Tanzanya İşbirliği Forumu Başkanı
Afrika sömürgeciliğinin iki oyun kurucusundan biri olan Fransa’ya (diğeri İngiltere) Fas, Cezayir, Ruanda ve Orta Afrika Cumhuriyeti’nden (OAC) sonra Mali’de kırmızı kart gösterdi. Artık Fransızca resmî dil değil. Fransız medyası, Fransızca konuşan Afrika mozaiğinin çatladığına, bu değişim dalgasının Fransa’nın kıtadaki geleceği hakkında soru işaretleri oluşturduğuna dikkat çekiyor.
Bu gelişmelerin Rusya ile ilgisi nedir?
1. Rusya-Afrika Zirveleri
27-28 Temmuz 2023 tarihlerinde Rus İmparatorluğu döneminin başkenti St.Petersburg’ta yapılan 2.Rusya-Afrika Zirvesi’ne 54 kıta ülkesinden 50’si katıldı. 2019’da düzenlenen ilk zirve gibi ikincisinin de vurgusu aynıydı: “Barış, Güvenlik ve Kalkınma İçin”
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, sömürgeciliğe karşı ortak irade çıkışıyla zirve öncesi
altı Afrika ülkesine ücretsiz tahıl sevkiyatı yapma taahhüdünü açıkladı. Bu altı ülke; Burkina Faso, Mali, OAC, Somali, Eritre ve Zimbabwe. Altı ülkenin ilk üçü Frankofon üyesi. Ve tahıl yardımının odağındaki bu ülkeler, Rus özel askerî şirketi Wagner’in ilgi alanı. Önümüzdeki üç-dört ay içinde 50 bin ton kadar tahıl yardımı yapma niyetinde olduklarının ve bu yıl rekor mahsul beklediklerinin de altını çizen V.Putin, zirvenin kapanışındaysa Afrika Birliği Başkanı Azali Assoumani ile birlikte Rusya ve Afrika ülkelerinin yeni sömürgecilik, gayrimeşru yaptırım ve geleneksel ahlakî değerleri baltalama girişimlerine karşı ortak kararlılık gösterecekleri mesajını dünya kamuoyuyla paylaştı.
1991’de Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin (SSCB) dağılması sonrası irtifa kaybeden Afrika ile ilişkiler, eski ihtişamlı günlerine geri dönüş sinyalleri verirken; Moskova Yönetimi, ekonomiden askerî iş birliğine her alanda Afrika’daki varlığı artırmakta kararlı. Fransa ve ABD, Rusya’nın bu kararlı tutumundan ve buna bağlı gelişmelerden oldukça rahatsız.
Gazprom, Rosneft, Lukoil, Tatneft ve Stroytransgaz başta olmak üzere çok sayıda Rus şirketi Afrika’da faal. Rusya’nın öncelikleri, Afrika’daki hidrokarbon ve diğer hammadde kaynaklarının işletilmesi, enerji üretimi, jeolojik araştırma ve altyapı projelerinden “aslan payı” almak. Rosatom; Botswana, Namibya ve Tanzanya’da uranyum madenciliği projeleri yürütüyor. Rusal; Gine’de altın, demir ve vanadyum cevheri projelerinde yer alıyor. Lukoil; Ekvator Ginesi ve Nijerya’da yaptığı sondaj anlaşmalarını Nijerya ve Kongo’ya genişletmek istiyor. Sudan, Zambiya, Ruanda, Etiyopya, Mısır ve Nijerya, Rusların nükleer santral inşa ettiği ve/veya inşa anlaşmaları imzalandığı ülkeler arasında.
Özellikle Ukrayna ile savaş sonrası Batı’nın yaptırımlarıyla yeni pazar arayışlarını Afrika’da yoğunlaştıran Rusya, askerî bağlantılarla kıtadaki jeopolitik konumunu pekiştirmekte. SSCB, döneminde kıtanın en önemli silah ve askerî ekipman tedarikçisiydi. Afrika ülkeleri, Sovyet yapımı silah ve askerî teçhizatları günümüzde de kullanmaya devam ederken bir yandan bunların modernizasyonu için Rus askerî uzman desteği almakta, öte yandan yeni savunma sistemleri tedarikinde Rusya’ya göz kırpmakta. Dünyanın ikinci büyük silah ihracatçısı konumundaki Rusya, Afrika ülkelerinin toplam silah ithalatının 1/3’ünü karşılanıyor. Rosoboroneksport’un Angola, Uganda ve Etiyopya’da daimî temsilcilikleri bulunmaktadır.
Zirvenin, Rusya’nın tahıl koridoru anlaşmasını sonlandırdığı günlere tarihlenmesi rastlantı olmasa gerek. 54 ülke ile BM Genel Kurulu’nun en büyük oy bloğuna sahip Afrika, aynı zamanda Rusya’nın Ukrayna’yı işgali girişiminde en fazla bölünmüş blok. Rusya, uluslararası ilişkilerde giderek konumunu güçlendiren yaklaşık 1,5 milyar nüfuslu kıta ile ilişkilerini güçlendirmek ve derinleştirmek için yeni planlarını zirvede günışığına çıkardı; Rus üniversitelerine Afrikalı öğrencilerin kayıtlarının artırılması/kolaylaştırılması, özellikle Rusya ve Afrika’daki gelişmelerin objektif verilerle dünya kamuoyuyla paylaşılması amaçlı ortak bilgi platformu kurulması, Rus devlet haber ajansı TASS’ın (K.T.1902, Merkezi Moskova) Afrika’da bürolar açması, yakın gelecekte Süveyş Kanalı bölgesinde Mısır-Rus Sanayi Bölgesi kurulması.
2. Wagner Ne İş Yapar?
Siyasî ve ekonomik istikrar uğraşındaki Afrika; özel askerî şirketler, uluslararası STK’lar (gizemli vakıflar) ve terör örgütlerinin kol kola gezdiği bir coğrafya aynı zamanda. Devletlerin (ya da devlet başkanlarının) geleceğini bu yapılar belirliyor/koruyup kolluyor.
OAC, bu konudaki en sıcak örneklerden biri. İç savaşın uzun yıllardır devam ettiği ülke, Rusya ile ilk önce askerî iş birliği anlaşması imzaladı. Anlaşma sonucu, “askerî danışman” kartvizitleriyle Rus özel askerî şirketi Wagner personeli başkent Bangui’de resmî olarak konuşlandılar. Wagner’in OAC’nin kuzeyindeki Çin enerji şirketlerine ait petrol sahalarına çeşitli saldırılar düzenleyen isyancı gruplarla birlikte çalıştıkları duyumları madalyonun öbür yüzü.
Bir başka örnek Libya, zengin petrol ve doğalgaz kaynaklarına sahip. Muammer Kaddafi (1942-2011) sonrası istikrarsızlık sarmalında debelenen ülkedeki Wagner etkisi Avrupa ve ABD’nin yakın takibinde. Afrika’nın yirmiden fazla ülkesinde var olan Wagner; enerji tesislerini koruma, yerel ordulara eğitmenlik ve gizli operasyonların yönetimi yanında kişisel güvenlik hizmetinden seçim kampanyası desteğine, sosyal medyadan algı yönetimine geniş bir yelpaze de faaliyet gösteriyor.
“Afrika’daki görünmeyen Rusya” Wagner (K.T. 2014, Merkezi St.Peterburg), stratejik olarak önemli gördüğü ve gözüne kestirdiği ülkelerde Rusya’nın uluslararası çıkarları adına faaliyet gösteren paramiliter bir örgüt. Kurumsal kimliğini dairesel logosunun ortasında kurukafa ve etrafında PMC Wagner Group yazısıyla ortaya koyan Wagner; V.Putin’in emri, Y.V. Prigozhin’in parası ve D.V. Utkin’in deneyimiyle var olmuş bir organizasyon. Birer cümleyle üçlü tanıtmak gerekirse; Vladimir V. Putin (1952-), Rusya Federasyonu’nun 1999 itibariyle ölümüne kadar patronu. Yevgeni Viktoroviç Prigojin (1961-), Rus iş insanı ve oligark. “Putin’in Şefi” olarak biliniyor. Dmitry Valerievich Utkin (1970-) GRU-Rus Askerî İstihbarat Servisi’nden ayrılma ve dört “Rusya Cesaret Nişanı” sahibi.
Moskova Yönetimi resmî olarak kabul etmese de Wagner’ın faaliyetleri Afrika’daki Rusya’nın etkinliğini önemli ölçüde artıran bir unsur. Çünkü terörizm, iç çatışmalar ve darbeler gibi kronik güvenlik sorunları olan ancak bunlarla mücadelede yetersiz kalan Afrika devletleri, Wagner’in ekonomik imtiyazlar karşılığında kendilerine sunduğu anlaşmaları kabul ediyor. Bu iş birlikleri sadece askerî alanla sınırlı kalmayıp siyasî danışmanlık hizmetiyle bütünleşiyor.
V.Putin Rusya’sı, 2017’de ayak bastığı OAC’nden sonra, 2022’de Mali’ye yerleşerek “arkayı ikile”di. Sırada Burkina Faso var. Fransız askerlerinin bu üç ülkeden ayrılmak zorunda kalmalarının hemen ardından yerlerinin Wagner tarafından doldurulması, Fransa açısından yenilgiden öte bir hezimet anlamına geliyor. Üç eski sömürgesinin Rusya’yı tercihle Fransa’ya kapıyı göstermeleri, Paris Yönetimi’nin itibarını yerle bir etmekle kalmadı, üstüne arka bahçe diğer sömürgelerin “kulağına su kaçması”na da neden oldu…
3. Sonuç
Afrika yükselen yıldız mı, yoksa yeniden “Afrika’nın Talanı” mı?
Bazı kimseler var ki, onlar dünyayı kendi aralarında paylaşma ustalığını kazanmış görünüyorlar.1 Tarihsel gerçek ve güncel pratikten hareketle bu ustalığı tanımlamak için “cuk” diye oturan bir deyim vardır Türkçemizde; alicengiz oyunu.Afrika’da alicengiz oyunları çıplak gözle görülebilir netlikte, komple teorileri şemsiyesi altına saklanamayacak niteliktedir.
Kıtanın zenginliklerine göz koyan devletler “Afrika açılımları” ile kıtayı ablukaya almak için rekabette sınır tanımıyorlar, ne yazık ki! Afrika’da birinci perdeyi (1884-1885 Berlin Konferansı ile) istediği gibi şekillendiren ve sonuçlandıran Batı (Batı deyimi ABD’yi de kapsayıcıdır), bu defa “masada” yalnız değil; Rusya, Çin, Hindistan, Brezilya, İsrail ve sıradaki diğerleri… Kıtanın cazibesinde birinci etken zengin yeraltı ve yerüstü kaynakları, ikinci etken genç nüfus yapısıyla iştah kabartan bir pazar olmasıdır. Bu iki etken, “uluslararası sistemin direksiyonunda olmak” çabasındaki güçler arasında rekabeti “vahşi”leştirmekte; Berlin Konferansı’ndan bugüne değişen bir şeyin olmadığını teyit etmektedir. Afrika ülkelerinin çoğu, bir türlü “hayata tutunamamış” ürkek ve titrek hâldedir. Un ve şeker var iken helva yapamamanın sorumlusu, mevcut bilgisiz ve basiretsiz iktidarlar kadar eski/yeni sömürgeci güçlerdir.
Afrika Sahnesi, artık devletler eliyle “alicengiz oyuncuları”na teslim edilmektedir: Misyonerlik kuruluşları, uluslararası STK’lar, askerî üsler, terör örgütleri ve son halkalar zirve organizasyonları ile “taşeron” özel askerî şirketler. Bugünden yarına Afrika ölçeğinde duyduğunuz-gördüğünüz tüm karışıklıkların adresi bu yapılardır. Özel askerî şirket örneği Wagner’e/AFRICOM’a, STK olarak FETÖ’nün eğitim faaliyetlerine, askerî üsler için stratejik yer/pazar Afrika Boynuzu’ndaki Cibuti’ye, Boko Haram ile Eş-Şebab’ın bağlantılarına bir de bu perspektiften bakın lütfen!
Afrika’nın zenginliği, yoksulluğunun ana sebebidir. Bugünkü dünyanın tüm yolları Afrika’ya çıkmakta ve yoldakiler askerî, ekonomik, sosyal yardım ve diplomatik tüm açılımlarıyla “güzeli öpmek” aşkıyla yanıp tutuşmaktadır. Afrika, önümüzdeki yüzyılın dünya ajandasında, hedef pazar ve en cazip yatırım merkezi olarak önemini artırarak koruyacaktır. “Kız” güzeldir, alımlıdır ve taliplisinin çok olması kaçınılmazdır. Böylece ve artık Afrika, uluslararası ilişkilerin “özne”si değil alicengiz oyunlarının “nesne”sidir. Nereye kadar, göreceğiz.
Sözün özü:
- “Yükselen yıldız”ın geleceği, Afrika Birliği’ne (AfB, K.T. 1963, Merkezi Addis Ababa) bağlıdır.
- Uluslararası ilişkiler bir “alicengiz oyunu”dur, her zaman ve her yönden.
- Afrika’daki Rusya kararlı ve organizedir.
1962, İzmir doğumlu. İşletme eğitimli. Danışmanlık şirketi kurucu ortağı. DEİK Türkiye-Tanzanya İş Konseyi Kurucu Başkanlığı yaptı (2011). Tanzanya İşbirliği Forumu Başkanı (2014-). Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek Afrikatürk dergisini projelendirdi ve yayımladı (2019). Afrika Menekşesi adlı öyküsü, Tarık Dursun K. Öykü Ödülü’nde “yayımlanmaya değer” bulundu (2019). Dünya Siyasetinde Afrika adlı akademik kitap serisinin bölüm yazarlarından (2020-). Afrika Şiiri’ne dair ülkemizdeki en kapsamlı araştırma-incelemeyi yaptı ve yayımladı (2021). Afrika üzerine yazıyor, seminerler veriyor, arada Afrika’da yaşıyor.
- Özel, İsmet (2004) Henry Sen Neden Bur