19 Ekim 2025, Pazar
  • Giriş Yap
  • Kayıt Ol
Görüş
  • Dünya
    • Tümü
    • ABD
    • Afrika
    • Asya
    • Avrupa
    • Kuzey Amerika
    • Latin Amerika
    • Orta Doğu
    nadir toprak elementleri

    Çin’in Nadir Maden Hamlesi: ABD Hegemonyasına Meydan Okuma

    ekonomik kriz

    Küresel Krizin Anatomisi: ABD Dış Politikası, Avrupa’nın Ekonomik Çöküşü ve Neo-Con’ların Savaş Çıkmazı

    siyasal siddet

    Siyasal Şiddetin Yeni Yüzü

    Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

    Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

    Dogal Gaz boru hatti Sibirya

    Primakov Üçgeni ve Nükleer Enerjinin Dönüştürücü Gücü

    askeri Tören_CIN

    Barışta Sivil, Savaşta Asker: Çin’in Çınlayan Gülleri

  • Ekonomi
    Bir Gecede 1 Trilyon Dolar Buhar Oldu: Algoritmaların Gazabı

    Bir Gecede 1 Trilyon Dolar Buhar Oldu: Algoritmaların Gazabı

    istanbul üniversitesi

    Neoliberalizm Üniversiteleri Ele Geçirdi: Öğrenciler Müşteri, Akademisyenler Taşeron

    Kredi karti bocrlanmasi

    Türkiye’de Kredi Kartlarının Krize Dönüşen Yükselişi

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

  • Politika
    Sibel_özbudun

    Tarih Sıkıştırırken…[*]

    tükenmislik

    Kendinin CEO’su Olma Hilesi: Neoliberal Özgürlük Vaadi Neden Tükenmişlikle Sonuçlanıyor?

    sibel özbudun

    TARİH, TEORİ, BUGÜN

    Sibel_özbudun

    Grev, İşçi Sınıfının “Savaş Okulu”dur…(*)

  • Kültür & Sanat
    • Tümü
    • Edebiyat
    • Sinema
    Cingeneler ve romanlar

    Görünmeyen Tarih: Çingenelerin Sürgün, Kölelik ve Kültürel Direniş Hikâyesi

    temel demirer

    Üsküdar’dan Öte”nin Şairleri(*)

    sibel özbudun

    Mahpustan Aşka Dair Dizeler[*]

    temel demirer

    Zirvedeki Kürsüdür Sahne(miz)

  • Opinion Internatıonal
    • Tümü
    • Culture
    • Economy
    • Philosophy
    • Politics
    • World
    the cyrpto crash

    The 2025 Crypto Crash: US Tariffs Trigger a $1 Trillion Meltdown

    Burnout and gigeconomy

    Burnout and the Entrepreneurial Self: Unmasking the Lie of ‘Maximum Autonomy’

    The Shocking Truth: How a 77% Infrastructure Cut Plunged Argentina Back Into Crisis

    The Shocking Truth: How a 77% Infrastructure Cut Plunged Argentina Back Into Crisis

    finande, debt and war

    The Zero-Sum Logic of War: How National Debt Becomes a Casus Belli

  • Gorüş TV
    humboldt

    Liyakatsız Bir Devletin Eğitim Reformlarıyla Yeniden Yapılandırılması: Wilhelm von Humboldt (2. Bölüm)

    humboldt

    Humboldt Kardeşler, Akademik Özgürlük ve Eğitim İdeali (1. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (2. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (1. Bölüm)

  • Görüş Podcast
    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    AKIN öztürk

    Uluslararası Hukuk Ne Diyor, Türkiye Ne Yapıyor? Akın Öztürk Örneği

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kenan_Karabag

    Kenan Karabağ ile Sözlü Tarih ve Maria Suphi’nin İzinde

  • Diğer
    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    think tanks

    Düşünce Kuruluşları (Think Tanks): Tarihsel Gelişim, İşlevleri, Eleştiriler ve Gelecek Perspektifleri

    Nebiye - Hilal San

    Sahte Hayaller, Sahte Hayatlar

    aydinlanma

    Anti-Aydınlanma Çağı: Neoliberalizmin Gölgesinde Üniversite ve Toplum (1. Bölüm)

No Result
Tüm Sonuçları Görüntüle
Görüş
  • Dünya
    • Tümü
    • ABD
    • Afrika
    • Asya
    • Avrupa
    • Kuzey Amerika
    • Latin Amerika
    • Orta Doğu
    nadir toprak elementleri

    Çin’in Nadir Maden Hamlesi: ABD Hegemonyasına Meydan Okuma

    ekonomik kriz

    Küresel Krizin Anatomisi: ABD Dış Politikası, Avrupa’nın Ekonomik Çöküşü ve Neo-Con’ların Savaş Çıkmazı

    siyasal siddet

    Siyasal Şiddetin Yeni Yüzü

    Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

    Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

    Dogal Gaz boru hatti Sibirya

    Primakov Üçgeni ve Nükleer Enerjinin Dönüştürücü Gücü

    askeri Tören_CIN

    Barışta Sivil, Savaşta Asker: Çin’in Çınlayan Gülleri

  • Ekonomi
    Bir Gecede 1 Trilyon Dolar Buhar Oldu: Algoritmaların Gazabı

    Bir Gecede 1 Trilyon Dolar Buhar Oldu: Algoritmaların Gazabı

    istanbul üniversitesi

    Neoliberalizm Üniversiteleri Ele Geçirdi: Öğrenciler Müşteri, Akademisyenler Taşeron

    Kredi karti bocrlanmasi

    Türkiye’de Kredi Kartlarının Krize Dönüşen Yükselişi

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

  • Politika
    Sibel_özbudun

    Tarih Sıkıştırırken…[*]

    tükenmislik

    Kendinin CEO’su Olma Hilesi: Neoliberal Özgürlük Vaadi Neden Tükenmişlikle Sonuçlanıyor?

    sibel özbudun

    TARİH, TEORİ, BUGÜN

    Sibel_özbudun

    Grev, İşçi Sınıfının “Savaş Okulu”dur…(*)

  • Kültür & Sanat
    • Tümü
    • Edebiyat
    • Sinema
    Cingeneler ve romanlar

    Görünmeyen Tarih: Çingenelerin Sürgün, Kölelik ve Kültürel Direniş Hikâyesi

    temel demirer

    Üsküdar’dan Öte”nin Şairleri(*)

    sibel özbudun

    Mahpustan Aşka Dair Dizeler[*]

    temel demirer

    Zirvedeki Kürsüdür Sahne(miz)

  • Opinion Internatıonal
    • Tümü
    • Culture
    • Economy
    • Philosophy
    • Politics
    • World
    the cyrpto crash

    The 2025 Crypto Crash: US Tariffs Trigger a $1 Trillion Meltdown

    Burnout and gigeconomy

    Burnout and the Entrepreneurial Self: Unmasking the Lie of ‘Maximum Autonomy’

    The Shocking Truth: How a 77% Infrastructure Cut Plunged Argentina Back Into Crisis

    The Shocking Truth: How a 77% Infrastructure Cut Plunged Argentina Back Into Crisis

    finande, debt and war

    The Zero-Sum Logic of War: How National Debt Becomes a Casus Belli

  • Gorüş TV
    humboldt

    Liyakatsız Bir Devletin Eğitim Reformlarıyla Yeniden Yapılandırılması: Wilhelm von Humboldt (2. Bölüm)

    humboldt

    Humboldt Kardeşler, Akademik Özgürlük ve Eğitim İdeali (1. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (2. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (1. Bölüm)

  • Görüş Podcast
    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    AKIN öztürk

    Uluslararası Hukuk Ne Diyor, Türkiye Ne Yapıyor? Akın Öztürk Örneği

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kenan_Karabag

    Kenan Karabağ ile Sözlü Tarih ve Maria Suphi’nin İzinde

  • Diğer
    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    think tanks

    Düşünce Kuruluşları (Think Tanks): Tarihsel Gelişim, İşlevleri, Eleştiriler ve Gelecek Perspektifleri

    Nebiye - Hilal San

    Sahte Hayaller, Sahte Hayatlar

    aydinlanma

    Anti-Aydınlanma Çağı: Neoliberalizmin Gölgesinde Üniversite ve Toplum (1. Bölüm)

No Result
Tüm Sonuçları Görüntüle
Görüş

En Uzun Fikirsel Çatışmayı Hristiyanlıkla Yaşadı | Goethe ve Hristiyanlık (3. Bölüm)

Halil Topcuk
13 Temmuz 2020
Okuma süresi: 8 dakika
A A
Facebook'ta PaylaşX'te PaylaşPinterest'te PaylaşLinkedin'de PaylaşWhatsApp'ta PaylaşTelegram'da PaylaşE-Mail ile Paylaş

İlgili İçerikler

Görünmeyen Tarih: Çingenelerin Sürgün, Kölelik ve Kültürel Direniş Hikâyesi

Pablo Neruda: Aşkın, Politikanın ve Gizemin Şairi

Goethe hiç şüphesiz en uzun fikirsel çatışmayı Hristiyanlıkla yaşamıştır. Burada ömür boyu süren bir süreçten bahsedebiliriz. Protestan bir ailede doğmuş olması, tutuculuk ve fanatizm ile olan kavgası, pietizm ile karşılaşması ve pietizmi benimsemesi, hermetik geleneğin etkileri ve farklı mezhepler ile dünya dinlerine yönelik fikri meşguliyeti bu süreci oluşturur.

Goethe aile evinde ciddi bir dini eğitim alır. Annesi Catharina Elisabeth Goethe dindar ve maneviyata ilgilidir ve oğlunu bu yönde yetiştirir. Daha sert mizaçlı olan babası ise bu eğitimde geleneksel otoriter baba rolünü oynar. Pazarları ailecek ayinlere katılınır ve sonrasında çocuk Goethe’ye vaazdan anladıkları sorulduğu rivayet edilir. Bunun dışında çocuk yaştan beri eski ve yeni ahit okumaları yapmıştır. İncil‘e iyi derecede vakıf olmuştur ve bir yerde İncil’e bu derece yoğunlaşmış olduğu için bu birikimi hayatından çıkarmak istemediğini ifade eder.

Hristiyanlığın erken devrelerini genel olarak statükoyu eleştiren ve bazı müsbet değişiklikler peşinde olan bir siyasi devrim olarak görür. Öte yandan Protestan düşünce etiğini şiddetle eleştirir. Ezbere bir din anlayışını, ilmihal fetişizmini ve şekilciliği reddeden Goethe’nin din anlayışında iyi amel en önemli paye olarak görünmektedir. Goethe için inandığınız şeylerden ziyade nasıl amel ettiğimiz önemlidir. Bu anlayış, Lessing‘in “Bilge Nathan” eserindeki halka parabolünden alınan dersle aynıdır. Kendisi bir papaz olan Herder’in etkisi ile Goethe’nin “Sturm und Drang” döneminde Hristiyanlıktan uzaklaşıp bu dine kısmen yabancılaştığı söylenebilir. Nitekim Goethe dini konular üzerinde tartıştığı din adamı ve arkadaşı olan Lavater’e bir tartışma sonrası çok net bir şekilde artık Hristiyan olmadığını söyler.

Konuya katolik perspektiften bakan Karlmann Beyschlag konuyla alakalı bir tezini şu sözlerle sonlandırıyor: “Goethe’nin mezhep ve din değerlendirmesinde Protestan teolojinin şiddetli gelgitleri, Protestan teolojisinin Hristiyanlık sonrası dindarlık olgusunu nispeten hazırlıksız bir şekilde ele almasından kaynaklanabilir.”

“Eski Ahit’in doğallığı ve Yeni Ahit‘in narin naifliği beni ayrı ayrı kendine çekmişti; İncil bir bütün olarak benimle yüzleşmek istemese de bu ahitlerin farklı karakterleri beni artık çıldırtmadı […]” Goethe’nin incil hikayelerine olan çocuksu bağlılığı zamanla ve biraz daha eleştirisel bir hale dönüştü. Buna rağmen Goethe, Kitabı Mukaddesi inceleyip öğrenmek için o kadar çok zaman harcamıştı ki bunu hayatından çıkarmanın büyük bir kayıp olacağına inanıyordu.

Goethe şu sözlerle Hristiyanlığın tarihsel gelişimine yönelik eleştirilerini özetleyip ifade eder; “Hristiyanlık, ortaya çıkmasından ve yayılmasından kısa bir süre sonra, mantıklı ve saçma bir sürü sapkınlıktan muzdaripti; orijinal temizliğini kaybetti.” Başka bir konuşmada ise “Hristiyanlık, insanlığın elde edebileceği ve ulaşabileceği son mertebe,” diyordu.

Johann Wolfag von Goethe
Johann Wolfgang von Goethe (1749 – 1832)

Goethe sadece tarihsel gerçeklerle veya dinin politik gelişimi ile ilgilenmiyordu. Dinin teolojik tarafı, merkezinde insan olan ve inananları iyi insanlar olmaya teşvik eden Hristiyanlığın ahlaki yönü vardı. Zaten “Kim bu zamanda İsa’nın istediği gibi bir Hristiyan?” sorusu ile dini pratiğe dökenlere yönelik tepkisini belirtir.

Goethe’nin kimi ifadelerinde ve tespitlerinde elbette ki kişisel deneyimleri belirleyici olmuş olabilir. Hristiyanlığın kendisi değil, o zamanlar henüz laik olmayan kamu yaşamındaki dini hikayelerinin sürekli tekrarlanması, Goethe’yi tahammül sınırlarına getirir.

İsa’ya bakışı

“İsa’nın öyküsünden o kadar bıktım ki onu kimseden değil artık sadece kendisinden duymak istiyorum.” Şair prens başka bir yerde meramını şöyle anlatır: “Vaaz dinlemeye tahammül edemem; sanırım gençken belleğim yeterince bunlarla doldu taştı.” Burada da dinin toplum hayatında fazlasıyla yer almasının, dini söylemlerin sürekli tekrarlanıp durmasının ve gereksiz bir adanmışlığın Goethe üzerinde olumsuz bir etkisi olduğu ortaya çıkıyor. İsa’nın çarmıha gerilişi ve yeniden dirilişi Goethe için tartışılmaz gerçekler değildi ama İsa’nın tüm hayatı ile eşsiz bir insan örneği olması, her şeyden önce ona saygıyı gerektiriyordu.

Arkadaşı Lavater, Goethe’nin din ile ilişkisini şu şekilde tanımladı: “İsa onun için her zaman önemli ama sorunlu bir varlık olarak kalmıştır.” Tanrı’nın oğlu ve beklenen Mesih inanışlarına karşı olan antitrinitarist tavrı Hristiyanlık dogmalarıyla örtüşmez.

Goethe, Hristiyan inancını kınamadı. Belli konuları eleştirse ve hatta alaya almış olsa bile, öte yandan sürekli iyi ameli vurgulayan Hristiyan inancı hakkında belli şahsi fikirleri vardı. “Urreligion” yani dinin kökeni ve Hıristiyanlık hakkında ayrıntılı bir tartışmada dostu Eckermann’a şunları söyler: “Hepimiz yavaş yavaş bir söz ve iman Hristiyanlığından amel eksenli bir Hristiyanlığına geçeceğiz.”

Efsane isimli şiirinin alt dizelerinde, Tanrı olarak kabul etmediği İsa’ya olan saygısını ifade eder; [İsa Mesih] en yüksek öğretileri bize bırakıp gitti / Mübarek ağzından; / Özellikle benzetme ve hikayeler ile / Her pazar yerini bir tapınak yapar.

Mucizelere inanmak onun din anlayışıyla uyumsuzdu; böylece dini fikirlerini rasyonelleştirdi ve İncili mecazi olarak anlamaya çalıştı.  “İncil‘i katiyen tartışılmaz ilahi bir gerçek olarak görebilirsiniz. Gökten duyacağım bir ses bile beni suyun yaktığına ve ateşin söndürdüğüne, bir kadına erkek eli değmeden dünyaya bir çocuk getirmesine ölü bir adamın göğe yükseldiğine ikna edemeyecektir; bunları yüce Tanrı’ya, vahyine ve kendisini doğada göstermesine karşı yapılan birer küfür, birer sirk sayarım.” Goethe için hakiki anlam ve mecaz ayrımı yapamayanlar, inandıkları kutsalları kelimelerin içine hapsetmekten başka bir şey yapmıyorlardı.

Goethe dinlerin ve mezheplerin harmoniyle kaynaşmalarını memnuniyetle karşılardı. Özellikle katolisizmin ve protestanlığın birliğini arzulamış ve hayatı boyunca bu grupların birbirlerine karşı olan ön yargılarını yıkmaya çalışmıştır.

Sonuçta, Hristiyanlığa karşı olan sert eleştirilerine rağmen, içine doğup sosyalleştiği din olan Hristiyanlığın Goethe için dinler arasında özel bir konumu olduğunu söyleyebiliriz. Bununla birlikte Goethe, genel olarak düşüncelerinde ve görüşlerinde, Hristiyanlık tarihi, bir kurum olarak kilise, bir ahlak kuramının başlangıcı olarak İsa’nın getirdiği din arasında ayrım yapar.

Peter Hofmann’a göre, Goethe, ne kilise Hristiyanları arasındadır ne de muhalifleri arasındadır. O, Hristiyanlığı özel kullanımı için kabul eden, sadece tüm grupların radikal olanlarını düşmanları olarak gören ve “İsa sonrası meydana gelen bir inanca” sahip olan “irenik” yani dinin özüyle ilgilenen bir eklektik olarak görünmektedir. Hofmann, Goethe’yi güçlü bir şekilde göreceli ve soyut yaklaşımlarına rağmen sonunda Hristiyan teolojisini temsil eden bir teolog olarak tasvir ediyor. Bu teori Goethe’yi kendi safına çekmeye çalışan başka bir yaklaşım olarak görülebilir. Öte yandan, Hristiyanlığın Goethe’nin dini düşüncesinin temelini oluşturduğu ve özel hayatındaki rolü inkâr edilemez.

Kiliseye bakışı

Goethe, Protestan Kilisesi’nin, kendi tarihsel gerçekleriyle saf bir deizm arasında gelgit yaşadığını, kilisenin ahlak üzerine kurulu olduğunu ama ahlak üretemediğini savunur. Ayrıca Katolik Kilisesi’ni de eleştirmekten geri durmaz ve onu Protestan Kilisesi’nin yaşayan bir antitezi olarak görse ve bu nedenle takdir etse bile onu “barok putperestlik” ile bağdaştırır.

Goethe’nin Katolisizm ile ilk teması İtalya gezisi esnasında olur. Goethe 1786 yılında ilk kez İtalya’ya gider ve orada Katolik dinin dolgunluğunu hisseder, onun ritüellerinden etkilenir. Vincenza’da 23 Eylül 1786’da günlüğüne şöyle yazıyor: “Eğer burada yaşamak isteseydim, insanlara daha iyi katılabilmek için Katolik olmak zorunda kalırdım.” Goethe, Katolikler arasında kendini özellikle rahat hissettiğini itiraf eder. Her ne kadar ilk görünüşte dini yaşantıya çok rahat ayak uydurmuş gibi görünse de özellikle Katolik kilisenin fazla şaşaalı olması ve dünyaya hitap etmesi Goethe’yi fazlasıyla rahatsız etmiştir.

Peter Hofmann hiçbir şekilde Goethe’nin dışsal mezhebinin kendine has bir Hristiyanlık olmadığını, Goethe’de özel kullanım için olan, şahsi bir Hristiyanlığın mevcut olduğunu belirtir.  Yani Goethe, dini anlayışını onunla barış içinde olabileceği ölçüde şekillendirmiş ve şekillendirdiği bu inancın mümini olmuştur.

Goethe devlet kilisesiyle ilgili hiçbir sempatisi olmamasına rağmen hayatı boyunca kilisenin bir üyesi olarak kaldı. Resmi olarak, kurumsallaşmış Hristiyanlık ile bağını hiç kopar(a)madı. Bunun elbette toplumsal konumundan kaynaklanabileceği kanısına varabiliriz. Diğer tarafta Goethe birçok kez toplumun genel inanç sistemine aykırı söylemlerde bulunmuş ve bu yönde eserler ortaya da koymuştur. Bu aykırı görüşlerine rağmen topluma egemen olan inancın şahsi yaşamında pratiğe dönüşmesine de engel olmaz: Oğlu August ve erken yaşta ölen diğer çocuklarını vaftiz ettirir, Herder tarafından August’un protestan kilisesinde cemaate kabul töreni düzenlenir, 1806 yılında Christiane ile kilisede evlenir ve ölmeden önce kendisi için dini bir cenaze töreni için hiçbir itirazda bulunmaz. Dolayısıyla Goethe’nin din anlayışı eylem ve söylem birlikteliği ihtiva etmez, bünyesinde çözümü gerektiren sorunlar yumağı barındırır. Urreligion tartışmasında devrimci bir kimliğe bürünen Goethe, oğlunu vaftiz ettirirken fazlasıyla dindar bir imaj çizer. İşte bu noktada inanıyorum ki Goethe ve din üzerine düşünmek bütün bu zıtlıkları bir potada eritip yeni bir senteze ulaşma çabasına hizmet edecektir.

Halil Topcuk

Bochum ve Münster üniversitelerinde Hukuk okudu. Münih Askeri Üniversitesinde sosyal bilimler dalında lisans ve yüksek lisansını tamamladı. Halihazırda Alman ordusunda subay olarak görev yapmakta. İlgi alanları din sosyolojisi, Alman kültür ve edebiyatıdır. Özellikle Goethe ile meşgul olup, sosyal medyada bu yönde aktiftir.

İlgili İçerikler

temel demirer
Kültür & Sanat

Üsküdar’dan Öte”nin Şairleri(*)

Temel Demirer

“Her şey bir ilkle başlar Şiir bir sözcükle Aşk bir dokunuşla Gelecek bir adımla Unutma Hiçbir güç senden daha Güçlü...

sibel özbudun
Kültür & Sanat

Mahpustan Aşka Dair Dizeler[*]

Doç. Dr. Sibel Özbudun

“Herkesin bir gideni vardır, İçinden bir türlü uğurlayamadığı.” Gabriel García Márquez, “Şiir, insan varoluşunun biricik somut kanıtıdır,” derken ekler Elias...

temel demirer

Zirvedeki Kürsüdür Sahne(miz)

hollywood, Sinema, Film

Hollywood’un Evrimi: Sessiz Filmlerden Dijital Yayına

Fransız Sineması: Sinematik İsyan ve Yeni Dalga’nın Kalıcı Etkisi

Fransız Sineması: Sinematik İsyan ve Yeni Dalga’nın Kalıcı Etkisi

Kırılgan Bir İkon ve Yorgun Bir Entelektüel: Marilyn Monroe ile Arthur Miller’ın Dramı

Kırılgan Bir İkon ve Yorgun Bir Entelektüel: Marilyn Monroe ile Arthur Miller’ın Dramı

temel demirer

Yazmak Eylemi ile Sözün Gücü

Militan, İdamlık, Sürgün: Abdulkadir Konuk(*)

Militan, İdamlık, Sürgün: Abdulkadir Konuk(*)

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Makaleler

Bir Gecede 1 Trilyon Dolar Buhar Oldu: Algoritmaların Gazabı
Ekonomi

Bir Gecede 1 Trilyon Dolar Buhar Oldu: Algoritmaların Gazabı

Görüş Redaksiyon

2025 sonbaharında Washington’da alınan bir karar, dünya finans piyasalarında sarsıcı bir zincirleme reaksiyona yol açtı. Yüzeyde sıradan bir ticaret politikası...

israil ve siyonizm

İsrail Devleti ve Siyonizmin Kökenleri

nadir toprak elementleri

Çin’in Nadir Maden Hamlesi: ABD Hegemonyasına Meydan Okuma

the cyrpto crash

The 2025 Crypto Crash: US Tariffs Trigger a $1 Trillion Meltdown

KATEGORİLER

  • Dünya
  • Ekonomi
  • Politika
  • Kültür & Sanat
  • Opinion Internatıonal
  • Podcast
  • Gorüş TV
  • Diğer

SAYFALAR

  • Ansayfa
  • Gizlilik Politikası
  • Görüş Hakkında
  • Görüş’te Yazmak | Become an Opinionmaker
  • Künye
  • Yayın ilkelerimiz
  • İletişim | info@gorus21.com

BİZİ TAKİP EDİN

gorus-stickyl-ogo-dark

HAKKIMIZDA

21. yüzyılın disiplinlerarası, uluslararası, farklı görüşlerin yer aldığı yayın organı

© 2025 Görüş Tüm Hakları Saklıdır.

Hoş Geldiniz!

Hesabınıza aşağıdan giriş yapın

Şifrenizi mi unuttunuz? Kayıt Ol

Yeni Hesap Oluşturun!

Kayıt olmak için aşağıdaki formları doldurun

Tüm alanlar zorunludur. Giriş Yap

Retrieve your password

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş Yap
No Result
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Dünya
  • Ekonomi
  • Politika
  • Kültür & Sanat
  • Opinion Internatıonal
  • Gorüş TV
  • Görüş Podcast
  • Diğer
  • Giriş Yap
  • Kayıt Ol

© 2024 Görüş Tüm Hakları Saklıdır.

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır. Bu web sitesini kullanmaya devam ederek çerezlerin kullanılmasına izin vermiş olursunuz.