26 Eylül 2025, Cuma
  • Giriş Yap
  • Kayıt Ol
Görüş
  • Dünya
    • Tümü
    • ABD
    • Afrika
    • Asya
    • Avrupa
    • Kuzey Amerika
    • Latin Amerika
    • Orta Doğu
    siyasal siddet

    Siyasal Şiddetin Yeni Yüzü

    Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

    Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

    Dogal Gaz boru hatti Sibirya

    Primakov Üçgeni ve Nükleer Enerjinin Dönüştürücü Gücü

    askeri Tören_CIN

    Barışta Sivil, Savaşta Asker: Çin’in Çınlayan Gülleri

    Finlandiya

    Finlandiya: Neo-Conların Rusya ve Amerika’yı Çatışmaya Sürükleme Planı

    Alaska Zirvesi

    Alaska Zirvesi 2025: Trump-Putin Buluşması, Ukrayna Savaşı ve Avrupa Jeopolitiği l Görüş21

  • Ekonomi
    istanbul üniversitesi

    Neoliberalizm Üniversiteleri Ele Geçirdi: Öğrenciler Müşteri, Akademisyenler Taşeron

    Kredi karti bocrlanmasi

    Türkiye’de Kredi Kartlarının Krize Dönüşen Yükselişi

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

    Neoliberalizmin Gizli Tarihi: Savaş, İmparatorluk ve Ekonomik Şiddet

    Neoliberalizmin Gizli Tarihi: Savaş, İmparatorluk ve Ekonomik Şiddet

  • Politika
    Sibel_özbudun

    Grev, İşçi Sınıfının “Savaş Okulu”dur…(*)

    istanbul üniversitesi

    Neoliberalizm Üniversiteleri Ele Geçirdi: Öğrenciler Müşteri, Akademisyenler Taşeron

    think tanks

    Düşünce Kuruluşları (Think Tanks): Tarihsel Gelişim, İşlevleri, Eleştiriler ve Gelecek Perspektifleri

    Sibel_özbudun

    Hapishaneler”i Biliyoruz! peki ya “Tımarhaneler”i?(*)

  • Kültür & Sanat
    • Tümü
    • Edebiyat
    • Sinema
    temel demirer

    Üsküdar’dan Öte”nin Şairleri(*)

    sibel özbudun

    Mahpustan Aşka Dair Dizeler[*]

    temel demirer

    Zirvedeki Kürsüdür Sahne(miz)

    hollywood, Sinema, Film

    Hollywood’un Evrimi: Sessiz Filmlerden Dijital Yayına

  • Opinion Internatıonal
    • Tümü
    • Culture
    • Economy
    • Philosophy
    • Politics
    • World
    Dr. Jan Campell

    The 2025 China – Europe on Humanrights

    Dr. Jan Campell

    USA at a Crossroads: Weakness, Ignorance, and Arrogance

    opinion21

    Geopolitical Strategy and China’s Belt and Road Initiative

    Dr. Jan Campell

    Hauptansätze und Strategien Kasachstans in der Shanghaier Organisation für Zusammenarbeit (SOZ)

  • Gorüş TV
    humboldt

    Liyakatsız Bir Devletin Eğitim Reformlarıyla Yeniden Yapılandırılması: Wilhelm von Humboldt (2. Bölüm)

    humboldt

    Humboldt Kardeşler, Akademik Özgürlük ve Eğitim İdeali (1. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (2. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (1. Bölüm)

  • Görüş Podcast
    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    AKIN öztürk

    Uluslararası Hukuk Ne Diyor, Türkiye Ne Yapıyor? Akın Öztürk Örneği

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kenan_Karabag

    Kenan Karabağ ile Sözlü Tarih ve Maria Suphi’nin İzinde

  • Diğer
    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    think tanks

    Düşünce Kuruluşları (Think Tanks): Tarihsel Gelişim, İşlevleri, Eleştiriler ve Gelecek Perspektifleri

    Nebiye - Hilal San

    Sahte Hayaller, Sahte Hayatlar

    aydinlanma

    Anti-Aydınlanma Çağı: Neoliberalizmin Gölgesinde Üniversite ve Toplum (1. Bölüm)

No Result
Tüm Sonuçları Görüntüle
Görüş
  • Dünya
    • Tümü
    • ABD
    • Afrika
    • Asya
    • Avrupa
    • Kuzey Amerika
    • Latin Amerika
    • Orta Doğu
    siyasal siddet

    Siyasal Şiddetin Yeni Yüzü

    Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

    Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

    Dogal Gaz boru hatti Sibirya

    Primakov Üçgeni ve Nükleer Enerjinin Dönüştürücü Gücü

    askeri Tören_CIN

    Barışta Sivil, Savaşta Asker: Çin’in Çınlayan Gülleri

    Finlandiya

    Finlandiya: Neo-Conların Rusya ve Amerika’yı Çatışmaya Sürükleme Planı

    Alaska Zirvesi

    Alaska Zirvesi 2025: Trump-Putin Buluşması, Ukrayna Savaşı ve Avrupa Jeopolitiği l Görüş21

  • Ekonomi
    istanbul üniversitesi

    Neoliberalizm Üniversiteleri Ele Geçirdi: Öğrenciler Müşteri, Akademisyenler Taşeron

    Kredi karti bocrlanmasi

    Türkiye’de Kredi Kartlarının Krize Dönüşen Yükselişi

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

    Paranın İktidarı: Wall Street’in Altında Ezilen Emek

    Neoliberalizmin Gizli Tarihi: Savaş, İmparatorluk ve Ekonomik Şiddet

    Neoliberalizmin Gizli Tarihi: Savaş, İmparatorluk ve Ekonomik Şiddet

  • Politika
    Sibel_özbudun

    Grev, İşçi Sınıfının “Savaş Okulu”dur…(*)

    istanbul üniversitesi

    Neoliberalizm Üniversiteleri Ele Geçirdi: Öğrenciler Müşteri, Akademisyenler Taşeron

    think tanks

    Düşünce Kuruluşları (Think Tanks): Tarihsel Gelişim, İşlevleri, Eleştiriler ve Gelecek Perspektifleri

    Sibel_özbudun

    Hapishaneler”i Biliyoruz! peki ya “Tımarhaneler”i?(*)

  • Kültür & Sanat
    • Tümü
    • Edebiyat
    • Sinema
    temel demirer

    Üsküdar’dan Öte”nin Şairleri(*)

    sibel özbudun

    Mahpustan Aşka Dair Dizeler[*]

    temel demirer

    Zirvedeki Kürsüdür Sahne(miz)

    hollywood, Sinema, Film

    Hollywood’un Evrimi: Sessiz Filmlerden Dijital Yayına

  • Opinion Internatıonal
    • Tümü
    • Culture
    • Economy
    • Philosophy
    • Politics
    • World
    Dr. Jan Campell

    The 2025 China – Europe on Humanrights

    Dr. Jan Campell

    USA at a Crossroads: Weakness, Ignorance, and Arrogance

    opinion21

    Geopolitical Strategy and China’s Belt and Road Initiative

    Dr. Jan Campell

    Hauptansätze und Strategien Kasachstans in der Shanghaier Organisation für Zusammenarbeit (SOZ)

  • Gorüş TV
    humboldt

    Liyakatsız Bir Devletin Eğitim Reformlarıyla Yeniden Yapılandırılması: Wilhelm von Humboldt (2. Bölüm)

    humboldt

    Humboldt Kardeşler, Akademik Özgürlük ve Eğitim İdeali (1. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (2. Bölüm)

    Hüseyin Demirtaş

    Bir Askerin Gözüyle Rusya – Ukrayna Savaşı (1. Bölüm)

  • Görüş Podcast
    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    Ortadoğu’da Yeni Dönem: İran – İsrail Savaşı

    AKIN öztürk

    Uluslararası Hukuk Ne Diyor, Türkiye Ne Yapıyor? Akın Öztürk Örneği

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kura Çözüldü: Kenan Karabağ’ın Sözlü Tarihle Örülen Romanları

    Kenan_Karabag

    Kenan Karabağ ile Sözlü Tarih ve Maria Suphi’nin İzinde

  • Diğer
    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    Çin’in Zafer Günü: Yeni Bir Güç Ekseninin İlanı

    think tanks

    Düşünce Kuruluşları (Think Tanks): Tarihsel Gelişim, İşlevleri, Eleştiriler ve Gelecek Perspektifleri

    Nebiye - Hilal San

    Sahte Hayaller, Sahte Hayatlar

    aydinlanma

    Anti-Aydınlanma Çağı: Neoliberalizmin Gölgesinde Üniversite ve Toplum (1. Bölüm)

No Result
Tüm Sonuçları Görüntüle
Görüş

Baskın Oran | Teşkilat-ı Mahsusa’dan Bugüne Sembiyotik Devlet-Mafya İlişkisi

Basın Dünyası
17 Haziran 2021
Okuma süresi: 9 dakika
A A
Facebook'ta PaylaşX'te PaylaşPinterest'te PaylaşLinkedin'de PaylaşWhatsApp'ta PaylaşTelegram'da PaylaşE-Mail ile Paylaş
Susurluk’tan Saray’a  kadar devlet çatırdıyor

Teslim olmayı reddedince Paşa tarafından vurdurulan Topal Osman’ın başsız cesedi TBMM’yi yatıştırmak için Ulus Meydanında ayağından asılıyor. Ama 1925’te kendisine Giresun’da bir anıt mezar yapılacak ve Ergenekon davasının en önemli sanıklarından olan, Hrant Dink cinayetinden de iyi tanıdığımız Tuğgeneral Veli Küçük’ün 2001’de yaptırdığı heykeli, bu iş için yıktırılan saat kulesinin yerine 2008’de dikilecek.

Önce, iki tane temel tanım: 1) Devlet = Ülkedeki meşru güç odağı. Mafya = Ülkedeki gayrimeşru güç odağı; 2) Bunlar arasındaki sembiyoz (ortakyaşam) ilişkisinin her devirde kullandığı “resmî” gerekçe: Devletin bekasını sağlamak. Genellikle “Bayrak ve Ezan”sloganını kullanarak.

Şimdi başlayabiliriz.

İlgili İçerikler

Grev, İşçi Sınıfının “Savaş Okulu”dur…(*)

Neoliberalizm Üniversiteleri Ele Geçirdi: Öğrenciler Müşteri, Akademisyenler Taşeron

Devlet-mafya ilişkisinin, İttihat-Terakki yönetiminde 1911’den itibaren çok etkili olmaya başlayan Teşkilat-ı Mahsusa’dan önce başladığını iki hafta önce yazmıştım . Fakat bu ikilinin hemhal olması Teşkilat-ı Mahsusa zamanında ve sayesinde gerçekleşiyor. Çünkü bu gizli örgüt 1) Devlete değil, Enver Paşa’nın şahsına bağlı; 2) Mesela İttihat-Terakki’nin katib-i mes’ulü Dr. Bahattin Şakir’in hiçbir devlet görevi yok ama Diyarbakır Valisi Dr. Reşit’le el ele kucak kucağa yürütüyorlar Ermeni Kıyımı’nı.

***

Devlet-mafya ikilisinin bu sembiyotik ilişkisi, 1915 Ermeni Kıyımı’ndan da önce, devletin en zayıfladığı bir durumda oluşuyor: 1912-13 Balkan bozgunu. Yani bu ilişkinin gücü, devletin gücünü yitirmesiyle doğru orantılı olarak artmakta.

Tabii, o zamanlar mafya terimi sadece Amerika’da var; Türkiye’de gayrimeşru güç odakları “çete” olarak anılıyor; Yunanistan’ın Balkanlardaki galibiyetine karşı ülkeyi Rumlardan temizleyip devletin bekasını sağlamak için bu milli çeteler devreye sokuluyor . Bu çeteleri Marmara ve Ege bölgelerinde Galip Hoca (= Celal Bayar) ve Kuşçubaşı Eşref, Karadeniz’de de Giresunlu Topal Osman yönetiyor. Buralardaki yüz binlerce Rum ya içerilere sürülüyor yahut yurt dışına kaçmak zorunda bırakılıyor.

Topal Osman konusunda Ayşe Hür’ün çok önemli yazısını  okumanızı önerip geçiyorum çünkü fazla uzun ve “derin” bir konu. Bizi burada ilgilendirdiği kadarıyla (ve günümüze ders olması açısından) özetleyeyim: 

Öldürülme tehlikesi altındaki M. Kemal Paşa korunma işini kestirmeden halletmek için, Karadeniz’de Gayrimüslimlere dehşet salmasıyla tanınmış Topal Osman’ı Giresun’dan getirtiyor. Ama başı da büyük belaya giriyor çünkü adam kalkıyor, Paşa’nın TBMM’deki başlıca muhalifi Trabzon Mebusu Ali Şükrü Bey’i  evine çağırıp boğarak öldürüyor. Sonuç: Teslim olmayı reddedince Paşa tarafından vurdurulan Topal Osman’ın başsız cesedi TBMM’yi yatıştırmak için Ulus Meydanında ayağından asılıyor. Ama 1925’te kendisine Giresun’da bir anıt mezar yapılacak ve Ergenekon davasının en önemli sanıklarından olan, Hrant Dink cinayetinden de iyi tanıdığımız Tuğgeneral Veli Küçük’ün 2001’de yaptırdığı heykeli, bu iş için yıktırılan saat kulesinin yerine 2008’de dikilecek .

Bu olaydan sonra M. Kemal Paşa Çankaya’dan inip İstasyon’daki konuta geçiyor fakat orada da tehlikede. İstanbul’un tahrik ettiği isyanlara karşı başarıyla mücadele eden bir başka milli çetecinin, Çerkez Ethem’in gece vakti usulca odasına girdiği, Paşa’nın elini hemen yastık altına atması üzerine geri çıktığı çok yazılmış çizilmiştir. Tabii, bunun arkası malum: Topal Osman’dan sonra Çerkez Ethem de tasfiye ediliyor.

Ama sembiyoz tabii ki devam ediyor ve artık bizzat devletin mafyalaşması, pardon, çeteleşmesi başlıyor. Kronolojik gidersek:

***

ABD’nin 1952’de İtalya’da “cephe gerisi” direniş örgütü olarak kurdurduğu ve finansmanı CİA tarafından sağlanan Gladio bütün NATO ülkelerine, bu arada da tabii ki Türkiye’ye uygulanıyor. Önce komünizme, sonra da özellikle Kürtlere karşı operasyon yürütecek bu kuruluşun 1953’teki ilk adı çok masum: Seferberlik Tetkik Kurulu. Sonra doğrudan Genelkurmay Başkanlığına bağlı Özel Harp Dairesi  adını alan, Kontrgerilla olarak da anılan bu resmî çetenin varlığını Başbakan Bülent Ecevit ancak 1974’te ve tesadüfen öğreniyor. CİA’nın parayı kesmesi üzerine dönemin Genelkurmay Başkanı Semih Sancar’ın gelip örtülü ödenek için para istemesi üzerine .

12 Eylül 1980 darbesi geliyor. İlan edilen sıkıyönetimin sonuçlarından önemli birine varıyoruz burada: Uyuşturucunun doğudan batıya bu sefer cemselerle (askerî araçlarla) taşınmaya başlanması ve dolayısıyla çok daha kolaylaşması olayına. İşte bu, resmen, devletin mafyalaşması. Bi kere başladı mı durmak bilmeyen bir süreç.

Diğer yandan, nasıl mafya “gerektiği zaman” adam kaçırıp işkence yapıyorsa ve öldürüyorsa, devletin organları ve adamları da aynı şeye başlıyor. 1990’larda insanlar ünlü Beyaz Toros’larla kaçırılıyor, gözleri bağlanıyor, ıssız yerlere götürülerek dövülüyor, işkence görüyor, öldürülüyor. “Faili meçhul” denilen bu yüzlerce olayın mazlumlarından bir daha haber alınamıyor. Cumartesi Anneleri böyle doğuyor işte. Bu arada bazı kişiler de tehditle ajan olmaya zorlanıyor.

Günümüzde durum biraz değişik. Kaçırmalar artık doğudan batıya, mesela Ankara’ya kaymış vaziyette, üstelik artık Siyah Transporter’lar ve Ranger’larla yapılmakta. Ama gerisi aynı: İHD verilerine göre 2017-18’de 35 kişi böyle kaçırılıyor ve işlemden geçirildikten sonra farklı yerlere bırakılıyor. 01.01.2015-30.04.2021 arası işkence görüp THİV’e başvuranlar 4.141 kişi ve en çok şikayet de 2019’da.

Medyaya yansıyan durumlarda izahat otomatik: Ya PKK’li terörist yakalanıyor ya da FETÖ’cü. Yani, her şey yine devletin bekası için.

***

Kronolojiyi bozduk, tekrar sıradan devam edelim.  İttihat-Terakki’nin yaptığı Ermeni Kıyımı’nı bir asır boyunca inkar etmenin doğurduğu, Türk diplomatlarını 1975-85 arasında katletmeye girişen ASALA’yı ortadan kaldırmak için yine devletin bekası devreye giriyor. Bu amaçla yine mafya (mesela Abdullah Çatlı) devlet tarafından göreve davet ediliyor ve Kasım 1996’da Susurluk  patlak veriyor.

Susurluk olayının şu andaki videolar olayından farkı şu ki, bugün bunca rezalete rağmen yapılmayan şey, yani olayın kovuşturulması, o zaman yapılıyor. TBMM’de bir Susurluk Komisyonu kuruluyor ve J. Gn. Kom. Org. Teoman Koman’ı bile sorguluyor. MGK’nin hazırladığı bir raporda da geçmekte olan JİTEM’in adı da (Jandarma İstihbarat ve Terörle Mücadele)  zaten bu vesileyle duyuluyor ilk defa . 2011’de Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma açıyor ve JİTEM’in “İçişleri Bakanlığı’nın onayı olmadan ve Genelkurmay’dan görüş alınmadan J. Gn. Kom.’nın kendi inisiyatifiyle kurulmuş olduğu” ifade ediliyor. Dava da açılıyor.

Bikaç gün önce İstinaf’ın beraatlarını bozduğu dava işte bu JİTEM davası. Mehmet Ağar ve diğer sanıklar bundan 2019’da beraat etmişlerdi .

Yazı fazla uzuyor ama gençler özellikle son yarım yüzyılı bilmeli : Devlet tarafından varlığı inkar edilen resmî mafya JİTEM’in maaş bordrosu bile yayınlandı. Devletin içindeki bu çetenin yöneticileri o kadar fütursuzdu ki, bunlardan Yüzbaşı Cem Ersever’in makam kapısında “JİTEM” tabelası asılıydı .     

***

Olayın devlet tarafı çok kısa olarak bu şekilde. Bi de mafya tarafı var: Devletin kendisine bu kadar muhtaç olduğunu görünce başlıyor kendisini kullanmaya kalkan devleti kullanmaya. Rüşvet başta olmak üzere her türlü yöntemle ve tabii “devletin bekası” gerekçesini kullanarak.

Ve sonunda işin “şeyi” çıkıyor. Şu andaki, Venezuela’ya test kiti ve maske yardımı yapmak gibi “insancıl” bir niyetle gitme olayında çıktığı gibi. Ki, o tarihte Türkiye’deki vaka sayısı 31.807, Venezuela’daki vaka sayısı 307 (üç yüz yedi) .

Bi de işin akçalı tarafına değinelim elimiz değmişken: Kürt (iç politika) ve Ermeni (dış politika) meselelerini demokratik yoldan halletmek yerine üstünü örtmek için harcanan paralar, bu meseleleri halletmek için harcanacak paradan çok fazla. Mesela, ABD’deki lobi şirketlerine ödenen yıllık paralar.

Neden bu böyle? Çünkü devletin bekası ile mafya’nın kârı arasında yıkılmaz bir köprü kuruldu da ondan.

Oysa, Türkiye’nin en büyük iç sorunu olan Kürt meselesini halletmek için yerel yönetimleri bütün Türkiye sathında güçlendirmek yeter. Hatta, bu insanlara Lozan Md. 39/4 ve 5 hükümlerini uygulamak bile kafi.

Türkiye’nin en büyük dış sorunu olan Ermeni meselesinin halli de, “Osmanlı döneminde yapılan kötülüklerde Türkiye Cumhuriyeti’nin sorumluluğu yoktur. Ama bunları şimdiye kadar halkımızla paylaşmadığımız için üzgünüz. O zamanlar zarar görenlerin kanuni mirasçılarına da bu üzüntümüzü simgeleyecek sembolik ödemeler yapacağız” demek olayı bütünüyle bitirir.  

Mayfa da en azından Kürt ve Ermeni meselelerinde tasfiye edilmiş olur. Fena mı olur dersiniz?

Not: Yazıyı yazdıktan sonra, Meral Akşener’e Rize’de saldırılması hakkında CB Erdoğan’ın ilginç şeyler söylediğini okudum. Bunların buradaki devlet-mafya ilişkisiyle tabii ki hiçbir ilgisi olamaz. Sadece, özellikle “daha neler olacak neler” demesi açısından önemli bulduğum için not ediyorum:

“Gelin hanıma gayet güzel ders veriliyor. Yine dua et ki gelin hanıma çok ileriye gitmeden ders verdiler. İkizdere yetmedi, Çayeli’ne gittin. Orada da gerekeni yaptılar. Daha neler olacak neler…”


Bu makalenin Orjinal Kaynağı Agos Gazetesidir.


İlgili İçerikler

think tanks
Genel

Düşünce Kuruluşları (Think Tanks): Tarihsel Gelişim, İşlevleri, Eleştiriler ve Gelecek Perspektifleri

Görüş Redaksiyon

Düşünce kuruluşları (think tanks), modern politika yapım süreçlerinin en önemli aktörlerinden biri haline gelmiştir. Bu kurumlar, bir yandan akademik bilgi...

Sibel_özbudun
Politika

Hapishaneler”i Biliyoruz! peki ya “Tımarhaneler”i?(*)

Doç. Dr. Sibel Özbudun

“Bilgi, öngörü ve bakım kurumları, örneğin tıp, siyasi iktidarı desteklemeye yardımcı olur. Psikiyatriyle ilgili kimi vakalarda bu, skandala varacak ölçüde...

temel demirer

Empyerlist Zorbalığın Trump’lı Aşaması

Sibel_özbudun

“Fabrika Kızları” Kafa Tutuyor… Osmanlı’dan Günümüze Kadın İşçi Eylemlerine Bir Bakış

devlet ve millet / Hüseyin Demirtas

Masumiyetin İnfazı Yazı Dizisi Bölüm-2

İçeriden Çökertme: Kılıçdaroğlu’na Yönelik Muhalif Maskeli Medya Saldırılarının Verilerle Analizi

İçeriden Çökertme: Kılıçdaroğlu’na Yönelik Muhalif Maskeli Medya Saldırılarının Verilerle Analizi

temel demirer

Kapitalist Bunalımın İkizleri = Irkçılık + Faşizm

sibel özbudun

Taksim Elbet – Bir Gün – Geri Kazanılacak!(*)

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Makaleler

siyasal siddet
ABD

Siyasal Şiddetin Yeni Yüzü

Görüş Redaksiyon

Son yıllarda yaşanan küresel olaylar, modern politik şiddetin yalnızca ideolojik bir zemine dayanmadığını; aynı zamanda kişisel kin, ekonomik çaresizlik ve...

küresel siddet

Küresel Şiddet: Siyasi Kargaşa, Kurumsal Başarısızlıklar ve Toplumsal Yüzleşme

Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

Küresel Savaşın Eşiğinde: ABD’nin Çin’e Karşı Savaş Hazırlıkları

mutsuzluk ve tüketim - yanilsama

Gerçeklik, Güç ve Yanılsama: Kant’tan Modern Çağa Neden Mutsuzuz?

KATEGORİLER

  • Dünya
  • Ekonomi
  • Politika
  • Kültür & Sanat
  • Opinion Internatıonal
  • Podcast
  • Gorüş TV
  • Diğer

SAYFALAR

  • Ansayfa
  • Gizlilik Politikası
  • Görüş Hakkında
  • Görüş’te Yazmak | Become an Opinionmaker
  • Künye
  • Yayın ilkelerimiz
  • İletişim | info@gorus21.com

BİZİ TAKİP EDİN

gorus-stickyl-ogo-dark

HAKKIMIZDA

21. yüzyılın disiplinlerarası, uluslararası, farklı görüşlerin yer aldığı yayın organı

© 2025 Görüş Tüm Hakları Saklıdır.

Hoş Geldiniz!

Hesabınıza aşağıdan giriş yapın

Şifrenizi mi unuttunuz? Kayıt Ol

Yeni Hesap Oluşturun!

Kayıt olmak için aşağıdaki formları doldurun

Tüm alanlar zorunludur. Giriş Yap

Retrieve your password

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş Yap
No Result
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Dünya
  • Ekonomi
  • Politika
  • Kültür & Sanat
  • Opinion Internatıonal
  • Gorüş TV
  • Görüş Podcast
  • Diğer
  • Giriş Yap
  • Kayıt Ol

© 2024 Görüş Tüm Hakları Saklıdır.

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır. Bu web sitesini kullanmaya devam ederek çerezlerin kullanılmasına izin vermiş olursunuz.