleri

Nebiye - Hilal San

Ben Almanya’da doğdum ve ilk ikibuçuk-üç yılımı Almanya’da geçirdim –o yıllarımı hatırlamıyorum tabii. Ara sıra yaz tatillerinde babamı ziyaret etmek için Almanya’ya giderdim. Almanca kurslarına devam eder, yaz okullarına katılır, babamla ya da kurstaki arkadaşlarla yaptığımız gezilerde, Almanya’nın kültürel ve tarihi özelliklerini ögrenirdim. Böylece, üniversiteden sonra yüksek lisans yapmak için, Almanya’ya gitmeye karar verdim. Yüksek lisans yapmakla yetinip, Türkiye’ye geri dönmeyi düşünürken, yaklaşık 20 yılımı Almanya’da geçirdim.

Bir yetişkin genç olarak birçok deneyimlerimi ilk Almanya’da yaşadım, orada olgun yaşlarıma eriştim. İş hayatım orada başladı. Ergenliğin beyin gelişimi açısından 25 yaşa kadar sürdüğü söylendiğine göre, ergenlik dönemim de orada yaşandı ve bitti. Almanya’daki yaşam, düşüncelerimi, his dünyamı, olaylara bakış açımı şekillendirdi. Yine de sosyalizasyonum Türkiye’de gerçekleştiğinden, konulara bir Alman gibi yaklaşmak özelliğine sahip değildim. Ancak yıllar geçtikçe, Türkiye’ye gelişlerimde hissettiğim de Türkiye’deki insanların yaklaşımlarından da uzak kaldığımdı.

Son yıllarda, Almanya’da alttan alta artan ırkçılık beni çok rahatsız etmeye başlamıştı. Aynı zamanda güneşli günlerin sayısının az olması, genel olarak Almanya’da neşenin ve renkli bir ruh halinin eksik olması, 20 yıl sonra Türkiye’ye duyduğum özlemle birleşince, ev sahibimin bana yolladığı “evden çıkmalısın” türünden “ilahî sinyali” neticesinde, fazla düşünmeden Türkiye’ye geldim.

Bir devlet üniversitesinde öğretim görevlisi olarak çalışmaya başladım. Havası çok güzel bir şehirdeyim, kampüsümüz çok yeşil, nezih bir mahallede, birbirlerini selamlayan kibar insanların olduğu muhitte, toplu taşımaya çok kolay ulaşabildiğim, kapımın önünde park olan bir apartmanda çok rahatım. İş arkadaşlarım da çok güler yüzlü, bana değer verdiklerini hep hissettiriyorlar… Kendi küçük dünyamda, ben kendimi iyi hissediyorum aslında… Ancak, insanlar burada kendilerini iyi hissetmiyorlar. Geldiğimde yeni bir yerde yasamanın coşkusuyla, belki bazı şeyleri göz ardı ettim, ancak insanlar sürekli şikâyet ediyorlar, mutsuzlar, psikolojileri iyi halde değil gibi… Bunların sebeplerini çok iyi anlayabiliyorum.

Ekonomik daralma, siyasi mutsuzluk, düşüncelerini istedikleri gibi ifade edememeleri gibi birçok sebebi var. Kendi dünyalarında kendilerini mutlu edebilecek şeylerin sayısı sanki çok az gibi. Genellikle maddi şeylere bağlanmaları, kendi iç dünyalarını ihmal etmeleri de bence bu mutsuzluğun en büyük sebebi. Kendini tanımayan, ruhunu bilmeyen, kişisel gelişiminin üzerinde durmayan insanlar, mutluluk ve huzurun; lükste, estetikte ya da bu tip şeylerde olduğunu sanıp, daha derin bir umutsuzluğa düşüyor- tabii bu, sadece Türkiye’de yaşayan insanlara özgü bir şey değil… Birçok kişi mutluluğun Avrupa ya da Amerika’ya gitmekle elde edilebileceğini düşünüyor.

Para, lüks arabalar ve her hafta sonu bir Avrupa ülkesini gezebilme düşüncesi, onları çok mutlu edecekmiş gibi geliyor. Kafalarındaki pembe dünyaya ve her şeyin en güzelini kendilerinin hakkettiklerine olan inançları tam. Oysa, Avrupa’da kuralları çok daha sıkı iş yerlerinde, günün sonunda iş saatlerinizi doldurmadan ayrılamazsınız. Türkiye’de derse geç giren öğretmenler, muayenede çay kahve içen doktorlar, insanlara yüksekten bakan ve tersleyen banka memurları acaba ne düşünür o iş yerleri hakkında merak ediyorum.

Az çalışarak, kendini az geliştirerek, en güzel şeyleri en kısa zamanda elde etmek isteği, gözlemlediğim kadarıyla sadece çalışanların değil, üniversiteye devam eden öğrencilerin de en büyük arzusu. Gelecek hayalleri hakkında konuştuğumuzda, ilk söyledikleri, mezun olur olmaz çok para kazanmak istedikleri. Mezun olduktan sonra hemen yurtdışına çıkmak, orada yaşamak ve en güzel, en hızlı arabalara binmek istiyorlar. Bu öğrencilerin, bir meslekte ustalaşabilmek için en az 10 yıllık deneyiminin olması gerektiği gerçeğinden, yurtdışında uluslararası ortamlarda İngilizce ile diğer dilleri konuşmaları gerektiğinden, gitmek istedikleri ülkelerin kültüründen, tarihinden, yabancılara karşı bakış açılarından haberleri yok. Aileleri tarafından özel okullarda at gibi koşturulan çocukların, bir nebze olsun daha çok haberi var, çünkü ailelerinin durumu iyi ve bu sayede yazın da yurtdışı tatillerine gidebiliyorlar, değişik ülkeler görüyorlar. Ancak, gerçek nedenin bu olduğundan da pek emin değilim… Oralarda gördüklerini bir süre etrafa anlatmak, hava atmak ve statü göstergesi olarak bu gezileri kullanmak, bizim kültürümüzde az görülen şeylerden değil.

Peki bu günlerde karşı karşıya kaldığımız konu ne? Sahte diplomalar. Bence biz bunu zaten içten içe hepimiz biliyorduk. Devlet dairelerine gittiğinizde, sizin yaptırmayı istediğiniz işlemi anlamayıp, boş boş bakan bir görevliyle hangimiz karşılaşmadı acaba? Bir keresinde, karşımdaki görevliye, kalk ben yaparım işlemi bilgisayarda diyesim geldi de kendimi frenledim.

Her yerde her şeyi çok bilen, kendini her şeyin uzmanı sanan ya da bilirkişi edasıyla konuşan insanların olduğu yerde sahte diploma pek de sırıtmıyor aslında. Çünkü kendisini bilmeyen, tanımayan, kendi ruhuyla bağ kuramayan bireyler, kendini geliştiremez. Aynı zamanda böyle kişilerin etik ve ahlak duygularının gelişeceğini, bilmenin ve de öğrenmenin önemini anlayacaklarını düşünmüyorum. Okumuşların, diploma sahiplerinin iş yerlerinde marka T-shirt, ayakkabı, çanta, saatlerle birbirlerine hava atmaya çalıştığı ortamlarda, diğerlerinin sahte diplomayla aynı şeylere özenmesi çok da tuhaf değil bence.

Sahte diplomaya herkes kızıyor olabilir. Özellikle kendi emeğiyle, hiçbir sahtecilik olayına karışmayan, torpili olmadan ulaşabildiği yere yükselenler, budurumdan incinmiş olabilirler. Benim bu ülkede naçizane önerim şu olacak: Siz önce kendinizle, sonra ailenizle, sonra sosyal çevrenizle ve bu ülkeyle ne derece gerçeksiniz? Bu ülkede ne kadar gerçek fikirler ve duygularla yaşanırsa, etik ve ahlak değerler gözetilirse, her şeyin sahtesi o kadar azalır.

Bunu sağlamak, sadece bir grubun değil, büyük küçük herkesin görevi. Dürüstlük ve gerçekçilik olmadığı sürece, -her ne kadar oralarda da bu tip problemler son yıllarda artsa da- o çok özenilen ülkeler gibi olunamaz. Oysa, bu ülkede huzuru elde etmek için, herkesin elini taşın altına koyup, önce kendisinin sonra çevresinin sorumluluğunu alarak, şikâyet kültürünü kenara bırakarak, yapacaklarına konsantre olması, “büyük iyiliği ya da mucizeyi” dışarıdan beklemek yerine, kendisinin yapması, geçmişe odaklanmak yerine geleceğe konsantre olması gerekir.  Son bir söz: Sahte hayaller, sahte hayatlar getirir; gerçek, her zaman en iyisidir.

N. Hilal Şan
N. Hilal Şan

Pagogische Hochschule Heidelberg, Johann Wolfgang Üniversitesi Frankfurt, Europa Universitesi Flensburg’ta çokdilli çocukların dil gelişimi ve dil bozuklukları hakkındaki projelerde araştırma görevlisi olarak bulunmuştur. Daha sonra Applied Sciences Frankfurt Üniversitesi’nde  Almanya’daki üçüncü nesil Türkçe konuşan üniversite öğrencilerine anadillerindeki akademik becerilerini geliştirmeleri için Anadilciler İçin Türkçe dersini vermiştir. Aynı zamanda Johann Wolfgang Goethe Üniversitesi’nde Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Bölümü’nde öğretim görevlisi olarak çalışmıştır. Şu an Ege Üniversitesi Yabancı Diller Yüksekokulu’nda öğretim görevlisi olarak çalışmaktadır. Göç Türkçesinde Özgül Dil Bozukluğunu Ölçme adlı konuda doktorasına Pädagogische Hochschule Heidelberg’te devam etmektedir. Yurtdışı Türkler ve Akrabalar Topluluğu’nun Türkçe Ödülleri kapsamında jüri ödülü alan şiiri Kök Gök’ün de içinde bulunduğu Lal Rüyalar isimli kendisine ait şiirleri amatörce sunduğu bir şiir bloğu vardır.

İlgili İçerikler

aydinlanma
Felsefe

Anti-Aydınlanma Çağı: Neoliberalizmin Gölgesinde Üniversite ve Toplum (1. Bölüm)

Görüş Redaksiyon

Neoliberalizm ve Aydınlanmanın Dönüşümü Aydınlanma, tarihsel olarak bilginin eleştirel düşünme yoluyla elde edilmesi ve uygulanması olarak tanımlanır. Aydınlanma felsefesi; akıl,...

devlet ve millet / Hüseyin Demirtas
Genel

Masumiyetin İnfazı Yazı Dizisi Bölüm-3

Hüseyin Demirtaş

“Masumiyetin İnfazı” başlıklı bu yazı dizimin ilk iki bölümünde, Erdoğan rejiminin ve bileşenlerinin 20 Temmuz 2016’da ilan ettiği OHAL’in ve...

Sibel_özbudun

Ölümünüm 100. Yılı Vesilesiyle Lenin ve “Kadınların Kurtuluşu” üzerine

İktisatta Matematik, İstatistik ve Ekonometrinin Gelişimi

Mesajını Doğru Verememiş Bir Roman: Martin Eden

temel demirer

“Kölelik” Üstüne Notlar

sovyetler Edebiyati

Nevzat Evrim Önal’a Yanıt: Sapiens Neden “Bencil” Olmasin?

temel demirer

“Acım, Geçinemiyorum” Çığlığı, Ya da Uçurumun Kenarında!

Sibel_özbudun

Fikret Başkaya’nın Yeni Kitabı Üzerine: Kapitalizm Emeği Sömürüyor, Yaşamı Yok Ediyor…(*)

Son Makaleler

sibel özbudun
Kültür & Sanat

Mahpustan Aşka Dair Dizeler[*]

Doç. Dr. Sibel Özbudun

“Herkesin bir gideni vardır, İçinden bir türlü uğurlayamadığı.” Gabriel García Márquez, “Şiir, insan varoluşunun biricik somut kanıtıdır,” derken ekler Elias...

Finlandiya

Finlandiya: Neo-Conların Rusya ve Amerika’yı Çatışmaya Sürükleme Planı

Turan Altuner

Toplumsal Piyasa Ekonomisi: Düşünürleri, İlkeleri ve Pratik Uygulamaları

Şanghay İşbirliği Örgütü Zirvesi 2025

Jeopolitik Satranç Tahtası: Xi Jinping Çok Kutuplu Vizyonu ve ABD Hegemonyası

KATEGORİLER

  • Dünya
  • Ekonomi
  • Politika
  • Kültür & Sanat
  • Opinion Internatıonal
  • Podcast
  • Gorüş TV
  • Diğer

SAYFALAR

  • Ansayfa
  • Gizlilik Politikası
  • Görüş Hakkında
  • Görüş’te Yazmak | Become an Opinionmaker
  • Künye
  • Yayın ilkelerimiz
  • İletişim | info@gorus21.com

BİZİ TAKİP EDİN

gorus-stickyl-ogo-dark

HAKKIMIZDA

21. yüzyılın disiplinlerarası, uluslararası, farklı görüşlerin yer aldığı yayın organı

© 2025 Görüş Tüm Hakları Saklıdır.

Hoş Geldiniz!

Hesabınıza aşağıdan giriş yapın

Şifrenizi mi unuttunuz? Kayıt Ol

Yeni Hesap Oluşturun!

Kayıt olmak için aşağıdaki formları doldurun

Tüm alanlar zorunludur. Giriş Yap

Retrieve your password

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş Yap
No Result
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Dünya
  • Ekonomi
  • Politika
  • Kültür & Sanat
  • Opinion Internatıonal
  • Gorüş TV
  • Görüş Podcast
  • Diğer
  • Giriş Yap
  • Kayıt Ol

© 2024 Görüş Tüm Hakları Saklıdır.

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır. Bu web sitesini kullanmaya devam ederek çerezlerin kullanılmasına izin vermiş olursunuz.