
Çin’in Nadir Toprak Silahı: Pekin’in İhracat Kontrolleri ABD Askeri Üstünlüğünü Nasıl Tehdit Ediyor?
Çin, yedi kritik nadir toprak elementi (NTE) ile bunlardan üretilen mıknatıslar ve ileri teknolojilere yönelik kapsamlı yeni ihracat lisans kısıtlamaları getirerek ABD’ye yönelik stratejik bir tırmanış başlattı. Bu adım sıradan bir ticaret çatışmasından öte; ABD’nin savunma tedarik zincirinde “radikal bir belirsizlik” yaratmayı ve uzun vadede Amerika Birleşik Devletleri’nin askeri ve teknolojik üstünlüğünü zayıflatmayı amaçlayan kasıtlı bir stratejik meydan okumadır.
Hedeflenen elementler ve amaç
Kısıtlamaya tabi tutulan yedi nadir toprak elementi şunlardır: samaryum, gadolinyum, terbiyum, disprosyum, lityum, skandiyum ve itriyum. Bunların içinde en kritik olanlar, aşırı sıcaklık ve zorlayıcı koşullarda çalışan sistemlerde kullanılan yüksek performanslı mıknatısların üretimi için vazgeçilmez olan ağır nadir toprak elementleri terbiyum ve disprosyumdur. Bu ağır NTE’lerin hedeflenmesi, güdüm sistemleri, özel motorlar ve hassas radarlar gibi görev açısından kritik bileşenleri doğrudan etkileyerek stratejik bir darbe vurmayı amaçlamaktadır.
Önemli bir nokta: söz konusu düzenleme tam bir ihracat yasağı değil, zorunlu bir lisanslama rejimidir. Ancak lisans süreçlerinin yol açtığı bürokratik gecikmeler ve belirsizlikler, bu mekanizmayı ABD’ye karşı etkili bir stratejik araç hâline getirmektedir.
Stratejik amaç açıkça düzenlemede ifade edilmiştir. Nadir toprak ihracatları için bazı durumlarda vaka bazlı hükümet incelemesi zorunlu tutulmaktadır. İnceleme kapsamına giren kullanım alanlarından başlıcaları şunlardır:
- Gelişmiş çip üretimi (özellikle 14 nanometre ve altı süreçler).
- Askerî amaçlı yapay zekâ uygulamaları.
Çin’in resmi duyurusu ayrıca, diğer ülkelerin Çin kaynaklı nadir toprakları kendi silah üretimleri için kullanma kapasitesini kısıtlamaya yönelik stratejik niyeti doğrudan düzenleyici metne yansıtmaktadır.
Çin’in işleme hâkimiyeti
Çin’in gücü yalnızca madencilikte değil, esasen “orta akım” olarak adlandırılan işleme ve rafinasyon aşamasında yatmaktadır. Çin, dünya nadir toprak rezervlerinin yaklaşık %70’ini çıkarırken, küresel arzın yaklaşık %90’ını işlemekte ve nihai ürün hâline getirmektedir. Çok yakın zamana dek, ağır nadir toprakların işlenmesinde küresel kapasitenin neredeyse %99’unu kontrol ediyordu.
“Orta akım”; ham cevheri elektronikte kullanılabilecek yüksek saflıktaki tozlara dönüştürmek için karmaşık Çözücü bazlı saflaştırma süreci süreçleri ve ileri kimyasal işlemler gerektiren, yüksek uzmanlık isteyen tesisleri ifade eder. Çin’in bu kritik rafinasyon aşamasına hâkimiyeti nedeniyle Avustralya veya ABD’de çıkarılan mineraller bile genellikle işlenmek üzere Çin’e gönderilmektedir. Tedarik zincirini stratejik bir silaha dönüştürme yaklaşımı yeni bir yöntem değildir; 2010’da Çin’in Japonya’ya yönelik benzer bir ihracat kısıtlaması, fiyatların katlanmasına yol açmıştı.
ABD Savunmasında Sistematik Güvenlik Açığı
ABD savunma sanayi tabanı yapısal bir riskle karşı karşıyadır. Nadir toprak elementleri (NTE), yaklaşık 1.908 ABD askeri silah sisteminde ve toplam 80.006 bileşende kullanılmakta olup Savunma Bakanlığı platformlarının neredeyse %78’inde yer almaktadır.
Kilit platformlar için gereken hacim son derece yüksektir:
- Bir F-35 savaş uçağı 900 pound’dan fazla NTE içerir (~410 kg).
- Bir Arleigh Burke sınıfı muhrip (DDG-51) yaklaşık 5.200 pound gerektirir (~2.360 kg).
- Bir Virginia sınıfı denizaltı ise yaklaşık 9.000–20.000 pound (yaklaşık 4.080–9.070 kg) NTE kullanır.
Etkilenen sistemler listesi, F-35’lerden denizaltılara, Tomahawk füzelerinden kritik radar sistemlerine kadar ABD ordusunun tüm güç projeksiyon araç setini kapsar.
Ticari bir işlem olan nadir toprak ihracatının, Çin Ticaret Bakanlığı nezdinde zorunlu ve vaka bazında onaya dönüşmesi, esas gücü Pekin’e kaydırmaktadır. Yeni rejim, Çin’in ulusal güvenlik gerekçesiyle sevkiyatları anında reddetmesine olanak tanıyarak ABD savunma planlamasına “ölçülmesi zor, muazzam” bir risk faktörü eklemekte ve tedarik sürelerini önemli ölçüde uzatmaktadır.
Uzun vadeli stratejik hedef
Bu nadir toprak manevrası uzun vadeli bir stratejik oyun olarak okunmalıdır. Chatham House gibi kurumlar, kısıtlamaların sıkılaştırılmasının “ABD savunma sanayine ciddi zarar verebileceği ve Pekin’e ABD-Çin askeri ve teknolojik rekabetinde hayati bir avantaj sağlayabileceği” uyarısında bulunmuştur.
Çin, ABD’nin ekonomik ambargo araçlarını taklit edercesine bir tür “endüstriyel jiu-jitsu” uygulamaktadır; bunun sonucunda, kurallar extraterritorial (ülke dışı) etkiler taşıyan bir nitelik kazanmıştır. Yeni düzenlemeye göre, yabancı yapımı bir bileşen toplam değerinin yalnızca %0,1’inden fazlasını Çin kaynaklı nadir toprak elementlerinden oluşturuyorsa teorik olarak Pekin’in lisanslama kurallarına tabi olabilmektedir. Bu yaklaşım, ABD’nin yarı iletkenler için uyguladığı Doğrudan Dış Ürün Kuralı’na (FDPR) benzemekle birlikte, denklemin ham madde ayağına uygulanmaktadır.
Mesaj nettir: “Siz bizim yüksek teknolojimizi kısıtladığınızda, biz de sizin temel bileşenlerinize erişimi sınırlayabiliriz.” Bu stratejiyle ABD, alternatif tedarik yolları ve yerelleştirme için büyük miktarda zaman ve sermaye harcamaya zorlanmakta; kaynaklar asıl teknolojik rekabetten uzaklaşmakta ve ABD’yi son yenilikleri kovalamak yerine temelleri sağlamlaştırmaya mecbur bırakmaktadır.
Washington’ın Zor Seçimi: Bağımsızlık mı, Bağımlılık mı?
2010’daki Japonya örneğine rağmen, ABD’de hâlen neredeyse hiç ağır nadir toprak ayrıştırması yapılmamaktadır. Bu durum, ülkeyi kritik rafinasyon kapasitesi açısından fiilen Çin’e bağımlı kılmaktadır. ABD, bugün bile 35’ten fazla kritik minerali işlenmek üzere Çin’e göndermeye devam etmektedir.
Savunma Bakanlığı (DOD), yerli tedarik zincirleri oluşturmak amacıyla 2020’den bu yana 439 milyon dolardan fazla yatırım yapmıştır. Belirlenen hedef, savunma ihtiyaçlarını karşılayabilecek eksiksiz bir “madenden mıknatısa” (mine-to-magnet) nadir toprak tedarik zincirini 2027 yılına kadar kurmaktır.
Ne var ki bu iddialı zaman çizelgesinin gerçekçiliği tartışmalıdır. Ağır nadir toprak rafineri tesislerinin kurulumu son derece karmaşık bir süreçtir; tesislerin tam kapasiteyle, istikrarlı üretime ulaşması genellikle beş ila on yıl sürmektedir. Örneğin, MP Materials gibi tesislerin 2025 yılı sonuna kadar savunma amaçlı mıknatıs üretimi için planladıkları kapasite, Çin’in 2018’deki üretiminin muhtemelen yalnızca yüzde 1’inden az olacaktır.
Bu yapısal açığın kapatılması, ABD’nin müttefikleriyle küresel düzeyde koordinasyonunu gerektirmektedir. ABD’nin Avustralya, Kanada ve Japonya gibi ülkelerle hızlı biçimde iş birliği kurması; Çin’in denetimi dışında güvenli rafinasyon kanalları oluşturabilmeleri için bu ülkelere finansman, teknoloji ve yatırım desteği sağlaması gerekmektedir. Ancak bu stratejinin ne ölçüde uygulanabilir olduğu da ayrı bir tartışma konusudur.
Çin’in bu stratejik hamlesi, Batı’yı büyük ölçüde hazırlıksız yakalamıştır. Uzun vadeli tedarik bağımsızlığını sağlamak için yüksek maliyetleri göze almak ve uzun süreli yeniden yapılanma süreçlerine katlanmak, ABD açısından artık kaçınılmaz görünmektedir. Günümüzde ABD ordusunun gelecekteki silah sistemlerini geliştirme ve sürdürebilme kapasitesi, jeopolitik bir rakibin lisanslama kararlarına kısmen bağımlı hâle gelmiştir. Bu durum, Washington’un göz ardı edemeyeceği ve ABD’nin küresel üstünlüğü açısından ciddi bir tehdit oluşturmaktadır.
Stratejik Eşzamanlılık Analizi (Tesadüf Değil)
Çin’in nadir toprak elementlerine yönelik kısıtlaması, ABD’nin Iran’a ve Venezuella’ya askeri operasyon başlatmayı düşündüğü ya da askeri baskı uyguladığı bir dönemde, Washington’un en kritik savunma kapasitesine doğrudan darbe vurmaktadır.
Nadir toprak kısıtlamaları, Çin’in Washington’a gönderdiği açık bir mesaj niteliğindedir: “Yüksek teknolojimizi hedef alırsanız, biz de sizin temel bileşenlerinizi kısıtlayabiliriz.” ABD, Venezuela veya İran gibi bölgelerde askeri bir maceraya giriştiğinde, Çin’in lisanslama mekanizmaları yoluyla hayati öneme sahip askeri teçhizat akışını anında kesebilme potansiyeli, Washington’un karar alma süreçlerinde güçlü bir caydırıcılık etkisi yaratmaktadır.
Çin, tıpkı ABD’nin kendi yarı iletken teknolojilerinde uyguladığı gibi, “ülke dışı (ekstraterritoryal)” unsurlar içeren kısıtlama mekanizmalarını kullanarak endüstriyel hâkimiyetini jeopolitik bir araca dönüştürmektedir. Bu durum, küresel güç dengesinde “tedarik zinciri hâkimiyetinin silahlandırılması”nın çarpıcı bir örneği olarak görülmektedir
Söz konusu kısıtlamalar, ABD’yi yeni innovasyonlar yapmaktan çok tedarik zincirinin temellerini güçlendirmeye zorlayarak, kaynaklarını fiilî teknolojik rekabetten uzaklaştırma stratejisine hizmet etmektedir. Böyle bir durumda, Çin’in baskı uyguladığı bir dönemde ABD’nin Venezuela veya İran gibi bölgelerde askeri operasyonlarını sürdürme konusunda daha temkinli davranması beklenebilir.
Çin’in nadir toprak elementleri üzerindeki kısıtlamaları, yalnızca ABD’nin ticari yaptırımlarına verilmiş bir tepki değil; aynı zamanda ABD’nin küresel askeri üstünlüğünü ve hareket serbestliğini zayıflatmak için tasarlanmış, askeri hazırlıkların arttığı dönemlere denk getirilen stratejik bir kaldıraç olarak değerlendirilebilinir.
Kaynaklar:
China trade war poses threat to US arms firms’ rare earths supply, analysts warn: https://www.theguardian.com/us-news/2025/apr/16/china-trade-war-us-arms-firms-rare-earths-supply
China’s rare-earths shock: 5 things to know about the latest curbs: https://asia.nikkei.com/business/technology/china-s-rare-earths-shock-5-things-to-know-about-the-latest-curbs
China’s latest rare earth export controls add new twist in US chip war: https://www.scmp.com/news/china/science/article/3328484/chinas-latest-rare-earth-export-controls-add-new-twist-us-chip-war-observer-says
China’s new restrictions on rare earth exports send a stark warning to the West: https://www.chathamhouse.org/2025/10/chinas-new-restrictions-rare-earth-exports-send-stark-warning-west
Rahul Pandey, Critical Minerals and Critical Security: U.S. Military Dependence on China’s Rare Earths: https://moderndiplomacy.eu/2025/08/29/critical-minerals-and-critical-security-u-s-military-dependence-on-chinas-rare-earths/
EMERGENCY POD: Rare Earth Export Controls: https://www.chinatalk.media/p/emergency-pod-rare-earth-export-controls
The Consequences of China’s New Rare Earths Export Restrictions: https://www.csis.org/analysis/consequences-chinas-new-rare-earths-export-restrictions
Shocking U.S. Defeat: China’s Rare Earth Checkmate Is NOT What Media Pretends: https://www.youtube.com/watch?v=eX3WlHcTvF8