27 Eylül 2025, Cumartesi
  • Giriş Yap
  • Kayıt Ol
Görüş
  • Dünya
    • Tümü
    • ABD
    • Afrika
    • Asya
    • Avrupa
    • Kuzey Amerika
    • Latin Amerika
    • Orta Doğu
    siyasal siddet

    Siyasal Şiddetin Yeni Yüzü

    Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

    Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

    Dogal Gaz boru hatti Sibirya

    Primakov Üçgeni ve Nükleer Enerjinin Dönüştürücü Gücü

    askeri Tören_CIN

    Barışta Sivil, Savaşta Asker: Çin’in Çınlayan Gülleri

    Finlandiya

    Finlandiya: Neo-Conların Rusya ve Amerika’yı Çatışmaya Sürükleme Planı

    Alaska Zirvesi

    Alaska Zirvesi 2025: Trump-Putin Buluşması, Ukrayna Savaşı ve Avrupa Jeopolitiği l Görüş21

  • Ekonomi
    istanbul üniversitesi

    Neoliberalizm Üniversiteleri Ele Geçirdi: Öğrenciler Müşteri, Akademisyenler Taşeron

    Kredi karti bocrlanmasi

    Türkiye’de Kredi Kartlarının Krize Dönüşen Yükselişi

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

    Neoliberalizmin Gizli Tarihi: Savaş, İmparatorluk ve Ekonomik Şiddet

    Neoliberalizmin Gizli Tarihi: Savaş, İmparatorluk ve Ekonomik Şiddet

  • Politika
    Sibel_özbudun

    Grev, İşçi Sınıfının “Savaş Okulu”dur…(*)

    istanbul üniversitesi

    Neoliberalizm Üniversiteleri Ele Geçirdi: Öğrenciler Müşteri, Akademisyenler Taşeron

    think tanks

    Düşünce Kuruluşları (Think Tanks): Tarihsel Gelişim, İşlevleri, Eleştiriler ve Gelecek Perspektifleri

    Sibel_özbudun

    Hapishaneler”i Biliyoruz! peki ya “Tımarhaneler”i?(*)

  • Kültür & Sanat
    • Tümü
    • Edebiyat
    • Sinema
    temel demirer

    Üsküdar’dan Öte”nin Şairleri(*)

    sibel özbudun

    Mahpustan Aşka Dair Dizeler[*]

    temel demirer

    Zirvedeki Kürsüdür Sahne(miz)

    hollywood, Sinema, Film

    Hollywood’un Evrimi: Sessiz Filmlerden Dijital Yayına

  • Opinion Internatıonal
    • Tümü
    • Culture
    • Economy
    • Philosophy
    • Politics
    • World
    Dr. Jan Campell

    The 2025 China – Europe on Humanrights

    Dr. Jan Campell

    USA at a Crossroads: Weakness, Ignorance, and Arrogance

    opinion21

    Geopolitical Strategy and China’s Belt and Road Initiative

    Dr. Jan Campell

    Hauptansätze und Strategien Kasachstans in der Shanghaier Organisation für Zusammenarbeit (SOZ)

  • Gorüş TV
    humboldt

    Liyakatsız Bir Devletin Eğitim Reformlarıyla Yeniden Yapılandırılması: Wilhelm von Humboldt (2. Bölüm)

    humboldt

    Humboldt Kardeşler, Akademik Özgürlük ve Eğitim İdeali (1. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (2. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (1. Bölüm)

  • Görüş Podcast
    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    AKIN öztürk

    Uluslararası Hukuk Ne Diyor, Türkiye Ne Yapıyor? Akın Öztürk Örneği

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kenan_Karabag

    Kenan Karabağ ile Sözlü Tarih ve Maria Suphi’nin İzinde

  • Diğer
    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    think tanks

    Düşünce Kuruluşları (Think Tanks): Tarihsel Gelişim, İşlevleri, Eleştiriler ve Gelecek Perspektifleri

    Nebiye - Hilal San

    Sahte Hayaller, Sahte Hayatlar

    aydinlanma

    Anti-Aydınlanma Çağı: Neoliberalizmin Gölgesinde Üniversite ve Toplum (1. Bölüm)

No Result
Tüm Sonuçları Görüntüle
Görüş
  • Dünya
    • Tümü
    • ABD
    • Afrika
    • Asya
    • Avrupa
    • Kuzey Amerika
    • Latin Amerika
    • Orta Doğu
    siyasal siddet

    Siyasal Şiddetin Yeni Yüzü

    Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

    Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

    Dogal Gaz boru hatti Sibirya

    Primakov Üçgeni ve Nükleer Enerjinin Dönüştürücü Gücü

    askeri Tören_CIN

    Barışta Sivil, Savaşta Asker: Çin’in Çınlayan Gülleri

    Finlandiya

    Finlandiya: Neo-Conların Rusya ve Amerika’yı Çatışmaya Sürükleme Planı

    Alaska Zirvesi

    Alaska Zirvesi 2025: Trump-Putin Buluşması, Ukrayna Savaşı ve Avrupa Jeopolitiği l Görüş21

  • Ekonomi
    istanbul üniversitesi

    Neoliberalizm Üniversiteleri Ele Geçirdi: Öğrenciler Müşteri, Akademisyenler Taşeron

    Kredi karti bocrlanmasi

    Türkiye’de Kredi Kartlarının Krize Dönüşen Yükselişi

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

    Neoliberalizmin Gizli Tarihi: Savaş, İmparatorluk ve Ekonomik Şiddet

    Neoliberalizmin Gizli Tarihi: Savaş, İmparatorluk ve Ekonomik Şiddet

  • Politika
    Sibel_özbudun

    Grev, İşçi Sınıfının “Savaş Okulu”dur…(*)

    istanbul üniversitesi

    Neoliberalizm Üniversiteleri Ele Geçirdi: Öğrenciler Müşteri, Akademisyenler Taşeron

    think tanks

    Düşünce Kuruluşları (Think Tanks): Tarihsel Gelişim, İşlevleri, Eleştiriler ve Gelecek Perspektifleri

    Sibel_özbudun

    Hapishaneler”i Biliyoruz! peki ya “Tımarhaneler”i?(*)

  • Kültür & Sanat
    • Tümü
    • Edebiyat
    • Sinema
    temel demirer

    Üsküdar’dan Öte”nin Şairleri(*)

    sibel özbudun

    Mahpustan Aşka Dair Dizeler[*]

    temel demirer

    Zirvedeki Kürsüdür Sahne(miz)

    hollywood, Sinema, Film

    Hollywood’un Evrimi: Sessiz Filmlerden Dijital Yayına

  • Opinion Internatıonal
    • Tümü
    • Culture
    • Economy
    • Philosophy
    • Politics
    • World
    Dr. Jan Campell

    The 2025 China – Europe on Humanrights

    Dr. Jan Campell

    USA at a Crossroads: Weakness, Ignorance, and Arrogance

    opinion21

    Geopolitical Strategy and China’s Belt and Road Initiative

    Dr. Jan Campell

    Hauptansätze und Strategien Kasachstans in der Shanghaier Organisation für Zusammenarbeit (SOZ)

  • Gorüş TV
    humboldt

    Liyakatsız Bir Devletin Eğitim Reformlarıyla Yeniden Yapılandırılması: Wilhelm von Humboldt (2. Bölüm)

    humboldt

    Humboldt Kardeşler, Akademik Özgürlük ve Eğitim İdeali (1. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (2. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (1. Bölüm)

  • Görüş Podcast
    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    AKIN öztürk

    Uluslararası Hukuk Ne Diyor, Türkiye Ne Yapıyor? Akın Öztürk Örneği

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kenan_Karabag

    Kenan Karabağ ile Sözlü Tarih ve Maria Suphi’nin İzinde

  • Diğer
    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    think tanks

    Düşünce Kuruluşları (Think Tanks): Tarihsel Gelişim, İşlevleri, Eleştiriler ve Gelecek Perspektifleri

    Nebiye - Hilal San

    Sahte Hayaller, Sahte Hayatlar

    aydinlanma

    Anti-Aydınlanma Çağı: Neoliberalizmin Gölgesinde Üniversite ve Toplum (1. Bölüm)

No Result
Tüm Sonuçları Görüntüle
Görüş

“İnsan Elleriyle Değil, Beyniyle Resim Çizer” | Ressam(lar)ın Yaratıcılığı

Temel Demirer
31 Ocak 2022
Okuma süresi: 13 dakika
A A
Facebook'ta PaylaşX'te PaylaşPinterest'te PaylaşLinkedin'de PaylaşWhatsApp'ta PaylaşTelegram'da PaylaşE-Mail ile Paylaş
resim sanati

“Yürüyenin önünde durulmaz.”[1]

“İnsan elleriyle değil, beyniyle resim çizer,” diyen Michelangelo Buonarroti eklerdi etkileyici mütevazılığıyla: “Hâlâ öğreniyorum.”

Ardında da, “Herkes gibi yaşamak ve düşünmek istemiyorum. Fabrikasyon bir yaşamın dayatılması rahatsız ediyor. Kendim olmalıyım. Şartlanmış beyinlerin ürettiği kavram, fikir ve davranışlardan arınmalıyım,” notunu düşerdi.

İlgili İçerikler

Üsküdar’dan Öte”nin Şairleri(*)

Mahpustan Aşka Dair Dizeler[*]

Ressam yaratıcılığı bu olsa gerek; “Silahı fırçasıydı,”[2] dedirten İtalyan Barok ressamı Artemisia Gentileschi gibi…

Ya da “Görmeyi öğrenin. Her şeyin birbiriyle bağlantılı olduğunu fark edeceksiniz,” vurgusuyla Leonardo da Vinci’nin eklediği üzere:

“Resim bir akıl işidir.”

“Resim, hissedilmeyen ama görülen bir şiirdir ve şiir ise hissedilen ama görülmeyen bir resimdir.”

“En ileri karmaşıklık, sadeliktir.”

“Belirsizliği, tutarsızlığı çelişkiyi, kararsızlığı kucaklamaya istekli ol.”

“Deneme kesinliğin anasıdır, bilgi kesinliktir.”

“Bilimle sanat, mantıkla hayal gücü arasında denge geliştir.”

Leonardo da Vinci’nin ölmeden önceki son sözleri, “Çalışmalarım olması gereken başarıya ulaşmadığı için Tanrıyı ve insanları gücendirdim” idi.[3]

Mütevazı bir dile sığdırılan müthiş bir tutkunun ısrarlı yaratma cesareti…

Rollo May, ‘Yaratma Cesareti’ başlıklı yapıtında, “Sanatçı ya da şairin görüşü, özneyle (kişi) nesnel kutup (olmayı -bekleyen- dünya) arasındaki belirleyici ara noktadır,” derken tam da bunu, yani ara noktayı bir mücadele, yeniden inşa, yaratım alanı olarak tanımlar.[4]

Marquis de Sade’ın hayatının anlatıldığı, ‘Düşlerin Efendisi’ filminde, yazar olmanın önkoşulu olan yazma eylemine sabırla bağlılık sinema diliyle özetlenirken; o, yaşamaya mahkûm edildiği hapishanede, elinden kalemi alındıktan sonra, çarşafa kanı ve dışkısıyla, çarşaf elinden alındıktan sonra giysilerine, son olarak da bedenine tasarımlarını aktarır. Çılgınca yazma isteğinin, insanı hayrete düşürecek yoğunluktaki emeğin ardında kuşkusuz var olma çabası ve kendini adlandırmaya yönelik sınırsız bir ısrar bulunmaktadır.

Bir ressam da benzer bir süreç yaşadıktan sonra ortaya çıkar yapıtı.[5]

* * * * *

Benzer özellikler Rembrandt’da da söz konusudur.

Örneğin Rembrandt’in, Aziz Pavlus Olarak Otoportresi, 1661 yılında, sanatçının hayatında her şeyin ters gittiği ama tam olarak ne yapacağını bilmediği bir dönemde bir köşeye çekilip en yakından bildiği konuyu incelemeye karar vererek ortaya çıkmıştır; kendi yüzü…

Otoportreler, sanatçının kendisiyle baş başa kalarak ve kendi gerçekliğini yansıtmak için aynayı kullanarak yaptığı resimlerdir. Bu yüzden otoportre, tarihsel süreçte sadece görünenin yansıtılmasından öte sanatçının kendi varlığını sorguladığı bir resim türü olmuştur…

Söz konusu portrede de, resmin genelinde hâkim olan gölge, uzun ve yorucu bir hayatın özeti niteliğindedir. Sanatçı, bu portreyi yaptığı sırada eşini ve çocuklarını kaybetmiş, yaşadığı ülke olan Hollanda’da itibarını yitirmeye başlamıştı ve ekonomik sıkıntılarla yüzleşmekteydi. Rembrandt, bu karamsar ruh halini Barok resminin belirleyicisi olan keskin ışık-gölge etkisi ile yansıtmıştır…

Sanatçı, yaşadığı buhranlar sonrasında dini konulu resimler yapmaya başlar ve kendini bu otoportrede; Hıristiyanlık tarihinde, karşılaştığı pek çok zorluk ve acıya rağmen yazdığı mektuplarla, yaptığı gezilerle Hıristiyanlığın dünyaya yayılmasında etkin rol oynayan asker Aziz Pavlus gibi resmeder…

Aziz Pavlus’la özdeşleşerek, kendini “karanlıktan kurtulmuş bir günahkâr” olarak betimleyen Rembrandt’ın yüz ifadesine baktığımızda; Romalı bir asker ve kahraman olan Aziz Pavlus’dan umduğumuz gibi sert ve kendinden emin değildir; Kendini alçak gönüllü, sıradan biri olarak yansıtmaya çalışmıştır.[6]

Sonra tedirginlik, heyecan, kısıtlanmıştık, ilüzyon ve hareket ile betimlenmesi mümkün olan Fransız izlenimci Edgar Degas…

 “Desen biçim değildir, biçimi görme yoludur.”

“Resim yaparken, yanlışların aracılığıyla doğruları göstermelisiniz.”

“Resim yapmayı bilmiyorsanız, resim yapmak sizin için çok kolaydır. Biliyorsanız çok zor.”

“Bilinmediği zaman resim pek güç bir şey değildir. Ama bilinince… o zaman çok zor bir şeydir!”

“Sanat sizin gördüğünüz değil, başkalarının görmesini sağladığınız şeydir,” diyen O, diğer izlenimcilerden çok farklıydı, kendisi açık havada resim yapmayı reddedip, çoğunlukla sahne sanatlarını, özellikle de baleyi resimlerine konu etmiştir. Bugün izlenimci üslupta gördüğünüz balerin resminin çoğu Degas’ya aittir.

sanat
Michael de Angelo: İsa’nın Dirilişi. Unionskirche Idstein Koleksiyonu. Fotograf: Wikimedia.org

Sanatında bale temasını çalışmalarının merkezine oturtan Degas, opera ve balelere giderek sahnede sergilenen pozları inceler, çalışır, eskizler çıkarır, ardından yaptığı bu incelemeleri daha sonra anlamlı bir bütün oluşturacak şekilde bir araya getirirdi.[7]

Ve “Giderek daha fazla ikna oldum, sadece komünizm yoluyla insan olabiliriz,” vurgusuyla “Kendi gerçeğimin resmini yapıyorum,”[8] diyen Frida Kahlo…

Asıl adıyla Magdalena Carmen Frida Kahlo y Calderon, 6 Temmuz 1907’de Coyoacan’da dünyaya gelir. Gerçek doğum tarihi buysa da O, 7 Temmuz 1910’da doğduğunu söylemeyi tercih eder. Çünkü, “Ben, devrimin ta kendisiyim” diyeceği Meksika Devrimi o yıl gerçekleşir.

Frida Kahlo… 47 yıllık ömrüne bir efsane sığdırmayı başarmış, sadece önemli bir ressam değil, yurduna ve dünyaya kayıtsız kalmamış, komünist, devrimci, ülkesi Meksika’ya aşık bir “büyülü gerçekçi” idi.

* * * * *

Nihayet bizim Balaban, Abidin Dino, Komet…

Nâzım Hikmet ustanın rektörü olduğu Bursa Cezaevi Güzel Sanatlar Fakültesi’nden mezun öğrencisiydi naif yapıtlarıyla Balaban…

Yine Nâzım Hikmet’in, “Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?/ İşin kolayına kaçmadan ama,” sorusunu elleriyle yanıtlayan Abidin Dino…

Savaş yıllarında, yürürlükteki Örfi İdare (Sıkıyönetim) muhalif siyasetçi, gazeteci, yazar, şair ve sanatçıları İstanbul’dan uzaklaştırırken; birçok aydın gibi Abidin Dino da “ikamete memur” tayin edildi. Sürgüne, iç sürgüne gönderildiler. Abidin’i Çorum’un Mecitözü kasabasına yolladılar. Abidin Meciözü’nde Alevîlerle tanıştı, onlarla candaşlık ve yol arkadaşlığı yaptı. Abidin Alevîleri çok sevdi. Bu sevgiyi bütün hayatı boyunca sürdürdü.[9]

Bu içtenliğiyle varoluşunu elleriyle, düşünerek, çizerek, yazarak, boyayarak gerçekleştiren sıra dışı bir sanatçıydı O…

Ömrünü, kendisine verilmiş bir yaratıcılık zamanı olarak algılayıp yaratma cesaretini bitmek bilmez bir heyecanla, enerjiyle sanata dönüştürerek yaşadı.

Her şey elleriyle başladı. Dokunarak çeşitlendirdi duygularını, algılarını, yaşamını ve ellerinin yaratma bilinciyle, önce “eller” çizdi. Avcundaki kader çizgisi işaret parmağının ucuna doğru inerek; üç parmağıyla tuttuğu kaleminin, fırçasının ucundan el imgelerine büründü…

Virginia Wolf’un, ‘Dalgalar’ romanında; “Hem de ellerime tapma duygusu ile kendimi dolu hissediyorum, gizemli mavi damarlarla örülü o kemik yelpazeye, şaşılası becerilerine, her şeyi yapabilir görünmelerine, yavaşça yumulmalarına ya da tek yumrukta bir şeyi ezmeye hazır olmalarına” diyerek sözcüklerle çizdiği el resmi çok etkiler onu.[10]

Sonra da Çorumlu hemşehrim, Paris sürgünlüğümdeki dostum Komet (Gürkan Coşkun)…

* * * * *

Onların tümü resim nedenini, ressamın nasıllığını anlatır…

Paul Gauguin’in, “Bir tablonun yapımı nerede başlar nerede biter? İnsanın içinde aşırı duygular kaynaşmaya başlayınca, bu duygular patlayınca ve bütün düşünce yanardağdan çıkan lavlar gibi çıkıp taşınca birdenbire yaratılan yapıtın çok keskin bile olsa büyük ve insanüstü bir patlayışı değil midir bu?” sorusuyla müsemma resim önce hayal edilir, sonra da çizilir, yaratılır. (Ardından -bir gün mutlaka- resimdeki hayal gerçek olur…)

“Resim sizi, içine, yaratmış olduğu resimden başka hiçbir yere ait olmayan bir başka mekâna doğru çeker. İşte o mekânda, resmi yeniden görür, ve eğer elinizden geliyorsa okumaya, daha doğrusu Beckett’çi bir benzetmeyle, hecelemeye başlarsınız.”[11]

“Resim yaparken insan hep biraz âşıktır aslında. Bana hep insan resme içindeki âşık bir yanı döküyor gibi gelir.”[12]

“Resim çizerken yalnızlık duymazsınız.”[13]

“Resim ya da yazı, bütün bunlar aslında kendimizi keşfetmemiz için bulduğumuz aparatlardır.”[14]

“Edebiyat bir resim gibidir ya da hem resim hem de aynadır. Tutkulu duyguların ifade edilmesidir, öyle ince bir resimdir; eğitici, düzenleyici, belge hâline dönüşen bir şeydir.”[15]

Bu özellikleriyle resim…

Paul Cezanne’ın, “Doğayı resmetmek objeleri kopyalamak değildir; birisinin sezgilerini gerçekleştirmektir.”

Vincent Van Gogh’un, “Rüyamda resim görüyorum ve daha sonra rüyamı resmediyorum.”

Paul Klee’nin, “Bir göz görür, diğeri sezer… Sanat görüneni yansıtmaz; görünür kılar.”

Robert Delaunay’ın, “Doğa, resim biliminin kökenini oluşturur.”

Leonardo da Vinci’nin, “Resim dilsiz bir şairdir. Resim öğrenmek, şekillerin söylediği türküyü yakalamayı öğrenmektir.”

Joan Miró’nun, “Kelimelerin şiirleri, notaların müziği şekillendirmesi gibi ben de renklerle resmi şekillendiriyorum,” diye tarif ettikleri şeydir.

Malum her resim bütün bir ömrü saklarken; bir resim bazen binlerce kelimeye bedeldir.

Ve nihayet resim hikâyenin renklerle taçlandırılmasıdır. Hikâyesi olmayan bir resim yoktur; olamaz da; Mark Rothko’un, “Hiçbir şey hakkında yapılmış iyi bir resim yoktur,” uyarısındaki üzere…

Kolay mı? Francisco Goya’nın ifadesiyle, “The act of painting is about one heart telling another heart where he found salvation./ Resim yapmak, bir yüreğe kurtuluşu nerede bulduğunu başka bir yüreğe söylemesidir.”

* * * * *

Diyeceklerimi toparlarsam bir sanat dalı olarak resmin işlevi başkaldıran yaratıcı yıkımındadır.

Başkaldıran resim, başkalarının görmesini sağladığınız şeydir. Albert Camus’nün, “Dünya aydınlık olsaydı, sanat olmazdı… Sanat, hem coşma, hem yadsıma işidir,” sözleriyle altını çizdiği gibi.

Resmin insan(lık)a söyleyecek bir şeyi olmalıdır; aksi takdirde “yok hükmü”ndedir.

Malum Elbert Hubbard’ın, “Sanat; bir şey değildir, bir yoldur.”

Paul Gauguin’in, “Sanat, ya taklittir ya da devrim.”

Friedrich Nietzsche’nin, “Gerçekler yüzünden ölmemek için sanata sahibiz.”

Chuck Klosterman’ın, “Sanat ve aşk aynı şeydir: kendinizi olmadığınız hâllerde görme süreci,” notunu düştükleri sanat, rahatsız olanı rahatlatıp, rahatı yerinde olanı rahatsız etmekle anlamlıdır.

Bir şey daha: “Sanat ancak sanat olduğu sürece siyasaldır. Ve yalnızca duyulur dokuları ve alımlanma tarzlarıyla, tüketim nesnelerinin statüsünden radikal biçimde farklılaşan nesneler ürettikçe sanatsaldır.”[16]

Özetle sanat eseri estetik ve anlamlı olmakla mükelleftir; sanatçının görevi de soru sorup, yanıtı ara(t)maktır. Yani bir sanatçı, başkalarını memnun etmeye çalışmayı bıraktığı zaman, itirazıyla yaratıcılığını keşfeder. Robert Schumann’ın, “İnsanın kalbinin karanlığına ışık tutmak – işte sanatçının görevi budur,” deyişindeki üzere…

Temel Demirer

Yazar, aktivist. 1954, Kale Mahallesi / Çorum doğumlu. Baba adı Kemal, anne adı Necla’dır. Eserlerinin çoğu Sibel Özbudun ve diğer yazarlarla birlikte kaleme aldığı kolektif çalışmalardır. Kitapları dışında kendisi hakkında yeterli bilgi bulunamayan Temel Demirer, kendisini şöyle anlatır:

“Kendimden söz etmenin pek anlamlı ve “şık” olmadığına inanan biri olarak çok düşündüm… Ne yazacağımı kestiremedim. Ve nihayet şunları diyebilmenin en doğrusu olduğuna karar kıldım… “İnsana ait hiçbir şey bana yabancı değil” diyen(lerden); dünyaya aşağıdan bakan(lardan); kendi kuşağımla müthiş bir serüveni yaşayan(lardan); yaşadıklarımdan asla pişman olmayan(lardan) ve hatta yaşadıklarımı yaşamış olmayı bir onur ve şans addeden(lerden); sevdasız kavga, kavgasız sevda olmaz diyen(lerden); bir afet-i devrana aşık olan(lardan); hâlâ “tek yol devrim” gerçeğine bağlı olan(lardan) ve nihayet “Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek!” diyen(lerin) safındaki sıradan, vasıfsız, herhangi biriyim…  Ve nihayet halen “sakıncalı” dedikleri(nden) ve GBT’lerindeyse sabıkalıyım.”

N O T L A R

[1] Nâzım Hikmet.

[2] Mustafa K. Erdemol, “Gentileschi: Silahı Fırçasıydı”, Cumhuriyet Pazar, 7 Mart 2021, s.6.

[3] Eren Aysan, “Leonardo…”, Birgün, 15 Ekim 2020, s.15.

[4] Rollo May, Yaratma Cesareti, çev: Alper Oysal, Metis Yay., 1998

[5] Eren Aysan, “Leonardo…”, Birgün, 15 Ekim 2020, s.15.

[6] Serra Rodoplu, “Wachowski’yle Rembrandt’ı Düşünmek”, Cumhuriyet Pazar, 10 Ocak 2022, s.8.

[7] Serra Rodoplu, “Perde Açılsın 2022 Başlıyor”, Cumhuriyet Pazar, 2 Ocak 2022, s.6.

[8] Rauda Jamis, Frida Kahlo, çev: Hülya Uğur Tanrıöver, Everest Yay., 2017, s.3.

[9] M. Şeymus Güzel, “Abidin Dino Sürgün Yollarında”, Yeni Yaşam, 10 Aralık 2020, s.11.

[10] İbrahim Karaoğlu, “Abidin Dino’nun Büyülü Elleri”, Birgün Pazar, Yıl:17, No:733, 28 Mart 2021, s.12.

[11] Ferit Edgü, Biçimler, Renkler, Sözcükler, Sel Yay., 2008.

[12] Lou Andreas-Salomé, Arayışlar, çev: İlknur İgan, İş Bankası Kültür Yay., 2017, s.23.

[13] Charlotte Brontë, Jane Eyre, çev: Nihal Yeğinobalı, Can Yay., 2018.

[14] Charles Juliet, Samuel Beckett İle Görüşmeler, çev: Sema Rifat, Om Yay., 2000.

[15] Fyodor Dostoyevski, İnsancıklar, çev: Sabri Gürses, Can Yay., 2019, s.86.

[16] Jacques Ranciere, Estetiğin Huzursuzluğu-Sanat Rejimi ve Politika, çev: Aziz Ufuk Kılıç, İletişim Yay., 2012.

İlgili İçerikler

temel demirer
Kültür & Sanat

Zirvedeki Kürsüdür Sahne(miz)

Temel Demirer

“ve sen uçurumların ve karların üstünden götür götür beni güneşe” “İnsanın bütün faaliyetleri politiktir ve tiyatro da bu faaliyetlerden biridir....

hollywood, Sinema, Film
Kültür & Sanat

Hollywood’un Evrimi: Sessiz Filmlerden Dijital Yayına

Görüş Redaksiyon

Küresel Sinema Endüstrisi: Basit Bir İlhamdan Dijital Güç Odağına Sinemanın basit bir görsel yanılsamadan küresel bir dijital güç merkezine dönüşümünü...

Fransız Sineması: Sinematik İsyan ve Yeni Dalga’nın Kalıcı Etkisi

Fransız Sineması: Sinematik İsyan ve Yeni Dalga’nın Kalıcı Etkisi

Kırılgan Bir İkon ve Yorgun Bir Entelektüel: Marilyn Monroe ile Arthur Miller’ın Dramı

Kırılgan Bir İkon ve Yorgun Bir Entelektüel: Marilyn Monroe ile Arthur Miller’ın Dramı

temel demirer

Yazmak Eylemi ile Sözün Gücü

Militan, İdamlık, Sürgün: Abdulkadir Konuk(*)

Militan, İdamlık, Sürgün: Abdulkadir Konuk(*)

Zekeriya Simsek

Nijerya Sineması

Sirri Süreyya Önder'in ölümü

Sırrı Süreyya Önder: İletişimde Mizah, Samimiyet ve Derinlik

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Makaleler

siyasal siddet
ABD

Siyasal Şiddetin Yeni Yüzü

Görüş Redaksiyon

Son yıllarda yaşanan küresel olaylar, modern politik şiddetin yalnızca ideolojik bir zemine dayanmadığını; aynı zamanda kişisel kin, ekonomik çaresizlik ve...

küresel siddet

Küresel Şiddet: Siyasi Kargaşa, Kurumsal Başarısızlıklar ve Toplumsal Yüzleşme

Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

mutsuzluk ve tüketim - yanilsama

Gerçeklik, Güç ve Yanılsama: Kant’tan Modern Çağa Neden Mutsuzuz?

KATEGORİLER

  • Dünya
  • Ekonomi
  • Politika
  • Kültür & Sanat
  • Opinion Internatıonal
  • Podcast
  • Gorüş TV
  • Diğer

SAYFALAR

  • Ansayfa
  • Gizlilik Politikası
  • Görüş Hakkında
  • Görüş’te Yazmak | Become an Opinionmaker
  • Künye
  • Yayın ilkelerimiz
  • İletişim | info@gorus21.com

BİZİ TAKİP EDİN

gorus-stickyl-ogo-dark

HAKKIMIZDA

21. yüzyılın disiplinlerarası, uluslararası, farklı görüşlerin yer aldığı yayın organı

© 2025 Görüş Tüm Hakları Saklıdır.

Hoş Geldiniz!

Hesabınıza aşağıdan giriş yapın

Şifrenizi mi unuttunuz? Kayıt Ol

Yeni Hesap Oluşturun!

Kayıt olmak için aşağıdaki formları doldurun

Tüm alanlar zorunludur. Giriş Yap

Retrieve your password

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş Yap
No Result
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Dünya
  • Ekonomi
  • Politika
  • Kültür & Sanat
  • Opinion Internatıonal
  • Gorüş TV
  • Görüş Podcast
  • Diğer
  • Giriş Yap
  • Kayıt Ol

© 2024 Görüş Tüm Hakları Saklıdır.

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır. Bu web sitesini kullanmaya devam ederek çerezlerin kullanılmasına izin vermiş olursunuz.